GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı

www.haber2000.com 

Değrli okuyucular..

Şimdi dikkat edin yazdklarıma..

Çok uzun zamandır, Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu isimleri; Millet İttifakının cumhurbaşkanı adayı olarak kamuoyuna hergün pompalandı mı Pompalandı..

Sabır taşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bu iki isime; "Oturun yerinize, işinize bakın" diyerek, nazikçe yollarına taş koyup kapattı mı? Kapattı..

Sonra İmamaoğlu, "Benim cumhurbaşkanı adayım, Sayın Genel başkanımdır" diyerek, cumhurbaşkanlığı adaylığı kapısını kapattı mı? Kapttı

Peki... Mansur Yavaş, genel başkanı Kılıçdaroğlu'nun tüm karşı çıkışlarına rağmen, cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda kapıları kapatacak tek bir laf etti mi? Etmedi..

Kapıyı kurnazca hala açık tutuyor..

Ve işe bakın.. Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, birden bire kağıt üzerind de olsa, CHP'li olduğunu ve Millet İttifakı içinde görev yaptığını bildiği Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'a çıkıp, açıkça;

"Mansur bey, bizim Cumhurbaşkanı adayımızsın.. Var mısın? Seni göreve davet ediyoruz" diye çağrı yapıyor..

Değerli okuyucular...

Cambazlığa bakın, cambazlığa...

Ve bu çağrının üzerinden 1 gün geçti, çağrının direk muhatabı olan Mansur Yavaş'tan bizzat ne "evet", ne de; "Ne demek kardeşim, benim yerim belli, sen kimsin? Neyin peşindesin?" diye cevap vermesi ve kapıyı net bir şekilde kapatması gerekirken, kurnazca susup, algı oyunlarını sürdürüyor..

Düşünün... Ümit Özdağ'ın bu pervasız çağrısına; CHP Genel Başkanı ve Grup Başkan vekili cevap veriyor, Mansur bey den tık yok..

Danışmanı yazıyor...

"Bazı sosyal medya hesapları ve haber sitelerinde Başkanımız Sayın Mansur Yavaş'ın, Cumhurbaşkanı adaylığı hakkında spekülatif haberler yer almaktadır.
Bu haberlerle hiçbir ilgimiz bulunmamaktadır."

Bak, bak... Kimse zaten sormuyor, "bu çağrı ile ilgin var mı, yok mu?" diye... Sadece bu çağrıya şu veya bu şekilde cevap verme zorunluluğun olduğunu düşünen kamuoyu senden cevap bekliyor..

Sen ne yapıyorsun? Kurnazca susyor, müşteri kızıştırıyorsun... "Bakın benim kıymetime.. Bir daha düşünün... Yoksa çivi koyarım"...

Bu suskunluk ciddiyetsizliğini hiç bir siyasetçi yapmaz.. Senin Genel Başkanım konuşmak zorunda kalıyor, Grup başkan vekilini konuşmak zorunda bırakıyorsun.. Sen, orta da yoksun, cevap vermekten kaçınıyorsun..

Ve soru üzerine zavallı Kılıçdaroğlu, avuntular içinde cevap verip, konuyu geçiştiriyor..

Ne diyor?

"Ee ne güzel, cumhurbaşkanı adayları olarak bir CHP'linin adını zikretmeleri bizi memnun eder" falan..

Sayın Kılıçdaroğlu... Siz hala Mansur Yavaş'ın, gönülden bir CHP'li olduğuna inanıyor musunuz?

Eğer sizin ifade ettiğiniz gibi ciddi bir CHP'li Belediye Başkanı olsa idi, bu çağrı yapıldığı andan ititbaren çıkıp, bu cinlik çağrısını terslerdi.. Ama yapmadı..

Ve dikkat edin, Mansur beyiniz hala suskun.. Cumhurbaşkanlık kapısını kapatmadı, hala ısararla, algılarla açık tutuyor..

"Süpekülatif" haberler miş.. İligisi yokmuş...

İliginiz, bilginiz, ortaklığınız yoksa... Çıkıp konuşacaksınız arkadaş.. Siyasi ahlak bunu gerektirir.. Siz kendinizi ne sanıyorsunuz?

Sayın Mansur bey.. Bakın, çok fazla kurnazlık, ağır ishallere sebep sebep olur... Dikkat edin..

Ve Ümit Özdağ... Yahu sen kimsin arkdaş?

Senin partinen daha dün ve bugün; İsmail Koncuk, Başkanlık divanı üyelerin Serdar Öztürk, Neslihan Seven, Bülent Kutlu, Jülide Yılmaz ve eski Sivas Milletvekili Mehmet Ceylan istifa etmedi mi?

Sen bunları görmezden gelerek, kalkıp Mansur Yavaş güzellemelri yapıp, cambazlıklar sergiliyorsun..

Ve .. İki cambaz; bir ipte oynamaya çalışıyorsunuz...