GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Değerli okuyucular..
3 yıldır görevde bulunan ve tek bir icraatı bile olmayan Mansur Yavaş, göreve geldiği günden beri, bu beceriksizliğinin üzerini örtmek için sürekli Melih Gökçek ile ilgili bir şeyler anlatarak, anlattırarak kamuoyunda algı yarattı..
Tabi konuşmalarında hep tek taraflı iftiraları atıp, ekranlardan kaçtı..
Ve Melih Gökçek, yaptığı sadece 2 TV canlı yayınında Mansur Yavaş ve tetikçi ekibinin yalanlarını, iftiralarını resmi belgelerle ortaya koyup, bunlara ağır sözlerle meydan okudu..
Murat Ağırel diye bir yazar var.. Birden bire ortaya çıkıp, “Parsel, Parsel Ankara” Kitabını yazdığını ve içinde de birçok belgelerin olduğunu belirtti..
Tabi bu kitaptan beklentilerini alamayınca , hızlarını alamayıp, aynı isimle ikinci Kitabı bastırdıklarını duyurdular..
Değerli okuyucular…
Şimdi dikkat edin.. Mansur Yavaş sürekli kendini şeffaf ve hesap veren siyasetçi olarak gösteriyor mu? Gösteriyor..
Melih Gökçek kim? Ankara’da 28,5 yıl Belediye Başkanlığı yapmış bir siyasetçi ve bu sürenin 23,5 yılını da Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinde geçirmiş bir isim.
Mansur Yavaş, birçok anlaşmalı kanallara çıkıp, ekranlarda Sayın Melih Gökçek ve hizmetleri ile tek taraflı iddialar ortaya atıp, ekranlardan kaçtı mı? Kaçtı..
Şimdi kendini kamuoyuna “şeffaf başkan” diye pazarlayan Mansur Yavaş’tan ve kadrosundan, Sayın Melih Gökçek, kendisi hakkında ortaya attıkları iddialara istinaden birçok bilgi ve belgeyi defalarca istedi..
Peki, şeffaf Mansur başkan ve ekibi bu bilgi edinme haklarına gerekli bilgiyi ve belgeleri Sayın Gökçek’e verdiler mi?
Vermediler, vermezler..
Niye vermediler? Attıkları iftiralar ve yalanları ortaya çıkacak diye..
Evet, Değerli okuyucular.
Şimdi yeni yetme, orta halli bir yazar çıkmış 2 kitap yazdığını söylüyor ve bu kitapların içinde de yüzlerce resmi belgeler olduğunu her yerde ifade ediyorlar mı? Söylüyorlar..
Bu bahsettikleri belgeler kimle ilgili? Sayın Melih Gökçek ve görevde iken yaptığı Belediye işlemleri ile ilgili..
Peki, bu sözde yazar, belediye işlemleri ile ilgili belgeleri nereden, kimin izni ile almış?
Öyle ya… Hakkında birçok iddia ortaya attığı 23 yıl görev yapmış eski Büyükşehir belediye Başkanına dahi verilmeyen, evraklar, belgeler bu yeni yetme sözde yazara nasıl verildi? Kimler verdi?
Tek kelime… Tabi ki Mansur Yavaş ve kendisini yöneten Ajans tarafından..
Kitaplarda ki attıkları çamurların amacı ise Sayın Melih Gökçek’i FETÖ’cü göstermek ve kamuoyunda yıpratmak..
Birinci Kitap baktılar ki tutmadı.. Öyle bir izlenim yaratıyorlar ki; sanki FETÖ Türkiye’de sadece Ankara Büyükşehir Belediyesine sızmış ve buna da Melih Gökçek bile, bile izin vermiş…
Sayın Melih Gökçek, yaptığı Tv programlarında Mansur algı merkezinin yalanlarını boşa çıkarınca, Mansur Yavaş ve ekibini de ayıca bir panik kapladı..
