GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Değerli okuyucular..
Dün gece Sosyal medya sayfalarında, bu gün yazacağım yazının anonsunu yapmıştım..
Konusu ise; Lütfü ile Tanju .. Yani; CHP ve İYİ Parti’de ki kambur zat’lar..
Ama bu gün elde ettiğim bazı bilgiler neticesinden dolayı, yazı konumu değiştirdim..
Anonsunu yaptığım yazımın konusu ise özetle şunlardı;
Bolu Belediye Başkanı CHP’li Tanju Özcan; yaşadığımız medeni dünyada ve insan haklarını savunanların zirve oluşturduğu bir zamanlarda; ırkçılığı yine körükleyip, faşist uygulamalarını gerçekleştirmeye çalıştığı gibi, lideri Kılıçdaroğlu’nu ve CHP’yi açıkça tehdit ediyor ve
“Beni bağlamazsınız, ben ayrı bir siyasi dünyada yaşıyorum” diyor..
Neden mi? Çünkü gizli siyasi emelleri var.. Bunları önümüzde ki günlerde yazacağım..
Diğer karanlık olay ise İYİ Parti’de; Lütfü Türkkan olayı.. Şehit yakını ile görüntülenen kavga senaryosu..
Şehit yakını olduğunu belirten şahıs, kalkıp ta İzmir’den, Bingöl’e; sırf Meral Akşener gezisi için geliyor.. Uzaktan gezileri seyrediyor.. Fakat her ne hikmetse Lütfü Türkkan bu adamın konulduğu noktayı biliyormuş gibi, O’nu görüyor, ve en az 100 metre yürüyerek gidip adamın kafasını, boğazını koltuk arası yapıp yürürken, kameralar çok net şekilde çekiyor, küfürler, sinkaflar edildiği yüksek sesle ifade ediliyor.. Yani anında net kayıtlar bile çok şüpheli..
Herkes te biliyor.. PKK ve HDP işbirliğinde suçlanacak en son siyasi kuruluş İYİ Parti’dir.. Peki, bu şehit yakını olduğunu söyleyen kişiyi kim Bingöl’e getirdi?
İYİ Parti içerisinden birisi, kumpas adına getirmiş olamaz mı?
Herkes ayakta ama lider Meral Akşener bu kavgayı, küfür naralarını her nasılsa Ankara’ya geldikten sonra öğreniyor.. Ve tabi olaya el koyuyor..
Ama çok ilginç şüpheli halleri de sezinliyor.. Lütfü, Akşener’e ağır hakaretler yapmış olan vatandaşa misilleme hesabına küfür etmiş gözüküyor, sahip çıkma kahramanlığı ile de Akşener’i de psikolojimken etki altında bırakıyor..
Şöyle özetleyeyim.. CHP nasıl, kara tablolar oluşturarak, partiyi ve liderini yıpratmaya çalışan, itibar suikastları yapan Tanju Özcan’ı partiden ‘siyasi kayıp yaşanır’ kaygısı ile ihraç edemiyor ise, İYİ Parti’de Lütfü’yü aynı bakış açısıyla ihraç edemiyor..
Her iki olayın senaryolarında da; çok, çok bilinmeyenler ve hinlikler var.. Önümüzde ki günlerde bu bilinmeyenleri yazacağım..
Değerli okuyucular..
Ankara’da siyasi yeller esiyor.. İttifaklar kendi içerlerinde son rötuşları ve sondajları yapıyor..
İktidar kanadının kurmayları ile yazarları, çizerleri, Tv yorumcuları her gün “Millet İttifakının Cumhurbaşkanı adayının kim olacağını” tartıştığı gibi, hizmetlerinde başarısız gösterdikleri Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ı göklere çıkararak, liderleri Kılıçdaroğlu’nu; “kolay lokma” ilan ediyorlar..
Şimdi… Bir… Mademki erken seçim falan yok, daha 2 yıl var iken; neden Millet İttifakının adayının kim olacağını şimdiden ısrarla açıklamasını istiyorsunuz, hatta zorluyorsunuz?
