http://www.haber2000.com
» SAYIN; ADALET, TİCARET ve İÇİŞLERİ BAKANLARINA “KİRALIK KONUT KAOSU” KONUSUNDA AÇIK MEKTUBUMDUR : “YIKILMIŞ, YERLE BİR OLAN BİNAYI; TEMELDEN DEĞİL, ÇATIDAN YAPMAYA ÇALIŞIYORSUNUZ”.

SAYIN; ADALET, TİCARET ve İÇİŞLERİ BAKANLARINA “KİRALIK KONUT KAOSU” KONUSUNDA AÇIK MEKTUBUMDUR : “YIKILMIŞ, YERLE BİR OLAN BİNAYI; TEMELDEN DEĞİL, ÇATIDAN YAPMAYA ÇALIŞIYORSUNUZ”.

Türkiye’de “kiralık konut” kaosu, facialara dönüştü.. Her gün ev sahibi ve kiracıların kanları akıyor, cinayetler işleniyor.. Fırsatçı ev sahipleri, boşalan otoriteyi doldurmuşlar, tıpkı çeteler gibi hiç çekinmeden her şey yapıyorlar. Peki devletin gücü, Adalet mekanizması ve ilgili diğer Bakanlıklar olan Ticaret ile İçişleri ne yapıyor? Belediyeler ne yapıyor? Maalesef.. Çareler üretmedikleri gibi fırsatçı imansızlara kapılar aralıyorlar.. Aylardan beri sadece; yüzde 25 kira artışı sabitlenmesi önlem olarak gösteriliyor.. Oysa ki, bu kiralık konut kaosunun sadece çok küçük bir parçası.. Kiralık konut kaosu, çok net bir şekilde beka meselesine dönüştü.. Bu facianın önlenmesi gerekir.. Peki, hızlı çareler var mı? Var.. Hem de çok basit.. Ama bu çarelerin devletin gücü ile oluşması şart.. Yoksa herkes kendi adaletini, kendi aramak zorunda kalacak.. Tıpkı benim gibi.. Sayın Adalet, Ticaret, İçişleri Bakanları ile Belediyeler.. İşte size çok ısa sürede meyvesini verecek çare önerilerim..
Paylas
SAYIN; ADALET, TİCARET ve İÇİŞLERİ BAKANLARINA “KİRALIK KONUT KAOSU” KONUSUNDA AÇIK MEKTUBUMDUR : “YIKILMIŞ, YERLE BİR OLAN BİNAYI; TEMELDEN DEĞİL, ÇATIDAN YAPMAYA ÇALIŞIYORSUNUZ”.
Siyaset - 31 Temmuz 2023, Pazartesi 00:00:00
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

GÖKTÜRK TUNÇTÜRK

(Cafer Uğurlu) yazdı

www.haber2000.com

 

SAYIN ADALET, TİCARET, İÇİŞLERİ BAKANLARIMIZ.. YIKILMIŞ, YERLE BİR OLMUŞ BİR BİNA YENİDEN NASIL İNŞA EDİLİR? YENİ BİR TEMEL ATARAK, ÇATISINA KADAR DUVARLARI YAPARAK.. HEM DE DEPREME DAYANIKLI BİR ŞEKİLDE..

OYSA Kİ SİZLER; YIKILMIŞ, YERLE BİR OLMUŞ BİNALARI, TEMELDEN DEĞİL, ÇATIDAN BAŞLAYARAK YENİDEN İNŞA ETMEYE ÇALIŞIYORSUNUZ.. TEMELİ, DUVARI OLMAYAN BİNANIN ÇATISI OLMAZ… AYAKTA DURAMAZ..

 

Sayın ilgili Bakanlarımız..

 

Bakın yazdıklarım afaki analizler değildir.. Önce buna inanmanızı rica ediyorum..

 

Kiralık konut kaosu şuan maalesef facialara dönüşmüş vaziyette.. Her gün onlarca ev sahibi, kiracı kavgaları yaşanıyor, kanlar akıyor ve cinayetler işleniyor..

