GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Değerli okuyucular..
Hakikatten çok enteresan değişimler yaşanıyor..
Daha doğrusu oynatılacak yeni oyunun, tiyatro sahnesi hazırlanıyor…
Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak kızıp, sert sitemlerle, hatta ağır ithamlara varan sözleriyle istifa ettikten sonra sanki Türkiye’de yeni bir güneş doğmuş gibi havası veriliyor..
Deme ki, anlaşılan o ki; yarınlarda bütün kötü gidişatların “günah keçisi” olarak Berat Albayrak gösterilecek…
Albayrak’ın gitmesinden hemen sonra partili Cumhurbaşkanı Erdoğan; Ekonomide ve Hukuk alanında yeni köklü reformlar yapacaklarını vurgulayarak, yabancı sermayeye gelip, yatırım yapmaları çağrısında bulundu..
Öyle ya… Dünyanın kuralı bu.. Bir ülkede Hukuk yoksa parada yok, yatırımlarda yok…
Ne deniliyor? “Gelin artık, Hukuk bundan sonra olacak”..
Ve peşine Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Malkoçoğlu gibi çıkarak, patlattı şiir gibi reform sözcüklerini, değişeceklerin müjdesini..
Dedi ki;
“Adalette artık ‘Pardon’ modasına son verilecek.. Tutuksuz yargılanma hedefimiz olacak.. Yargı kimsenin talimatlarına kulak asmaz, önünde ki dosyaya bakar, ona göre karar verir.. Bırakın adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun”
Tabi bu sesleri duyan hırpalanmış, yerlerde sürünen yargı, sitemle patlattı arabeski;
“Elleri cebinde, hali perişan, bir terazi görürsen beni hatırla”…
Vallahi terazi hiç yerinde durmuyordu, bir yukarı, bir aşağı inip, çıkıyordu… Ve teraziyi tutanlarında gözleri kapalı değil, açıktı…
Ve Adalet Bakanının bu çıkışları peşi sıra Hakimler- Savcılar Kurulu hemen “teraziyi oynatan hakim ve savcılar” avına çıktı ve ilk olarak yıllardır, Cezaevi’nden hiç çıkmaması için çeşitli suçlar üretilen, gezi eylemlerinin organizatörü olarak gösterilen ve Soros’çu ilan edilen Osman Kavala’nın dosyasını isteyip, mağduriyetini önleyecek incelemelerde bulunulacağını ve en önemlisi Osman Kavala’nın mağdur edilmesine göz yuman savcı ve hakimler hakkında işlem yapacağını açıklamaz mı?
Hele şu işe bakın…. Adalet bakanı, Adaletin ve Hukukun bakanı olduğunu yeni hatırlıyor, HSK’da görevinin farkına yeni varıyor..
Mucize mi diyelim yoksa Sayın Bakanın da, HSK’nun da başına taş mı düştü?
Osman Kavala davalarında yıllardır, görmeyen, duymayan, görevini hatırlatmayan, görevleri hatırlatmayan sizler değil miydiniz?
En yüksek Yargı Kurumu olan Anayasa Mahkemesinin kararlarını yerel mahkemelerin partizanca davranarak, hiçe sayıp, verilen kararları tanınmaması sizlerin döneminde değil miydi?
Ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının gereğini yerine getirmeyen ve Türkiye’nin itibarının, güveninin sarsılmasına sebep olan savcı ve hakimler sizlerin döneminde değil miydi?
Evet, sizlerdiniz…
Bir, iki düzenbaz, kıvırdak adamların ifadelerine göre insanların evine baskın yapılıp, hemen tutuklanmalarına, yıllarca Cezaevi’nde kalmalarını görmeyen sizlerdiniz..
Pardon da Sayın Bakan … Yargılarımalar sürecinde suçsuz şekilde tutuklu kalanlar ve sonrasında aynı mahkemelerce “Pardon” denilerek kişileri salıvermeler kimlerin döneminde idi? Yine sizlerin …
İfade özgürlüğünün sıfırlandığı, yargının tamamen siyasallaştığı, adamına ve siyasi partisine göre yargılamalar yapıldığı dönemler kimlerin dönemiydi?
Kim inanır artık sizlerin adalet vaatlerinize?
Evet.. Görüntüde icraatlar sergileyecekler…
Peki, neden bu kadar dosya var iken “FETÖ’nün uşağı, Soros’çu” diye düşmanlaştırdığınız Osman Kavala acilen birinci sıraya alındı?
Söyleyeyim…
ABD’ye kim başkan oldu? Joe Biden…
Biden, 2016 yılında Türkiye’ye geldiğinde kimi ziyaret etti?
Osman Kavala’yı… Niye; kendine göre haksızlığa uğratıldığına inandığı için..
Eee şimdi 20 Ocak 2021 tarihinden sonra Türkiye dosyası Biden’in önüne geldiğinde ilk olarak kimi hatırlayıp, soracak?
Osman Kavala’yı… İşte Osman Kavala o saate kadar Cezaevi’nden çıkmış olmalı..
Buyurun… Simdi biz Basın mensubu, yazar olarak ifade özgürlüğümüzü kullanarak bu medeni eleştirimizi yaptık, yarın mahkemede olmayacağımız meçhul…
Bunu da geçtik.. Tam bu Hukuk reformları bombası ortaya atılırken, meclise de 5 ayrı bir bomba gönderildi..
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Ana muhalefet partisi olan CHP’nin lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun 5 yıl öncesinden yaptığı bazı konuşmaları suç ve suçluları övmek olarak kabul ederek, dokunulmazlığının kaldırılması için meclise fezleke gönderdi..
Tesadüfe ve çakışmaya bakın…
Peki, Kılıçdaroğlu ne suç işlemiş ve hangi suçluları övmüş?
Osman Kavalan’ın, Eren Erdem’in ve Selahattin Demirtaş’ın tutukluluk şekillerini eleştirmiş…
Yani bugün Adalet Bakanı ve Hakim Savcılar Kurulunun tutuklanmasında mağduriyete son verilmesi için harekete geçtiği dosyalar ve kişiler…
Ayrıca, liyakatsizliğin olduğunu, YSK’nın siyasallaştığını belirtip, 1982 darbe yasasının değiştirilmesini isteme suçunu işlemiş…
Demokrasi ile yönetilen bu ülkede ana Muhalefet Partisi lideri eleştirmeyecek te kim eleştirecek arkadaş?
Eee bu reforma göre; Kılıçdaroğlu’na bu suçlardan dolayı fezlekeler hazırlayan Savcılar hakkında da işlem yapmanız gerekiyor…
Ve ilginç… Kılıçdaroğlu hakkındaki fezlekede iki eski CHP milletvekili Öztürk Yılmaz ve Yılmaz Ateş’in eleştirileri de “delil” olarak gösterilmiş..
Delile, delillere bakın?
Bu mu Hukuk?
Bir tarafta bu garabet işlemler varken, bir tarafta Hukuk reformları müjdesi vermek, tıpkı; siyah- beyaz gibi..
Diğer taraftan anlaşılan o ki; yeni bir İnfaz yasası düzenlemesi daha yapılacak ve genel Af gibi bir Af çıkartılacak…
Size inanmak İstiyoruz, Sayın Adalet Bakanı ve HSK’nun Başkanı Sayın Gül …
Bu Haber 1842907 Defa Okunmuştur