GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Değerli okuyucular..
Ankara Büyükşehir Belediyesinin EGO ve ASKİ Bütçesi görüşmelerinin toplantısını izliyorum..
Bu toplantı diğer toplantılardan çok ayrı idi.. Özelliği şu idi; Büyükşehir belediyesinin AK Parti grubu ilk kez bu kadar sert ve etkili şeklide Mansur Yavaş ve ekibini perişan etti..
Biliyorsunuz.. Mecliste Mansur Yavaş’ın hemen, hemen her konuda, her yerde yalakalığını ve tetikçiliğini yapan, CHP’nin Etimesgut Belediyesi Meclis üyesi olan Ertan Işık var..
Bu zat.. Her yerel seçimde ayrı, ayrı partilerden ve ayrı, ayrı ilçelerden meclis üyesi seçilir.. Şimdi CHP’den meclis üyesi..
Ama kendisine sorsanız, MHP’li ve Ülkücü.. Zaten toplantıda yaptığı konuşmada da, AK Partili Meclis üyesi Bekir Yıldız’a nispetlerle göndermelerde bulunarak;
“Cezaevinde yatmışlar, övünüyorlar.. Sizin yattıklarınız bizim yattığımız günlerin zekatı bile olmaz” diyerek, Ülkücü dava adamı görüntüsü verdi..
Güldüm.. Şu işe bakın.. CHP’de; Ülkücülük ve MHP’cilik oynayıp, dava adamı havası atıyorlar..
Yahu … İnsan olağanüstü lüzum üzerine kerhen başka bir partiye oy verebilir ama gidip başka partiye üye olmak ve o partiden de meclis üyesi seçilmek, artık geçmişte ki siyasi çatısını ve ilkesini, davasını terk etmiş demektir..
Ertan Işık… Binlerce Ülkücü sizlerin siyasi menfaatlerinize göre kıvırmanız için şehit olmadı.. Ve bizlerde sizin gibilerin, yani; “Ülkücülükten geçinenlerin” döneklikleri için zindanlarda, işkence masalarında çileler çekmedik.. Haddinizi ve yerinizi bilin..
Değerli okuyucular…
İşte bu zat’a nasıl haddini bildirdiklerini ve bir daha kürsüye gelip, yarım kalan konuşmasını yapamadığını birazdan aktaracağım..
Dedim ya.. Ak Parti grubu, bu bütçe görüşmeleri konuşmalarında; Mansur Yavaş ve ekibini olağanüstü bir şekilde silkeledi ve konuşamaz hale getirdiler..
Bir önce ki toplantıda Mamak Belediye Başkanı ve AK Parti Meclis Grup Başkanı Murat Köse, Mansur Yavaş’ı zaten şoklara uğratmıştı..
Bu toplantıda ise; Sincan Belediyesinin AK Partili meclis Üyesi Bekir Yıldız, Mansur Yavaş dönemi ile Melih Gökçek dönemi hizmetlerini karşılaştırıp, Mansur Yavaş dönemine zayıf not verdiği gibi, Yavaş’a;
“Üslubunuzu değiştirin ve sizin gibi seçilmiş meclis üyelerine karşı tavırlarınızı terk edin” uyarısında bulundu..
Bekir Yıldız, CHP’nin helalleşmesi yolculuğuna da değinerek şunları konuştu;
“Ben, 28 şubatta belediye başkanlığım sırasında, Filistin dramını dile getirdiğim için, 1.300 sayfalık dosya ile CHP İl ve ilçe teşkilatlarının suç duyurusu ile yargılandım.. Görevinden alındım, cezaevinde yattım…
Evet, Mansur başkan.. Bizi çok yanılttınız…. İnanın bu kadarını beklemiyorduk.. Bisiklet pompası ile şişirdiğiniz yüzlerce projeler vardı ama ortada icraat yok…
Köprüleri yapıyorsunuz ama bunlar bizim bıraktığımız işler.. Bizim ihalesini yaptığımız projeleri yapıyorsunuz..
Siz, yönetici olursunuz ama yöneten olamazsınız…
Ayrı siyasi teşekkülle bir araya gelebilirsiniz ama Ülkücü genlere sahip birinin, tamamen ters bir uyuşmazlık birlikteliği yaşadığı görülüyor..
Kan grupları uyuşmazlığı yaşıyorsunuz…
Makamınızı kullanarak, seçilmiş meclis üyelerini tehdit ediyorsunuz. Hazımsızsınız.