 

Boşalan otoriteleri dolduran fırsatçı ev sahipleri, çok rahat bir şekilde tıpkı çeteler gibi davranıyorlar ve racon kesiyorlar..

 

Ben, beka meselemiz haline dönüşen kiralık konut kaosu ile ilgili tam iki aydır çok geniş araştırmalar yaptığım gibi, şuan kendim yaşıyorum..

 

Bizzat uygulamalı araştırmalar yaptım..

 

Değerli Bakanlarımız..

 

Peki, bu fırsatçı ev sahipleri; çeteler gibi davranıp, fahiş kira fiyatlarını ve akla, hayale gelmeyecek, insanlık dışı taktiklerini kiracılar karşı uygularken, kolluk kuvvetleri ve Adalet mekanizması ile Ticaret bakanlığı birimleri ne yapıyor?

 

Ve özellikle Belediyeler ne yapıyor?

 

Maalesef hiç bir şeyler yapmadıkları gibi, çete gibi davranan bu fırsatçılara “rahatça at koşturun” misali kapılar aralıyorlar..

 

Nasıl mı?

 

Değerli Bakanlarımız…

 

Aylardan beri, enflasyona göre kira artışlarında sabit olan yüzde 25 artış oranına uyulması mecburiyetini uyguluyorsunuz..

 

Tamam.. Bu uygulama da bu sorunun bir parçası… Ama yüzde 25 mecburi oran uygulaması, sadece 5 yıl ve öncesi kiracı olanlar için..

 

Peki ya bu yasal süre içinde olan kiracılara karşı yapılan dayamalar, saldırılar, alicengiz oyunları nasıl önlenecek?

 

Ve en önemlisi şuan yüzbinlerce fahiş fiyatlarla, görülmemiş şartlarla kiralık ilanı olan boş konutlar ne olacak?

 

Sayın Bakanlar..

 

Bakın, eskiden kapalı alanlarda ve otobüste, dolmuşlarda sigaralar içiliyordu..

 

Ne oldu? Devletin ilgili kurumlarından seçilen karma ekipler kuruldu, beklenmedik saatlerde; restoranlara, barlara, kahvehanelere baskınlar yapıldı, cezalar kesildi..

 

Şimdilerde bu uygulama kısmen de olsa başarıya ulaşmış durumda..

 

Şimdi…. !

Ülkemizde beka sorunu haline getirilen kiralık konut kaosunun elemanları kimler?

 

Çok net bir şekilde belli.. Hem de isimleri, telefonları, adresleri açıkça ortada..

 

Fırsatçı imansız binlerce ev sahibi, emlakçılarla “iyi polis- kötü polis” oyunları ile çaresiz kalmış insanlarımızı tek kelime ile soyuyorlar..

 

Gazetelere ve internet sitelerine ilanlar veriyorlar.. Telefonları var.. Adresleri var..

 

Arıyorum ilan sahibini.. Daha önce Bin liraya- 2 Bin liraya verdiği evine kendi kafasına göre en az 5-6 bin lira kira bedeli biçmiş..

 

Ve şartları sıralıyorlar.. 3-5 aylık peşin… Bir kira depozit.. 2 memur kefil ve tahliye taahhütname verilmesini istiyor..

 

Adama diyorum ki; “yahu ev mi satıyorsun arkadaş?”..

 

Çok rahat bir şekilde.. “Eee ev kiraya veriyorum”..

 

Bu İlanlar; sıkışmış, darda kalmış bir aile veya kişi düşünceye kadar devam ediyor…

 

Şimdi bu fahiş vurguncu çeteleri kime şikâyet edeceksiniz?

 

Veya şikâyet etsen ne olacak? Hiç bir şey..

 

Şikayet ettiğinde, karakollar, zabıtalar diyor ki; “Beyefendi.. Serbest Pazar var, işine gelmiyorsa tutma”..

 

Zaten artık bu keşmekeşten mustarip olan vatandaşlar  bir yerlere şikayet etmekten vaz geçmiş durumdalar..

