GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı

www.haber2000.com

Değerli okuyucular..

CHP, Başbuğların Başbuğu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu bir parti..

Maalesef, Atatürk’ten sonra gelen, Genel Başkanlar; Atatürk’ün gösterdiği cesaretlerin yüzde 5’ini bile gösteremediler..

Üstelikte, Atatürk’ün hayatı boyunca, ağızdan tek biran olsun çıkmayan “Sol” ideolojiyi; CHP’ye yapıştırtırlar..

Ben 12 Eylül 1980 öncesi Bülent Ecevit’in destek verdiği ve yönettiği Sol terör örgütleri ile silahlı mücadele dahil, her türlü mücadeleyi vermiş olan Ülkücü yapıya sahip Bir Türk milliyetçisiyim..

Ecevit Başbakan olduğu gece, Kars’ın, Susuz ilçesi Kaymakamlığına teleks gönderttirerek, beni Adliye’de ki Zabıt Katibi görevimden aldırdı..

İşte böyle bir CHP ile mücadele etmiştik..

Ben “eski” değil, hala Ülkücü yapıya sahip Türk milliyetçisiyim.

Ve sonra Sayın Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkan olması ile partide yapmış olduğu birçok değişimlerle ve tutumlarla, CHP’nin artık bizim 12 Eylül 1980 öncesi çarpıştığımız CHP olmadığını, inançlar konusunda daha anlayışlı tutumlar sergileyen bir CHP olduğunu görünce sevindik..

Hatta Sayın Kılıçdaroğlu daha önce ki CHP yöneticilerinin inançlar yönünde ki katı tutamlarının hata olduğunu bizzat ifade edip, bu kesimlerle helalleşme hareketleri başlattığına tanık olunca daha da çok sevindik..

Mayıs 2023 seçimlerinde “Ben Kemal geliyorum” diyerek, “Yürekli kemal” görüntüleri sergileyen Sayın Tuncelili Kemal, meğerse tam bir yüreksiz Kemal’miş.. 

Neden mi?

Değerli okuyucular..

Mayıs 2023 milletvekili ve cumhurbaşkanı seçimleri öncesi defalarca; Meral Akşener’in, Mansur Yavaş’ın ve Ekrem İmamoğlu’nun; kendisine sinsice pusular kuruduklarını ve cumhurbaşkanı adaylığını engellemek için her türlü oyunları sergilediklerini yazıp, Sayın Kılıçdaroğlu’nu uyarmıştım..

Gerçi seçime az bir zaman kala kendisi de arkasından çevrilen sinsi oyunların farkına varıp, grup toplantısında bu üçlüye rest çeken sert ifadeler kullanmış, “Yanımda kesinlikle olup, olmadığınızı merak ediyorum. Çıkın, net olarak tavrınızı belritin” diye meydan okumuştu..

Fakat.. Sinsi pusular durmadı… “Kazanacak aday lazım” çığırtkanlıkları ile kendisinin çekilmesi mesajlarını defalarca kamuoyunda dillendirdiler..

Hatta ve hatta Kılıçdaroğlu’nun; Alevi olmasını bile aleyhinde propaganda olarak kullandırdılar..

Ve Meral … Masayı devirip, ertesi günü kendisine en ağır hakaretleri yapmadı mı? Yaptı..

En önemlisi, masaya dönüşte  bu üçlü; bu kez ayrı bir şantaja baş vurarak, Mansur ve Eko’yu, “cumhurbaşkanı yardımcısı” olması pazarlığı ile seçime götürdüler..

Ve seçmeni bunalttılar… Seçimi kaybettiler..

İYİ Parti’den ayrılan genel merkez yöneticisi ne diyor?

“Kılıçdaroğlu seçimi kaybedince, Meral hanım seçim gecesi kahkahayı bastı”..

Yani; Kılıçdaroğlu’nun seçimi kaybetmesine çok sevinmiş, keyfinden kahkaha atmış..

Seçimin bitiminin ikinci günü Bay Kemal’e kim başkaldırdı?

“Oğlum” dediği Eko..

