GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Değerli okuyucular..
Gazeteci ayrıdır, Yazar ayrıdır..
Gazeteci; Haber yazmayı bilen, haberin içeriğini eşeleyip, olayların arkasında kalan gerçekleri ortaya çıkarma kabiliyeti olan, bir gazete nasıl basılırı bilen, gazete sayfası nasıl hazırlanırı öğrenmiş olan, usta olduktan sonra haber servisini yöneten, genç muhabirlere haber yapmada ki ince noktaları öğretendir.
Yazar ise; bakış açısıyla, bilgi dağarcığın da ki analizlerle toplumu yazıları ile aydınlatan edebiyatçıdır, hatta fikir insanıdır..
Gazeteci- Yazar ise; bu iki mesleki ve fikir hareketinin inceliklerini öğrenip, bunları birleştiren ve medya mesleğinde tecrübe leşmiş, öngörüleriyle olayları okuyan kişidir..
Görsel medyada ayrıca Sunucular vardır.. Haber sunucuları, program sunucuları V.s..
Bunlar mesleki açıdan Gazeteci de değillerdir, Yazar da değillerdir.. Ama “biz gazeteciyiz” diyorlar..
Bunlar spikerdir.. Kendisine hazırlanıp verilen haber metinlerini ve ekrandan okuma kabiliyeti olan kişilerdir..
Tabi ki bu da bir medya mesleği koldur.. Ama bence Gazeteci değillerdir..
Ayrıca bu sunucular da; elbette ki merakları ile gazeteciliğin inceliklerini öğrenip, beyinleri ile üretkenlik kazanıp, gazeteci-yazarda olabilirler..
Tabi şimdi ki zamanımızda bu işi yapan şahıslar, haber sunarken yanlı davranışları ile yorumlar yapıp, ahkamlar kesip, kendilerinden olmayan siyasilere de bilerek çamurlar, iftiralar da atabiliyorlar..
İş bu kadar çirkinleşip, ayağa düştü..
Ayrıca bir de yeni moda çıkardılar.. Haberleri sunarken izleyici yorumları okuyorlar.. Yorum mesajı yazan İzleyicilerin isimlerini ekrandan okuyorlar..
Neden? Kendilerine güvenmedikleri için… Haber saatinde kendilerini daha çok vatandaşların izlemesi için ekrandan atılan isim okuma rüşvetinden başka bir şey değil..
Evet değerli okuyucular..
Bunları; şimdi yazacağım konuya daha çok ışıklar tutmak için yazdım..
Maalesef şuan Türkiye’miz de basın ve medya camiası siyah- beyaz gibi ikiye bölünmüş vaziyette, hatta düşman cephesi oluşturmuşlar..
Bunun sebebi de şu; bir siyasi kuruluşu veya ismi kaliteli şekilde savunmak ve desteklemek ayrı bir şey, bunu yaparken yalakalıkta sınır tanımamak ayrı bir şey..
Tabi ki bunların çizgisinde olmayan ve bulunmayı tercih etmeyen Gazeteciler de, Yazarlar da var..
Ama şu gerçek.. Bu tayfaların alayı; mesleğini, aklını, onurunu, ahlakını kiraya vermiş kişilerdir..
İşleri.. Patronlarına ve savundukları siyasi aksiyona daha çok yalakalık yaptıklarını ispat etmek.. Karşı siyasi kesime iftira, çamur atma da sınır tanımamak..
Ve ayrıca kendilerinden olamayan meslektaşlarını da Gazeteci olarak görmezler..
Hain bir söz vardır.. “Dinime küfreden, bari Müslüman olsa”..
“YOLDAŞ- FONDAŞ MEDYA KISKANÇLIKTAN ÇILDIRDI VE ÖZGÜR ÖZEL’e AÇIKÇA AYAR VERDİLER”
Değerli okuyucular..
Basın ve medya mesleğinde ki incelikleri bu kadar detaylandırmamın sebebi şu;
CHP’nin yeni Genel başkanı Özgür Özel, daha önceden tanıdığı, samimi olduğu, hatta röportajlar verdiği, CHP’li bazı Belediye Başkanlarının haberlerini yapan, iktidar yanlısı Yenişafak Gazetesinin muhabiri Taha Hüseyin Karagöz’ü makamında samimi bir şekilde misafir edip, ziyaret fotoğrafı verdi.
Daha doğrusu bu genç gazeteci arkadaş, evleniyormuş, düğün davetiyesini kendisi vermek için Özgür Özel’i ziyaret etmiş.