 

Peki, bu fahiş soyguna kim el atması gerekiyor?

 

Adalet, Ticaret, İçişleri Bakanlıkları ile sıkı talimat alacak Belediyeler..

 

Ne yapılması gerekiyor..? Çok, çok basit..

 

Tıpkı sigara kontrol karma ekipleri gibi, ekipler kurulacak ve kiracı gibi gazetelere, internet sitelerine verilen kiralık konut ilanlarını müşteri gibi arayacak, kiralık konut adresine en az iki eleman (arkadaş görüntüsü ile) gidecek..

 

Sıraladığı şartları dinledikten sonra… Budan önce bu evini kaç liraya kiraya verdiğini soracak..

 

Tabi ki ev sahibi gerçeği konuşmayacak.. Hangi vergi dairesine “emlak gelir vergisini” ödediğini soracak…

 

Tabi ki adam yine karşı çıkıp, söylemeyecek, “Kardeşim ne sorgulama yapıyorsun, kiralayacaksan kirala. Yoksa çık git” dediğinde..

 

Görevliler hemen kimliklerini gösterip, bu fırsatçıyı bölge polis karakoluna götürecek, oradan Savcılığa..

 

Ve mahkemede ülkeyi kaosa itmekten, fırsatçılıktan, toplumda kargaşa yaratmaktan yargılanacak..

 

Haa bu uyanık fırsatçılar şimdilerde; yüzde 25 sabitleme kira artışına karşı ne yapıyorlar?

 

“Kardeşim bu evim 6 aylığına kiralık, tutarsan tut” diyor..

 

Çaresiz vatandaş mecburen açıkta kalmasın diye tutuyor.. Ve üstelikte tahliye taahhütnamesi veriyor..

 

Sayın Bakanlar.. İllerde ki ilgili birimlerinize talimat verin, inanın bu yazdıklarımı size en geç 10 gün içinde rapor halinde sunacaklardır..

 

Ve yeni kiralık konutta da, daha önce verdiği kira bedelinin üzerine yüzde 25 artış koyma şartı mecburiyeti konulması gerekiyor..

 

İlan verdiği gazetelere ve internet sitelerine, bu kira ilanından önce verdiği kiralamada, daha önce verdiği emlak gelir vergisi makbuzunu ibraz edecek.. Eğer ibraz edemez ise ilanı da kabul edilmeyecek..

 

İlanı talimatlar dışında alan site ve gazetelere cezalar kesilmesi gerekir..

 

Kiracı vatandaşlara ev tutma sırasında ağır şartlar uygulanması kesinlikle önlenmelidir..

 

Daha geçen yıl, cebinde 5- 10 bin lirası olan vatandaş kiralık ev tutabiliyordu. Şimdi cebinde en azından 40-50 bin lirası olur ise ancak ev kiralayabiliyor..

 

Hem de birçok riskli hukuki şartlarla..

 

Sayın Bakanlarımız..

 

Dedim ya… İlgili kurumlar, Adalet mekanizması bu konuda ki şikayetlerde ilgisiz kaldığı gibi, üstelik bu fırsatçılara meydanlarda daha cüretle cirit atmaları için kapılar aralıyorlar..

 

Bakın bu iddialarım afaki suçlamalar değil..

 

Örneğin.. Ben yaşıyorum bu kaosu.. Ve gördün ki benim gibi bu kaosları yaşayan binlerce kiracı var..

 

Ev sahibi senin hastanede yatmasını bile fırsat bilip, 1-2 ay kira yatmadı diye gidip, kaos furyasından yararlanması için hemen tahliye davası açıyor..

 

Dava açmadan önce “gel uzlaşalım, al kiranı” diyorsun..

 

Diyor ki; “yok mahkemede hesaplaşacağız”..

 

Eee buyur kardeşim.. Madem bu ülke yaslarla yönetiliyor, çıkalım mahkemeye..

 

Mahkemeye “alacaktan” tahliye davası açıyor.. Hakimin huzurunda da uzlaşma teklif ediyorsun..

