GÖKTÜRK TUNÇTÜRK
(Cafer Uğurlu) yazdı
Değerli okuyucular..
Bugün sizlere iki önemli milli meseleden, daha doğrusu Türkiye düşmanı emperyalist ülkelerin uzun yılardır sergiledikleri ve maalesef içimizden de birilerinin de; bu hain emellere işbirlikçi görevini bilerek üstlenmelerinden bahsedeceğim..
Daha doğrusu kırılmak, parçalanmak istenilen Kırmızıçizgilerimizden bahsedeceğim…
BİRİNCİSİ; SÖZDE “KÜRT SORUNU”..
Değerli okuyucular..
Biliyorsunuz, ülkemizin başında çok uzun yılardır bir terör belası var.. Eli kanlı terör örgütü PKK.
On binlerce Şehitlerimizin katilidir.. Şehitlerimizin baş katili de bölücübaşı Abdullah Öcalan’dır.. Şimdi ise yerine tayin ettirilen Murat Karayılan’dır..
ABD’nin, Rusya’nın ve Avrupa Birliği üyeleri ülkelerinin Türkiye üzerinde ki sinsi hesapları yeni değildir..
ABD, çok iyi hesaplar yapmıştır.. Türkiye’yi bölüp- parçalamadıktan sonra, Ortadoğu’ya hakim olmak mümkün değildir..
İşte bu hesapla yola çıkarak, önce Irak’ı işgal etmiş ve Irak’ın kuzeyinde bir sözde Kürt meclisi kurmuştur..
Hepsi aynı alenin çocukları… Ve daha sonra Türkiye’nin başına PKK diye eli kanlı bir terör örgütü kurarak musallat etmiştir..
Türk gençliği ve siyasilerimiz artık titreyip kendilerine dönmelidirler ve emperyalist güçlerin Türkiye üzerinde ki sinsi planlarına işbirlikçi olmaktan derhal vaz geçmelidirler..
Evet… “İşbirlikçi olmaktan vaz geçmelidirler” diyorum..
Bu gün öyle bir çizgiye getirildi ki; hep bir ağızdan “Türkiye’de Kürt sorunu var, bunu çözün” diye bir dayatma var.
İşte bu Kültür emperyalizmi dayatmasının başarıya ulaşmasının müsebbibi maalesef bizim siyasilerimizdir.
Ne diyorlar? “Kürt sorunu”..
Değerli okuyucular..
Bakın PKK’nın başı olan bebek katili Öcalan, Bekaa vadisinde eşkıyalık görevine başladığı sırada ne demişti;
“Türkiye’de bir Kürt realitesi var, bu realite tınıncaya kadar savaşımızı vereceğiz”..
Ve zaman geldi.. “Kürt realitesi” bir adım daha ileri götürülerek, “Türkiye’de Kürt sorunu var” diyerek, “Kürtçülük” oyununu başlatmışlardır..
Amaç.. “Kürt halkından”, sözde bir “Kürt milleti” oluşturmak..
Ve bu sözde “Kürt milletinden” de sözde bir “Kürdistan” oluşturmak.. Bütün hedef bu..
Bu hedeflere nasıl varılacak? Tabi ki iç isyanlarla..
Bu hain hedefleri görmemek, anlamamak için akıl fukarası ve dolayısı ile aptal olmak lazım..
Ve maalesef bu “aptallık ağına” bugün birçok siyasimiz takılmış durumdadır..
Oy kapma uğruna her gün “Kürt sorununu biz çözeceğiz” diye naralar atmaktalar..
Ama dikkat edin..
Bahsettikleri sözde “Kürt sorununun” ne olduğundan, içeriğinden ve kimlerle, nasıl çözeceklerinden hiç bahsetmiyorlar.
Değerli okuyucular..
Türkiye Cumhuriyetinin kurulması ile birlikte birçok etnik oyunlara ve kavgalara son verilmiş, Cumhuriyet çatısı altında halkları birleştirilen bir millet olmuşuz..
