Cemevlerinin Türkiye'de resmen ibadethane olarak tanınması amacıyla açılan davada AİHM Büyük Dairesi, Cemevlerinin statüsü hakkında nihai kararını geçtiğimiz hafta açıklamıştı.
Strasbourg'daki mahkeme, Cemevlerinin statüsü konusunda açılan davada Alevileri haklı bulmuştu.
AİHM Büyük Daire'nin kararında, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) din özgürlüğü hakkını belirleyen 9'uncu ve ayrımcılığı yasaklayan 14'üncü maddelerinin ihlal edildiği belirtilmiş, Alevilerin, hukuksal statülerinin olmaması nedeniyle din özgürlüğü hakkını fiilen kullanamadıkları kaydedilmişti.
AİHM, Türkiye'de kamu hizmetinin sadece bazı dini gruplara verilmesinin diğerleri açısından ayrımcılık anlamına geleceğine de işaret ederek bu hizmetten yararlanamayan Alevilerin ayrımcılık gördüğü vurgulandı.
Hukuksal bağlayıcılık taşıyan karar, AİHM'in 17 yargıçlı büyük dairesi tarafından alındığı için temyiz olasılığı bulunmuyor, Ankara için ise hukuksal planda doğrudan bağlayıcılık taşımasına rağmen Türk Dil Kurumu 'Cemevi' kelimesinin sözlük anlamında 'ibadethane' tanımına yer vermeyerek, "Alevilerin toplanma yeri" sözlük anlamını kullandı.
Bu Haber 1416740 Defa Okunmuştur