http://www.haber2000.com
» ALAATTİN ÇAKICI : "ÜLKEMİZİ KAN GÖLÜNE ÇEVİREN ÜST AKILA KARŞI HERKES DEVLETİN YANINDA YER ALMALIDIR"

ALAATTİN ÇAKICI : "ÜLKEMİZİ KAN GÖLÜNE ÇEVİREN ÜST AKILA KARŞI HERKES DEVLETİN YANINDA YER ALMALIDIR"

Alaattin Çakıcı yatmakta olduğu Bolu F Tipi cezaevinden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye bir mektup yazarak "Adınız Devlet, bu zorlu süreçte devletin yanında yer aldığınızdan dolayı sizi tebrik eder, saygılarımı sunarım." dedi
Paylas
ALAATTİN ÇAKICI :
Güncel - 11 Ocak 2017, Çarşamba 15:17:16
12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto

www.haber2000.com

 

Bolu Cezaevi’nden, Devlet Bahçeli’ye yazdığı mektupta kendisinin de Çepni Türkmen’i olduğunu belirten Alaattin Çakıcı mektubunda; “Herkes geçmişte hata yapmış olabilir. Ama bilerek ama bilmeyerek veya şartların gereği hataya düşmüş olabilir.

 

Batı ve Okyanus ötesi yıllardır coğrafyamızı ve ülkemizi kan gölüne çevirmiş, 15 Temmuz'da darbe girişimi yapan İslam'ın ve insanlığın düşmanı bu üst akıl karşısında her etnik mozaikten insan devletin yanında olmuştur” vurgusunu yaptı..

 

“Adınız Devlet, bu zorlu süreçte devletin yanında yer aldığınızdan dolayı sizi tebrik eder, saygılarımı sunarım”

İŞTE ÇAKICI’NIN MEKTUBUNUN TAM METNİ

 

“Ben Çepni boyuna mensup bir Türkmen'im. Trabzon, Rize’nin bir bölümü, Giresun, Ordu yoğunlukla Çepni boyundan olduğunu bir Türkmen olarak bilmektesiniz.

 

Vatan haini olmayan her etnik mozaiği ile mensup, devletine gönülden bağlı, temeli İslam olan yaptıkları ibadetlerde ufak tefek farklılık olan, Kuran'a inanan, Allah'a şirk koşmayan, Muaviye ve yezidin dışında tüm sahabelere gönül veren, Allah Resul’ünün ehlibeytini seven Türkiye sevdalısı olan devletimizin her bireyini eşit mesafede kucaklayan, ötekileştirmeyen, ‘hakimiyet, kayıtsız şartsız milletindir’ diyen bir siyasi idarenin yanında olmak onur ve şereftir!

 

Herkes geçmişte hata yapmış olabilir. Ama bilerek ama bilmeyerek veya şartların gereği hataya düşmüş olabilir.

Batı ve Okyanus ötesi yıllardır coğrafyamızı ve ülkemizi kan gölüne çevirmiş, 15 Temmuz'da darbe girişimi yapan İslam'ın ve insanlığın düşmanı bu üst akıl karşısında her etnik mozaikten insan devletin yanında olmuştur.

 

Devletimizi yönetenler önce terörü, uluslararası ilişkileri, komşular ile problemleri ve sınırlarımız güvenliği konusun çözüp, güvence altına aldıktan sonra, Cumhuriyet’in temel ilkelerine, parlamenter sisteme sadık kalmak suretiyle, hukukun bağımsızlığına inanıp gönül veren hangi siyasi oluşum bu kriterlere sahip olursa, Rabbim onu muvaffak etsin.