Melih Gökçek adını duyunca kontrolünüzü kaybediyorsunuz..
Algılarla alkış almaya çalışıyorsunuz..
Sizin 3 yılda yaptığınızı üst üste koysak; bir harikalar diyarı parkı etmez..
Yaptığınız hizmetlerin hepsini toplasanız bir ANKAPARK etmez..
Sizin zihniniz bu büyük projelere erişemez.. Yaptığınız yollar; bizim yaptığımız bir bulvar etmez..
Sizin hayalleriniz; bizim yaptıklarımızın zekâtına bile erişemez...
Emsali ile uçmayan kuş, semalarda hu çekermiş.. İyi ki CHP’li bir belediye yönetimi ile tanıştık ve ne kadar beceriksiz olduğunu gördük
Algı peşinde koşuyor, biri; bin gösteriyorsunuz.
Kendinizi algılarla büyük gösteriyorsunuz ama Ankara Büyükşehir belediyesi küçük sularda boğuluyor”
Tabi Mansur Yavaş bu sözlere çok, çok bozuldu ve “Aynı tavır ve üslupla cevabınızı alacaksınız” diye kürsüden sert şekilde seslendi..
Sonra kürsüye AK Parti Altındağ Belediyesi Meclis üyesi Ali İhsan Ölmez geldi..
Ölmez’de; Mansur Yavaş ve ekibinin meclis toplantılarında ki nahoş tavırlarını işaret ederek;
“Gönülleri baltayla, balyozla kırıyorsunuz..
Bu meclisin her biri, Mansur Yavaş gibi seçilmiştir.. Üslubunuz kırıcıdır. Ses düzeninizi ayarlayın… Fethi Yaşar başkandan örnek alın”
Tabi Mansur Yavaş ve ekibi AK Partili üyelerin bu çıkarmaları karşısında epeyce sarsıldılar..
Kürsüye CHP’li Ertan Işık geldi.. Ertan Işık, kaba ve tehditkar tavırları ile konuşmalar yaparak, Mansur Yavaş başkanına bağlılığını ispat etmek için, yine Melih Gökçek dedi, yine parsel, parsel şarkısını söyledi..
Murat Köse’ye; kedi ve ciğer göndermelerinde bulunarak, şu ilginç sözleri sarf etmesi dikkat çekti..
“Melih Gökçek’in istifasından sonra başkanlık yapan Mutafa Tuna’ya ve hizmetlerine niye bir şey demiyoruz? Adam işini yaptı”..
Bak, bak.. Niye AK Partili olan Mustafa Tuna’ya toz kondurmuyorlar?
Çünkü, Mustafa Tuna’da “ben aday gösterilirim” hayali ile gaflete düşerek, partili başkanı olan Melih Gökçek’i, CHP adayı Mansur Yavaş ile birlikte kötülediler.. Emel birliği yaptılar..
Eee .. Bütün belgeleri yerinde olmasına rağmen; “TOGO Kuleleri inşaatını; proje dışı yükseltmişsin” bahanesi ile Sinan Aygün’e çöküp, 25 milyon lira almaya çalışan bu ekip, merak ediyorum; Mustafa Tuna’nın da yükselen o inşaatını gidip kontrol ettiler mi?
Şimdi övgülerle bahsettiklerine göre gitmezler.. Çünkü; Melih Gökçek düşmanlığında destek verdi bunlara..
İşte bu Ertan Işık, Mansur başkanına bağlılığını ispat etmek çabası ile başladı kürsüde Hz. Ömer’den örnek verip, ayet okumaya..
Ve yalakalık adına haddini aşarak, AK Parti grubunu ayetin şu sözleri ile itham etti..
"Mallarınızı aranızda batıl sebeplerle yemeyin. İnsanların mallarından bir kısmını bile, bile yemek için hakimlere rüşvet olarak vermeyin"
Tabi .. Bu ithamlar karşısında AK partili meclis üyelerinin hepsi yerinden fırladı..
Akyurt Belediye başkanı Hilal Ayık, Ertan Işık’a; “Haddini bil” diye yüksek sesle çıkışırken, birçok AK partili meclis üyesi Ertan Işık’a yüksek sesle cevap verdiler..
Ve Ertan Işık kürsüden kabadayı tavırlarla bir AK Partili Meclis üyesine “Sen ne diyon lan” diyerek, kürsüden inip, meclis üyelerinin üzerine yürümeye başladı..