 

“Asla” diyor.. Niye; Eee ben çıkarsam bu evi 6-7 bin liraya verecek adam..

 

Uzlaşmayı da şu şekilde kabul ediyor.. “Kirayı ver, çık”..

 

Tabi hakim bunların kötü niyetli olduklarını anlıyor..

 

Sayın Bakanlarımız…

 

Şimdi sizlere aktardığım fırsatçı taktiklerine dikkat edin ve buna göre tedbir talimatları verin. Gerekirse acilen yasa çıkarın..

 

Bakın bu yazdıklarımı sadece ben yaşamıyorum, binlerce kiracı yaşıyor ve tehdit, şantaj altında bırakılıyor.

 

Tahliye davamız Ankara 6. Sulh hukuk Mahkemesinde; 2022/3902 esas sayılı dosyada…

 

İlk duruşmamız Şubat 2023’te yapıldı.. Hakime bunların fırsatçı olduklarını, konut kaosu furyasından yararlanmak için tarafıma defalarca baskılar düzenlediklerini, karakola şikayet ettiğimi ve geçmişte kiralarımı verdikleri ıban numaralarına her ay yatırdığımı iletiyorum..

 

Haa bu arada.. Ben bu evi tutarken, kiralık furayası yeni başlamıştı.. Bin 500 liraya kiraladığım ev için, 750 liralık kontrat verdiler ama yapılan diğer Bin 500 liralık kontrat sözleşmesi kendilerinde.. yani, mecburen kiralamak zorunda kaldım..

 

Bunu da Hakime aktarınca hakim şok oldu ve ev sahibinin ıban numarasından hesap hareketlerinin tespitine karar verdi..

 

Şimdi dikkat edin..

 

Ev sahibi bakıyor ki, foyası ortaya çıkacak.. Kendi ıban numarasını mahkemeye yanlış hesap numarası ile sunuyor.. Yani, rakamları noksan veriyor..

 

İlk duruşmada tahliye kararı alamayan ve iki şikâyetlerimden takipsizlik kararı alan ev sahibi, tahliye kararı alamadığı duruşmadan 5 gün sonra ASKİ’ye gidiyor ve diyor ki;

 

“Benim falan, falan adresteki konutum, tahliye nedeniyle boşaltıldı, gidin adıma olan su aboneliğini kesin ve saati sökün”..

 

Ve yalanını, dümenini sağlama almak için ASKİ görevlileri şöyle diyor; “Mansur Yavaş aleyhine sürekli yazı yazan gazeteci işte bu.. Burası aynı zamanda Haber Sitesinin merkezi.. “..

 

Ben 2 yıla yakın burada kiracıyım ve su, doğalgaz, elektrik abonelikleri ev sahibi ve akrabalarının üzerine olduğu şekilde kiraladım..

 

Bir bakıyorum ASKİ’den eleman geldi.. Elinde saat sökme anahtarı..

 

“Soruyorum nedir olay kardeşim?”

 

“Abi, bu ev boşalmış, ev sahibi bize böyle bildirdi, işte saat sökme ve su kesme tebligatı”

 

Durumu anlatıyorum.. Bunun bir yalan ve oyun olduğunu kontratımı göstererek anlatıyorum ve diyorum ki “Ya müdürünü hemen ara ya da polis çağıracağım.. Hiç birisini yapmazsan ben de kendime göre gerekeni yapacağım”..

 

Müdürünü arıyor, müdürüne yalanla oynanan oyunu anlatıyorum.. 

 

Müdür ; “Vay vicdansız vay.. Abi bu adam suç işlemiş, ben senin olayını akşama saat 4’te çözeceğim.. Merak etme suyun kesilmeyecek”..

 

Meğerse aranan müdür de değilmiş.. ASKİ elemanı benden kurtulmak için başka birisini aramış.. Yani, beni iyi niyetime karşılık oyuna getirdiler..

 

Elimde belge olsun diye gidip, ASKİ’ye şikayette bulundum..