 

Sultan II. Abdülhamit Han Hazretlerin iktidara getirmek işe 18761. Meşrutiyet ile Osmanlı Meclisi' oluşturarak, içerisinde batı Oynaklı Osmanlı’nın bölünmesi Yahudi’si Bulgar’ı, Yunanlısı ve bazı Müslüman tebaanın içindeki batı yanlıları Rus- Türk savaşında, batı kaynaklı büyük hezimete sürükleyeceği için Cennet Mekan II. Abdülhamit han hazretleri Meclisi lav etmiş bunun sebebi devletin milli menfaatleri içindir Jön Türkler ve İttihatçıların arkasında olan İtalyan Mason Locası Korbmani teşkilatlanmasını Selanik ve İstanbul, Mısır’da da İngiliz Mason Teşkilatının Osmanlı üzerindeki by-pass tarihin derinliklerinde yer Yukarı ifade ettiğim kriterlere gönül vermiş, yani anayasada yapılacak değişikliklere sadık kalırsa milletimiz onları bir Fatih Sultan Mehmet Han, bir Yavuz, bir Kanunu gibi görmek ister.

 

Allah’ın Salih kulu olan Cennet Mekan II. Abdülhamit Han Hazretleri ve Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Paşa gibi bu milletin ve gelecek kuşakların kalbinde taht kurar.

 

Bu kriterlere uymayan İsmet Paşa’nın dönemindeki gibi tek parti sistemini dikta edip, meclisi keyfi fesheden, denetlemeyi yok edip, hukuku şahsına bağlayan 20. Ve 21.Yüz yılındaki bir Saddam gibi, Esed gibi, Kaddafi gibi, Stalin gibi, Mussolini gibi, Franco gibi, Hitler gibi tarihin sayfalarında yer alır.

 

Sayın Bahçeli;

 

Ömrünüz, Aziz Türk Milleti’ne hizmet ve devletin bekası için mücadele ederek geçti. Devletimizin, Aziz Milletimiz milli menfaatleri için doğru karar vereceğinize inanmaktayım. Koalisyonlar, parlamenter sistem içerisinde hep batı kaynaklı olmuştur. Evet, bu da ülkemizi sürekli kaosa sokmuştur. Batıya uşaklık yapmayan, milli iradeden taviz vermeyen, adaletten vazgeçmiş bir koalisyon ülkemizi zarar vermez. Ama böyle bir koalisyona hiç rastlamadık.

 

NOT: Aziz Türk Milleti'nin bilmesi gereken ama üstü kapatılan şu konu vardır. Vahdettin vatan haini değildir. Çanakkale kahramanı olan Mustafa Kemal Paşa'nın yakın dostu idi. Ve birlikte Almanya seyahatleri vardır. I. Dünya Harbi bitmeden 7 ay evvel padişah olan Vahdettin'in ilk işi, başkomutanlık yetkisini Enver Paşa'dan almasıdır.

 

Vatan haini olan, ipleri İttihat ve Terakkinin eline vermiş olan Sultan Reşat’tır. Vahdettin iktidara geldiği zaman şehzadenin yaveri olan Gazi Mustafa Kemal Paşayı, padişah yaveri yaparak Osmanlı ordusunda en yakın dostu yaptığının göstergesidir.

 

İşgal edilmiş bir payitaht, eli kolu bağlı bir padişah Gazi Mustafa Kemal Paşa'yı bizzat Anadolu'ya yetkilerle donatıp göndermesi. Milli Mücadelenin başlangıcı olmuştur.

 

Anadolu’da Milli Mücadele başladıktan sonra oğlu Yusuf İzzettin beyi İnebolu'ya göndererek, Ankara Hükümeti tarafından geriye çevrilmiştir. Kurtuluş Savaşı'nda Yunanlıların hezimete uğratılarak, Mudanya sözleşmesiyle başta İngiliz ve Fransızlar olmak kadıyla, Ankara Hükümetine baskı yapılarak apar topar Vahdettin'i İngiliz muhribine bindirerek, İtalya'nın Roma şehrine bırakmışlardır. İngiliz ajanı olsa Londra'ya götürürlerdi. Üzerine kendi ve ailesi hiçbir şey almamıştır. Şahsi yüzüklerini bile alması İngilizler tarafından engellenmiştir.

 

Cumhuriyet'ten sonra Kurtuluş Savaşı Kahramanlarından olan Halide Edip ve eşi Adnan Bey, Rauf Bey, Yeşil Kitabın Yazarı Arnold Tonbey ile İngiliz Hükümetinin yakın dostluklar yaptığı bilinmekledir.

