http://www.haber2000.com
» AKP iktidarına "Yemeyi bırakın, helali- haramı bilin" diyen Davutoğlu, Hükumete S-400 füzeleri fırlattı : "Vesayetiniz Bahçeli'de, rotanızı da Doğu Perinçek çiziyor.. Erdoğan'a da sadece sözcülük verdiler"

AKP iktidarına "Yemeyi bırakın, helali- haramı bilin" diyen Davutoğlu, Hükumete S-400 füzeleri fırlattı : "Vesayetiniz Bahçeli'de, rotanızı da Doğu Perinçek çiziyor.. Erdoğan'a da sadece sözcülük verdiler"

Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu, sosyal medya hesaplarından, partisinin 1. kuruluş yıl dönümüyle nedeniyle yaptığı açıklamada, "Siyasete sadece yeni bir korkusuz soluk değil, yeni bir yöntem de getirdik." dedi.
Paylas
AKP iktidarına
Siyaset - 12 Aralık 2020, Cumartesi 17:29:17
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, partisinin kuruluş yıldönümünde bir mesaj yayınlayarak partilileri kutladı.

 

Mesajına "Her şeyden önce geçtiğimiz iki hafta içinde benim ve eşimin geçirdiği korona süreci çerçevesinde dualarını ve iyi dileklerini sesli, yazılı ve görsel mesajlarla ileten kardeşlerimize ve dostlarımıza bir kez daha teşekkür ediyorum" diyerek başlayan ve dün yapılan son testinin negatif çıktığını açıklayan Ahmet Davutoğlu,

 

"Allah’tan eşim Sare hanımla birlikte şu anda hala rahatsız olan bütün vatandaşlarımıza da şifa niyazında bulunuyorum" dedi. 

 

AK Parti'nin MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'den aldığı iktidarı yine Bahçeli'ye devrettiğini söyleyen Davutoğlu'nun açıklamalarından başlıklar şöyle,

 

MEŞAKKATLİ OLDU AMA ONURLU, HUZURLU, AHLAKLI YOLCULUĞUM VAR

 

Bugün özel bir günde beraber olmanın bahtiyarlığı içerisinde sizlere sesleniyorum. Meşakkatli ama onurlu, zor ama huzurlu, badireli ama ahlaklı siyaset yolculuğumuz için özel bir gündeyiz. Gelecek Partisi’nin birinci yılına ulaşmasının bahtiyarlığını yaşamayı nasip eden Rabbimize hamd ediyoruz. Evet, kıymetli kardeşlerim, 12 Aralık 2019’da doğumu gerçekleşen Gelecek Partisi bugün bir yaşına girdi. 

 

Bugünlere gelimiz kolay olmadı. Gelecek çatısı altında ülkemize ve milletimize yeni bir ufuk çizme çabamız isimli ve isimsiz kahramanların alın, emek ve zihin terleriyle, çileleriyle dokundu. Ülkemizin her bir köşesinde her düzeyde emeği geçen bütün kardeşlerime teşekkürü bir borç bilirim.

 

BUGÜN REFORM DENİLENLERİ İLK AŞAMADA İLETTİK

 

İlk aşamada, yıkmaya değil yapmaya, zarar vermeye değil düzeltmeye, egoya değil kamuya ayarlı hayat felsefemizin bir gereği olarak içinde bulunduğumuz iktidar partisinin en üst makamlarına gördüğümüz yanlışları en açık ve en samimi bir dille özel görüşmelerde aktardık. Bugün reform denilerek yeni bir umut oluşturulmaya çalışılan bütün hususları sözlü ve yazılı şekilde bizzat sayın Cumhurbaşkanına ilettik.

 

Ne bir makam bekledik, ne dilsiz şeytan gibi sükut ettik ne de “birileri çıksın bedel ödesin sonra da biz konuşmaya başlarız” diye oportünist bir tavır içine girdik. Bu iyiniyetli çabalarımıza trol çetelerinin saldırıları, bizzat sayın Cumhurbaşkanını ağzından trenden inme binme ithamları ile, 28 Şubatta bile kesilmeyen konferanslarımızın iptallerine varan baskılarla cevap verildi.

 

Baktık ki ülkemizin siyasi ve ekonomik şartları her geçen gün kötüleşiyor, yasakların kıskacı, yolsuzlukların cesameti ve yoksullukların çilesi büyüyor bu kez kamuoyu önünde açıklama yapma ihtiyacı hissettik ve haftalar süren istareler neticesinde kaleme aldığımız manifestoyu 22 Nisan 2019’da halkımızla paylaştık.

