GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Coronavirüs belası dünyada ki her alanda yaşamı alt-üst ettiği gibi Türkiye’mizde de tabi ki birçok şeylerin aksamasına ve aksatılmasına sebep oldu..
Virüs ile mücadele için Bilim Kurulu kurduk..Lakin bu bilim Kurulu’nun ölümcül virüs ile mücadelede aldığı tedbirlerim uygulanmasında ne yazık ki tam söz sahibi değil..
Hatta hiç söz sahibi ve karar merci değil..
Ee söz sahibi değilse neden kuruldu veya adına neden “Bilim Kurulu” denildi?
Siyaset dedi ki “Hayır ülkeyi ben yönetiyorum, senin bilimin falan ikinci sırada.. Sen teklif yap, uygulayıp, uygulamam benim yetkimde.. Ya sıkıntıya girersem, ya oy kaybına uğrarsam” manatığı
Ölüm kapımıza dayanmış maalesef hala siyasi rant ve gelecek hesapları yapıyoruz..
Tam 65 gün oldu.. Evlerimizin direği, toplumumuzun bilgi ve tecrübe kütüphaneleri ve devlet hizmetinin emektarları 65 yaş ve üstünde ki insanlarımız bir anda “mücadelede tedbir” ilkesi ile toplumda potansiyel hastalıklı görünümü ile ötekileştirildiler..
Dediler ki; “Siz hiç dışarı çıkmayın, virüs yaşlıları seviyormuş, aman ülkeye hastalık yaymayın”…
Evet… 65 yaş ve üstünde ki büyüklerimizin; biranda potansiyel tehlike saçan grup olarak anılmasına neden olundu..
65 yaş ve üstündekiler tıpkı yasa gereği, kalan cezasını evinde çeken mahkum gibi 65 gündür sokağa çıkarılmıyor..
Peki, bu 65 içinde, 65 yaş ve üstü insanlarımız, hatta rahatsız olan büyüklerimizin sosyal yaşamda ne yaptıkları, nasıl hale geldiklerini kimselerin umurunda oldu mu?
Hayır .. Olsa idi; bilim Kurul diyecekti ki; “Bu kesim evde kalmakla her türlü kireçlenmelerle, kalp erimeleriyle, damar yaşlanmaları ile kas hastalıkları ve psikolojik sıkıntılarla, depresyonlarla muhatap olacaklardır. Bu insanlarımızı göz göre, göre ölümlere, yıpranmalara terk etmeyelim, bir çare bulalım”
Demediler… Hareketsiz kalan 65 ve üzeri yaştakiler yoğun stres içinde evlerinde hapsedildiler..
Sokağa çıkana ceza ..
Efendim sonradan dünya bilim adamları açıkladı; çocuk yaştakilerde, 20 yaşındakilerde, 30 yaşındaki gençlerde bu bela ile tanışabiliyorlarmış..
Mahalle parklarının etrafı Polis olay yeri inceleme işlemi gibi bantlandı, içeri girmek yasaklandı..
65 gün sonra AVM’lerin açılmasına izin verdiler.. Yanında da garnitür olarak Berberlerin açılmasına ve 65 ve üstü yaştakilere haftada bir gün 4 saat “yürüme” izni çıkardılar..
Ve muhterem Bilim Kurulu üyeleri, siyasete ufakta olsa “65 yaş ve üzerinde ki insanlarımıza sokağa çıkma izni verelim” diye öneride bulundu..
Yani evlerinin etrafında yürüyüş yapabilecek alanları geçmeyecekler..
Bu büyük izin ne zaman kullanılacak?
Vatandaşların sokağa çıkma yasağı olduğu gün olan Pazar günleri.. 4 saat..
Ee be muhteremler.. 65 gün hapislikten sonra buna izin değil tek kelime ile “sadaka” denilir..
65 ve üzeri yaştakiler açılacak AVM’ler ortamından daha mı tehlikeli ki, bu yaşlı insanlarımızı hala potansiyel hastalıklı göstermede inat ediyorsunuz?
Bakın bugün Bilim Kurulundan bir hanım Prof.’un AVM’lerin açılışına sitemli itirazı var ve diyor ki; “AVM’lerin açılışı öncelik değildi, gerek yoktu.. Virüsle verilen mücadelemizde 2 aylık emekler bir anda heba olabilir”..
Doğru.. İşte yasakların kalkması ile marketlere, sokaklara hiçbir kuralı takmadan nasıl doluştuğumuz ortada..
