HÜLYA EVRENSEL yazdı
(Türk Halk Müziği Sanatçısı)
Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın ana muhalefet lideri Kemal Kılçdaroğlu ve ülkemizin kadın lideri Sayın Meral Akşener .. Ben uzun yıllardır Türk Halk Müziğine emek veren ve ekmeğini Halk Müziğini icra ederek kazanan Sanatçıyım, sanatkarım ..
Tabi ki; devlet izni ile açılan, hazineye vergiler veren Eğlence sektöründe benim gibi milyonlarca insanımız da ekmeğini kazanıyor, yaşamının şartlarını sağlıyor, ailesine bakıyor..
Ve dikkat edin, bu sektörde hayat mücadelesi günlük olarak veriliyor…
Ülkemizde ki o meşhur ifadeyle; “İşte burası çok, çok önemli”..
Evet.. Eğlence sektöründen ekmek yiyen 15 milyon insanımız evine günlük olarak ekmek götürme mücadelesi veriyor..
Yani; ertesi günün de çalışmaz ise, para kazanamaz ise, geliri elinden alınır ise; işte o andan itibaren kendisi de, ailesi de perişan olmakta ..
Zaten sosyal güvenceleri de yok denecek bir oranda ..
Eğlence sektöründen ekmeğini kazanan Sanatçılar, Müzisyenler, garsonları, komileri ve mekan sahiplerinin yaşam mücadelesinde ki ibre net olarak bu..
Bir Coronavirüs salgın belası musallat oldu ve güzelim ülkemizde ne yazık ki bu salgından etkilendi..
Devletimiz bu bela ile tedbirde ilk olarak eğlence sektöründe yani; içkili yerleri, restoranları, Türküevlerini, barları, gazinoları kapatma kararı aldı..
Sonra tabi ki başka alanlarda hizmet veren mekanlarda sağlık tedbiri gerekçesiyle kapatıldı..
Dünya da virüs belasıyla mücadele eden ülkelerin sağlık tedbirlerini; Türkiye’de örnek alarak uyguluyor ama her ne hikmetse evine kapattığı, kendisinden gönüllü OHAL uygulaması istediği vatandaşına, diğer ülkeler gibi maddi olarak sahip çıkmadı..
Elbette ki bizlerde bu ülkenin ferdi olarak mücadeleye katkıda bulunacağız, bulunmak zorundayız..
Ne çağrısı yaptınız? “Kapatın” dediniz, kapattık.. “Evden dışarı çıkmayın” dediniz çıkmadık..
Ama sizler, günlük olarak ekmek mücadelesi veren biz halkınızı zerre kadar düşünmediniz..
“Evinde kalıp, dışarı çıkmamayı tavsiye ettiğimiz vatandaşlarımız, evlatları, anası-babası ne yiyip, ne içiyorlar” diye biran olsun düşünüp kafa yormadınız..
“Virüsten uzak tuttunuz ama bizleri açlığa, bunalımlara terk ettiniz.. Halimizi, hatırımızı da hiç mi hiç sormuyorsunuz”
Türkiye’mizi yönetenlerin, yönetmeye talip olanların sosyal devlet anlayışları bu mudur?
İşte; virüs değil, sizlerin bu umursamaz tutumlarınız birleri kahrediyor..
Şimdi bizim bu sitemimize Hükumet kandı diyecek ki; “Biz vatandaşlarımıza maddi destek paketleri açıkladık.. 2 milyon aileye Bin lira yardım yapacağız.. Kredi borçlarını erteledik, yaşlılara da kolonya yardımı yapıyoruz.. Milletimiz de dualarını eksik etmesinler ve evden çıkmasınlar”..
Eyvallah ta .. Bu destek paketinizin özeti şu; “Patrona para, yoksula dua, yaşlıya kolonya”..
Elbette ki patronlarında mağduriyetleri giderilecek, bizlerde bu belayı atlatmak için dualar edeceğiz ama bakkallar, marketler dualarla ekmek, gıda ve temizlik malzemeleri vermiyorlar..
Üstüne üstlük bu belayı fırsata çevirip, 10 liraya satılan bir şeyi 50 liraya çıkardılar..
Peki, şimdi Allah adına, insanlık adına, sizlerin vicdanına soruyorum;
“Bahsettiğim gibi; eğlence sektöründe günlük olarak ekmeğini kazananlar, bu paketin neresindeler?”
Hiçbir yerinde değiller..
Resmen; devlet eliyle açlığa, sefalete, bunalımlara terk edildiler..
Şimdi Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız olan hanımefendi çıkmış diyor ki; “2 milyon aileye Biner lira yardım yapacağız, kimsenin bir yere müracaat etmesine gerek yok, bizde liste var.. Daha önce Sosyal yardım fonlarından düzenli şekilde yardım alanlara dağıtacağız”..
Sayın Bakanım .. Dünya virüs belasını “olağanüstü afet” ilan etmiş ve yeni mücadele planları, paketleri ortaya koyuyor, siz hala eski yardım listesi ile oyalanıyorsunuz..
Unuttuğunuz bir şey var.. Türkiye de olağanüstü afet ortamını yaşıyor.. Bu yüzden o eski listelinize bir çizgi çekin, daha doğrusu çekmelisiniz..
Neden mi?
Bakın bizler; bu virüs belasından önce yardım fonlarından, yardımlar almıyorduk, kayıtlarda yaptırmadık..
Eee şimdi devlet eliyle benim işyerim kapatılmış, ekmeğim, aşım elimden alınmış, eve kapatılmışız ama devletimin yardım eli bana uzatılmıyor..
Yoksa sizlere göre; bizler içkili mekânlarda çalışıp, ekmeğimizi kazandığımız için yardımları hak etmiyor muyuz?
Ne mi yapmalısınız?
Herkesin TC numarası var.. Kapattığı işyeri ortada, işsiz, ekmeksiz kalan ve hiçbir geliri olmayan garibanlar ortada..
Talimat vereceksiniz bankalara, Sosyal Dayanışma vakıflarına herkes gidip hak ettiği yardım desteğini alacak..
Evet Sayın aile Bakanımız sizin elinizde ki yardım desteği listenizde bizim 15 milyon emekçimizin adı yok..
Ayrıca merak ediyoruz… Bu yardım destek paketleri hazırlanırken, kimlerin görüşleri alınıyor?
Öyle ya; her sektörün Odası, Federasyonu var.. Niye bunların görüşleri ve önerileri alınmadı?
İçkili mekanlar keza öyle.. Mekan açıyorsunuz, önce para yatırıp, ilgili Odaya kayıt yaptırıyor devlet.. İzin veriyor ve vergiler alıyor..
Neden Eğlence sektöründen temsilcilerin görüşleri alınmadı? Emekçilerin mağdur olamamaları için neler yapmalıyız? diye görüşleri alınmadı..
Evet… Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Kılıçdaroğlu, Sayın Akşener, tıpkı virüs mücadelesinde olduğu gibi bizlerinde dayanma gücünde zaman oldukça daraldı..
Bu yüzden; hepinizden; bu ülkenin vatandaşı olarak çok, çok acil şekilde hepimizin adaletli bir şekilde yararlanabileceği yeni destek paketini açıklamanızı bekliyoruz..
Ve sitemli yazımın sonunda; daha önce açıklanan destek paketinde bana düşen “dua” mı yapıyorum;
“Âlemin yaratıcı yüce Allah’ımdan, ülkemizi ve insanlarımız her türlü musibetten, beladan, salgınlardan korumasını niyaz ediyorum”
AMİN ….!
Bu Haber 833170 Defa Okunmuştur