Bazı zeka özürlüler şimdi diyecekler ki; “Kürtleri inkar ediyorsun”..
Asla.. Kürt “halkının” varlığını hiç kimse inkar etmiyor, etmez de.
Ama birileri “Kürt halkından” önümüze; Kürtçülük oyunları ile sözde “Kürt milleti” oluşturması dayatması koyuyor ise ben bu oyuna şiddetle karşı çıkarım..
Misakı milli sınırlarımız içerisinde yaşıysan Lazlar ne ise; benim için de, devlet anlayışı içinde Kürtler de aynıdır..
Şimdi bakıyorum.. DEVA Partisi lideri Ali Babacan herkesten çok, her yerde Kürt sorunundan bahsediyor, nutuklar atıyor.
Değerli okuyucular..
Bakın, geçmişte AKP iktidarı; “belki terör örgütünü yok ederim, terör biter” hayali ile sözde çözüm süreci başlatmıştır ama sonradan bakmıştır ki; bu iş çözüme değil de çözülmeye gidiyor, devletin içinde devlet isteniliyor, derhal geri çekilmiştir..
Bunun yanı sıra Kültür emperyalizmi ağına takılarak icraata soktuğu birçok hataları devam etmektedir..
Resmi devleti olmayan sözde milletlerin resmi dilleri de olmaz..
“Kürtçe lehçesinden”, “Kürtçe resmi dil” yaratmak hatasını işlemiş ve okullarda Kürtçe seçmeli ders olarak koymuş, Üniversitelerde sözde Kürdoloji oyununa katkılar sağlamıştır.
Kimse Kürt halkının lehçesini konuşmasına asla karşı değildir ama bir devletin oluşmasında en büyük faktör olan resmi dil oluşturup, sözde Kürdistan hayali oyunları oynanıyor ise bu oyuna gelmenin adı; ne demokrasidir ne de insan hakları olamaz.
Resmen eli kanlı terör örgütüne prim vermektir..
Şimdi diyelim ki.. Millet İttifakı iktidar oldu.. Sayın Kılıçdaroğlu’da cumhurbaşkanı oldu..
Sayın Kılıçdaroğlu, Ali Babacan’a dedi ki; “Ali bey, Kürt sorununu çözmede tek yetkilisin. Bu sorunu sen çöz”.
Evet Sayın Babacan.. Sorun olarak neleri görüyorsun?
Gördüğün bu sözde sorunları çözmek için kimlerle masaya oturacaksın?
Bunları da açıkla bizde öğrenelim. Yoksa oy uğruna öyle meydanlarda Kürtçülük propagandası havari kesilmekle sende gaflet kuyusundan çıkamazsan..
Ve değerli okuyucular…
Şu tarihi gerçeği artık hepimiz kabul edelim.. Türkiye’de terör oyunları ABD “bitti” demedikten sonra bitmez..
Ve sözde Kürt sorunu yalanın peşine takılan siyasiler.. Yahu, 5 dakika değil, 2 dakika düşünün..
Türk ve Atatürk düşmanlı oldukları açık olan ve kendilerini de Kürtlerin sözde temsilcisi oldukları aldatmacasını yutturmaya çalışan, PKK’nın elemanları olduğu bilinen HDP bu gün nerede?
Türkiye Büyük Millet Meclisinde.. TC hazinesinden maşlar, yardımlar alıyorlar..
Yahu devletin Kürt düşmanlığı olsa bu hainlere demokrasi sunmaz..
Haa bence HDP ve uzantılarının mecliste olmaları ve resmi siyasi faaliyetlerde bulunmaları tek kelime ile gafletten de öte ihanettir. Ve bu ihanete de biran önce son verilmelidir.
Değerli okuyucular..