 

ASKİ diyor ki; “Ev sahibinin yaptığı insanlık dışı bir uygulama ama abone istediği zaman aboneliğini sonlandırır”..

 

“ben hala burada kiracıyım, benim haberim yok.. Bu benim yaşam şartlarımı gasptır, yaşamımda en tabi gereksinimim suyu kesemez” desen ne yazar..

 

Mecburen su aboneliğini üzerime aldım..  İşlem yaptım, gerekli ücretleri ödedim, çıkıyorum bir baktım eleman peşimden bağırıyor..

 

“beyefendi size su aboneliği veremeyiz”.. “niye kardeşim?”

 

“Oturduğunuz binanın deprem sigortası yok, sigortasını yaptırın, ücretini yaptırın, aboneliğiniz aktif hale gelir”..

 

Düştük.. Mecburen.. Orada ki sigorta bölümünde Deprem sigortasını işlemini yaptırdım..

 

Ha o sırada hem çok rahatsızım, hem de işlemleri yerine getirecek kadar üzerimde param yok.. Bir siyasi dostumu aradım, sağ olsun ASKİ’ye kadar para gönderdi  ve işlemleri yapıp çıktım..

 

Düşünün üzerinde, kartında parası olamayan vatandaş ne yapacak? Günlerce susuz kalacak..

 

Sayın Bakanlar.. Bakın bu uygulamaların hepsi şantajdır, tehdittir, kiracıyı mağdur etmek ve çaresiz bırakmak adına oynanan oyunlardır..

 

Ve devletin kurumu ASKİ’de buna resmen alet oluyor.. Bunlara kapı aralıyor..

 

Değerli Bakanlar..

 

Ben çok uzun senelerdir Gazetecilik yapıyorum ama eski Adalet mensubuyum.. Ankara Adliyesinde Zabıt Katipliği yaptığım gibi 12 Eylül Askeri darbe öncesi “Ülkücü Memurlar Derneğine bağlı, Ülkücü- Milliyetçi Adliyecilerin uzun süre Başkanlığını yaptım.. Yasaları az- çok bilirim..

 

Adalete olan güvenim olduğu için ASKİ’den aldığım evraklarla gidip, benden habersiz ASKİ’ye yalanlar söyleyip, suyumu kestiren ev sahibini Savcılığa şikayet ettim..

 

Ve bunun bir konut dokunulmazlığı ihlali olduğunu, mahkemeden tahliye kararı alamayan ev sahibinin, evden çıkmam için uyguladığı tehdit ve şantaj olduğunu ve ASKİ’nin bana tebliğ ettiği, “Tahliyeden dolayı abonelik iptali ve su kesme” gerekçeli belgeyi sundum..

 

Artık bundan öte ne delil olacak?

 

Ev sahibi bakıyor ki, yılmadım, mücadele veriyorum..

 

Bir hafta sonra internetten Başkent Doğalgaz sitesine girerek, yine konut boşalmasından dolayı, adına olan Doğalgaz aboneliğinin sonlandırmasını, gaz akışının durulması talebinde bulunuyor..

 

Bakıyorum… Doğalgaz elemanı geldi.. “Ne var kardeşim, borcumuz falan yok, bu ne kesme işlemi?” diyorum..

 

“Beyefendi, burası ev sahibinin müracaatına göre boşalmış, bundan sonra gelen kiracı da aboneliği üzerine alacakmış.. Gazı kesmeye geldim”..

 

Doğalgaz elemanına da bunun bir yalan ve kiracıyı zora sokmak adına oynan bir oyun olduğunu, halen resmi kontratlı kiracı olduğumu ilettim..

 

Ve başkent Doğalgaz merkeze şikayete gittim.. Şikayetimi bile almadılar..

 

“tamam, ev sahibi insanlık suçu işlemiş ama mevzuatımıza göre istediği zaman aboneliğini sonlandırır” tekrarlanması..