Panikleme ne idi? Melih Gökçek geri mi dönüyor?
Melih Gökçek kendisine FETÖ’cü diyenlere en ağır hakaretleri ettiği gibi, ekranda tartışmaya davet etti..
Değerli okuyucular..
Diyorlar ki bu kitap çok, çok sattı.. Hay yalanınızı? Toplu, toplu birilerine verdiler, satmış gözüktüler, bunlarda etrafa ücretsiz dağıttılar..
Yahu akıl fukaraları… Sizin tutunduğunuz “Parsel, Parsel çamurunu” kim ortaya atmıştı?
AK Parti’den ve Cumhurbaşkanlığı grevinden “nifakçı” diye kovulan Bülent Arınç..
Arınç bu çamuru da; işte o zamanlar sırf Gökçek’i yıpratmak adına attı mı? Attı.. Partisine nifak soktu mu? Soktu
Şimdi bu atılan çamur yüzüne geri serpilirken siz hangi akılla hala kurumuş bu çamuru, yeniden ıslatıp, ıslatıp birilerine, daha doğrusu Sayın Melih Gökçek’e doğru serpmeye çalışıyorsunuz?
“Şeffaf Mansur başkan” verdi yine birkaç algı içerebilecek evrak eline bu robot yazarın, İkinci Kitabı yazdırdılar..
Kitaba halkın dikkatini çekmek için geçen günlerde ekran, ekran gezip, tartıştılar, iddialar ortaya attılar… Yazıp, çizdiler..
Ve Sayfaları; yine iftira, çamur, yalanlar ve yavşaklıklar ile dolu bu İkinci kitabı anlatırken, yine rezilliğe, ahlaksızlığa başvurdular..
Ekranlarda, Kitabın reklamı adına yaptırdıkları matbu evrak misali Haberlerinde şöyle dediler;
“Melih Gökçek’in sağ kolu itirafçı oldu.. İtiraflarda bulunan Nadir Koç, FETÖ’nün Ankara Belediyesini yönettiğini söyleyip, bir çanta para dolu rüşveti Melih Gökçek’e götürüp, masasına attı.. Ve kişilerin dinlendiği özel arabalara tanık olduğunu söyledi” falan, filan..
Şimdi ben bu iddialara birkaç kez tanık olunca şaşırdım..
Yani bu şaşırmışlar anlatımlarında öyle bir izlenim verdiler ki; Melih Gökçek zamanında 10 yıl İmar Komisyonu Başkanlığı yapan Nadir Koç, sanki FETÖ itirafçısı olarak anlatmış iması oluşturdular..
Ben bunları duyunca şaşırdım.. Nadir Koç’u şahsen tanımam ama kim olduğunu iyi bilenlerden birisiyim..
Bu yüzden Ankara’da çok önemli bir siyasetçiyi aradım.. Dedim ki; Nadir Koç’u yakinen tanır mısın?
“Çok iyi tanırım” dedi.. Dedim ki; “Benim bildiğim Nadir Koç, FETÖ’cülerle kavga etti ve kendisini çete elemanı diye gözaltına alıp, işkenceler etiler.. Şimdi Halk Tv’de öyle anlatılıyor ki sanki FETÖ’cü itirafçı gibi gösteriyorlar.. Ve Melih Gökçek’i de bu itirafların hedefi haline getiriyorlar”..
Siyasetçi güldü.. Dedi ki; “Sen bildiğinden şaşma.. Bu işte bir puştluk var.. Bekle”..
Evet… Değerli okuyucular..
Şimdi şaşıracaksınız..
Yine Halk Tv’de “Parsel, Parsel 2” kitabını konuşuyorlar.. Ve Nadir koç görüşmelerini aynı ifadelerle ekranlardan aktarıyorlar..
Ve “İtirafçı” olarak lanse ettikleri Nadir Koç telefonla programa katıldı..
