GÖKTÜR TUNÇTÜRK yazdı
“Türkiye; demokrasi ile yönetiliyor” deniliyor.. Hadi, bu içi boş lafı da kabullenelim..
Madem ki demkorasi; yani çok sesli ve hür düşünce meydanı olması gerekmiyor mu?
Seçimlerde bir siyasi partinin, diğer bir siyasi parti ile güç birliği yapması da doğal bir gelişimdir..
Ama oluşturulan bu güce katılmayanları hain, teröristler, terörist yakınları ilan etmek, resmen bölücülüktür..
Bu ülke herkesindir.. Bu ülkede barınan herkes, yaşadığı ülkeye, insanlarına saldıranlara karşı tek yürek olur.. Elbette ki içimizde hainlerde vardır, hainlerin işbirlikçileri de vardır ..
Şimdi AKP veya Erdoğan yeni sisteme göre oy konusunda sıkışmıştır.. Elbette ki bu oy gediğini aşmak için birilerini, hatta yakın geçmişlerde kendisine en ağır hakaret edenlerinin oylarını kendi hanesine katmak için kullanacaktır, kendisine sövenleri; “muhterem” diye tanıtacaktır..
Benim hesabım, uğruna zindanlarda yattığım, kurşunlar yediğim, sürgünler yaşadığım davamın temsilcisi olan MHP’yi yönetenlerle..
Yine çok yakın geçmişte Eroğan’a; “tek adam, diktatör” diyen Devlet Bahçeli, MHP içinde çeşitli zorbalıklarla tek adamlığını ilan etmiş ve kendisine karşı çıkan milyonları partiden ihraç ettiği gibi bunları “Hain, FETÖ’cü” ilan etmiştir, MHP’yi parçalamış, şuan da sadece tabela partisine dönüştürmüştür.
Siz bakmayın; “Benim baraj sorunum yoktur” demesine .. Bu aslında “Batıyorum, imdat” çığlığından başka bir ses değildir..
Madem ki baraj ve oy sorunun yok ta koskoca partine niye Cumhurbaşkanı adayı gösteremiyorsun?
Bak yüzde 1 oy alanlar bile Cumhurbaşkanı adayı gösterebiliyor..
Sen göstermezsin, çünkü; sen AKP’ye borçlusun, gebesin.. Seni kaybedeceğin olağanüstü kurultaylardan kurtardılar.
Acaip AKP tetikçisi oldu ve her Salı günü yaptığı grup toplantısında resmen zehirler kusuyor..
Zaten sağlığı da olağanüstü şekilde bozulmuş, konuşamıyor, konuşurken; “ığğhh, gıkhh” diye sesler çıkarıyor..
İşte bu zat; Mart’ta yapılacak MHP kurultayında yine Genel Başkan adayı olacak.. Başka aday çıkar mı bilmem ..
Bu zat kendi dönekliğine ortak olmayan Milliyetçilere, Ülkücülere gözü dönmüş şekilde “hainler, FETÖ’cüler, PKK’lılar” diye çamur atıyor.. Rezalete bakın..
Şimdi çıkmış Afrin çıkarmasını da sulandırıp, bağırıyor, çağırıyor ve yine Kadırgalı Eşref misali kükrüyor; “Bir Bozkurt olarak, Afrin’e gitmeye ve en önde çarpışmaya hazırım”..
Yahu sen ARTVİN’e gidemiyorsun, Afrin’e nasıl gideceksin?
Sen çık ta Artvin’e en son ne zaman gittiğini açıkla..
Birde kükremesinin sonuna ekliyor; “Devlet sözü” …Yani; T.C. devletinden bahsetmiyor, kendi sözünden bahsediyor, yemin olarak ilan ediyor..
Yahu arkabahçeli zat, bu millet ve özellikle Ülkücü yapıya sahip Türk milliyetçileri senin yüzlerce “Devlet sözü” diye meydanlarda savurduğun yeminleri de biliyor ve bu yeminlerinden çok kısa zaman sonra tükürdüklerini nasıl yaladığını ve yeminlerini nasıl çiğneyip, yuttuğunu da biliyor..
Yalancının yemini mi olur?
Hai çık; éyalan, iftira” de .. Diyebilecek yüzün varsa tabi
Şimdi çıkmış; Partili cuhurbaşkanlığını yani; Başkanlık sistemini överek anlatıyor ve ülkenin bekası için Erdoğan’a destek verdiklerini ballandıra, ballandıra anlatıyor..
Yahu sen ne ikiyüzlü, kırık bir adamsın?
Eyyy yüce milletim; bakın bu zat çok değil, 2015 yılı sonlarında yine “Devlet sözü” diyerek, namus ve şerefi üzerine yeminler sallayarak;, Erdoğan ve Başkanlık sistemi için ne demişti..
Tarih ve yer veriyorum ..
27 Nisan 2015 tarihi, Almanya- Oberhausen kenti.. Avrupa Türk Konfederasyonu’nun düzenlediği “Kutlu Yürüyüş Şöleni”..
Bu toplantıya katılan Devlet Bahçeli, Başkanlık sistemine ve Erdoğan’a söyledikleri şunlardı;
"Yeni Türkiye Yeni Anayasa ve Başkanlık Sistemi. İçi boş bir klişe slogan, yeni bir aldatma propagandası olarak gündemdedir. 17-25 Erdoğan,400 milletvekilliği verin, yeni Türkiye’yi kuralım, yeni anayasa ile Başkanlık sistemine geçip Türkiye’yi uçuralım, yalanlarıyla AKP’ye oy dilenmektedir. Başkanlık, federasyon demektir. Bu da Türkiye’yi bölünmeye götürecektir. Recep Tayyip Erdoğan tipi Başkanlık sistemi; Türkiye’nin bölünmesinin reçetesidir. Demokrasinin idam fermanıdır. Tek adam diktatörlüğünün beratıdır. Hırsızlık ve yolsuzluk ruhsatıdır.".
Bir lider 1,5- 2 yılda nasıl bu kadar değişir, fikirleri, davası erozyona uğrar?
Şimdi ittifakına katılmayanları, gözü dönmüş bir şekilde hain ve terörist ilan eden bu Devlet’e soruyoruz;
“Hırsızlık ve yolsuzluk ruhastını aldın mı?”…
Yok söylediklerin yalan ve çamur atma idi ise; Erdoğan’dan özür diledin mi?
Hadi; ülkenin ve milletin bekası adına çık ta cevap ver ..
Bu Haber 1525087 Defa Okunmuştur