GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Yazının başlığına bakıp ta kimseler gerçek Ülkücü yapıya sahip Türk milliyetçisi olmamdan ve davanın ağır çilesini çektiğimden dolayı pişman olduğumu ve kendimi veya gerçek Ülkücü arkadaşlarımı “keriz” yerine koyduğumuzu düşünmesin.. Zerre kadar pişmanlık duyan şerefsizdir..
Bu başlığı; şimdilerde oy toplamak ve Ülkücüleri avlamak adına ortaya çıkan Ankara Büyükşehir adaylarına iğneli mesaj vermek için yazdım ..
Siyaset tam bir dönme dolap..
Bir zamanlar derdik ki; “Balık su da, Ülkücü MHP’de yetişir” ..
Şimdi o MHP’de yok, dava adamlığı da yok.. Gerçek Ülkücülükte yok..
Hatta Rahmetli Türkeş’in “Biz partici değil, dava adamıyız. MHP’nin ne kadar oy aldığı önemli değil, oy için başka şeylere tevessül etmek yanlıştır” dediği MHP’nin de; ne yazık ki birçok Büyükşehirlerde, illerde ve ilçelerde Belediye Başkan adayları da yok..
Niye yok?
Davanın siyasi aksiyonunu yürütemiyorlar, parçaladılar.. Şimdi de siyasi ikballeri için MHP’yi birilerine peşkeş çekiyorlar..
AK Parti’nin Ankara Büyükşehir Adayı Memhet Özhaseki’de diyor ki; “vallahi ben de eski Ülkücüyüm, Alparslan Türkeş’ten de seminerler aldım.. Falan, filan”
Fazla değil kısa bir tarihli geçmiş zamanlara baktığımız da Sayın Özhaseki; Ülkücüleri “piyon”, lideri de Bozkurt’a, Ülkücülere “hayvan” imasında bulunuyorlardı..
Eee MHP’de kiler, her gün AK Parti’ye Erdoğan’a karşı, Kadırgalı Eşref gibi, günde 10 kez, “Sizden hesap sormazsak, şunu yapmazsak, namussuzuz, şerefsiziz” diye yeminler içerlerdi..
Hele, hele sözde Ülkü Ocakları Başkanı Olcay Kılavuz, Erdoğan’a çok ağır sözler sarf etmiş ve Erdoğan’ı “Asrın ruh hastası” ilan etmişti..
Ülkü Ocakları Genel Başkanı gibi değil de Bahçeli’nin badigardı, yakın koruması gibi her gün arkasında gezip, dikiliyordu..
Ne oldu, tükürdüklerini yaladılar, meydan okudukları AK Parti’nin bastonu oldular..
Ne adına?
Siyasi gelecekleri ve imkanları adına..
Bunlara Ülkücü demek, Ülkücü şehitlere hakaret olur..
Davanın çilesini çeken gerçek ülkücülere vefasızlık, haksızlık olur..
Pazar Ülkücüleri..
Şimdi AK Parti adayı Sayın Mehmet Özhaseki’ye Ülkücülerin oy vermesi için “Ülkücülük” maskesi ile sahaya çıkıyorlar..
Bakın bu Ankara’da, Ülkücülere gerçekten sahip çıkan ve her türlü destekler veren tek siyasetçi oldu.. O’da Melih Gökçek’ti..
Sayın Özhaseki, Ankara adayı ilan edildiği günün akşamı Sayın Melih Gökçek’i aradım ve dedim ki;
“Başkanım ne yapıyoruz, Sayın Özhaseki’ye destek verecek miyiz? Tavrımız ne olacak?”
Aynen şunu söyledi; “Evet, Tam destek vereceğiz. Desteğe devam”…
“Olay bitmiştir”… Dedik ve Sayın Özhaseki’yi kendi çapımızda, gücümüzle, imkanımızla yazıp, çizdik.. Sayın Melih Gökçek’in, Özhaseki’ye destek verdiği mesajını gerekli kesimlere ilettik..
Tabi şimdi birileri de der ki; “yahu siz kimsiniz, desteğiniz olsa ne olur, olmazsa ne olur?”..
Desinler …
Baktık ki; kısa bir zaman sonra Sayın Gökçek’i satmaya başladılar..
Satsınlar… Gökçek’i değil de kendilerini satarlar.. Gökçek’in desteği olmadan Ankara’da kralı seçim kazanamaz.. Kendileri bilir..
Tabi biz de; Özhaseki tavrımızı geçici olarak askıya aldık.. Herhangi bir menfaatle yazıp, çizmedik, destek vermedik.. Sadece ve sadece Melih Gökçek’in hatırlı işareti ile.
İzlediğim kadarı ile Özhaseki’nin etrafını bazı yeni yetme siyasiler çevirmiş durumdalar ve aynen Mustafa Tuna gibi “Melih Gökçek’i kötüleme” propagandası ile puan kazanma gafletindeler.. Çok, çok zor ..
Güya Melih Gökçek’i sevmeyenler çokmuş ta, kıvırdak kalem Ahmet Hakan gibi, Özhaseki’ye “Gökçek’ten uzak durma” taktiği veriyorlar..
Yahu Gökçek 25 yıldır bu Ankara’da herkesin birleşmesine karşı seçimler kazandı.. Siz kimsiniz de şimdi ayar veriyorsunuz?
Kimler sevmiyor Melih Gökçek’i?
Uzun yıllardan beri Melih Gökçek’i bir türlü yenemeyenler, yenilenler..
Buyurun beyler meydan sizlerin …
GELELİM ÜLKÜCÜ MANSUR YAVAŞ’A,
Evet Mansur Yavaş MHP’li idi.. Genel Başkanını açıkça tehdit edip, zaman verdi; “Bakın beni Büyükşehir adayı gösteriyorsanız gösterin, yoksa başkaları beni istiyor. Size 10 gün müsaade” ..
Böyle bir dava adamlığı ve siyaset anlayışı mı olur?
Sonra tabi MHP’den koptu..
Bakın MHP’den ayrılırken Bahçeli’yi ne ile suçluyordu?
“MHP’yi hızla CHP’lileştiriyor” diye..
Ne oldu, kendisi CHP’lileşti, aday oldu.. Seçimi kaybettikten sonra da 2 arkadaşı ile birlikte CHP’den istifa edip gitti..
Yıllar sonra yine aday oldu..
Deniliyor ki; “Ülkücüler Mansur Yavaş’a oylarını verecekler”..
Ülkücü dava adamı; siyasi hırs ve intikamla, kendi varlığını ispat etmek için bir yerlere yapışmaz..
Ne diyorduk?
“Ülküsüz insan çamurdan farksızdır.. Nere atarsan oraya yapışır”..
Elbette ki birkaç hatıra ülkücü oy alır ama on binlerce gerçek ülkücü hiç birinize oy vermeyecektir, bilesiniz..
Ve esas Mansur Yavaş bombasını önümüzde ki günlerde patlatacağım..
Şimdi kimlerle beraber?
Kim, kimi pazarlıyor?
Deniz Baykal kaseti davasını savsaklayanlar şimdi neredeler?
Ve en önemlisi Kılıçdaroğlu bunları biliyor …
Birkaç gün bekleyin ..
Bu Haber 785000 Defa Okunmuştur