 

BEKLENTİMİZ İHRAÇLA SONUÇLANDI

 

Maalesef bütün iyimser beklentilerimiz kibirli bir inkarla, bütün samimi çabalarımız hak tanımaz bir ihraçla sonuçlandı. Bizler de AK Parti’nin değime kendisini, Türkiye’nin gerçeklerine, milletin arzularına hatta AK Partililerin beklentilerine bile kendisini kapattığını görerek milletimizle buluşma kararı aldık. AK Parti bir aile yönetimine, iktidar ise başta 28 Şubat artıkları olmak üzere Türkiye’nin ve milletin hayrına sicilleri boş ancak darbecilikten ekonomik iflasa sicilleri sabıkalı isimlerle koalisyon hükümetine döndü.

 

20 yıl önce Türkiye’yi iflasa götüren Bahçeli’den devr aldığımız iktidar anahtarını, 20 yıl sonra Sayın Erdoğan milletin bütün emeğini ve AK Parti’nin birikimini yok ederek tekrar Bahçeli’ye teslim etti. Bununla da yetinmedi rotayı da milletin üç nesildir süren özgürlük ve değer mücadelesini bu değerlere düşmanlığını hiç bir zaman gizlemem 28 Şubat teorisyeni marjinal bir partinin ve onu her dönemde şaibeli ilkiler içine girm liderinin eline verdi.

 

2 Eylül 2019’da ihraç istemiyle disipline sevk edilince 13 Eylül 2019’da arkadaşlarımızla birlikte istifa ederek yeni bir siyasi hareket başlatacağımızı ilan ettik. Böylece bu mücadelede üçüncü aşamaya geçerek Gelecek Partimizin geleceğinin aret feğini çakmış olduk.

 

KİMSEYİ İKNA EDEMEZLER DEDİLER

 

O dönemde yazılan ve çizilenleri bir hatırlayın değerli kardeşlerim. Bir taraftan yandaş medya diğer taraftan ülkemize bu toprakların hamurundan neşet eden yeni bir iddialı gelecek ideali konmasından rahatsız olan çevreler “kuramazlar, yapamazlar, bu korku ortamında kimseyi ikna edemezler” dediler. Aynen bundan tam yüzyıl önce 2019 güzünde Sivas Kongresinden 2020 baharında TBMM’ne kuruluşuna giden süreçte Mustafa Kemal ve Kuvayı Milliye hareketi için söylenenler bizler içinde söylendi.

 

“Ham hayal” dendi, “millet mücadeleden bezgin” dendi, “korku ve karamsarlık ikliminde umut çiçeği açmaz” dendi, “kendinizi ateşe atıyorsunuz” dendi. Biz ise üç temel kriter etrafında zor zamanda dünyevi makamlar için değerlerini terk etmeyecek refikler arama çabasına girdik: Samimiyet, basiret ve cesaret.

 

FARKLI KÖKENLERDENİZ AMA HEPİMİZ VATANDAŞIZ

 

3 Aralık 2019’daki Bolu toplantısı bizim Sivas kongremizdi. Toplantıdaki siyasi, mezhebi, etnik, kültürel ve ideolojik çeşitliliği gören bir arkadaşımız “hocam ortak hiçbir tecrübesi olmayan bu kadar birbirine benzemez bir kurucular heyeti ile risk almıyor musunuz?” diye sorduğunda şu cevabı vermtim: “Her biri birbirine benzeyen bir klan topluluğu ile kolay bir yol yürümektense, toplumun bütün kesimlerini barındıracak şekilde çeşitlilik arz eden bir toplulukla zor bir yol yürümeyi tercih ederim.

 

Ülkemizin geleceği bu zor yolu yürüyebilmemize bağlı” demtim. O toplantıda daha partimizin ismi, adresi ve logosu belli değildi ama ruhu belirmti: Özgürlükçü ve demokrat bir ruh. Daha sonra katılan arkadaşlarımızla birlikte 12 Aralık günü partimizin 152 kilik kurucular listesini, tüzüğünü ve programını İçleri bakanlığı ve Yargıtay başsavcılığına teslim edip kuruluşu ilan ettiğimizde bizi iktidar partisinin dar kulvarına sıkıştırmak isteyenlerin ne kadar yanıldığı ortaya çıktı. 13 Aralık günü yaptığımız tanıtım toplantısında da vurguladığımız ve bugün de tekrar ettiğimiz gibi “farklı kökenlerdeniz ama hepimiz onurlu ve eşit Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarıyız; farklı yaşlardayız ama hepimiz genciz ve genç kalacağız”.

 

BİZDEN SONRA 23 PARTİ KURULDU

 

Gelecek partisi olarak biz bu korku duvarını aştığımız için 12 Aralık 2019’dan önce 2018’de sadece iki, 2019’da yine sadece iki parti kurulmuşken Gelecek Partisi’nin tarih sahnesine çıkarak korku duvarlarını birer birer yıkmasıyla birlikte son bir yıl içinde 23 yeni parti kuruldu. Soru açıktır: Gelecek Partisi’nin cesur ve samimi kadroları bütün bu baskıları göğüsleyerek korku duvarlarını yıkmasaydı bu partilerin kurulmasının önünü açan iklim değikliği yaşanabilir miydi?

