Hükümet yandaşı Sabah gazetesi yazarı Melih Altınok “15 Temmuz bir gün 17-25 Aralık aylarca sürdü” başlıklı bir yazı yazarak, Hükumete FETÖ'nün siyasi ayağını sordu?
Yandaş yazar Melih Altınok yazısında 17 Aralık operasyonundan ve 15 Temmuz darbe girişiminden bahsetti.
“SİYASİ KANADIN NEDENSE ÜZERİNE GİDİLMİYOR”
Yazısında “Meşru müdafaa hakkını kullanan devlet de şimdi, bu darbe girişimi sürecini geriye doğru yargı yoluyla araştırıyor” diyen Melih Altınok şunları kaydetti,
“Yargı ve güvenlik bürokrasisinde büyük temizlik yapıldı.
‘Cemaati ilk biz tehdit olarak gördük’ dedikleri halde 17-25 Aralık'ta FETÖ'nün sözcülüğüne soyunanlardan hesap soruluyor...
Kendini yerli malı diye pazarlayan Washington portakallarının o gece sularını akıtarak ekranlarını FETÖ'cülere açmalarını da... Hürriyet'in dansözlerinin birer şakirte dönüşmelerini de unutmadık elbette.
Ancak o günlerde işin bir ucundan tutan siyasi kanadın nedense üzerine gidilmiyor.
Sadece o günlerde FETÖ'nün düzmece kayıtlarını Yüce Meclis'in kürsüsüne taşıyan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan bahsetmiyorum.
Zira bizzat hükümet cephesinden bu işe bir şekilde destek verenler olduğu kamuoyunun malumu.”
“DÖNEMİN BAŞBAKANININ OYLAMA GÜNÜ ABD'YE UÇTUĞU... VE YİNE DÖNEMİN CUMHURBAŞKANININ…”
Melih Altınok yazısını şöyle sürdürdü,
“Peki, kim bu AKP'liler?
Cevap, yolsuzluk susturucusu takılmış hukuksuz yargı silahı patladıktan sonra, yankısı işitilirken Meclis'te yapılan bir oylamanın ayrıntılarında gizli.
Hani şu kimi AKP'lilerin kumpasa ortak olduğu... 17-25 Aralık'ı siyaseten kabul ettiği... FETÖ'nün kellesini istediği kimi bakanlarının Yüce Divan'a gitmesi yönünde oy kullandığı oturumdan söz ediyorum.
Evet, evet FETÖ'ye sarılacak kadar iktidar hırsına kapılmış bu vekillerin başını çeken dönemin Başbakanının oylama günü ABD'ye uçtuğu... Ve yine dönemin Cumhurbaşkanının, hedefteki isimlere ‘N'olacak canım gidin ifade veriverin’ diye nasihat ederek FETÖ savcılarını işaret ettiği günlerden.
Aynı soruları bir avuç demokrat meslektaşımla birlikte 17-25 Aralık sürecinde sormuştum. Sormaya da devam edeceğim.
Evet, çoğu siyaseten tasfiye edildi ama ne zaman adalet yerini tam olarak bulacak?
Yoksa hâlâ dokunan yanıyor mu?”
Melih Altınok'un yazısında bahsettiği dönemin Başbakanı; Ahmet Davutoğlu, dönemin Cumhurbaşkanı ise Abdullah Gül idi.
Bu Haber 463628 Defa Okunmuştur