AK Parti Gaziantep Milletvekili ve Gazeteci Şamil Tayyar, bir televizyon kanalındaki "Son Söz" isimli programda yaptığı değerlendirmede çarpıcı iddiada bulundu. Cumhurbaşkanlığı külliyesinde bile cemaatçilerin olduğunu söyleyen Tayyar, “Beştepe’de çok sayıda cemaatçi çıkar. Biliniyor bu isimler. Tehlike de arz ediyor. Benim ısrarla Cumhurbaşkanı ve Başbakanımızdan da talebim, bilgi kaynaklarının çeşitlenmesi gerekir” dedi.
“BEŞTEPE STERİL EDİLMELİ”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakan olduğu dönemde en yakın koruma müdürünün de paralelci çıktığını vurgulayan Tayyar, “Cumhurbaşkanımız, başbakan olduğu dönemde, bana cep telefonu numarasını verdi. Telefonun gündüz koruma müdürü Zeki’de, akşam da kendisinde kaldığını belirtti. Acil bir şey olursa, akşamları telefonundan aramasını istedi. Zeki dediği kişi, en yakın koruma müdürüydü. Peki o koruma müdürüne ne oldu? Paralel Yapı soruşturmasında gözaltına alındı, bırakıldı ve yargılanıyor. O böcekler var ya, dinlemeler, ondan dolayı. En yakın koruma müdürü, düşünün yaklaşık 20 saat başbakanımızın cep telefonunu elinde tutan adam. O yüzden kritiktir” dedi.
Tayyar, başta Cumhurbaşkanlığı olmak üzere bakanlıklar ve HSYK’nın da paralele karşı steril hale getirilmesini istedi. Tayyar, “Mutfaktaki aşçısına kadar hafife alınacak, kimse olmaz. Beştepe’nin daha steril hala getirilmesi lazım. Bu aynı zamanda başbakanlık için geçerli. İçişleri, Adalet Bakanlığı için geçerli. HSYK için geçerli. Beştepe’de bilgi akışıyla ilgili mekanizmanın kurulması gerektiğini düşünüyorum. Halk vatandaş, görevli, bilgileri oraya aktarmalı. Burada farklı kanallardan teyit edildikten sonra üzerine gidilmeli, yanlışların ayıklanmalı ve filtre sistemi kurulabilir. Çünkü paralel Yapı ile mücadele Tayyip Erdoğan kadar hassas ben ikinci bir ismi görmedi” dedi.
“KİMSENİN PARALELLE MÜCADELE DERDİ YOK”
Cemaatçilerin halen emniyet ve MİT, HSYK gibi kurumlarda bulunduğunu savunan Tayyar, cemaatçi, bürokrat ve siyasetçilerin de henüz temizlenmediğini söyledi. Paralel yapı ile tek mücadele eden kişinin Recep Tayyip Erdoğan olduğunu kaydeden Tayyar, “Eğer Tayyip bey, bu konuda şöyle bir hafif sendelese, geri çekilse, ve-leddalin, Amin. Hiçbir şey olmaz. Yani şuanda devleti yöneten kadroların, önemli bir kısmının paralel yapı ile mücadele diye bir derdi yok. Sadece bu mücadeleyi kendi yandaşlarına kadro açmak için kullanıyorlar. O kadroları açarken de devşirilmiş paralelcileri de araya sıkıştırabiliyorlar.
Çok var. HSYK’da var. Emniyette var. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün üst kademe yöneticilerinden var, hala cemaatçi. Soruyorsunuz, falanca şahıs cemaatin çok önemli adamlarından biriydi, niye işlem yapmıyorsunuz’ diye. Bir bakıyorsunuz, onun arkasında siyasetçi, bürokrat, istihbaratçı çıkıyor. Sayısız adamlar çıkıyor. Ben biraz endişeliyim. Devlet içerisinde küçük küçük iktidar kantonları oluşmaya başladı. Bu konuda bana göre endişelenmek gerekir. Çünkü bunun nerede duracağını bilmiyoruz. MİT şuanda çok parça hale geldi. Emniyet karmakarışık. Emniyette halen aktif olarak görev yapan cemaatçiler var. Ama onlara arka çıkanlar var. Destek olanlar var. Onlar haklı çıkıyorlar” ifadelerine yer verdi.
AK PARTİLİLER TASFİYE EDİLDİ
Polis akademilerine sınavla alınan 7 bin polis hakkında da konuşan Tayyar, sonraki süreçte de AK Partili polis adayların tasfiye edildiğini söyledi. Tayyar, “Polis Akademilerinden 1800 çocuk atıldı. Önemli bir kısmı cemaatçi değildi, AK Partilileri tasfiye ettiler. O çocukları cemaat yurtlarına getiren adamları da okullarda bıraktılar. Eğer sizin bir hassasiyetiniz varsa, falancaya selam verdi, yandan geçti, ikin gün falanca yere gitti diye o adamları okuldan tasfiye ederken, bizatihi o çocukları cemaat yurtlarına götürenleri niye bıraktınız” dedi.
“PARALELİN EN GÜÇLÜ OLDUĞU KURUM TSK”
Milletvekili Tayyar, paralel yapının en güçlü olduğu yerlerin başında Genelkurmay Karargahı geldiğini ileri sürdü. Tayyar, “Şuanda paralel yapının en güçlü olduğu yerlerden biri, Türk silahlı Kuvvetleri, Genel Kurmay Karargahı. Maalesef paralel yapıyla mücadelenin en zayıf yürütüldüğü üç kurum sayın deyin, birinci sıraya Türk Silahlı Kuvvetleri derim. Genel Kurmay Başkanı Davet etsin kendisine hepsini anlatayım. Ben bildiğini düşünüyorum. Bilmemek mümkün mü bunları, hele askerde. Muharrem Köse diye bir akli müşavir vardı. 3 ay önce görevden aldıydılar, hala yerinde duruyor. Bir masadan aldılar, öbür masaya verdiler. Adam duruyor aynı yerinde” konuştu.
"ASKERİ YARGI DA PARALELİN ELİNDE"
Askeri yargının da paralel yapının elinde olduğunu ileri süren Tayyar, ”Bu Türk Silahlı Kuvvetleri, geçmişte pantolonun dizine bakarak, bu namaz kılıyor, bu mülteci diyerek, paldır küldür adam atıyordu. Şimdi niye atamıyorsunuz. Şuanda Askeri yargı var ya, hem idare mahkemesi hem diğer mahkemenin büyük çoğunluğu paralel yapımın elinde. Askeri mahkemeler, onların etki alanında. Niye değiştirme konusunda çaba harcamıyoruz” dedi.
Paralel yapı döneminde askeri okullara alınan bir çok öğrencinin de rütbe almaya başladığını belirten Tayyar, askerler konusunda başka büyük bir tehlikenin ülkeyi beklediğini ifade etti. Tayyar, “Tehlikeli bir şey daha var, Türk Silahlı kuvvetlerde. Bir dönem çalınmış sorularla giren öğrenciler var, geliyorlar alttan. Kuleli askeri lisesinden, Işıklar’dan, Harp Okulu’ndan gelen öğrenciler var. Alttan gelen belli rütbelerde. Türk silahlı kuvvetlerde de herkes çok biliyor zaten. Bu kuşak tamamen ele geçirirse, artık kontrol de edemezsiniz” şeklinde konuştu.
Bu Haber 1467461 Defa Okunmuştur