Dedi ki; “bakın kardeşim ben kimsenin sağ kolu, sol bacağı hiç olmadım.. Melih başkanla çalıştım.. FTÖ’cüler her yere sızdıkları gibi, Belediyeye de sızmışlardı ama 17/25 aralık olaylarından sonra biz bunları deşifre edip, temizledik..
Şimdi Allah için konuşalım bu FETÖ’cü elemanlara en çok Melih Gökçek mücadele verip, temizledi
O zamanlar biliyorsunuz, FETÖ yargıda hakimdi.. Melih başkan bunların hepsini görevden aldı ama birkaçı gidip mahkemelerden göreve geri dönüş kararları alıp geldiler.. Buna rağmen Melih başkan bunları başka yerle sürdü..
‘itirafçı’ diye beni lanse ediyorsunuz.. Ben o zamanlar herkesin bildiğini size anlattım..
Rüşvet olayına gelince.. Bir gün arabamda otururken, Hatipoğlu geldi ve bana bir paket uzatarak, ‘Başkan bu senin hakkın’ dedi..
Baktım, şimdi bunu yüzüne atarsam, bana başka iftira atarlar düşüncesi ile paketi alıp, Melih başkana götürüp olayı anlattım..
Yine bir gün Meclis toplantımız sırasında bir vatandaş salonda bağırıyor.. “İmar komisyonuna 200 Bin dolar rüşvet verdim, işim olmadı” diye..
Ben ve yanımda iki arkadaş bu vatandaşı alarak, hemen soruşturma için işleme tabi tutuk ve Melih başkan da gelince olayı duyup, bana ve arkadaşlarıma olaya el koyup gereğini yaptırdığımız için teşekkür etti..
Yani, şimdi benim size anlattıklarımı kırparak, itirafçı anlamı çıkarmanız ve işi başka yerlere çekmeniz yanlış..
Dinleme cihazları olan arabalara gelince bizde duyuyorduk ama dinlenme olaylarına Tanık olmadım”..
Evet Değerli okuyucular..
Nadir Koç, bu çamurcuları çok efendi bir dil ile kendi kanallarında ters köşe edip, sarf ettiği sözleri çarpıtıp, işi nifaka dönüştürmelerini boşa çıkarmıştı..
Ama şoka uğrayan sözde yazar Murat Ağırel “kem, küm” ederek, başka ufak iddialar ile kendi yazdıklarını doğru çıkarmaya çalıştı..
Değerli okuyucular..
Görüyorsunuz.. Bu kitabın sayfaları iftiralarla, çamurlarla, nifaklarla ve puştluklarla dolu olarak baskıdan çıkacak..
Ha belki Nadir Koç konuştuktan sonra bu kısımlarda ki çamurları biraz, biraz silmeye çalışıp, sayfalardan çıkarabilirler..
Evet.. Şimdi ben çok merak ediyorum.. Ve bu merakımı da son bir haftadır detaylı bir şekilde araştırmaya başladım…
Bu Murat Ağrıel, yazdığı gazeteden ne kadar maaş alıyor? Başka yerden ne geliri var?
Evi kiramı, kendilerine mi ait?
Ve en önemlisi bu kadar bol sayfalı Kitapların baskı ve reklam paralarını kim karşılıyor?
Sol televizyonlar neden bu kitaba bu kadar önem verip, saatlerce tartışıp, ahkamlar kesiyorlar?
Söz, çıkaracağım ortaya…
Ve birilerinin bu puştlukta parmaklarının çıkacağına da şimdiden inanmaktayım…
Sayın Melih Gökçek geçen hafta televizyondan sizlere ne dedi?
“FETÖ ile en büyük mücadeleyi ben verdim ve veriyorum, bana FETÖ’cü iftiralarını atanlar alçaksınız, şerefsizsiniz”..
Ama sizlerden her ne hikmetse ses yok..
Deme ki şerefsizliği sinenize çektiniz..
Bu Haber 176826 Defa Okunmuştur