Evet.. 65 ve üzeri yaştaki insanlarımıza bu 4 saat izin yetmez..
Zaten diğer yaştaki insanlar sokakta yoklar.. Verin 1 gün izni, bırakın adamlar diğer semtlerde oturan yakınlarına, sevdiklerine gitsinler.. Özel işlerini halletsinler.. Bolca oksijen alıp, stres atsınlar..
Hadi bir gün izni de vermiyorsunuz.. Bari bu 4 saat içinde dolaşım ve seyahat serbestliği verin..
Mutlaka bir çare … Bekliyorlar…
VE EMEKTAR EFSANE SANATÇIMIZ HAKKI BULUT’UN DA BU KONUDA SİTEMLERİ VE ÖNERİLERİ VAR.. BUYURUN BARİ EMEKTAR SANATÇININ SESİNE KULAK VERİN.
"BİZDE TÖRE BU ..DEMEM" isimli 65. Albümünü hazırlayan emektar ve efsane Sanatçımız Hakkı Bulut’u dün aradım..
Ben kendisine “usta” diye hitap ediyorum.. Gençler ve orta yaştakilerde O’na; “Hakkı baba” diye hitap edip, çok seviyorlar..
Bir zamanlar havalarından geçilmeyen “Arabeskin kralları, babaları”nın hiç biri yıllardır ortada yoklar.. Cukkayı yığıp, alemlerini sürüyorlar.. Hayranlarını tamamen unuttular..
Demiyorlar ki “yahu bize kral diyen, baba diyen fanatik dinleyicilerimize ayıp ediyoruz, onların yüzünden paralar kazandık, şimdi de birazda olsa bir şeyler üretelim, bu dinleyicilerimiz eksikliğimizi hissetmesinler”..
Bu duygunun zerresi yok ..
Ama Hakkı Bulut hiç ara vermeden çalışıyor, üretiyor, her gün kendisine “Hakkı baba” diyenlerle Sosyal Medyada sohbet ediyor.. Günlük yaşamlarda görüş alış-verişlerinde bulunuyor..
Ve küçümsenecek rakam değil.. Hakkı babanın kasetleri bir kenara.. Tam 65. Albüm .. Daha da “devam edecek” diyor..
Efsane sanatçımız Hakkı Bulut, İstanbul’da yaşıyor..
Silivri ilçesinde de bir bahçesi, evi var.. Orada her şey yetiştiriyor..
Allah sağlıklı uzun ömürler versin.. Kendisi de 65 yaş yasağını 65 gündür evinde yaşıyor.. Yengenin sağlığını düşündüğü için çocukların yanına göndermiş ve sokağa çıkma yasağını yalnız şekilde çekiyor..
Pencerelerden, balkondan sokakları izliyor..
Bilim Kurulundan 4 saatlik izin çıkınca telefonla arayıp, 4 saatlik “yürüme” iznini nasıl kullanacağını sordum..
Hakkı baba, haklı olarak çok, çok sitemli..
“Olmaz böyle haksızlık, adaletsizlik.. 65 gün ev hapsimizden sonra şimdi diyorlar ki “kapıdan dışarı çık ve evin etrafında 4 saat volta at’.. Bu resmen 65 ve üstünde ki insanlarımızın sosyal yaşam haklarının hiçe sayılmasıdır, yok sayılmasıdır.. Örneğin ben 65 gündür Silivri’de ki bahçeme gidemedim.. Orada yapacağım bazı işler var, veya orada dinlenmek istiyorum.. Şimdi Ben İstanbul-Bahçelievler'den 40 kilometre uzaklıkta ki, 45 dakikada varacağım evime, bahçeme gidemiyorum.. Arabama binip gitmeye kalkışsam yolda ceza yazacakları kesin..
Bilim Kuruluna ve Kurulun önerilerini işleve sokan Sayın cumhurbaşkanına, en azından bu 4 saatlik dışarı çıkma izninin esnetilmesini, dolaşım ve seyahat serbestliği verilemesini öneriyorum..
Bizlerinde özel yaşamlarının olduğu nasıl unutulur, yok sayılır?
Ben sadece kendi adıma değil, 65 ve üzeri yaşında ki tüm insanlarımız adına öneri sunuyorum..” dedi ..
Evet.. Efsanae sanatçımız Hakkı Bulut siteminde de, önerisinde yerden göğe kadar haklı..
Bu olumlu öneriyi ülkeyi yönetenlerinde dikkate alacağını sanyorum…
Bu Haber 1713495 Defa Okunmuştur