 

Eğer İngiliz ajanı olmuş olsaydı, vatan haini olmuş olsaydı St Roma da hayatını kaybetmezdi. Ölüsüne bile İngilizlerin baskısı ile İtalyan hükümeti tarafından haciz koydurularak bir süre cenazesi St. Roma da kalıyor.

 

Mısır’daki daman Haydarabat nizamı İtalya'ya gelip hacizi kaldırarak, Şam'daki Emevi Caminin bahçesine defnetmiştir.

 

Cumhuriyetten bir yıl son İngilizlerin büyük korkusu olan hilafet makamını ve Osmanlı hanedanının her mensubunun sürgüne göndermişlerdir. Sebebi İngilizlerin değişik coğrafyalarındaki kolonileri içerinde İslam ümmeti ile bağları koparmak içindir.

 

Ama Mudanya sözleşmesi sonrası Ankara Hükümetinin baskısı ile Çanakkale boğazı ve Trakya'daki Yunan askeri bugünkü topraklarımızı terk etmişti. Atatürk asla Vahdettin'in düşmanı değildir. Hilafetin kaldırılması ilk oturumda tartışmaya açılmış, ikinci oturumda karar bırakılmıştır. Hala ikinci oturum günümüze kadar neticeye bağlanmamıştır. Atatürk İslam'ın düşmanı olsa, yaşadığı zaman diliminde ikinci oturumu da gerçekleştirirdi. Hilafeti yasal olarak kaldırmamış, ama diyanet işlerini de kurduran Atatürk'tür.

 

Batı'nın İslam düşmanlığını önleyebilmek için Kırım’ın meal ve tefsirini Türkçe'ye çevirmiştir. Sebebi milletimiz dinine ve maneviyatına uzak olmasın diye.

 

Batı kaynaklı sahte Atatürkçülerin bazıları ulu önder Atatürk’ü peygamber yerine koyuyor. Gazi Mustafa Kemal Paşayı peygamber gören şerefsiz ve namussuzdur. Atatürk'e hakaret eden de şerefsiz ve namussuzdur.

 

Çerkeş Ethem de vatan haini değildir. Ankara hükümeti içindeki bazı provokatörler. Ethem Beyi huylandırarak, kendisine bağlı tüm milisleri orduya yönlendirmiştir. Pehlivan Ağa düzenli orduya iştirak etmemiş, fakat silahta çekmemiştir.

 

150'liliklere af çıkmasına rağmen bir sufinin yaşamı gibi hayat sürüp 1948'te Ürdün'de hakkın rahmetine kavuşmuştur.

 

O günkü koşullarda Giresun Trabzon'a bağlıydı. O günkü adı Trabzon gönüllüler birliği ile Atatürk'ün en sadık sevdiği dostu idi. Osman Ağa, Atatürk'ü o kadar çok severdi ki Atatürk hakkında kötü konuşan hemşerisi Ali Şükrü Beyi öldürmüştür.

 

Mecliste dedikodular çıkınca, yalnız kalmış daha sonra kafası kesilmiştir. Ölümüne müteakip mecliste hakkında idam kararı çıkmıştır Başı kesik olduğu için ayaklarından kesilmiştir Saman Pazarı'nda.

 

Atatürk hiçbir zaman diktatör olmamıştır. Devletin bekası için otoriter bir liderdi. Devrimleri görüyoruz. Her devrimde, devrimin oturması için milyonlar katledilmiştir. Fransız devriminden İran devrimine kadar bu devam etmiştir.

 

Yine emperyalist batı Şerif Hüseyin'in dışında ve çocukları hariç tüm Arap dünyasına 1 asır içerisinde Türk düşmanlığı.

 

Selam olsun Gazi Mustafa Kemal'e, Fahrettin Türkkan Paşaya, Halil Kurt'a, Fevzi Çakmak'a, Kazım Karabekir'e ve Kurtuluş Savaşı'na iştirak eden rütbelisinden erine kadar Allah'ın rahmeti üzerlerine olsun!

