OZAN ARİF yadı
BOZULDUK BE!..
İyi ki şu Amerika’da ki meşhur dava,
İyi ki “Dünyada MAN, ahirette iman ” davası(!)
İyi ki şimdi de Beşiktaş Belediye Başkanının görevinden alınma davası çıktı da gündem değişti!..
Yoksa iki gün önce malumunuz gündemi “ittifak” oluşturuyordu…
Yoksa yine birinin ittifak formülü mucitliği sayesinde haberlerde, açık oturumlarda medyanın alay konusu oluyorduk…
Tıraşa gitsek berber, ekmek almaya gitsek fırıncı velhasıl kiminle konuşsak lafı ittifak konusuna yaslayıp bir ince dalgasını geçiyordu bizimle…
Esasında “ittifak” yanlış bir isimlendirme!
Daha önce de söyledim ittifak zaten var!
İttifik, ta “Yenikapı’da başlayan o müthiş izdivaç”tan beri devam ediyor zaten…
Şimdiki gayretlere “ittifak” demek doğru değil bence…
Çünkü biz ittifak’ı evvelden de yaşadık, ittifak yapılırken ittifak yapanlar birbirinin onuruna, haysiyetine, şerefine çok dikkat eder, davranışlarını ve beyanlarını ona göre ayarlarlardı…
Şimdi öyle mi?
Hani nerdeee…
Şimdi biri birisinin kapısına dayanmış yalvarıyor…
Öbürü de kapıyı açmadan,
kapı aralığından “ aceleye gerek yok, biraz bekle yahu…” diye oyalayıp duruyor…
Yani Allah aşkına şimdi böyle ittifak olur mu?
Olursa bile buna ittifak denir mi?
Dense dense buna “iltihak” denir iltihak…
Yani kendini lağvetmek, başkasına katılmak denir, yalan mı?
Onurundan, haysiyetinden, varlık sebebinden, ülkünden daha doğrusu kendinden vaz geçmek denir, başka izahı var mı?
Ben şunu anlamıyorum!
Birilerinin onuru, haysiyeti ne olduğunu bile anlamadığımız değerleri vazgeçilir cinsten olabilir…
Ama bize ne oldu ülküdaşım bize?..
Bizim göklerde sancak gibi dalgalanan ülkülerimiz yok muydu?
Hani biz Allah'ın önünde eğilirdik ancak!
Bizim neden hiç tepkimiz yok bu rezilliğe?
Yoksa biz de mi bozulduk arkadaş?
Desenize sorman bile hata ey Ozan Arif!…
Kim bilir belki de haklısınız!
Kabullenmek zor ama, kabullenmeye mecburuz herhalde!
Evet evet acı olan gerçek bu bence!
Maalesef biz de bozulduk be…
Zaten ben bunu daha önce yazmışım, buyurun siz de okuyun…
—————————
BOZULDUK BE!..
Hata üstüne hata,
Bir ince bozulduk be!..
Az birazcık rahata,
Erince bozulduk be…
Aştık derken dağları,
O kan akan çağları,
Kader bize ağları,
Örünce bozulduk be…
Cenk ederken özeldik,
Hem özel hem güzeldik,
Tam meclise yöneldik,
Varınca bozulduk be…
Şanı, şöhreti, ünü,
Bulup unuttuk dünü,
Bozkurtların gönlünü,
Kırınca bozulduk be…
Eğilse Bozkurt tüyü,
Köyü basardık köyü!..
Ülkücü ülkücüyü,
Yerince bozulduk be…
Kur’an, Turan hani bul,
Kul olduk maddeye kul…
Makam, koltuk, para, pul,
Görünce bozulduk be…
Ülkücülük işleri,
Bırakıldı peşleri,
Zengin olma düşleri,
Kurunca bozulduk be…
Tost yaptılar Türk’ü tost,
Tost yapanla olduk dost!..
El kapsına gidip post,
Serince bozulduk be!..
El kapsını yurt tuttuk!
Halbuki biz Bozkurt’tuk,
Ulumayı unuttuk,
Ürünce bozulduk be!..
Bey sandılar birini,
Üzdüler birbirini,
Kurt, kurt’un defterini,
Dürünce bozulduk be!..
Böyle olunca tabi,
Kurtluğun çıktı dibi,
Kurt değil de it gibi,
Durunca bozulduk be!..
Bizden sanıp her beyi,
Teslim ettik türbeyi!
Beyler içten darbeyi,
Vurunca bozulduk be!..
Kimi gitti saraya,
Kimi yazı-turaya!..
Elimizi paraya,
Sürünce bozulduk be…
Tankla, topla bu ülkü,
Bozulmaz derken, gel ki,
Her yanı çakal, tilki,
Sarınca bozulduk be!..
Rezalet artık dizde,
Başımız başka izde,
Sinir koymadı bizde,
Gerince bozulduk be!..
Türkeş var iken Türkeş,
Yaşardık kardeş kardeş…
Aramıza bir kalleş,
Girince bozulduk be!..
Arif bunları işte,
Başta demişti başta,
İpin ucunu puşta,
Verince bozulduk be…
Bu Haber 1531239 Defa Okunmuştur