 

Ben bu cesur Gelecek kadroları ile gurur duyuyorum, siz de gurur duyunuz! Ülkemizin her bir köşesindeki sabır ve cesaret abidesi bu kadroları bugün başkentimizden 1. Yıldönümümüz vesilesi ile bir kez daha yürekten selamlıyorum. Gelecek Partisi bugün bir yaşına girerken bir yandan iktidarın inşa ettiği anti-demokratik siyasi atmosferin diğer yandan korona salgınının zor şartları altında 1 Kasım’da genel kongremizi de yaparak seçimlere girme hakkına kavuşmuş durumdayız.

 

Eğer Bolu’daki 3 Aralık 2019 kurucular kurulu toplantımız 1919 Eylülündeki Sivas Kongresi ise, 1 Kasım 2020’deki Büyük Kongremiz TBMM’nin 23 Nisan 1920’deki kuruluşu gibidir. Artık Gelecek Partisi çatısı altında ülkemizin her bir kesimini kendinde temsil eden bir siyasi heyet vardır. Yüzlerle başlayan yolculuğumuz bir yıl içinde binlere, onbinlere, yüzbinlere ulaşmıştır. Kısa bir süre içinde milyonlara, on milyonlara ulaşması ise mukadderdir.

 

KARŞIMIZDA VESAYET REJİMİ VAR

 

Bu koalisyon iktidarı her ne kadar Türkiye’de olsa da artık milletle aynı dünyada yaşamamaktadır. Öncelikle altını açık bir şekilde çizerek ifade edeyim, karşımızda ağır bir vesayet rejimi bulunmaktadır. Vasisi Bahçeli, rota çizeni Perinçek olan bu vesayet rejiminden Sayın Erdoğan’a sadece sözcülük kalmıştır. Hayaller koalisyonsuz Türkiye, gerçekler meşru bir koalisyonu bile aratan Bahçeli ve Perinçek vesayet rejimidir.

 

Cumhurbaşkanı’nın vasisi gibi konuşan konuşanadır. Bu iktidarın içinde bulunduğu vesayet rejimi dünyası milletin ve Türkiye’nin içinde bulunduğu dünyadan tamamen kopmuştur. Millet derdindedir bunlar bir kiye beş maaş verme derdindedir. Maalesef bizzat Sayın Erdoğan’ın kendi ifadeleriyle ülkemizde “küresel siyasi gelmelere uygun olarak” bakan ve Merkez Bankası başkanı değtirilmtir.

 

 Bunu bizzat Sayın Erdoğan söyleyebilmtir. Yıllarca dış mihrak deyip durup, önlerine gelen herkesi dış mihrak uzantısı olarak suçlayıp sonra da küresel siyasi gelmelere göre bakan değtiriyoruz, politika değtiriyoruz, hatta dış mihrak için reform bile yapmayı düşünüyoruz çizgisine gelmlerdir. Hayaller tam bağımsız Türkiye, gerçekler bir odaktan başka odağa, bir eksenden başka eksene ne yaptığını bilmez şekilde savrulan Türkiye. 

 

Bu millet bu acizliği, bu onursuzluğu hak edecek ne yaptı size? Sayın Erdoğan’ın ülkeyi getirip bıraktığı yer “acı reçete” yazan bir iktidardır. Evet Erdoğan millete aç karna içilmek üzere acı reçete yazacaklarını söylüyor. Nasıl olsa kendilerine bu acı reçetenin ucu dokunmayacak, nasıl olsa onların keyfi yerinde.  

 

HER ŞEY YENİDEN BAŞLIYOR

 

Gelecek Partisi yarınlara odaklandıkça geçmin yükünün azalacağını, 21. yüzyıla baktıkça geçen yüzyılın kısır çekmelerinin anlamsızlaşacağını, geleceğe yürüyecek iradeyi ortaya koydukça eski Türkiye defterinin kapanacağını bir yıl gibi kısa bir sürede herkese göstermtir. 

 

Bütün dünyanın durduğu ve endeli bir şekilde geleceğini tekrar tekrar tefekkür ettiği 2020 yılı sonrasında küresel ve ulusal düzeyde yeni doğumlara şahitlik edeceğimizi şimdiden öngörebiliriz. COVID-19 salgını sonrası dünya ve Türkiye’nin farklı olacağını hepimiz görüyoruz.

