GÖKTÜRK TUNÇTÜRK (Cafer Uğurlu) yazdı
Ülkenin birlik ve huzurunun çimentosu Milliyetçi Hareket’te; şu günde veya bu günde; amma yenilenme isteminin sonuna gelindi.
Kurultay; 19 Haziran’da da olsa, 10 Temmuz’da da olsa MHP mutlaka titreyip aslına dönmelidir, dönecektir..
Biz geçmişte kargaşalı günlerde topluma ne diye haykırıyorduk?
“Ey Türk, titre ve kendine dön”..
Maalesef bu sloganımız şimdi kendimize lazım oldu.
Toplumda herkes; Başbuğ Türkeş’in MHP’sini, Muhsin Yazıcıoğlu döneminde ki Ülkü Ocaklarını özlüyor ve istiyor.
Kurultay olacaktır, şükür birçok Genel Başkan adayımız var.
Hepsinden Allah razı olsun, MHP’nin tazelenme gününe gelinmesinde mücadele verdiler, hak etmedikleri iftiralarla karşı karşıya kaldılar. En önemlisi; bu mücadeleyi verme sürecinde baba ocağından atılmak istendiler.
Çalkalandık ve durulacağız…
Başka çaresi yok…
MHP hiç kimsenin babasının malı değil, şehitlerimizin ve bu davanın çilekeşlerinin emanetidir.
Elbette ki bu noktalara gelinmesi hiçte hoş olmadı ama bu musibet olaylar tazelenmemize, yeniden dirilişimize vesile oldu diyelim.
Harekette bayrak yarışı başlamıştır ve inşallah 1 ay sonra MHP’de yeni ufukların yolları, yeni kadrolar ile açılacaktır.
Genel Başkan adaylarımızın hepsi davanın savunucularıdır.
Burada dikkat edilecek asıl mesele; tabanın ve özellikle toplumun özlediği Türkeş’in MHP’sini yeniden millete hizmet için oluşturmaktır.
Bizim adaylarımızdan istediğimiz Başbuğun döneminde ki MHP heyecanı, Muhsin Başkanın döneminde ki Ülkü Ocakları şevkini yeniden topluma kazandırmalarıdır.
Peki, adaylarımız içinde bu özlemimizi; hangi adayımız bizlere ve topluma kazandırabilecektir?
Bunu tespit edip, kamuoyuna O ismi ilan etmek ise asla kırılma noktası olmamalıdır..
Bu davanın asıl çilekeş mirasçısı olarak harbiden açıklamam gerekiyor. Ben iki ismin MHP Genel Başkanı olmasını arzu ettim.
Birisi Şehidimizin emaneti Süleyman Servet Sazak, diğeri ise hemşerim Sinan Oğan..
Sinan Oğan, Süleyman Sazak gibi sabırlı ve siyaset tecrübesi olmadığı için Genel Merkezde ki giyotinciler tarafından çeşitli hukuk kumpasları ile açıkça harcandı.
Kültürlü, bilgi çağımıza ülkücüleri adapta edecek bir Bozkurttur.
Partiden ihraç kararının haksız olduğu yönünde Mahkeme kararı aldı ama maalesef merkezin Yargıtay’a itiraz süreci sonuçlanmadığı için şuan Hukuken adaylığı açıkça tehlikede.
Sinan Oğan’ın yanındaki Hukukçular kendisini yanıltıyorlar. Bütün Yerel Mahkeme kararları Temyiz yoluna açıktır. Yerel Mahkeme kararlarında Temyiz yolu açık olmasa idi, O zaman Yüksek Yargı Kuruluşları olmazdı.
Elbette ki büyük bir haksızlığa uğramıştır. Daha doğrusu çirkin bir siyasi ahlaksızlığın hedefi olmuştur.
Temennimiz seçimli Kurultaydan önce Yargıtay bu konuda da kararını açıklar. Hangi yönde açıklayacağı da malumdur. Sinan Oğan’ın haklılığı onanacaktır.
Gelelim diğer Genel Başkan adayımız Süleyman Servet Sazak’a..
Sazak, olağanüstü Kurultay kavgası verilirken boş durmadı, bütün illeri, ilçeleri gezdi. Delegelerle, halkla toplantılar düzenleyip, MHP’de ki tazelenme acili yetini anlattı ve önemli bir zemin oluşturdu.
