MHP'nin Ekonomi ve Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Kenan Tanrıkulu, MHP Genel Merkezinde bir grup gazeteciyle düzenlediği sohbet toplantısında Tanrıkulu terörle mücadele ve ulusal güvenlik konularında hükümete tam destek verdiklerini söyledi.

Ancak Tanrıkulu, hükümetin ekonomi politikalarında "Dost acı söyler" diyerek bir dizi tespit yaptıktan sonra, uyarı ve önerilerini sıraladı. Tanrıkulu, dünyada birtakım belirsizlikler yükselip, kırılganlıklar artarken hemen yanı başımızdaki Ortadoğu'da yaşanan gelişmelerin Türkiye üzerinde basınç oluşturduğuna dikkat çekti. Türkiye ekonomisinin kendi kategorisindeki ülkelerden çok daha kırılgan bir noktaya geldiğini vurgulayan Tanrıkulu, tespitlerini şöyle sürdürdü,

UÇUYORUZ, KOŞUYORUZ DEDİKLERİNE BAKMAYIN

"Maden ocaklarına zehirli gaz tehlikeli seviyeye geldiğinde anlaşılsın diye kuş koyarlar. Türkiye de dünya için o kuş konumunda. Öyle kırılgan bir noktaya geldik ki... Bakanlar, çok iyiyiz, uçuyoruz, koşuyoruz deyip tozpembe tablo çizse de öyle değiliz.

FAYTON YAMUK GİDİYOR

Üç önemli kuruluş Standard and Poors, Fitch ve JP Morgan önemli tespit ve uyarılarda bulundu. Fayton yamuk gidiyor. Merkez Bankası (MB) kendi ayağına sıkıyor. Faizle kur arasında gidip geliyor.

MB, örtülü faiz artırımlarıyla piyasayı kandırmasın. Piyasa kandırılacak birşey değil. MB bağımsızmış gibi yapamazsınız, kimse inanmıyor. Kura karşı tek atımlık kurşunu kaldı o da faiz. Ciddi faiz artışı yapmalı ki piyasaya 'ciddi tedbir alıyor' mesajı verebilsin.

Krizin artık farklı hissedildiği, ekonomik tetikçilerin kullanıldığı bir dünyada içeride işi daha da zorlaştırmayın. MHP olarak kırmadan, dökmeden, çözüm bulunsun istiyoruz, dost olarak söylüyoruz."

VERGİ YÜKÜ AĞIR

Türkiye'de vergi yükünün ağırlığına da dikkat çeken Tanrıkulu, "2007'de arabama 100 lirayla 41 litre mazot alabilirken, bugün 19 litre alabiliyorum. Verginin vergisi alınıyor. İşsizlik çok yükseldi. TÜİK'in çırakları, meslek edindirme kurslarına giden kursiyerleri, üniversitede okuyanları dahil etmemesine rağmen yükseldi" dedi.

SANAYİ 4.0'I YAKALAYAMADIK AMA YILI 4.0'LA BİTİRECEĞİZ

"Sanayi 4.0'ı yakalayamasak da yılı 4.0 dolarla bitireceğiz galiba" diyen Tanrıkulu, Türkiye ekonomisinin inşaat ve tüketime dayalı büyüdüğünü söyledi. Tanrıkulu, eleştirilerini şöyle sürdürdü,

"Beton ekonomisiyle büyüme devam edemez. Bu kortizonlu bir büyüme. Teknoloji ve sanayiye dayalı büyümeliyiz. Ama biz otomobil diye tutturmuşuz. Ekonomi yönetiminde koordinasyon yok. Sonra da suç Cumhurbaşkanına atılıyor. Cam filminde, motorlu taşıtlar vergisinde gördük. Yandan çarklı Saab'ın uyduruk modelini aldılar. Artık yerli otomobil, demiyorlar.

Çünkü 5 babayiğidin yabancı ortağı var.

Oysa dünya elektrikli hatta insansız otomobile gidiyor. Bunun yerine motor ve yazılım üretimi üzerinde durmalıyız ki iş makinaları, çekiciler, askeri araçlara satabilelim. Yoksa en iyi otomobil Avrupa'da üretiliyor. Kuzey kutbunda buz satmanın anlamı var mı? Avrupa'ya nasıl satacağız, adam zaten en üst model satıyor."

REÇETEYİ VERDİ

Tanrıkulu, tüm bu sorunların çözümü için de reçeteyi şöyle özetledi: "Siyasi, sosyal ve ekonomik alanda üç ayaklı reform yapılmalı."

ZARRAB DAVASI GARİPLİKLERLE BAŞLADI

Amerika'da devam eden Zarrab- Halkbankası davasına da değinen Tanrıkulu, "Bu davanın başlangıcından itibaren bir dizi gariplik var. Önce bir şahıs Amerika'ya gidiyor, tutuklanıyor. Davaya bir süre ara veriliyor. Sonra bir kamu bankasının yöneticisi gidiyor.

O da tutuklanıyor ve dava olmadık bir zamanda yeniden başlıyor. Türkiye'nin yakın çevresindeki sıkıntılar, savaşın eşiğine gelmeler, Suriye ve Irak gelişmeleri, AB Terörle Mücadele Koordinatörünün FETÖ'yü terör örgütü saymıyoruz, demesi bize garip geliyor" değerlendirmesi yaptı.