 

 Gelecek Partisi olarak bu yeni döneme “Türkiye İçin Hazırız” diyerek giriyoruz. Gelecek Partisi altını çizerek tarihin akışının hızlanacağı, belli dinamiklerde makas değiminin yaşanacağı ve eski dinamiklerin ya anlamsızlaşacağı ya da baştan aşağı değeceği bu döneme, yani geleceğimize hazır olmamız gerektiğini düşünüyor. Gelecek bizimdir, gelecek milletimizindir, gelecek Türkiye’nindir. Hiç bir şey bitmedi; her şey bugün burada yeniden başlıyor. 


Bu Haber 182782 Defa Okunmuştur

OKUYUCU YORUMLARI

UYARI:Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.(Yorum Yapanın Taahütü)Yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
Ad Soyad
E-Posta
Yorum

Haber Arşivi

ÇOK OKUNANLAR

Hava Durumu



İçerik Yükleniyor...
Ankara’ya 5 yıldır tek bir kalıcı eser yapamayan, “Çapsız” Mansur Yavaş; dünyanın en büyük tema parkı olan ANKAPARK’ı, siyasi kin ve ağır kıskançlık psikolojisi ile açıkça harabeye çevirtti. Parkta yapılan 83 hırsızlıklara göz yumduğu gibi şimdi de yerel seçimler arifesinde; parkta ki dinozor ve diğer oyuncakları kaldırıp, atacağını ve bu alanı yeşil alan yapacağını duyuruyor, güya Ankaralıların da görüşlerini aldığı anketi aktarıyor.. İşine geldiği zaman da; yıllardan beri “bu park 14- 16 milyar liraya yapıldı, parayı oyuncaklara gömdüler” gibi ciyaklayıp, siyasi itibar suikastları yaptı, yaptırdı.. Parkı harabeye çevirmesinin tek gerekçesi ise; Ağır siyasi kin.. Melih Gökçek yaptırdı diye.. Şimdi, halkı ücretsiz, otobüslerle parka getiriyor. Niye; Parkın kırılan oyuncakları, harabe görüntüsünü görmeleri için.. Zeka özürlüler, Ankaralı sormayacak mı, “Bu parkı kim bu hale getirdi?” diye Sayın İçişleri Bakanı, Sayın Ankara Valisi.. Bu parkı Melih Gökçek Belediyeye süper görüntülerle teslim etti mi? Etti? Park kimin denetimde idi? Ankara Büyükşehir Belediyesinin.. Başkanlar kimdi? Mustafa Tuna ve Mansur Yavaş.. Peki, 5 yılda bu büyük devasa parkı kim bu hale getirdi? Kim harabe olmasına göz yumdu? Mansur Yavaş.. Şimdi bu parkı tamamen kaldırıyor.. Bu park 14 milyara yapılmış ise, sen kimsin ki devletin bu parasını keyfine, kinine göre çöpe atıyorsun? Evet, Sayın İçişleri Bakanı ve Ankara Valisi. Lütfen, derhal parka görevlileri gönderip, zarar- ziyan tespitleri yapılmasını ve parkın şuan ki halinin tespitini ve gerekli soruşturma işlemlerinin yapılmasını Ankaralılar adına sizlerden rica ediyorum...
SAYIN, İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA ve ANKARA VALİSİNE “MANSUR YAVAŞ” ÇAĞRIMDIR.. “KAMUYA AĞIR ZARAR VERDİ, YAPILAN MEGA HİZMETİ; SİYASİ KİN İLE HARBEYE ÇEVİRDİ, ŞİMDİ DE ORTADAN KALDIRIYOR”

SON EKLENENLER

FaceBook

Haber Ara

Copyright ©2010 - Tüm hakları saklıdır.
PHP Haber Sitesi Türkiye Tasarım
Haber 2000- Tüm Hakları Saklıdır. İzinsiz Ve kaynak gösterilmeden Alıntı Yapılamaz. Yayınlanan Tüm Haber Ve Açıklamalar İlk Kaynaktan Ulaştırılan Açıklamalardır. Sitemiz Bu Açıklamalara Ekleme Veya Müdahelede Bulunmadan Yayınlar. Yorum,Makale, Sizden Gelenler Bölümündeki Yazılardan Yazanlar Sorumludur. Harici Bilgiler Ayrı Bir Sayfada Açılır. Haber 2000 Bu Linkler Ve İçeriklerinden Sorumlu Değildir.Her Türlü Haber Ve İletişim İçin millitaraf@hotmail.com Adresini kullanabilirsiniz. Sitemizden Daha İyi Yararlanabilmek için Gizlilik İlekeleri Ve Yayın Prensiplerimzi Okuyunuz. Ekonomik Veriler Bilgilendirme Amaclidir.Kullanimindan Dogacak Sorunlardan Sitemiz Sorumlu Degildir. En İyi İnt Exp 8+ 1024x768 Görüntülenir