GÖKTÜRK TUNÇTÜRK
(Cafer Uğurlu) yazdı
Değerli okuyucular…
Öncelikle; 13 yıl önce; kahpece taktiklerle “ŞEHİT” edilen, 12 Eylül 1980 yılı öncesi Ülkü Ocaklarında birlikte görev yaptığım, efsane Genel Başkanım Muhsin Yazıcıoğlu’nu rahmetle yad ediyorum..
Bakın sizlere tarihi bazı tarihi gerçekleri aktaracağım… Belki kimseler inanmaz…
12 Eylül 1980 askeri darbe öncesi; Ankara- Bahçelievler bölge sorumlusuyum ve Ülkücü ve Milliyetçi Adliyecilerin başkanıyım.. Aydınlık ve Cumhuriyet, Yeni Ortam gazeteleri ile Uğur Mumcu’nun uydurup yazdıkları “Türkiye Adaletçi İntikam Tugayını kurduğum” yalanları ile vızır, vızır aranıyorum…
Barolar Birliği Başkanı, Kenan Evren’e çağrı yapıyor.. “23 Hakim, Savcı ve Adliye memurlarına ölüm kararı veren Cafer Uğurlu neden yakalanamıyor” diye..
10 Eylül 1980 akşamı… Muhsin başkan… Belirli noktamız olan kahvehaneye not bırakmış… “Karslıyı gidip, bulun, yarın 56 numaradayım, acilen gelsin” diye…
11 Eylül 1980 günü saat öğlen öncesi 3. Caddede karşılaştık… Bizim tek katlı MHP Gençlik Kolları binası vardı.. Onun arka kısmına doğru yürüdük…
Dedi ki; “Karslı, arkadaşlarını topla, neyiniz var, neyiniz yok, toparlayın ve Ankara’dan acilen kaybolun.. Yarın askeri darbe olacak”…
Ben daha 21 yaşlarındayım… “Darbe” ile yeni tanışacağım… Ve acilen benimle birlikte kaybolması gereken 5 arkadaşı buldum.. Bir kırmızı Murat 124 otoya binerek doğru İzmir- Eski Foça’ya…
Bir Yüzbaşı ve önemli bir TRT sanatçısı bize orada bir pansiyon ayarlamışlardı.. Gittik… Aynı gece askeri darbe ilan edildi… Baktık Kenan Evren ülküden falan bahsediyor, biraz sevindik…
Yanılmışız… Kısacası 20 gün sonra paramız bitince Ankara’da dönmek zorunda kaldık ve kısa bir süre sonrada yakalandık, Mamak Askeri Cezaevine 10 arkadaşımla birlikte götürüp attılar.. Bunlardan birisi benim ağabeyim, diğeri küçük kardeşimdi..
Tabi 18 günlük işkencede bana sürekli Muhsin Başkanın yerini sordular… Nereden bileceğiz ki?
Ve bir süre sonrada Muhsin Başkan da yakalandı.. 12 Eylül sonrası da birlikte hareket ettik… Ekmek paramız yoktu, yırtık ayakkabı ile geziyorduk..
Kadere bakın… Muhsin Başkan bir vakıf kurdu… Ankara Necatibey caddesinde.. Allah razı olsun… Eski Sağlık Bakanımız ve darbe olduğu sırada Alparslan Türkeş’i evinde saklayan Halil Şıvgın, beni iktidarda olan ANAP Genel Merkezine Basın danışmanı olarak gönderdi..
ANAP Genel Merkezi de Necatibey caddesinde idi… Ben Genel Başkan Yardımcıları İlker Tuncay ve Rüştü Kazım Yücelen’in basın danışmanlığını yapıyorum.. Ali Talip Özdemir’de var..
Kimseler; cezaevlerinden çıkan ülkücüler sahip çıkmıyor.. Herkes perişan…
Muhsin başkan etraftan paralar topluyor, ben Ülkücü kökenli ANAP milletvekillerinden her ay para toplayıp, götürüp kendisine veriyordum ve Türkiye genelinde Cezaevinden çıkan Ülkücülere para gönderiyorduk..
Ülkü; dava idi… İdealimiz; Turan’a kadardı.. Hedefimiz Kızılelma idi…
Kolay değildi.. Şimdilerde dahi; getirip bana milyarlarca dolarları önüme dökseler, asla “Ben artık Ülkücü değilim, falan safta mücadele vereceğim” demem…
Şimdi bunları niye yazdım?
Yazımın başlığına adını yerleştirdiğim zat’a kutsal dava hatırlatması yapmak için..
Değerli okuyucular..
Biliyorsunuz… Mansur Yavaş, CHP’den aday olmadan önce MHPve Ülkücü Hareket saflarında idi..
CHP’den Ankara Büyükşehir Bediiye Başkan adayı olmadan önce MHP’den Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı oldu… Daha sonrada MHP’ye Genel Başkan olmanın yollarını zorladı ve Bahçeli ile kavga edip, MHP’den ayrıldı..
Bir sonra ki yerel seçimde CHP’den Ankara Büyükşehir belediye başkan adayı olacağı dillendirilirken, Mansur Yavaş şu cümleleri sarf etmişti;
“Ben, davamı ve partimi hiçbir menfaat ve koltuk uğruna satmam”…
Ve CHP’den asla aday olmayacağı mesajını vermişti..
Lakin çok kısa zaman sonra Mansur Yavaş, her ne hikmetse CHP’ye geçti ve Ankara büyükşehir belediye başkan adayı oldu…
Seçim meydanlarında da Ülkücülere yaptığı Bozkurt işaretleriyle de “Oyunuzu bana verin” mesajları vermişti..