İki … Mademki; Kılıçdaroğlu’nun adaylığı, Erdoğan karşısında “kolay lokma” olacaksa, neden Kılıçdaroğlu’nun aday olmasını çeşitli hesaplarla engelleyip, “topal ördek” dediğiniz Ekrem’i ve Mansur’u parlatıyorsunuz?
İşte bu şüpheli hallerinizle kendinizi ele veriyorsunuz..
İktidar tabi ki erken seçim olacağını muhalefete söylemez, sağ gösterip, sol vurma taktikleri uygular..
Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu’da, Sayın Erdoğan’ı ziyaretinden sonra görüşmeleri açıkladı..
Cumhur İttifakının en büyük handikabı; 50+1 seçim barajıdır..
Sayın Erdoğan, Karamollaoğlu’nu ne zaman kabul etti?
İktidarı dışarıdan; tam ve koşulsuz destekleyen MHP’nin, “Aslında; iktidarı destekleyen ortak ta olsak, demokrasi gereği bizim asıl konumumuz muhalefettir” mesajını vermesinden sonra..
Değerli okuyucular..
Bakın.. Daha geçen ay, hem Sayın Erdoğan, hem de Bahçeli; “İttifak içi seçim barajında yüzde 7’de anlaştık” diye açıklamadılar mı? Açıkladılar..
Ama kısa bir süre sonra MHP’nin bu tehlikeli girişiminden vaz geçtiğini açıklamadılar..
Evet.. MHP çok büyük tedirginlik yaşıyor.. Bırakın yüzde 7 oranını, yüzde 5’i bile yakalaması bile zorlaştı..
MHP, İttifak barajı ile yüzde 7’yi alamazsa ne olacak? Aldığı oyların tamamı AKP hanesine kayacağı gibi, en önemlisi siyasi hayatı kritik döneme girmiş olacak..
Neticede; Cumhur ittifakının 50+1 oy oranı şartına; MHP’nin yetmeyeceği net şekilde ortada..
Peki, kendisini birden bire “Muhalefet” olarak tanımlayan MHP, Cumhur İttifakından kopar ise, yerine Saadet Partisi gelir ise ne olur? Hiçbir şey olmaz
İktidar kandı bu tehlikeleri savuşturmak için şimdi iki konuda çalışma yapıyor..
Birincisi; 50+1 oran şartını 40+1’e çekmek..
İkinci si ise; Aşağı çekilen bu baraj oranı ile gidilen seçimde, ilk turda kim fazla oy alır ise Cumhurbaşkanlığını kazanmasını ilan etmesi..
Diyeli ki bu işlemde gerçekleştirildi.. Cumhur ittifakı, seçimi rahatlıkla kazanır mı? Çok, çok zor..
Bakın; bugün dolar 10 lira oldu..
Her şeyin fiyatına yansıyacak..
İktidar kanadının etrafında çok olumsuz tablo var.. Ekonomik kriz, Adalet mekanizması çıkmazı, Tarım sisteminin çökmesi.. Hayat pahalılığı ve işsizlikler.. Cezaevlerinin nüfusunun yükselmesi..
Bu olumsuzluklar her gün iktidar kanadını ve ortağını eritiyor..
Mesela; EYT’liler konusu ve 3600 ek gösterge vaadi..
İktidar kanadı bu erimeyi önlemek adına birkaç önemli vaadi yerine getirip, 2022 yılı 25 Haziran, Cumartesi günü erken seçime gitmeyi planlıyor.. Olur mu? Mecburen olacak ..
Peki, hayırlı olur mu?
Hem ülkenin ve milletin geleceği adına, hem de tolumda tavan yapmış gerginliklerin ortadan kalması için en doğrusunun bir erken seçim olmasıdır..
Mademki; Milli irade ne derse o olur… O zaman bir kez daha erken seçime gidilmesi ile kıyamet kopmaz.
Kim mi kazanır?
Milletin hesabını sandıkta çok iyi yapacağı kesindir..
Bu Haber 154421 Defa Okunmuştur