KARAR Gazetesi yazaı ve Evrensel Hukuk ilkerinin öncüleriden olan Hukukçu Taha Akyol, bu gün ki yazısında; İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı kurucusu bir baba, 6 yaşında küçük bir çocuk olan kızını 29 yasındaki birisi ile imam nikahıyla ‘evlendirmesini; hem Hukuksal, hem de dinsel açıdan değerlendirerek,
"Nereden bakarsanız bakın, facia" dedi ve AK Parti grup başkan vekili Özlem Zengin'e de bir yasa teklifi önerisi sundu
İşte o anlamlı yazı ..
Tarikat, cemaat
İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı kurucusu bir baba, 6 yaşında küçük bir çocuk olan kızını 29 yasındaki bir herifle imam nikahıyla ‘evlendirmiş’; oyun çocuğu yaşındaki küçük kız zincirleme cinsel istismara maruz kalmış…
Ailenin savunmasına bakarsanız, 6 yaşında dini nikah kıyılmış da 13 yaşında fiili evlilik olmuş… Böyle de olsa facia…
Çocuğun okula gitmeye, oynamaya, arkadaşlar edinmeye, kanuni yaşlara ulaştığında kendi hür iradesiyle evlenmeye hakkı yok muydu?
Hak mı dediniz? Hür irade mi dediniz? Eski fıkıh kitaplarında çocukların 6 yaşında ‘velisinin’ kararıyla nikahlanabileceği, ‘büluğa erdiğinde’ fiilen evlendirilebileceği yazılıdır!
Bireysel hak ve hürriyetler fikrinin söz konusu olmadığı eski asırların fetvaları çağımızda böyle facialarla çocukların hayatını karartabiliyor.
FACİALAR ZİNCİRİ
Bu nasıl baba, nasıl anne ve nasıl erkek kardeşler? 6 yaşında bir çocuğu kabul eden bu nasıl bir herif? Hayvan demek hayvana hakaret olur…
Ve nasıl bir adam ki ‘imam nikahı’ kıyıyor?!
Nihayet savcılık iddianame tanzim etti, küçücük bir kızın hayatını mahvedenler hakkında ‘zincirleme şekilde çocuğun cinsel istismarı’ suçundan dava açıldı, cezası ağır ama tutuklama yapılmadı, duruşması da taaa mayıs ayına konulmuş!
Kanunen evlenmeleri yasak olan küçüklere ‘imam nikahı’ kıymak suç sayılmadığı içindir ki iddianamede böyle bir suç yok. Yok, çünkü Anayasa Mahkemesi Mayıs 2015’teki kararıyla resmi evlilik olmadan imam nikahı kıymayı cezalandıran kanun maddesini iptal etti. 2004 yılında evlilik dışı ilişki suç olmaktan çıkarıldığı için AYM de böyle bir karar vermişti, aşağıda bu konuya döneceğim.
DİNİ KÜLTÜRÜNDE SORUNLAR
Eski fetvaların din zannedilmesi çok büyük bir sorundur. Çocuk evlendirmeleri zamanımızda çok azaldı, fakat tarihin din zannedilmesi İslam dünyasında IŞİD’lere, Taliban’lara da, Boko Haram’lara da yol açabiliyor!
Amerikan Anayasa Mahkemesi, 1857 yılında Dred Scott v. Sandford kararı ile siyahi kölelerin eşit vatandaşlık haklarına sahip olması “gerekmediğine” karar vererek köleliği meşrulaştırmıştı! Bugün o karar hukuk tarihinde yer alır, ‘o zaman öyle düşünülmüş’ deyip geçeriz. Ama fıkhın muamelat fetvaları olunca “din” sanılıyor!
Tanzimat devrinde Osmanlı köleliği iptal ettiğinde, Arabistan’da, ‘Osmanlı şeriatı iptal etti’ diye isyan çıkmıştı! Çünkü, tarihsel bir veri olan fıkıh, din sanılınca, Bardakoğlu hocamızın dediği gibi “zihinleri tarihe kilitlemek” şeklinde kapalı ve katı bir zihniyet ortaya çıkıyor. Yeni fikirlere, hak, hürriyet ve adalet kavramlarındaki yeni gelişmelere karşı çıkmalarının sebebi budur. Ali Bardakoğlu hocamızın “Yüzleşme” kitabını önemle tavsiye ederim, özellikle “Fıkıh sorun mu üretir, çözüm mü?” bölümünü
FANUS İÇİNDE
Başörtülü kızının üniversitede okuması için çabalayan samimi dindar vicdanı, böyle faciaları asla hoş görmez, tepki duyar, dinin bu olmadığını bilir. Fakat tarikat deyince iş değişiyor.
Tarikatlar istisnaları olsa da, genelde, kişiyi çevresinden ve farklı bilgilerden soyutlayarak bir fanus içine alıyor, 6 yaşında evlendirmeyi ‘helal’ sanıyor!
Tarikatlar ya da totaliter örgütler; ‘sık dokulu’ bu yapılarda, özgür bireye yer yoktur.
İslam düşüncesinde ‘tarihsel’ tortuları aşarak dinin ahlaki ve uhrevi erdemlerine yönelmek şeklinde esaslı bir tefekkür ve içtihat hareketine çok büyük ihtiyaç var. Fakat dinin siyasallaştırılması, siyasetin de tarikat ve cemaatlere imtiyazlar bahşetmesi, Selefiliğin desteklenmesi gibi sorunlar böyle bir hareketi engelliyor.
YÖK, 2013 yılında İlahiyat’larda felsefe grubu dersleri kaldırmadı mı?! Tepkiler üzerine karardan dönüldü ama felsefe grubu dersler makaslanarak tekrar konuldu.
YASAKLAMAK ÇÖZÜM DEĞİL
Tarikatlar ve bilinen şekilleriyle cemaatler ‘devrim kanunlarıyla’ zaten yasaktır ve yasaklamak, ezmek gibi polisiye baskıların çözüm olmadığı açıktır. Hukuk devletinde AİHM içtihatlarına uygun bir yasak tanımı yapılamaz zaten.
Özgürlükçü kamuoyu, sivil toplum, başta Milli Eğitim olmak üzere etkin denetim ve kaliteli eğitim zorunludur.
Dün bir haber daha, 13 yaşındaki Suriyeli bir kızı imam nikahıyla evlendirmişler, kızcağız hamile.
Sayın Özlem Zengin hukukçudur, kendisine açık dilekçe sunuyorum, Medeni Kanun’a göre evlenme yaşına gelmemiş kişilere imam nikahı kıyılmasını cezalandıran bir kanun teklifi hazırlayıp imzaya açınız. Böyle bir kanun AYM kararına da uygun olur.
Bu Haber 69002 Defa Okunmuştur