 

Ben hemen bu gaz kesme şantajını da gidip ikinci kez Savcılığa şikayet ettim ve beni tehditlerle, şantajlarla huzursuz ettiğini belirtip, ülkede yaşanan kaostan beslenme emelinde olduğunu ilettim ve hakkında soruşturma başlatılması talebinde bulundum..

 

Bunu yanı sıra; durumu CİMER’e, Enerji Bakanlığına, Enerji Piyası Kurumuna şikayet ettim..

 

Talimatla beni aradılar… Başkent Doğalgaz aynı mevzuaat şarkısını söylüyor..

 

Birer hafta ile aynı kişiden şikayetçi olduğum için soruşturma müracaat evrakları ayrı ayrı Savcılara tevzi edilmiş..

 

Ve bekliyorum.. Adaleti ve yasaları bilen bir kişi olarak şikâyetimden olumlu sonuçlar beklerken, bir baktım, her iki savcılıktan bana “Huzursuzluk verici tavırlar tespit edilemediğinden, kovuşturmaya gerek görülmedi” kararları geldi..

 

Ve o anda Adalete olan güvenim sarsıntı geçirdi.. 43 yıldır “kavga etmeyeceğim” yeminini bozdum..

 

“Yine belki bir adli hata olmuştur” diyerek Ankara 7. Sulh Ceza Hakimliğine “kovuşturmaya gerek yoktur” kararlarına itirazda bulundum..

 

Ve tabi ki yeniden resmi delilleri Sulh Ceza Hakimliğine de sunup, ev sahibinin ülkede ki kiralık konut kaosundan yararlanmak adına tarafıma birçok yalanlarla oyunlar oynadığını, yaşam şartlarımı gasp ettiğini, konut dokunulmazlığımı ihlal ettiğini, şantajlarla insan haklarımı çiğnediğini ve beni huzursuz ettiğini bildirdim..

 

Maalesef.. Tüm resmi delilleri sunmama rağmen, Ankara Savcılığının vermiş olduğu 2023/32571 Karar sayılı “Kovuşturmaya yer olmadığı” kararını inceleyen Ankara 7. Sulh Ceza Hakimliği, 2023/3655 D.İş. Kararı ile itirazım ret etti..

 

Şimdi bana karşı; her türlü tehdit ve şantaj taktiklerini uygulamaya koyan fırsatçı ev sahibim nasıl sevinmesin? Bundan sonra rahatça bana nasıl yeni oyunlar sergilemesin?

 

Artık, bu karar üzerine ne Adalet bakanlığına, ne CİMER’e, ne de Hakim ve Savcılar Kuruluna şikayet gereği bile duymadım..

 

Dedim ya, 43 yıllık kavga etmeme yeminini bozdum. Zaten Adli mercilerde verdikleri kararlarla, bana; “kendi başının çaresine, kendin bak, kendin adaletini sağla” mesajı vermişler..

 

Evet.. Sayın Bakanlar…

 

Şimdi kendi hesabımı sormak için hazırlanmış ve ev sahibinin yeni oyunlarını bekliyorum..

 

Bu tür alicengiz oyunlarını ülkemizde sadece ben yaşamıyorum.. Yüzbinlerce kiracı yaşıyor..

 

Sayın Bakanlar.. İşte fırsatçıların kiracılara karşı oynadıkları bu tür alicengiz oyunlarını devlet gücü ile bozduğunuz ve fahiş kira fiyatı fırsatçılarının tepesine bindiğiniz dakikalarda, bu kaosun önüne geçileceğine inanmaktayım.. Asıl temel çare; fırsatçıların fahiş kira fiyatlarını engellemektişr.. Bütün sorunların başlangıcı buradan başlıyor.. Boş konut var ama vatandaş konut kiralayamıyor..

 

Buyurun… Hizmet, tedbirler sizden, destekler bizden..


