GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Değerli okuyucular..
Osman Gökçek… Herkes sürekli, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in oğlu olarak anar..
Osman Gökçek’i; ben özellikle son 5 yıldır, takip eder ve televizyonlarda katıldığı programları dikkatlice izlerim..
Neler konuşuyor? Sarf ettiği ifadelerin ne kadar anlaşılır olduğunu ve genç siyasetçi olmasını mantığımda tahlil edip, gurur veren bir Türk genci olarak yorumladım..
Sayın Melih Gökçek’in oğlu olması benim açımdan her zaman ikinci planda oldu..
Hangi ideolojiye sahip olursa olsun, Türk gençliği kesinlikle siyasetin ilmi ile içli-dışlı olmalı ve çağın demokrasi anlayışına da demokrat bakış açısı ile katılmalıdır..
Ben dün yine Osman Gökçek’i, Beyaz Tv’de “Sürmanşet” isimli programında izledim..
Birçok konuya değindi ve yorumladı ama en çok dikkatimi çeken ise değerlendirmeye aldığı meseller hakkında konuşurken, fazla uzatmadan, kısaca ve herksin anında anlayabileceği şekilde görüşlerini aktarması idi..
Bir siyasetçinin, mesajını kısaca ve anlaşabilir ifadelerle topluma veya halka iletmesi, en büyük başarısıdır..
Tabi ki genç kardeşimiz Osman Gökçek siyaseti biliyor ama benim net yorumum; usta bir siyasetçi olmayı bilgileri de de tamamladığı ve ileride de çok başarılı yollar alacağı inancı bende hasıl oldu..
Ülkemizin bekası için böyle gençlerimize ihtiyacımız olduğu muhakkaktır..
Mesela program yapımcısı Avukat Duygu Deniz Çohadar, CHP lideri Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Cumhurbaşkanlığına aday olması tartışmalarını ve neden aday olma istemini açık şekilde değil de kapalı ifadeler ve vaatlerle anlatmasını hatırlatıp, nasıl değerlendirdiğini soruyor..
Ve bu güne kadar hiçbir siyasiden duymadığım analizle cevap veriyor..
“Sayın Kılıçdaroğlu kazansın, kazanmasın.. Cumhurbaşkanlığı adayı olması doğaldır.. Ve aday olmak istiyor ama tedirgin.. Kazanamayacağı korkusunu da hesaplıyor..
Nedir bu korkusu? Büyükşehirlerde ki CHP’li Belediyelerin tamamen başarısız olmaları ve halka verdikleri sözleri yerine getirmemeleridir.. Sayın Kılıçdaroğlu tedirgin olmakta haklı.. Belediye başkanlıklarını kazandıkları sıralarda ki oy oranının, artık elinde olmadığını biliyor ve tedirgin oluyor..
Yoksa görevlerinde hiçbir şekilde başarılı olmayan Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nu seçmen neden cumhurbaşkanı görmek istesin.. Hepsi şişirme anketler”
İşte cevap bu.. Gerçekten Sayın Kılıçdaroğlu tedirginlikler yaşıyor..
Örneğin yine program yapımcısı Kılçdaroğlu’nun, Merkez bankasının faiz indirimine karşı muhalif tavırlar sergilediğini hatırlatıp, değerlendirmesini soruyor..
Çok kısa ve müthiş göndermeli şekilde cevap veriyor;
“Bakın Kılıçdaroğlu daha önce grup toplantılarında ne iktidara diye bağırıyordu?
“İndirin faizi kardeşim.. Siz indirdiniz de biz karşı mı çıktık?.. Hatta istiyorsanız yasa teklifi getirin meclise vallahi de, billahi de CHP olarak destek vereceğiz”..
Şimdi ne yapıyor? Faiz indirme politikasını sert ifadelerle eleştirip, ettiği yeminleri çiğniyor.. İki yüzlü politika sergiliyor.. Bence Sayın Kılıçdaroğlu, ettiği yemini çiğnediği için bu günden itibaren tövbe etmelidir”..
Süper cevap..
Ve program yapımcısı Kılıçdaroğlu’nun, “Şanlıurfa fındığını” soruyor..
Bende olsam bu soruyu ti’ye alan cevaplar ile yorumlardım ama Osman Gökçek kardeşimiz, bu gaf konusunda siyasi analizini de yapıştırıp, şöyle dedi;
“Şanlıurfa’mız da fındık yetiştiğini ben duymamıştım ama Sayın Kılıçdaroğlu’ndan öğrendim.. Şanlıurfa ilimizin, fındığın yüzde 42’sini ürettiğini söyledi..
Bu ifadeler ise; Kılçıdaroğlu’nun ve CHP’nin Şanlıurfa’ya ve Şanlıurfalılara ne kadar uzak olduklarını gösteriyor”..
Bomba cevap ve analiz.. Dedim ya kısa ve anlaşılabilir yorumlar..
EKREM İMAMOĞLU LAF CAMBAZLIĞI YAPARAK, MESLEYİ ÇARPTMAYA VE İHANETİNİ KAPATMAYA ÇALIŞIYOR..
Ve program yapımcısı Duygu hanım, İçişleri Bakanı Soylu’nun, İstanbul Büyükşehir Belediyesine; çeşitli terör, örgütleri ile iktisatlı oldukları belirlenen 557 kişinin işe alındığı iddiaları ve bu iddiaya İmamoğlu’nun, verdiği kaçamak cevapları değerlendirmesini sordu..
Ekrem İmamoğlu’nun laf cambazlığı yaptığını vurgulayan Osman Gökçek, şu yorumu yaptı;
“İmamoğlu, terör örgütü ile iktisatlı ve üyesi olma ifadelerini karıştırıyor.. Laf cambazlığı yapıp, Sayın İçişleri Bakanına cevap vererek, ‘Varsa, gelin gözaltına alın’ diye meseleyi çarpıtıp, suçunu, hatta ihanetini saklamaya çalışıyor..
İşte işe alınan ve çeşitli terör örgütleri ile geçmişte bağlantıları olan, bu suçlardan cezaevlerinde yatıp çıkanlar.. (İBB’nin işe aldığı terör örgütü bağlantılı olan isimlerin ve geçmişlerini gösteren tabloları okuyup, ekrandan gösteriyor)
Özel işyerleri bile işe aldığı kişilerin geçmişini kontrol edip, elemanı öyle işe alırken, İmamoğlu devletin kurumunda bu hassas işlemi bilerek yerine getirmiyor..
Niye olayı çarpıtmaya çalışıyor? Gerek İmamoğlu, gerekse Mansur Yavaş, koltuklarını kazanmada; HDP ve diğer terör örgütlerine borçlular.. Bu yüzden onlara verdikleri sözleri yerine getirip, aldıkları elemanların geçmişlerin göz yumuyorlar.. Gerçek budur”
Evet… Allah yolunu aydınlık etsin Osman kardeşim..
Bu Haber 114879 Defa Okunmuştur