GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Değerli okuyucular..
Öncelikle; 3 Mayıs 1945 tarihinde Tophane Askerî hapishanesi önünde; Alparslan Türkeş, Hüseyin Nihal Atsız, Zeki Velidi Togan, Reha Oğuz Türkkan, Cihat Savaş Fer, Nurullah Barıman, Fethi Tevetoğlu, Nejdet Sançar, Cebbar Şenel ve Cemal Oğuz Öcal’ın başlattıkları; Türkçülük günü ve daha sonra “Türkçülük bayramı” olarak kabul edilen 3 Mayıs, kendisini Türk hisseden herkese kutlu olsun..
3 Mayıs; Türk Milliyetçilerinin ,Türk milletinin varlık davasında çektikleri ıstırabın, elemin, gözyaşının ifadesidir.
Değerli okuyucular..
Ankara… Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Başkenti..
Adımız “Türkiye”… Dinimiz İslam… Rehberimiz Kuran..
Tabi ki Türklüğü ve İslamiyet’i sevmeyenlerde olabilir..
Ama burası; her kesimden olan insanları çatısı altında barındıran, koruyan Türkiye Cumhuriyeti devletidir..
Bizim de tarihimiz, kahramanlarımız, hassasiyetlerimiz ve Devletimizi, milletimizi temsil eden ve edecek sembollerimiz var..
Değerli okuyucular..
1973 yılında CHP’li Ankara Belediye Başkanı Vedat Dalokay, Çorum ilimizde bir kazı sırasında bulunan boynuzlu Hitit heykelini; gerek Çorumluların, gerekse Ankaralıların karşı çıkmalarına rağmen Ankara’nın sembolü, amblemi yapmış.
Ankara’nın kurtuluşu ve yerel simgeleri ile boynuzlu heykelin ne alakası var?
Peki boynuzlu Hitit güneşi heykeli nedir? Bu heykel; asıl kimlerin sembolüdür?
Hititlerin sembolü haline gelmesine rağmen, aslında Anadolu'nun en eski uygarlığı olan Hattilere ait bir eserdir. Hatti kralları öldükleri zaman güneş kursu ve benzeri 4-5 sembolle birlikte gömülmekteydi.
Çorum Alacahöyük'te bulunmuş olan bu tarihi eser, Çorum'un simgesi olarak valilik ve belediye dahil birçok resmi ve sivil kurum tarafından kullanılmaktaydı.
Çorum'da ki sivil toplum kuruluşlarının itirazına rağmen Türk Patent ve Marka Kurumu (TPE), "Güneş Kursu"nu, Ankara Üniversitesi'nin marka ve logosu olarak tescilledi.
Ankara'nın Sıhhiye Meydanı'nda yapılmış olan "boynuzlu geyik figürlü güneş kursu anıtı" yine Alacahöyük'teki kazılarda ele geçirilmiş bir Hatti eserinin kopyasıdır.
Hititlerin inanç sistemine bakıldığında; farklı etnik kökenlere ait birçok ögeyi bir arada bulundurduğu göze çarpar.
Hitit metinlerinde Hatti’nin Bin tanrısından bahsedilmektedir. Hititler bünyelerine kattıkları yeni toplumların tanrılarını kendi panteonlarına katmış, böylece çok sayıda tanrının yer aldığı bir panteon (tanrılar topluluğu) oluşturmuşlardır.
Eski Hitit Döneminde, kültürlerinden etkilenmiş oldukları Hattilerin tanrılarını benimsemiş daha sonra yayılma politikalarına paralel olarak, Luwi, Mezopotamya, Suriye-Kizzuwatna kökenli tanrıları bünyelerine katmışlardır.
Etnik kökeni her ne olursa olsun, tanrıların da insanlar gibi yiyip içtiği, öfkelendiği, hoşnut olduğu düşünülmüş.
Sonra İranlı bir filozof tarafından; Zerdüştlük inancı çok tanrılı inancın yerini almış..
Ve bundan sonra da; İslamiyet'in İran'da yayılmasına kadar genişlemeye devam etmiştir. Zerdüştiler MS 600 civarında Müslümanların Pers topraklarını ele geçirmesinden sonra İslamiyet’e geçmiş ve geriye az sayıda Zerdüş kalmıştır.
Zerdüştlük felsefesinde; su, hava, toprak, ateş kutsal sayılır ve ateşe, aydınlığa veya Güneş'e bakılarak ibadet edilir. Işığın ve aydınlıkların, Tanrı Ahura Mazda’nın fiziksel temsili olduğuna inanılır. Bununla ilişkili olarak ateş, iyi ve kötüyü birbirinden ayıran Tanrısal bir güce sahiptir.