Mansur Yavaş, başkanlığı kazandıktan sonra, Ülkücü ve Milliyetçi harekettin sembol olmuş isimlerini de rahmetli olduktan sonra da sosyal medya hesaplarından anıyordu..
Lakin… Bu gün Ülkücü Ocaklarının efsane Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun Şehit edilişinin 13. Yılı…
Sabah erkenden kalktığımda sosyal medyada siyasilerin hesaplarını tek, tek inceledim… “Kimler Muhsin başkanı anmış” diye..
Helalleşme yoluna çıkan CHP lideri Sayın Kılıçdaroğlu’nun Twitter sayfasında anma yazısı görmedim.. İttifakın ortağı Sayın Meral Akşener, Muhsin başkanı anma paylaşımı yapmıştı..
Hatta; Hatay ilimizin CHP’li Belediye Başkanı Lütfü Savaş bile Muhsin başkanı yad eden paylaşımını yapmıştı..
Halen kendisine “Ülkücü” süsü veren Mansur Yavaş’ın twitter hesabına baktım…Yok…, 1 saat, 2 saat, 3 saat, 5 saat sonra baktım yine yok…
Bu yazımı yazmaya başladım… “Mansur Yavaş’ın sayfasına hele bir daha bakayım” dedim ve baktım…
Evet.. Herkes dün akşamdan itibaren ve bu güne başlarken Muhsin Yazıcıoğlu’nu anma yazıları paylaşırken, Mansur Yavaş; saat 13.49’da Muhsin başkanı anma yazısını paylaştı…
O da çok, çok yavan ifadelerle… Şunu yazmış;
“Muhsin Yazıcıoğlu’nu aramızdan ayrılışının yıl dönümünde saygı ve rahmetle anıyorum. Ruhu şad olsun”.
Belli ki bazı noktalardan tepkiler çoğalınca anma yazısını koymuş… Daha doğrusu görüntü ve iş olsun diye..
Peki, sizce “Ülkücü” kökenli Mansur Yavaş, neden bu kadar geç saatlerde Muhsin başkanı anma paylaşımı yapmıştı?
Tek kelime … KORKMUŞTU …
Neden?
Eee Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun ve CHP sayfasında anma paylaşımı yok..
Ve asıl olan… Geçen yıl CHP Ankara İl Başkanı Av. Ali Hikmet Akıllı, ekibi ile birlikte Muhsin Yazıcıoğlu’nun kabrini ziyaret edip, dualar okumuştu..
Aynı günü CHP’nin bazı kesimlerinden çok sert tepkiler almıştı… Ve bazı isimlerde CHP’den istifa etmişlerdi.
“Elinde Alevilerin kanı olan Muhsin Yazıcıoğlu’nun mezarını sen nasıl ziyaret edip, dua okursun?”..
Tabi asla böyle bir şey yok…
Hatta tepkiler o kadar yoğunlaştı ki, CHP Ankara başkanı Muhsin başkanın kabir ziyareti ile ilgili paylaşımlarını sosyal medya hesabından sildi..
Kısa bir süre sonra CHP Ankara’da önemli bir isim… “bana da Ülkücü kardeş” der…
Kızılay semtinde bir yemekte buluştuk.. Bana laf attı;
“Ülkücü kardeş… Bak bizim il başkanımızda sizdenmiş, haberin yok.. Muhsin başkanın kabrini ziyaret edip, dua okudu”..
Bende olabilir… “Allah razı olsun ama Alevilerin kanı elinde çok irkin ve asılsız bir iftira..” dedim..
Devem etti.. Dedi ki; “Ben de İl başkanına tepki gösterdim ve dün gece kendisini telefonla arayıp, bu mezar ziyaretinin nereden çıktığını sordum”..
İl başkanı da… Derin bir of çekerek demiş ki; “Yahu, bu kararı ben tek başıma mı aldım arkdaş? Genel Başkan bana ‘ziyaret et’ talimat verdi bende Yazıcıoğlu’nun mezarını ziyaret ettim’.. Sen olsan, ‘olmaz, gitmem Sayın Genel başkanım mı’ diyecektin?… Fatura bana patladı”…
Ve bu korku mesajı dilden, dile CHP Ankara tabanında yayıldı…
Eee bu tepkilerin korkusu karşısında “Ülkücü” kökenli Mansur Yavaş, nasıl sabah erkenden kalkıp, eski dava arkadaşı Muhsin Yazıcıolu’nu anan paylaşımı yapsın?
Ve tahminime göre de, kendisini yönlendiren ajans ta demiştir ki; “Aman başkanım, bu kez biz tepkilerin, Alevilerin hedefi oluruz.. Gerek yok”..
Ve saatler geçiyor… Öğlen sonrası sözde bir anma paylaşımı konuluyor sayfaya…
Evet… Sayın Mansur Yavaş… Yine suçüstü yakalandın… Vallahi çok ayıp ettin… Senin dava adamlığın buraya kadarmış..
Yuh olsun ….
MansurYavaş @mansuryavas06 Muhsin Yazıcıoğlu'nu aramızdan ayrılışının yıl dönümünde saygı ve rahmetle anıyorum. Ruhu şad olsun. ELALEM, DÜN AKŞAMDAN VE BUGÜN SABAH ERKENDEN ANMA YAZISI PAYLAŞIRKEN ÜLKCÜ MANSUR YAVAŞ, BUGÜN Ö–ĞLEN SONRASI PAYŞAIM ΥΑΡΤΙ SİZCE NEDEN? KORKUDAN BUGÜN SAAT 13.49 DA ANMA PAYLAŞIMI ΥΑΡΤΙ C ö–s 1:49 25 Mar 2022 Twitter.for for Phone' görseli olabilir" />
Bu Haber 241839 Defa Okunmuştur