“Hadi git baba, seni bu saatten sonra çekemeyiz.. Koltuğu da bana devret” dedi mi? Defalarca dedi..

Mansur ne yapıyor? Şimdi üstü kapalı Aday adaylığını ilan ediyor ama CHP’yi ağzına almıyor..

Geçen hafta yazdım… “Sayın Kılıçdaroğlu, bu saatten sonra Meral’le, Mansur’la ve Eko ile siyasi işbirliği yaparsan, sizin aklınızdan ve mantığınızdan kesin şüphe  ederim”..

Ve bu günde itibaren Sayın Kılıçdaroğlu’nun aklından net bir şekilde şüphe etmeye başladım..

Neden mi?

Ve ilk kez Sayın Kılıçdaroğlu’na bu kadar sert eleştiri içerikli yazı yazıyorum.. 

Değerli okuyucular..

Meğerse, bu Tuncelili Kemal, tam bir “yüreksiz Kemal’miş”..

Dün akşam bazı gazetecilerle sohbet ederken diyor ki,

“Mansur bey, Ekrem bey, Zeydan bey görevlerine bu seçimde devam edecekler.. Bizde ki Büyükşehirleri iktidara kaptırmayacağız”..

Gel de gülme arkadaş?

Sayın “hesap uzmanı Bay Kemal”…

Hesap yap.. Ankara, İstanbul ve Adana Büyükşehir belediyeleri sizin değil ki..

Sadece başkanlık koltuğu sizde.. Başkanlarınız, meclislerinden hiçbir karar çıkartamıyorlar..

Neden?

En cafcaflı ve yıldızlar ile birlikte algılarının zirve yaptıkları geçen yerel seçimlerde, sandıktan “topal ördek” olarak çıkmadılar mı?

Çıktılar..

Peki, bu başkan zat’lar seçildikten sonra CHP’ye ne ivme kazandırdılar?

Bırakın ivme kazandırmalarını, beceriksizlikleri ile CHP’yi erittiler, seçmenleri küstürdüler..

Şimdi size soruyorum “Bay hesap uzmanı Kemal”..

Yıldızları en parlak dönemlerinde seçimi kazanamayan bu zat’lar, 2014 yerel seçimlerini nasıl kazanacaklar?

Hangi eserleri ile övünüp, seçmenlerin karşısına çıkacaklar?

“Çık yiğitçe açıkla” diyeceğim, yiğit değilmişsin, yüreksizmişsin..

Bir titreyip, kendine dönmedin..

Şimdi; “be yerel seçimleri kaybedersem, ‘biz uyarmıştık’ diyerek faturayı bana keserler ve ben gitmek zorunda kalırım” korkusu ile seni sırtından hançerleyen, sana her türlü hakaretleri yapan bu üçlüye boyun eğdin..

Sen, dünyaya meydan okumuş, Başbuğların Başbuğu gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü temsilden uzakmışsın..

Sana bu saatten sonra oy-moy yok “Bay yüreksiz Kemal”..

Senin bu işaret ettiğin adayların; seçimi kaybetmesi için de, bende bizzat elimden gelen her türlü imkanları kullanacağım..

Ve sana şimdiden geçmiş olsun yüreksiz Kemal..

Evet.. Bak sana bir istihbarat iyiliği daha yapayım ..

Senin “kaybederim, gitmek zorunda kalırım” korkunu çok iyi okuyan Meral; senden önce Büyükşehir Belediye başkan adaylarını açıklayacak ve seni pazarlığa mahkum edecek..

Örneğin.. Ankara’da Koray Aydın’ı aday gösterecek, siz pazarlığa oturduktan sonra size diyecek ki;

“O zaman Mansur başkan aday olsun. Meclis üyeleri sayısını yarı-yarıya isterim. Mamak’ta, Etimesgut’ta, Sincan’da bizim göstereceğimiz adayımıza destek verecekseniz ve Adana Büyükşehir belediye Başkan adayı da bizim göstereceğimiz aday olacak”.. 

Buyurun, Sayın hesap uzmanı Bay Kemal.. Şimdiden hesabını yap..