Bu inanca göre, ateş bütün varlıklarda bulunur ve canlı ve cansızlarda farklı biçimlerde var olur. İnsanda, hayvanda, bitkilerde, gökte ve yerde bu ateşi değişik zaman ve durumlarda görmek mümkündür. En kutsal olan ateş ise, Tanrı Ahura Mazda ile insan arasındaki ateştir.
Yani nereden bakarsanız bakın; ne milli yapıları, ne de inanç yapılarının Türkiye’miz ve Ankara ile zerre kadar kültürel bağı yoktur..
MELİH GÖKÇEK, BU MANTIKSIZ SEMBOLÜN ANKARA SİMGESİ OLAMASINA MAHKEME KARARI İLE SON VERDİ.
Değerli okuyucular..
Sayın Melih Gökçek’in Büyükşehir Belediye Başkanlığı sırasında, bu kültürel gaflete mahkeme kararı ile son verilmiş ve Ankara’nın yeni simgesi veya amblemi çizilip, ortaya konulmuştur..
Tabi “eski bağnaz ve manevi değerlere karşı tavrılar sergileyen CHP’nin meclis üyeleri itirazlarda bulunsa da Ankara’da boynuzlu sembolün varlığına son verildi.
Peki.. Büyükşehir Belediye Meclisinde kabul edilen yeni amblem içeriğinde neler vardı?
Bağımsızlığın simgesi hilal ve yıldız, Anadolu’da kurulan Türk Devletlerinin Başkentlerini sembolize eden 5 adet yıldız, Atakule silueti, iki adet minare ve hilalin üst kısmında da Ankara Kalesi figürleri var..
ANKARA’DA Kİ ZERDÜŞLERİN MELİH GÖKÇEK DÜŞMANLIĞI HIRSI; MİNARE VE AYYILDIZ DÜŞMANLIĞINA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ..
Değerli okuyucular..
Biliyorsunuz bu 31 Mart seçimlerinde; tepki oyları neticesinde CHP rüyasında görmeyeceği bir belediye kazanımı elde etti.
Tabi, bitmiş ve iflas etmiş Mansur Yavaş’ta paçayı kurtardı ve meclis üyeleri çoğunluğunu sağlaması ile de topal ördeklikten kurtulunca başladı Kadırgalı Eşref gibi naralar atmaya..
Ve şöyle demeye başladı; “Ben bunlara Mansur Yavaş belediyeciliğini öğreteceğim”..
Yahu adam ne güzel havalar, narlar atıyordu.. Anam bir baktık birkaç gün sonra sağanak yağmur yağmaz mı…!
Al sana Mansur Yavaş belediyeciliği.. Başkent Ankara’nın merkezi dahil her tarafı sel deryasına dönüştü..
Tabi çapsız başkan ve ekibi tüm uyarılara rağmen kazanma sarhoşlukları ile yine mazgalları, rögarları temizlemeyi, tedbirler almayı unutmuşlardı..
Yahu yağmur nerden yağdın sen? Mansur başkanın karizmasını yerle bir edip, sellerde sürükledin..
Evet değerli okuyucular..
İşte bu çapsız başkan… İşi gücünü bırakıp şimdi de Zerdüşlerle bir olup, Ankara’nın; minareli, ay yıldızlı, Ata kuleli ve Türk dünyasını ifade eden Ankara amblemini kaldırıp, yerine yine Zerdüşlerin, ataşe tapan Hititlerin sembolü boynuzlu Hiti Heykelini getirmek için katakulli işlemler başlattılar..
Ankara Büyükşehir Belediyesi gerekçe açıklamasını yapıyor..
Diyor ki; “153 vatandaş hattımıza yoğun olarak gelen taleplerin 3’te ikisi, mevcut Ankara amblemimin değiştirilmesini talep ediyor..
Kimmiş ulan bu Zerdüşler?
Ankara’da bu kadar Zerdüş varda bizlerin mi haberi yok?
Bırakın bu 153 ayaklarını..
Tek sebep.. Melih Gökçek düşmanlığı.. Öyle bir düşmanlık hırsı kaplamış ki içinizi, kültürünüze, inancınıza ve tarihinize ihanet edecek kadar gafilleş mişsiniz.
Gafillerin başını ise çakma Ülkücü Mansur çekiyor..
Mansur başkan.. Sen mevcut amblemi; öyle 153 hattına gelen uydurma talepler ve amblem çizme yarışması ile değiştiremezsin..
Gideceksin mahkemeye.. “Ben minareli, ay yıldızlı, Ata kuleli ve Türk devletlerini simgeleyen Ankara amblemini değiştirip, yerine Zerdüşlerin boynuzlu Hiti güneşi heykelini getirmek istiyorum” deyip, iptal kararı alacaksın..
Tabi mahkeme de mevcut ambleme iptal kararı veriri ise..
Yoksa öyle tenekeden katakulli işlemlere bu amblemi kaldıramazsın..
Bu Haber 58711 Defa Okunmuştur