GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Değerli okuyucular.. Coronavirüs salgın belası, dünyaca kabul edilen büyük bir afettir..
En güçlü devletleri bile dize çöktürdü, çaresiz bıraktı..
Bakın bütün ülkelerde, bu virüs belası ile “Tıbben” taktiklerle mücadele edilirken, bizim Türkiye’miz de; partizan mantıklarla, siyasi çıkar hesapları ile mücadele edilmeye çalışılıyor..
“Aman sokağa çıkma yasağı getirisek, oy kaybederiz, su sıkı tedbiri alır isek, esnaf mecburen bizden geçimi için para isteyecek, yeniden sokağa çıkma yasağını getirirsek; başarısızlığımız ortaya çıkar, hasta sayılarının gerçeğini açıklar isek oy kaybederiz” hesapları hep ön planda oldu..
Ve bu hesaplar kısa zaman sonra korkunç bir tablo olarak bütün illerimzde görülmeye başlanıldı
Her yer artık virüs haritasına dönüştü..
Haa iki yerde virüs yok… Mezarlıklarda ve Sarayda…
İnsanlar artık paniklemiş durumda.. Hastaneler yetişemiyor, çaresizlikler yaşıyorlar..
Virüs ile mücadle için bir “Bilim Kurulu” oluşturdular.. Başkanı da Sağlk Bakanı ama karar verme yetkileri olmadığı gibi, bilgi vermek zorunda oldukları millete, toplantılarında ne gibi öneri kararları aldıklarını bile söylemiyorlar..
Niye söylemiyorlar?
Hesap şu …”yahu şimdi biz tıben mücadele önerileri sunuyoruz, Reis bu önerileri uygulamaz ise Cumhur ittifakı, AKP yara alır, oy kaybederiz”
Ve şaka gibi bir bilim Kurulu var.. Adamlar kanal, kanal, gazete, gazete dolaşıp birşeyler sallayıp, şahsi reklamları peşindeler..
Dikkkar edin… Hep vatandaşı suçlayıp, azarlıyorlar, ceza kesiyorlar…
Bilim Kurulunda bir tane bile harbi delkanlı, ettiği hipokrat yeminine sadık kalan bir kişi dahi yok..
Zaten böyle bir özelliğin yüzde 20’sini bile taşıyan bir bilim adamı çıkar, “Yanlış mücadele taktikleri uyguluyorsunuz” der ve istifa eder..
Bakın; bu Bilim Kurulu içinde ki Doktorlar, Profesörler ve Sağlık Bakanı Tıp Hakültelerinden mezun olurken ne diye yemin etmişlerdi?
"Tıp fakültesinden aldığım bu diplomanın bana kazandırdığı statü, hak ve yetkileri kötüye kullanmayacağıma, hayatımı insanlık hizmetlerine adayacağıma,hastalarımı memnun edeceğime, insan hayatına mutlak surette saygı göstereceğime, mesleğim dolayısıyla öğrendiğim küçük sırları saklayacağıma, hocalarıma ve meslektaşlarıma saygı ve sevgi göstereceğime dil, din, milliyet, cinsiyet, takım, ırk ve parti farklarının görevimle vicdanım arasına girmesine izin vermeyeceğime, mesleğimi dürüstlükle ve onurla yapacağıma namusum ve şerefim üzerine yemin ederim."
Buyrun… Dürüstçe davranıyor musunuz? Hayır.. Unvanını kötüye kullanıyor musunuz? Evet..
Yanlışlar karşısında susuyor musunuz? Evet..
Korkunuz ne? “Görevden alınırım, maaşım gider ve iyi bir reklam aracı bulmuşuz, niye reklamı kaybedelim” hesaplarınız var…
Ayrıca bu ülkede Tabipler Odası, Eczacılar Odası ve birçok Sağlık alanında faaliyet gösteren Odalar, Dernekler var niye onlarla ortaklaşa mücadele planı hazırlamıyorsunuz?
Niye onlara “muhalif düşman” gözü ile bakıyor sunuz?
İşte sonuç; Virüsü yeneceğimize, virüs bizi yendi..
Tek nedeni; virüs ile Tıbben değil de siyasi hesaplarla, partizan mantıkla mücadele ediyor gözükmeniz
Şimdi de çok gülünç bir mücadele taktiği ortaya koydular..
Hani; askeri kışlalara bir üst komutan denetime gelmeden 3-5 gün önce bilnir ve kışlalarda başlanır her yerin temizliğine, yemeklerin en iyisi yapılmaya…
Ve o gün denetime gelen üst komutan… “O çok güzel, çok temiz, herşey yerinde” der ve hazırlanana yemeği yer gider..
Şimdi bunun gibi bir taktik uygulanıyor..
İçişleri bakanlığı bir gün önceden açıklıyor…
Yarın, 81 ilde, her alanda, sokaklarda, uluaşım araçlarında çok kapsamlı bir denetim yapacağız”…
Ve herkes tedbirini alıp, sokağa çıkıyor, yol yürüyor.. dükkanlarını düzeltiyor..
Yahu kardeşim niye haber veriyorsunuz?
Ani baskın kontrolleri yapsanıza …
Ve diğer bir önemli sıkıntı…
AKP ve MHP’li olmayan Belediyelere, “Yunan” Belediyeleri gibi davranılıp, elleri- kolları bağlanılıp, viriüs ile mücadelesi, insanlara yardım elleri uzatılması engellenildi, yardım olarak dağıtılacak paralarına el konuldu..
Bunun neresi sağlıklı tedbir?
İşyerini kapatan esnafların 3’te birisi ancak kredi alıp, borçlanabildi…
Aile Bakanlığı 5 nüfuslu ve geliri olmayan ailelere Bin lira vermekle siyaseten övünüp, durdu..
Evet …Beyler, bayanlar ..Bu vakaları, ölümleri siyasi çıkar hesaplar değil, Tıbben karşı mücadele önler gerçeği ile artık lütfen buluşun, daha doğrusu acilen buluşmanız gerek
Bu Haber 199123 Defa Okunmuştur