Sözün kısası.. Kürtler hepimizin kardeşidir.. Ve her konuda aynı haklara sahip olduğumuz gibi, onlara karşı hiçbir şekilde üvey evlat muamelesi yapılmamaktadır.
Artık geleceğimiz adına bu Kültür emperyalizmi oyunlarının söylemlerinden uzak durmalıyız…
SÖZDE “ATATÜRK MİLLİYETÇİLERİ”..
Değerli okuyucular..
Türkiye Cumhuriyeti Kurucusu, Başbuğların Başbuğu gazi Mustafa Kemal Atatürk bir “Bozkurt” tur ve Türk milliyetçisidir..
Şimdi “Bozkurt” deyince bazıları değişik yönlere çekecek..
Ama aydınlatayım.. Aslın da “Bozkurt”un neden sembol olarak seçilmesini bizim Ülkücülerin çok büyük bir kısmı da bilmiyor..
Birçok Kurt masalına takılmış gidiyorlar..
Bakın gazi Atatürk 1923 yılında Türk Ocaklarını kurarken sembol olarak Bozkurt’u seçmiştir..
Peki, neden Bozkurt?
Kurt esaretin düşmanıdır.. Siz hiç evcil Kurt gördünüz mü?
Kurt’u yakalarsınız, zincire, ipe vurup, bağlarsınız..
Ama o; bu bağlardan kurtulmak için çok mücadele verir.. Baktı ki bu bağlardan kurtulamıyor, esareti kabul etmediği için bağlı olduğu o zincirlerle kendisini boğar..
İşte Türklüğün sembolü olarak Bozkurt’un seçilmesinin anlamı da; “Esareti kabul etmeyen millet” mesajıdır.
Soyadı “Türk” olan ve “Ne mutlu Türk’üm diyene” vecizesini Türk dünyasına kabul ettiren Atatürk, katıksız bir Türk milliyetisindir..
Şimdilerde Kültür emperyalizm oyunlarını Türkiye üzerinde sahneye koyanlar, sevgisi yıkılmayan Atatürk’ü de, Türk milletinden uzaklaştırmak ve Türk milliyetçiliği ilkesinden koparmak için; aynı sözde Kürt sorunu gibi sözde “Atatürk milliyetçiliği” ideolojisini ortaya atıklarını görmekteyiz.
Eski Sol terör örgütlerinden kopmak zorunda kalan ve şimdilerde de kendilerini kamufle etmek adına kendilerini “Atatürk milliyetçisi” ilan edenler, asla Atatürkçü değillerdir.
Bu Atatürk maskeli sahtekârların birçoğu da kendilerine ayrıca “Ulusalcı” unvanını ekleyerek, Atatürkçülüğü itibarsızlaştırmaya çalışmaktadırlar..
Bunlar aslında Atatürk’ü çok iyi tanıtan işbirlikçi ajanlardır.
Fakat bu sözde akıma gençlerimiz katmaya çalışmaktalar..
Değerli okuyucular..
Atatürk’ün el yazmalı notları vardır.. Notlarında; “Şahısların milliyetçiliği olmaz, milletlerin ve devletlerin milliyetçiliği olur” vurgusu yapmaktadır..
Bu gün milyonlarca Ülkücü “Ben Türkeş milliyetçisiyim” diyorlar mı? Hayır..
Ne diyorlar? “biz Türk milliyetçisiyiz”…
Milletçe bu oyunu bozmalıyız…
Ve kendilerini “Atatürk milliyetçisi” ilan eden sözde Atatürkçülere soruyorum;
“Peki, sizler Atatürk Milliyetçisi iseniz, milliyetçiliğini yaptığınızı ileri sürdüğünüz Atatürk; kimin veya hangi milletin milliyetçisi?”
Hadi cevap verin?
Mademki gerçek Atatürkçü iseniz, neden Atatürk gibi “ben Türk milliyetçisiyim” demekten kaçınıyorsunuz?
Bu Haber 125735 Defa Okunmuştur