Sazak, asla ‘Muhalif’ tabirini kullanmadı. “Ben, partimde değişim istiyorum” dedi
Ve Genel Merkez ekibinin hiç çamur atamadığı aday da Sazak’tır..
Hukuken Kurultay günü ilan edilince de net bir şekilde Genel Başkan Adaylığını büyük bir toplantı ile ilan etti.
İşte; asıl belirginlik bu toplantı ve sonrasında oluştu.
Süleyman Servet Sazak, hepimiz biliyoruz öncü Şehidimiz ve efsane Devlet Adamımız Gün Sazak beyin oğludur.
Sazak adaylığını açıklarken uzun bir konuşma metnini okudu..
İşte O konuşma metnini iyice okumak ve düşünerek anlamak çok önemli.
Sazak’ın; “Huzurunuzda bir misyon ve vizyonun emanetçisi olarak bulunuyorum” diye vurguladığı mesajlar dolu konuşma metnini defalarca okudum ve her okuyuşumda; yazımın başında bahsettiğim Başbuğ Türkeş’in MHP’sini, Muhsin Yazıcıoğlu döneminde ki Ülkü Ocakları şevkini içimde hissettim.
Sazak mesajlarında; Hoca Ahmet Yesevi, Hacı Bektaşi Veli, Hz. Hüseyin, Yunus Emre, Hz. Mevlana, Ülkücü Şehitler, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Milliyetçi Ülkücü Hareketin babası Başbuğ Türkeş sevgisi ile yoğrulmuş, bilgi çağına ayak uyduran, kitle partisi bir MHP vadediyor.
Ve en önemlisi tabana; “Düşün peşime, sizi iktidara götüreceğim” demedi ve “Fark oluşturduktan sonra” iktidarı hedefleyeceğini net bir şekilde söyleyip, tabana şişme balonlarla vaatlerde bulunmadı.
Ve bütün Ülkücülere; “Gönül- gönüle, omuz, omuza vereceğiz aynı ufka yöneleceğiz, birlikte başaracağız. Ben sizi gönül ortaklığına, yarının ortaklığına, ufuk ortaklığına ve yönetme ortaklığına davet ediyorum. Bunun için buradayım” şeklinde mesaj vermesi, gelecekte ki MHP’de ki birlik ve beraberlik adına çok önem teşkil etmekteydi.
Sazak; aynı zamanda topluma ve dünyaya da ; “Adım Türkiye, bir adım da Adalet, bir adımda kardeşlik, bir adım da özgürlük, Adım Süleyman Servet Sazak” şeklinde anlamlı mesajlar vererek, Genel Başkanı olacağı MHP’nin, Türkiye’de ve dünyada nelerin temsilcisi olacağı işaretini verdi
Kısacası Süleyman Servet Sazak; ülkücülerin ve toplumun özlediği Türkeş MHP’sini vaat etti.
Peki, Sazak bu vaadini gerçekleştirebilir mi?
Kendi adıma söylüyorum; “Kesinlikle evet”
Davanın emektarı Yüzlerce isime sordum; bakışımı ve görüşümü onayladılar.
Süleyman Sazak; babasını bu dava uğrunda Şehit vermiştir. Emanetin bayrağını zirveye çıkarmak için tüm samimiyeti ile mücadele vereceğini, tüm yüreği ve vicdanı ile ortaya koymuştur..
Bu yüzden değerli Genel Başkan Adayımız Sinan Oğan’a önemli bir çağrım ve önerim var…
“Çeşitli kumpaslarla mücadele yolunu Hukuken kestiler. Seçimli kurultay öncesi Yargıtay’dan kararın çıkmaz ise; parti içi demokrasi adına, adalet adına ve en önemlisi Şehidimiz Gün Sazak adına; var olan desteğini Sayın Süleyman Servet Sazak saffına katman, en doğrusu olacaktır. Sana da bu safta yer almak yakışır”..
Son olarak; şunu ifade etmek istiyorum ki; öyle görünüyor ki MHP’de gün, Sazak ile ışıyacak…
Bu Haber 1181590 Defa Okunmuştur