 

Saygılarımla arz ederim"


Bu Haber 3837561 Defa Okunmuştur

OKUYUCU YORUMLARI

UYARI:Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.(Yorum Yapanın Taahütü)Yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
Ad Soyad
E-Posta
Yorum

Haber Arşivi

ÇOK OKUNANLAR

Hava Durumu



İçerik Yükleniyor...
Ankara’ya 5 yıldır tek bir kalıcı eser yapamayan, “Çapsız” Mansur Yavaş; dünyanın en büyük tema parkı olan ANKAPARK’ı, siyasi kin ve ağır kıskançlık psikolojisi ile açıkça harabeye çevirtti. Parkta yapılan 83 hırsızlıklara göz yumduğu gibi şimdi de yerel seçimler arifesinde; parkta ki dinozor ve diğer oyuncakları kaldırıp, atacağını ve bu alanı yeşil alan yapacağını duyuruyor, güya Ankaralıların da görüşlerini aldığı anketi aktarıyor.. İşine geldiği zaman da; yıllardan beri “bu park 14- 16 milyar liraya yapıldı, parayı oyuncaklara gömdüler” gibi ciyaklayıp, siyasi itibar suikastları yaptı, yaptırdı.. Parkı harabeye çevirmesinin tek gerekçesi ise; Ağır siyasi kin.. Melih Gökçek yaptırdı diye.. Şimdi, halkı ücretsiz, otobüslerle parka getiriyor. Niye; Parkın kırılan oyuncakları, harabe görüntüsünü görmeleri için.. Zeka özürlüler, Ankaralı sormayacak mı, “Bu parkı kim bu hale getirdi?” diye Sayın İçişleri Bakanı, Sayın Ankara Valisi.. Bu parkı Melih Gökçek Belediyeye süper görüntülerle teslim etti mi? Etti? Park kimin denetimde idi? Ankara Büyükşehir Belediyesinin.. Başkanlar kimdi? Mustafa Tuna ve Mansur Yavaş.. Peki, 5 yılda bu büyük devasa parkı kim bu hale getirdi? Kim harabe olmasına göz yumdu? Mansur Yavaş.. Şimdi bu parkı tamamen kaldırıyor.. Bu park 14 milyara yapılmış ise, sen kimsin ki devletin bu parasını keyfine, kinine göre çöpe atıyorsun? Evet, Sayın İçişleri Bakanı ve Ankara Valisi. Lütfen, derhal parka görevlileri gönderip, zarar- ziyan tespitleri yapılmasını ve parkın şuan ki halinin tespitini ve gerekli soruşturma işlemlerinin yapılmasını Ankaralılar adına sizlerden rica ediyorum...
SAYIN, İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA ve ANKARA VALİSİNE “MANSUR YAVAŞ” ÇAĞRIMDIR.. “KAMUYA AĞIR ZARAR VERDİ, YAPILAN MEGA HİZMETİ; SİYASİ KİN İLE HARBEYE ÇEVİRDİ, ŞİMDİ DE ORTADAN KALDIRIYOR”

SON EKLENENLER

FaceBook

Haber Ara

Copyright ©2010 - Tüm hakları saklıdır.
PHP Haber Sitesi Türkiye Tasarım
Haber 2000- Tüm Hakları Saklıdır. İzinsiz Ve kaynak gösterilmeden Alıntı Yapılamaz. Yayınlanan Tüm Haber Ve Açıklamalar İlk Kaynaktan Ulaştırılan Açıklamalardır. Sitemiz Bu Açıklamalara Ekleme Veya Müdahelede Bulunmadan Yayınlar. Yorum,Makale, Sizden Gelenler Bölümündeki Yazılardan Yazanlar Sorumludur. Harici Bilgiler Ayrı Bir Sayfada Açılır. Haber 2000 Bu Linkler Ve İçeriklerinden Sorumlu Değildir.Her Türlü Haber Ve İletişim İçin millitaraf@hotmail.com Adresini kullanabilirsiniz. Sitemizden Daha İyi Yararlanabilmek için Gizlilik İlekeleri Ve Yayın Prensiplerimzi Okuyunuz. Ekonomik Veriler Bilgilendirme Amaclidir.Kullanimindan Dogacak Sorunlardan Sitemiz Sorumlu Degildir. En İyi İnt Exp 8+ 1024x768 Görüntülenir