RUFAY KARAHAN yazdı
HDP SÖYLEMİ – İKTİDAR VE CHP’NİN TAVRI
HDP Eş Genel Başkanı Sn. Sezai TEMELLİ’nin Cumhuriyet Halk Partisi adayları hakkında, özellikle de Ankara B.Ş.B. Başkan adayı Sn. Mansur YAVAŞ ve İstanbul B.Ş.B. Başkan adayı Sn. Ekrem İMAMOĞLU’nun seçim kazanabilirlikleri ile ilgili olarak söyledikleri ülke gündemine adeta bomba gibi düştü.
Aslında bomba niteliği taşıyacak, hatta üzerinde bunca durulacak nitelikte bir açıklama değildi.
Seçimlerde Belediye Başkan Adayları çıkarmadıkları bazı büyük şehirlerde gönlünden geçen, demokrasi ve dünya görüşü bakımından kendilerine biraz daha yakın olduğunu düşündükleri bir başka partinin adayını destekleyeceklerinden bahseden bir açıklamadan öte bir durum yok.
Sn.Temelli’nin böyle bir açıklamasının var olduğu ve bunun yayınlanması ülkenin yeni bir siyasi ayrışıklığa girmesini yönlendirecek temel argümanlar yaratmaması gerekir.
Bu gibi açıklamayı daha önce Sn.Bahçeli onlarca kez Ak Parti lehine yaptı.
Ne kıyamet koptu, ne bomba düştü, nede garip karşılandı. Malumun ilanı ittifak oldu.
Ama, Sn. Cumhurbaşkanı ve Sn. Bahçeli’nin söylemlerine bakıldığında, adeta başka bir ülkenin siyasi partileri bizim ülkemizde seçimlere giriyor ve kazandıklarında ülke seçim ertesi karınca gibi İşgalci dolacak..
Tabi ki hiçbir şey olmayacak. Olacak olan; 17 yıllık bir iktidarın yenilmezliğinin algısı kırılacaktır.
Ataerkil hegamonik siyasal düşünce ve yönetim, gerçek demokrasi ile yönetilen ülkelerde olduğu gibi, olması gereken ılıman demokrasi kulvarına girecek. Bütün mesele, bütün hengame, bütün kargaşa budur. Bütün bunlar yasama ve yürütmeyi elinde tutan iktidar erkinin yerel yönetim kanadının gitmesini engelleme çabalarıdır.
Gelelim başka bir duruma…
Destek açıklaması yaptığı belirtilen kişi ülke genelinde 6-7 milyon oy almış, demokratik kurallar çerçevesinde siyaset yapmaya çalışan bir siyasi partinin genel başkanıdır.
Doğal olarak parti tabanına ve seçmenine direkt mesajla yol tarifi vermek durumunda ve hatta zorundadır.
Unutulmamalıdır ki, verilen mesaj ve hedef, mütemadiyen bir çok defalar HDP’yi dışlayan açıklamalarda bulunan, hatta adı HDP ile anılmaması için olağan üstü gayret sarf eden ve öteden beri ulusalcı şahin kanadın hakim olduğu, çoğu zaman da aynı kanadın mensuplarının hoşuna gitmesi uğruna soldan sağa, sağdan sola, bazen de yukarıdan aşağıya demeçler veren, ama seçmeninin ve teşkilatlarının talebini dile getirmekten imtina eden ve asla aşağıdan yukarıya diyemeyen yöneticilerin olduğu bir CHP’yi gösteriyor olması gerek Türkiye açısından, gerekse demokrasi açısından fevkalade cesur ve olumlu bir davranıştır.
Demokrasinin yeniden tesisi ancak doğru eylem ve söylemler geliştirmek ve onları uygulamakla gerçekleştirilebilir.
Cumhuriyet Halk Partisi‘nin seçmeninden, üyesinden, her kademede yöneticisine kadar herkesin HDP’nin bu söyleminden memnun olması gerekir.
O kadar ki, farklı ittifaklardan gelen ve provakatif anlamlar taşıyan her türlü söylem ve beyanatları kulak ardı edip, daha da cesur davranmalıdırlar.
HDP Eş Genel Başkanı Temelli’nin söylemlerinin zamansız ve yararsız olduğunun değil, ülkenin gidişatından memnun olmayanların bu son dönemeçte seçimi kazanmanın gerekliliğinin vermiş olduğu bir heyecanın varlığının farkındalığını anlamak gerektiğinin bilincinde hareket etmelidirler.
CHP ve eşitler temelinde birlikte işbirliği yaptığı siyasi partilerin karşısında, seçim meydanlarında adeta ayrışıklık blokları oluşturan, bölen, parçalayan beyanatların karşısında eziklik ve korku duymadan, demokrasiyi, barışı ve birlikte kardeşçe yaşamanın koşullarını savunan, ötekileştirmeyen bir dili kullanan demokratik unsurların yanında olmalıdır.
Zira CHP, İktidara en yakın ve en büyük muhalefet partisi olarak, demokratik değerleri bünyesinde barındıran bütün katmanlarla her türlü doğal ve saygın birlikteliği oluşturmalı ve geleceği kurmanın sorumluluğunu üstlenmelidir.
Bu Haber 596588 Defa Okunmuştur