Ve biran da ortalık karıştı, herkes birbirinin üzerine yürüdü..
Canlı yayınlanan toplantıya yarım saat ara verildi..
Yarım saat sonra toplantıya devam edildi ama o da ne? Kürsüde konuşmasını yarım bırakıp giden Ertan Işık ortalarda yok..
Salona bir daha girip, konuşmasını tamamlayamadı.. Ne olduğu hala meçhul..
İşte ara verilen toplantı konuşmalarına geçilmeden önce, CHP Meclis Grup Başkan vekili Yaşar Neslihanoğlu, çok medeni bir tavır sergileyip, mikrofondan aynen şöyle dedi;
“Ertan Işık’ın bu çatıda ki kişileri itham ettiğini sanmıyorum ama eğer böyle algılanmış ise ben grup başkan vekili olarak özür diliyorum”..
Sükûnet başladı mı? Olur mu? Mansur Yavaş, cevap verme intikamı hırsı ile yerinde oturamıyor, sağa- sola sert üsluplarla cevaplar yetiştiriyor..
Ankara’da trafiğin kilitlenmesi eleştirilerine ise yine çok gülünç bir gerekçe ile savunarak;
“İmar izinleri verdiniz, konutlar yapıldı, nüfus artışlarına sebep oldunuz, okullar açıldı.. Tabi ki trafik sıkışacak”..
Allah, Allah.. Eee Mansur başkan tabi ki nüfus artacak, arabalar çoğalacak.. Bunu senin bilmen ve alternatifler oluşturarak, tedbirler alman gerekmiyor mu?
Tabi bu konuşmalar içerisinde skandal bir icraatta daha tanık oldum..
Akyurt belediye Başkanı AK Partili Hilal Ayık, konuşmasında Mansur Yavaş’a dedi ki; “2,5 yıldır görevdesiniz ama Akyurt’ta bir kez dahi gelmediniz.. Neden gelmediniz?”
Gel de şok olma.. Ankara Büyükşehir belediye Başkanı seçileceksiniz ve 2,5 yıldır görevdesiniz, Ankara’nın ilçesine gitmeyeceksiniz..
Bunun tek bir tarifi var… Siyasi hazımsızlık.. Topal ördek kalma hırsının öcü..
Tabi Mansur Yavaş’ta, Akyurt ilçesine gidemediğini kabul ederek, kem-küm, “muhtarları yakında toplayacağız , gelemedik” diyerek ayıbını geçiştirdi..
Diğer bir ilginç çıkış ise; Kahramankazan Belediye Başkanı Serhat Oğuz’undu..
Başkan Oğuz, Büyükşehir belediyesinin siyasi kinle kendilerini hizmette yalnız bıraktıkları gibi, 10 milyon lira alacaklarının bir türlü ödenmediğini söyledi..
Tabi Mansur Yavaş bu alacak çıkışına da yine ilginç savunma ile cevap vererek;
“Tamam alacağınız var.. Benim de Çevre Bakanlığından 40 milyon alacağım var.. Bana ödesinler, bende size borcumuzu ödeyeyim”
Ve CHP’ye bu ayıp yeter …
Niye mi?
Biliyorsunuz geçen ay; büyükşehir Belediyesi, Beypazarı müzesine bağış yaptığı yapma Kitre bebeklerin tanesine 11 bin lira vermişti.. Kendisi de oraya 10 milyon harcadığına vurgu yaparak, şu savunmayı getirdi..
“Bizi yıpratmaya çalışan malum çevrenin yazıp, çizmeleri ile televizyonlarda yolsuzluk gibi gösterdiler..
Hürriyet Gazetesinin vicdan sahibi yazarı Abdulkadir Selvi’de; “Yahu burada ne var, gidip bir bakayım” diyerek müzeye gitti ve gördükleri eserlerin tartışılmaz ve harcamaya değer olduğunu yazdı”
Vay, vay..
Yahu yıllardır Abdulkadir sizi ve partinizi yerden yere vurmuyor mu? Şimdi niye vicdan yaptınız?
Sebebini yazayım.. Abdulkadir Selvi ile Mustafa Tuna gibi ortak noktaları var..
Bu ortak nokta… Melih Gökçek hırsı ve düşmanlığı..
Evet.. CHP’ye bu ayıp yeter..
Hilal Ayık' görseli olabilir" />
Bu Haber 390536 Defa Okunmuştur