GÖKTÜRK TUNÇTÜRK (Cafer Uğurlu) yazdı
Üstüne basa, basa, “PKK terör örgütü değil, silahlı bir siyasi harekettir” diyen ve bu sözleri ile övünen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, övdüğü ve koruduğu eşkıyalar tarafından öldürüldü.
Ve bu olay sırası çatışmada 2 polisimiz de şehit oldu.
Bizim ülkemizde; hem siyasi fahişelerin hem de ‘sözde barış fahişelerinin’ sayısı, Rus nataşalarının sayısını geçti.
Tahir Elçi’nin öldürülmesinden sonra, yine bu fahişeler işbaşında idi..
Acayip kıvırmalar, acayip ikiyüzlülükler yine sahnelerde gırla …
Diyorlar ki; “ Tahir Elçi, barış elçisi idi”
Hasssttirin ..
Kimin ve kimlerin barışması için elçi oldu?
Şimdi diyeceksiniz ki; “Kürt halkı ile T.C.’nin”
Bir kere daha hepinize ‘Hassstirrin’ diyorum.
T.C, öz evlatları Kürtlerle veya Kürtler devleti ile küs değil ki barışsınlar..
Tabi bu fahişelere göre; Kürt= PKK saydıkları için, şehitlerimizin ve vatandaşlarımızın katili, bölücü eşkıya örgütü PKK ile, T.C.’nin pazarlık yapıp, bir yerleri aldıktan sonra barışmasını amaçlıyorlar..
Nah alırsınız…
Üçün birini alırsınız şerefsizler..
Benim, binlerce askerimi, polisimi şehit edenler, masum vatandaşlarımızı katledenler ve bu bölücü katilleri övüp, savunanlar benim kardeşim falan asla değillerdir.
Hiç kıvırmayın..
Eğer, Kürtlerde bu bölücü hainlerin saffında isteyerek yer alıyorlar ise, onlarda benim kardeşim falan değildir.
Elbette ki Kürt kökenli vatandaşlarımızın büyük bir kısmı bu eşkıyaların tehditleri altında oldukları için onların saffında görünme zorunda bırakıldılar.. Onları, tenzih ediyorum..
Bir iddialı söz vardır.. “Katiller, mutlaka cinayet mahalline geri dönerler”
Tahir Elçi’nin cenazesinde de böyle oldu..
Önce öldürdüler, sonra gelip cenazede konuşup, bez paçavralarını salladılar..
Katilleri savunanların, imanı ve merhametleri de yoktur..
Bakın, Tahir Elçi’yi, savunduğu eşkıyaların kurşunlarından korumak için şehit olan 2 polisimizden bahsedenler yok..
Tahir Elçi’de insan, o şehitlerimiz de insanlar..
CHP Genel Başkan yardımcısı Tahir Elçi’ye ağlıyor..
Be heyy, siyasi fahişe.. “Sen bu güne kadar hangi şehidimize ağlayıp, gözyaşı döktün?”
Bakın; Tahir Elçi’nin tabutu, mezarlığa gidene kadar 3 şekil değiştirdi..
Önce cenazeyi morgdan alan avukatlar , tabutun üzerine Baro flamasını örttüler.. Sonra eşinin istemi üzerine Ayet’li örtü serildi.. Sonra, PKK’lılar ve HDP heyeti gelip, Elçi’nin eşinin itirazlarına rağmen , PKK’nın paçavrasını tabutun üstüne serdiler.. Sloganlar attılar…
Yüzsüz Selo’da utanmadan çıkmış konuşuyor; “Topraklarımızda rahat değiliz ama mutlaka rahat olacağız”
Hassstir ulan nankör şerefsiz..
Bütün hainliklerinize ve kahpeliklerinize rağmen gelip, yıkmak istediğiniz Türkiye Cumhuriyeti Devletinin meclisinde milletvekili olmuşsunuz, maaşlar alıyorsunuz, keyifler çatıyorsunuz, Başkent’ten devleti tehdit ediyorsunuz, hala utanmadan ‘rahat değiliz’ diyorsunuz..
Tabi, bütün bu nimetler karşısında azdınız, normalde sizler şuan Mecliste değil, cezaevlerinde olmanız gerekirdi ama maalesef birileri sizlere bu imkanları sundu..
Görülüyor ki, bölücüler, eşkıyalar başkentimizi ve diğer şehirlerimizi işgal etme cüretine erişmişler..
Devlet, dağlarda, şehirlerde bölücü hainlerle çarpışıp, binlerce şehitler verecek, sonra bu kuduz itlerin temsilciliğini üstelenenler ve savunup, kalkan olanlar; şehitlerimizin kazandığı mecliste milletvekili olacak, devletimden maaşlar alacaklar..
Olur mu böyle gaflet; ey yüce milletim…
Şimdi, melekler morgda, PKK’nın öldürdüğü Tahir Elçi’ye; ‘hoş geldin’den sonra sormuşlardır;
“PKK şimdi senin için ne?”
İnanıyorum ki; Tahir Elçi’de; “Vallahi, düşünmem gerek” cevabını vermiştir.
Bu Haber 1027071 Defa Okunmuştur