Bu Haber 81318 Defa Okunmuştur

OKUYUCU YORUMLARI

UYARI:Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.(Yorum Yapanın Taahütü)Yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
Ad Soyad
E-Posta
Yorum

Haber Arşivi

ÇOK OKUNANLAR

Hava Durumu



İçerik Yükleniyor...
Ankara’ya 5 yıldır tek bir kalıcı eser yapamayan, “Çapsız” Mansur Yavaş; dünyanın en büyük tema parkı olan ANKAPARK’ı, siyasi kin ve ağır kıskançlık psikolojisi ile açıkça harabeye çevirtti. Parkta yapılan 83 hırsızlıklara göz yumduğu gibi şimdi de yerel seçimler arifesinde; parkta ki dinozor ve diğer oyuncakları kaldırıp, atacağını ve bu alanı yeşil alan yapacağını duyuruyor, güya Ankaralıların da görüşlerini aldığı anketi aktarıyor.. İşine geldiği zaman da; yıllardan beri “bu park 14- 16 milyar liraya yapıldı, parayı oyuncaklara gömdüler” gibi ciyaklayıp, siyasi itibar suikastları yaptı, yaptırdı.. Parkı harabeye çevirmesinin tek gerekçesi ise; Ağır siyasi kin.. Melih Gökçek yaptırdı diye.. Şimdi, halkı ücretsiz, otobüslerle parka getiriyor. Niye; Parkın kırılan oyuncakları, harabe görüntüsünü görmeleri için.. Zeka özürlüler, Ankaralı sormayacak mı, “Bu parkı kim bu hale getirdi?” diye Sayın İçişleri Bakanı, Sayın Ankara Valisi.. Bu parkı Melih Gökçek Belediyeye süper görüntülerle teslim etti mi? Etti? Park kimin denetimde idi? Ankara Büyükşehir Belediyesinin.. Başkanlar kimdi? Mustafa Tuna ve Mansur Yavaş.. Peki, 5 yılda bu büyük devasa parkı kim bu hale getirdi? Kim harabe olmasına göz yumdu? Mansur Yavaş.. Şimdi bu parkı tamamen kaldırıyor.. Bu park 14 milyara yapılmış ise, sen kimsin ki devletin bu parasını keyfine, kinine göre çöpe atıyorsun? Evet, Sayın İçişleri Bakanı ve Ankara Valisi. Lütfen, derhal parka görevlileri gönderip, zarar- ziyan tespitleri yapılmasını ve parkın şuan ki halinin tespitini ve gerekli soruşturma işlemlerinin yapılmasını Ankaralılar adına sizlerden rica ediyorum...
SAYIN, İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA ve ANKARA VALİSİNE “MANSUR YAVAŞ” ÇAĞRIMDIR.. “KAMUYA AĞIR ZARAR VERDİ, YAPILAN MEGA HİZMETİ; SİYASİ KİN İLE HARBEYE ÇEVİRDİ, ŞİMDİ DE ORTADAN KALDIRIYOR”

SON EKLENENLER

FaceBook

Haber Ara

Copyright ©2010 - Tüm hakları saklıdır.
PHP Haber Sitesi Türkiye Tasarım
Haber 2000- Tüm Hakları Saklıdır. İzinsiz Ve kaynak gösterilmeden Alıntı Yapılamaz. Yayınlanan Tüm Haber Ve Açıklamalar İlk Kaynaktan Ulaştırılan Açıklamalardır. Sitemiz Bu Açıklamalara Ekleme Veya Müdahelede Bulunmadan Yayınlar. Yorum,Makale, Sizden Gelenler Bölümündeki Yazılardan Yazanlar Sorumludur. Harici Bilgiler Ayrı Bir Sayfada Açılır. Haber 2000 Bu Linkler Ve İçeriklerinden Sorumlu Değildir.Her Türlü Haber Ve İletişim İçin millitaraf@hotmail.com Adresini kullanabilirsiniz. Sitemizden Daha İyi Yararlanabilmek için Gizlilik İlekeleri Ve Yayın Prensiplerimzi Okuyunuz. Ekonomik Veriler Bilgilendirme Amaclidir.Kullanimindan Dogacak Sorunlardan Sitemiz Sorumlu Degildir. En İyi İnt Exp 8+ 1024x768 Görüntülenir