Sabah yazarı Dilek Güngör, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’na tepki göstererek "Bu yıl ağladılar, sızladılar, bağırdılar ama kârları neredeyse arşa çıktı. Her şey kelaynak gibi ortada" dedi.
Sabah gazetesi yazarı Dilek Güngör, enflasyon muhasebesi yapılması gerektiğini söyleyen Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’na tepki gösterdi.
Güngör’ün bugünkü “Kayserili cinliği” başlıklı köşe yazısı şöyle,
Yahu bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu... Siz değilmiydiniz, geçen yıl sonunda enflasyon muhasebesinin şartları oluşmuşken erteletmek isteyen... Hatırlayın, Aralık 2021'de TÜRMOB, TOBB, TÜSİAD ne yaptı? Enflasyon muhasebesinin de ertelenmesini içeren 7352 Sayılı Kanun'a destek verdi. Uygulama, 1.1.2024'te başlayacak. Peki ya şimdi? TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu önceki gün çıkmış 'Enflasyon muhasebesi zorunlu bir ihtiyaç' diyor.
Anlamak zor geliyor, değil mi?
Esasında anlamayacak bir şey yok... Malum, bu yıl ağladılar, sızladılar, bağırdılar ama kârları neredeyse arşa çıktı. Her şey kelaynak gibi ortada... 'Kâr etmedik' deseler kimse inanmaz. Şöyle bir BİST'e bakın. Herhalde kâr etmeyen şirket sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Hem de ne kâr! Maşallah (!) herkesin kârı üç haneden aşağı değil...
Şimdi sene sonu yaklaşıyor ya, cinlik peşindeler... Bir tarafta asgari ücret görüşmeleri başlıyor. 7-8-10 bin rakamları konuşuluyor. Diğer tarafta asgari ücret artışından sonra diğer çalışanların maaş zamları gündeme gelecek. Üstelik, devlete ödeyecekleri vergi zamanı da yaklaşıyor. Martta Gelir Vergisi Beyannamesi, nisanda Kurumlar Vergisi Beyannamesi var.
"Tutuştular"
Tabii, tutuştular... Zannediyorlar ki, 100 TL ciro yaptım, 60'ı maliyet, geriye 40 kaldı. Enflasyon yüzde 80 olduğuna göre bunu da düşüp devlete vergiyi ona göre öderim. Ya da üç haneli kârımdan enflasyonu çıkarınca işçiye 'Bakın enflasyon kârı eritti' diyerek düşük zam veririm.
Yani, enflasyon muhasebesinin kendi avantajlarına olduğunu, vergiyi her koşulda azaltacağını düşünüyorlar. Halbuki, enflasyon muhasebesi öyle basit bir mesele değil ki... Kimin vergi ödeyip kimin ödemeyeceği bilançosunun yapısına, aktif/pasif bileşenlerine, yeniden değerleme uygulamasından yararlanıp yararlanılmadığına varıncaya kadar birçok parametreye göre değişiyor.
"Ülkenin enflasyon yükünü kim ödüyor?"
Hadi bunu da geçtim... Pardon da... Bu ülkede enflasyon yükünü kim ödüyor Allah aşkına? Tabii ki, sabit gelirliler... Hem adama sormazlar mı ya... Madem enflasyon herkese size bile zarar veriyor, kamu bedel ödemeyi kabul ederken, sabit gelirlilerin milli gelirden aldığı pay giderek erirken, bugüne kadar patronlar olarak niye elinizi taşın altına koymadınız? Enflasyonun düşürülmesi için ne yaptınız? Hatta şöyle diyeyim, enflasyona neden olan fiyat artışlarını kim yaptı?
"Eğri oturalım doğru konuşalım"
Haa... Tabii siz sütten çıkmış ak kaşıksınız ya... Ne zaman çalışana ücret zamları gündeme gelse... Alttan alta 'ücret artışlarının enflasyon yaratacağına' dair laf çıkarırsınız. Kâr enflasyonundan söz etmezsiniz? Eee, soruyorum size... Firmaların kurumsal açgözlülükle elde ettikleri kârları artırmak istemeleri de fiyatları artırmadı mı, enflasyon yaratmadı mı? Eğri oturalım, doğru konuşalım...
Bu Haber 108194 Defa Okunmuştur