Tabi bu görüşmenin fotoğrafı sosyal medyada paylaşıldığı andan itibaren “yoldaş- fondaş” medya mensuplarında acayip bir kıskaçlık saldırısı başladı ve CHP’nin Genel Başkanına açıkça ayar verip, talimatlar yağdırarak, hep bir ağızdan;
“Sen bu şahıs ile nasıl görüşürsün? Bu şahıs gazeteci bile değil.. Geçmişte Atatürk’e ve CHP’ye ağır eleştiriler yapıp, hakaretler yağdırdı. Bir sığır ile fotoğraf çektirse idin daha makbul olurdu” gibilerinden ahkamlar kesitler..
Bu çıkışları yapan yoldaş isimlerin başında şunlar geliyordu;
Haber sunucuları Ece Üner, Selçuk Tepeli ve yazar Fatih Altaylı ile yoldaş- fondaş tv’lerin yalaklıkta ki kadrolu elemanları..
Özür Özel’de bu tenekeden gazetecilere boyun eğercesine şu cevabı veriyor,
“Ya, Taha Hüseyin Karagöz bildiğiniz gibi bir insan değil, kapımıza kadar gelmiş, ‘seni içeri almayız mı diyelim’.. Bana düğün davetiyesini getirdi”..
Yahu Özgür bey.. Bu kendini bilmez tayfaya böyle boyun eğerek, mecbur muşsun gibi niye hesap veriyorsun?
Desene; “Kardeşim, biri ile görüşeceğim zaman sizlere sorup, olur mu alacağım. Haddinizi bilin”..
Değerli okuyucular..
İşte bu iki yüzlü tenekeden gazeteciler tayfası öyle bir faka bastılar ki;
Ben onlara bırakın gazeteci olarak, bir Yazar olarak şimdi şamarları indireceğim..
Cevap verebilirler mi? Çok zor..
Bu tenekeden tayfaların Özgür Özel’e ayar verdikleri gerekçe ne?
“Taha Hüseyin Karagöz, geçmişte Atatürk’e ve CHP’ye hakaretler etti. Sen bu şahısla nasıl görüşüp, sohbet edersin”..
Yahu, “bu memlekette CHP’ye en çok hakaret eden ve en ağır eleştirilerde bulunan kimler?” diye sorsalar..
Cevabım; “Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli” derim..
Gelin görün ki; şimdi bu baykuş tayfası Özgür Özel’in Sayın Erdoğan ve Bahçeli’yi ziyaret edip, görüşmesini övüp,
“Özgür Özel siyasette normalleşme dönemini başlattı” falan diye methiyeler dizdiler mi?
Dizdiler..
“Atatürk düşmanı” olmak..
Yine bana sorsalar; “Türkiye’de bir numaralı Atatürk ve Türkiye düşmanı kim?”
Cevabım; “Bölücü terör örgütü PKK’nın uşağı HDP veya DEM mensupları”..
Üstelik bunlar binlerce Şehidimizin katillerini temsil ediyorlar..
Özgür Özel’in; bunları ziyaret edip, kucaklaşmasını ve birlikte siyaset yapmasına niye tepki göstermiyorsunuz sahte Atatürkçüler?
Ayrıca “bu Taha Hüseyin gazeteci değil” diyorsunuz..
Ben bu arkadaşı sadece ismen bilirim ama meslekte ki tecrübelerine baktığımda hepinize bin basıyor..
Atatürk’ü sevmeyebilir, hatta ateist olabilir ama gazeteci..
Öyle ekranlardan, köşelerden ahkam kesmek yok..
Önce insan olacaksınız, sonra gazeteci..
Demek ki CHP iktidar olsa, sizden olmayan gazetecilere, bu düşmanlıkla su bile bile verilmesine karşı çıkacaksınız..
Siz Sayın Erdoğan ve Bahçeli ile görüşmeyi “siyasette yumuşama, normalleşme” diye ballandıra- ballandıra yalaka haberler yapacaksınız, sonra Özgür Özel’in iktidarı savunan tanıdığı bir gazeteci ile görüşmesine “ hainlik, ihanet” diyeceksiniz..
Ve sunucu Selçuk Tepeli.. Hani Özgür Özel’e mesajla gönderme yapıp;
“Bu şahısla fotoğraf çektireceğime, bir sığır ile fotoğraf çektiririm” diye ukalaca ahkam kesmiştin ya..
Şimdi sana kötü haberim var..
Taha Hüseyin Karagöz diyor ki; “Bana sözleri sarf eden Selçuk Tepeli’yi mahkemeye vereceğim ve alacağım tazminatı da et alıp, öğrenci evlerine dağıtacağım”..
Haydi.. Yüreğiniz varsa cevap verin tenekeler..
Bu Haber 49506 Defa Okunmuştur