"15 Temmuz'dan sonra yargı da FETÖ taktikleri uyguladık" diye itiraflarda bulunan, AKP eski Diyarbakır Milletvekili Mehmet İhsan Arslan yaptığı açıklamalar nedeniyle AKP Merkez Disiplin Kurulu'ndan sace uyarı cezası alması dikkat çekti.

AKP eski Diyarbakır Milletvekili Mehmet İhsan Arslan, verdiği bir röportajda kullandığı ifadeler parti içinden tepki çekmişti.

Oluda halen AKP'de milletvekili olan İhsan Arslan'ın 15 Temmuz, Berat Albayrak gibi konularda verdiği demeçler nedeniyle disipline sevk edilmişti.

AKP Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın, AKP Merkez Disiplin Kurulu toplandı. Mehmet İhsan Arslan'ın dosyasının görüşüldüğü toplantıda, Arslan'ın yazılı olarak verdiği savunması değerlendirildi.

AKP Merkez Disiplin Kurulu'ndan ise; Arslan hakkında sadece uyarı cezası verilmesine karar verildi. 

AKP'li Mehmet İhsan Arslan'ın BBC Türkçe'ye verdiği demeçler şu şekildeydi,

"15 Temmuz kimyamızı bozdu bizim. Tahmin etmediğimizden fazla onlar işin içine girdi. Hatta onlar lokomotif oldu, biz arkada icraatta bulunduk. Sonra FETÖ'nün vesayeti gündeme gelmeye başladı.

Biz bunu fark ettiğimizde irkildik. Ondan sonra da tabii kıyamet koptu. O güne kadar hukuk içinde kalmaya azami dikkat gösteriyorken 15 Temmuz'dan sonra doğrusu panikledik ve olayın vahameti karşısında ancak yargıyı kullanarak başarılı olabileceğimiz kanaatine vardık.

Onların yargıyı kullanırken kullandığı bütün taktikleri, araçları, biz kullanmaya başladık, can havliyle.

İslam tarihinde meşhur dört halifemiz var. İslam'ın en güzel uygulandığı dönem olarak bakıyor Ehli Sünnet. Ve Hazreti Osman halife olarak Hazreti Muhammed'in kızını da almış, böyle bir boyutu da var.

Buna rağmen onun akrabalarını idareye almasını eleştiririz.1500 yıl üzerinden geçtiği halde akrabalarına iktidarda görevler vermesini, ehliyet ve liyakat yerine akrabalık bağını öne çıkarmasını eleştiririz biz. Dolayısıyla ben bugün de yarın da iktidara gelen liderlerin aile bireylerini iktidara ortak etmelerini doğru bulmuyorum.

Bu yanlış adımın sonucudur bugün gelinen nokta. Keşke bu görev verilmeseydi. Halkımızın, ülkemizin kaderiyle onun kaderi özdeşleşti. Onun başarıları hepimizi etkiliyor, doğru kararlardan hepimiz nimetleniyoruz, yanlış kararlardan da hepimiz zarar görüyoruz.

Bu bir süreçtir. Liderlere bağlı değildir. Vatandaşın talep ve desteği sonucu da oluyor bu, durup dururken olmuyor seçimle oluyor bunlar. Ama bunun uzun süre devam etmesi beklenemez bana göre. Bence bu bir dönemdir, bu geçer. Geçtikten sonra Türkiye'de parlamenter sisteme geçişin ben çok uzak olmadığını düşünüyorum."