GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı

www.haber2000.com

Aylardır, Millet ittifakının CHP’li Büyükşehir adayının kim olacağı tartışılırken, özellikle Kılıçdaroğlu cephesinin de bir konuda ki inadın, İzmir’de millet ittifakının tamamen parçalanmasına bile neden olacak nitelikte..

Evet .. İzmir oy potansiyeli olarak CHP’nin üstünlüğündedir ama ülke genelinde bir ittifak kurulmuş ve oy üstünlüğünü artırarak, daha fazla başarı hedeflenmiştir..

CHP Kiminle ittifak kurmuştur?

İYİ Parti ile ..

İYİ Parti’nin bel kemiğini, vücudunu oluşturanlar kimlerdir?

Milliyetçiler, Ülkücüler ..

Peki, Sayın Kılıçdaroğlu inatla; İzmir’e kimi Büyükşehir adayı olarak atamayı düşünüyor?

Seferhisar İlçesi Belediye Başkanı Tunç Soyer’i ..

Bu, Tunç Soyar kim?

Tunç Soyer; 12 Eylül 1980 Askeri Darbesinde Askeri Savcı görevini üstlenen, Alparslan Türkeş ve Ülkücülere- milliyetçilere hazırlanan düzmece İddianame ile zulümler yaptıran, emrinde ki işkencecilere işkence şekilleri öğreten, MHP ve Ülkücü kuruluşlarına, Ülkücülere kurulan kumpasın en büyük ayağı olan Nurettin Soyer’in oğlu ..

Bakın birileri  günlerdir, bilmeden sallayıp, duruyor..

İşin vahametin bilmiyorlar..

1980 Askeri Darbesinde, MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davasının 2 Bin sanıklı İddianamesi; Uğur Mumcu’nun evinde; Kenan Evren eşliğinde; Evren’in işkence ekibinin başında ki Dürüst Oktay ve Zeki kaman tarafından hazırlanıp, Askeri savcı Nurettin Soyer’e gereğinin yapılması için verildi.

Nurettin Soyer ise hayali suçlarla ve özellikle birçok konuşma ve yazılardan cımbızlayarak bazı ifadelerden suç unsuru çıkararak, Alparslan Türkeş’i ve Ülkücü Hareketin önderlerini idam ettirmek ve  Ülkücüleri ağır cezalarla cezaevi hücrelerinde ömürlerini çürütmek adına her kahpeliği sergiledi.

MHP İddianamesi 2 bin sayfa idi.. Savcı Nurettin Soyer bile kumpasın mimarı olmasına rağmen işin işinden çıkamıyordu ama yazılan hayali suçlamalarda diretiyordu, kimselerin savunmalarını dinlemiyordu..

ALPARSLAN TÜRKEŞ, 2 SAYFALIK İDDİANAMEYİ DURUŞMA SIRASINDA SAVCI NURETTİN SOYER’İN SURATINA FIRLATTI..

Hepimizin yargılanmasında ki suç unsuru; “Silahlı çete kurarak, Devletin Anayasal düzenini yıkmak, Faşizm propagandası yapmak ve birçok olayların failleri olmak”

Yine bir duruşmada rahmetli Türkeş elinde 2 Bin sayfalık MHP ve Ülkücü Kuruluşlar davası İddianamesi ile savunmalar yapıyordu..

Mahkeme heyeti dinlemediği gibi, Savcı Nurettin Soyer ise sık, sık Alparslan Türkeş’e sert ifadeler ile müdahalelerde bulunuyordu.. 

Türkeş’in sabrı tükenmişti artık .. Son derece sert ve yüksek sesle “Alın o zaman, şerefsizce hazırladığınız iddianameyi siz okuyun ve istediğiniz cezayı verin.. Artık sizleri yok sayıyorum” bağırtısının ardından o kalın iddianameyi Savcı Nurettin Soyer’in yüzüne fırlattı..

Bu Savcı Nurettin Soyer, aynı zamanda Mamak Askeri bölgesinde ki ağaçların altında C-5 isimli işkence hanelerini kuran, işkencecileri; Dürüst Oktay ve Zeki Kaman’a işkence çeşitleri öğreten adamdır..

Amaç belli idi .. Ülkücülere zulüm etmek, yıldırmak, idam etmek, ağır cezalar vererek zindanlarda çürütmek, Alparslan Türkeş’i de hastanede öldürtmek ..

Savcı Nurettin Soyer, Ülkücülere, Milliyetçilere kahpece oyunlar oynamıştı..

Sonra görevi bitti, İzmir’e gitti..

Milliyetçi ve Ülkücülerin ailesine karşı tutumlarından şikayet eden bu Tunç Soyer, bir konuşmasında diyor ki; “Hiç unutmam, küçük kardeşim polis koruması ile ilkokula gidip- geliyordu”..

Ya senin vicdansız o baban ne yapmıştı Tunç Soyer beyy?

Suçsuz gençleri idam ettirdi, işkenceler yaptırdı, uyduruk hayali suçlarla binlerce insanı zindanlarda çürüttü, ocaklar söndürdü ..

Şimdi de çıkmış, sloganla diyor ki; “Yoldaşlarımızla birlikte zafere yürüyeceğiz”..

Şimdi Sayın Kılçdaroğlu, belki bunları bilmiyorsunuzdur veya hafife alıyorsunuz, önemsemiyorsunuz dur..

Ama unuttuğunuz bir şey var..

Milliyetçi- Ülkücüler ile birlikte bir İttifak kurmuşsunuz..

İttifakın özüne, özünü teşkil eden insanların dünya görüşüne, geçmişine saygı duyacaksınız ..

Anadolu’muzda bir söz vardır ..

Denilir ki; “Döşekte nar soyulmaz”..

Sizde bilirsiniz Sayın Kılçdaroğlu, burada “döşek” diye ifade ettiğimiz şimdi ki dille “yatak”tır..

Biliyorsunuz nar meyvesini soyarken kırmızı, mor suları akar, etrafa dökülür.. Hele, hele bu soyma işini döşekte yaparsanız, döşek lekelenir..

Sizde bu hassasiyetleri göz önüne alarak Tunç Soyer adaylığı inadınızdan kesinlikle vaz geçmenizdir..

Yoksa ne mi olur?..

İttifak kirlenir, parçalanır ve İzmir de hiçbir Milletçi- Ülkücü Tunç Soyer’e oy vermez.. Hatta, hatta bu inadınızı cezalandırmak için gidip, AKP’nin adayı Zeybekçi’ye bile oylarını verirler..

Sayın Meral Akşener; sizin ve arkadaşlarınızın da Milliyetçiliğinize- Ülkücülüğünüze inanmaktayız.. Lakin sakın ola ki böyle bir ihanete nezaket kuralları hatırına boğulup, Tunç Soyer’in İzmir Büyükşehir adaylığına “Evet” demeyin..

Eğer bu gaflete düşerseniz, inanın partinizin ruhu da incinir, çatısı da çatırdar..