İzmir Milletvekili Özcan Purçu'nun Afyonkarahisar Belediyesi önünde düzenlediği basın toplantısına CHP Afyon Milletvekili Burcu Köksal, Manisa Milletvekili Tur Yıldız Biçer, Tokat Milletvekili Kadim Durmaz, Adana Milletvekili İbrahim Özdiş, CHP Afyonkarahisar İl Başkanı Kemal Demirkıran destek verdi.

TBMM Başkanlık Divanı Üyesi ve İzmir Milletvekili Özcan Purçu
“Söylemlerinin arkasında olduğunu belirten Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin ÇOBAN, 15 Haziran’da yaptığı yazılı açıklamasında "Suç makinası derken, Afyon’da ve diğer şehirlerde yerleşik olarak yaşayan Roman vatandaşlarımızı kast etmiyorum. Sayın Vekilin hizmet istediği “Ankara yolundaki göçebeleri kast ediyorum.” diyerek ayrımcılık yaptığını kabul etmiştir. "İzmir’e, Manisa’ya bu göçebeleri göndermek için her türlü desteği vereceğim. Yeter ki bizi Afyon halkını bu dertten  kurtarsınlar" diyen Belediye Başkanını kınıyorum.” dedi. 

"ÇADIRDAN ÇIKTIM GURUR DUYUYORUM"

Özcan Purçu, şöyle dedi:

“Ben, çadırdan çıkmış göçebe bir ailenin çocuğu olarak, üniversiteyi bitirmiş, Cumhuriyet Halk Partisi’nden milletvekili seçilmiş, ayrıca Türkiye Büyük Millet Meclisi Divanına seçilmiş bir kardeşinizim. Ne insan haklarında ne hukukta insan hakları ayrımı kabul edilemez. Bizim ayrımız gayrımız yok. Romanın göçebesi, Kürdün yerleşiği, Türkün göçebesi ayrımı olmaz. Türk vatandaşıyım gururlanarak söylüyorum. Çadırdan çıktım, göçebe bir çocuk olarak dünyaya geldim. Çadırda olmaktan da onur duyuyorum, gurur duyuyorum. Bugün o çadırlardan, su gitmeyen o çadırlardan da milletvekili çıktığını ispat ettim. O çadırlardan milletvekili çıkabilir. Yeter ki sahip çıkalım. Belediye Başkanı dışlarsa, vali dışlarsa, kaymakam dışlarsa ne yapsın, ölsün mü o insanlar?

SUYU ÇOK MU GÖRDÜN?

Belediye başkanından 3 şey istedim. Ama öncelikle su istiyorum. Rica ediyorum, bu insanlar sırtlarında su taşıyor. Hayırlı Ramazan günde suyu çok mu gördün o çadırda yaşam mücadelesi veren göçebelere? O vatandaşlarımızdan bir suyu mu esirgedin? Yapabiliyorsan tuvaletleri yok, çocuk sayısı fazla, çocuk parkı da yapabilirsen memnun olurum dedim. Sonrasında defalarca aradık yanıt vermedi. Türkiye’nin her yerinde ama göçebe ama yerleşik Roman vatandaşlar var. Bunun ayrımı yapılır mı? Hükümet Roman Strateji belgesi açıklıyor, Romanlara konut yapacağım diyor, burada Romanlara su bağlanmıyor.

Böyle bir çelişki var mı? Ben de oradan çıktım, ben suç makinesi miyim? Emniyet Müdürünü aradım, o bölgeyle ilgili bize şikayet gelmedi dedi. Göçebeler suç makinesi, yerleşikler değil diyerek nasıl, hangi kritere göre bu ayrımı yapıyorsunuz? Hepimiz insanız. Ayrımcılık yaparsak biz ülkemize, halkımıza nasıl faydalı olacağız? Bu belediye hiç kimsenin belediyesi değil, vatandaşın belediyesi… Ama Afyonlu ama Tokatlı ama Manisalı olur herkese hizmet etmek zorunda… Kamu yöneticilerimiz ve belediyelerimiz tüm vatandaşlara hizmet etmek zorunda…

AYRIM YAPMAYALIM

İnsan ayrımı yapmayalım. Romanın göçebesi yerleşiği olmaz, belediye başkanının Romanlardan özür dilemesini bekliyorum. Konuyu yargıya da taşıyorum. Bir belediye başkanı ağzından böyle bir cümle çıkması talihsizdir. Yazılı açıklamasında “İzmir’e, Manisa’ya bu göçebeleri göndermek için her türlü desteği vereceğim. Oradaki Belediyelerden de gerekli desteği alsınlar. Yeter ki bizi Afyon halkını bu dertten kurtarsınlar.” çağrısı yapan Belediye Başkanı Burhanettin Çoban’ın ayrımcılık yapmayı sürdürdüğünü belirten Milletvekili Purçu, halkı tahrik eden, göçebe yaşayan vatandaşları başka şehirlere gönderme teklifini yapan Belediye Başkanına tepki gösterdi.

Özcan Purçu, “Romana dedin ki suç makinesi, bu olay bitmiştir. Özür dilemelisin. Ben TBMM Divan üyesi olarak, TBMM’yi temsil etmeme rağmen, defalarca aramama rağmen, telefonlarıma çıkmadığı için de kendisini bir kez daha kınıyorum. Gereken hukuki süreci başlatacağım.” dedi.

Basın toplantısında konuşma yapan CHP milletvekilleri, kınama mesajlarını paylaşmasının ardından Belediye Başkanı Burhanettin Çoban ile görüştü, ancak Belediye Başkanı ısrarla yol kenarındaki göçebeleri kastettiğini, yerleşik Romanlarla sorunu olmadığını savunarak vatandaşlar arasında ayrım yapan tavrını sürdürdü.