GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Değerli okuyucular.. Yazı konusundan önce “Kara 12 Eylül” den kısaca bahsetmek istiyorum..
Bugün bizim “Kara Eylül” olarak tanımladığımız 12 Eylül 1980 Askeri Darbesinin 44. Yılı..
Ben, 2 kardeşim ve 11 Arkadaşım da; Ankara Bahçelievler Ülkü Ocakları ekibi olarak gözaltına alınıp, tutuklandık. Mamak Askeri Cezaevi D-1 Koğuşuna gönderildik.
İşkence masasında; ellerimiz, gözlerimiz, ayaklarımız kalın iplerle ve elektrik kabloları ile bağlı idi ama ben işkencesi polislerin 3’ünü sesinden tanıyordum..
Bize işkence masasında elektrikle işkence yaptıklarında biz sadece; “Allah, Allah” diye bağırıyorduk..
İşkenceci polisler ise bize “Bağırma ulan, Allah 15 gün izne ayrıldı, yerine biz bakıyoruz” diye şerefsizlikler sergiliyorlardı..
Sonra yazdıkları düzmece sorgu ifade zaptını ellerimizi tutarak imzalattırıyorlardı.. ben hangi suçlamaları imzaladığımı 6 ay sonra öğrenebildim..
Benim üzerimde 21 silah yakalandığı görünüyordu.. Oysa ki bizden sadece bir silah alındı, İcra Memuru ağabeyimin ruhsatlı silahı idi. O’da temiz çıktı..
Peki, tutanakta benim üzerimde görünen 21 adet silah kime aitti?
Emek semti ve ODTÜ’de yakalan DEV-YOL ve DEV-SOL militanlarına aitti..
Ankara Siyasi Şube, mahkemenin uyarıları sonucu aradan 6 ay geçtikten sonra 3.Nolu Askeri Mahkemeye yazı gönderdi ..
Güya bizi sorgulayan ekip, DEV-YOL ekibini de sorguladığı ve işlerin yoğun olması nedeniyle yanlışlıkla, DEV-YOL’da yakalanan silahların Cafer Uğurlu (Göktürk Tunçtürk) üzerine kaydedildiği yazıyordu..
Değerli okuyucular.. Amaç bizleri uydurma suçlarla Mamak zindanlarında tutmaktı..
Ve o kara günlerden Türk Milletine önemli bir dip not daha iletmek işitiyorum..
12 Eylül Askeri darbe sırasında MHP ve Ülkücü Ocakları Davasının iddianamesinin Savcısı Nurettin Soyer gözüküyordu.. Yani; İzmir Büyükşehir Belediye eski Başkanı Tunç Soyer’in babası..
Savcı Soyer, MHP ve Ülkücü düşmanı idi ama Savcısı göründüğü İddianamenin hazırlanış sıralarında hiç olmamıştı..
Peki, MHP ve Ülkücü Kuruluşlar İddianamesini kimler, nerede hazırlamış, Savcı Nurettin Soyer’e imza attırmışlardı?
Evet.. Yüzlerce uydurma suçlarla hazırlanan MHP iddianamesi, Av. Uğur Mumcu’nun, yani Cumhuriyet gazetesi yazarı Uğur Mumcu’nun evinde; Kenan Evren ve Evren’in işkence timinin başları olan Dürüst Oktay ve Zeki Kaman ile birlikte hazırlamışlardı…
Evet.. Maalesef gerçek bu.. Yargılama sırasında Savcı Nurettin Soyer, Uğur Mumcu’yu arıyor.. Diyor ki;
“Yahu Uğur bey.. Bu MHP iddianamesini hazırlamışsınız, sağ olun ama ben artık işin içinden çıkamıyorum, her şey biri birine karışmış, lütfen gelip bana yardım edin”..!
O zamanlar; “Ne Amerika, ne Rusya, ne Çin.. Her şey Türkiye ve Türklük için” diyordum, şimdi de diyorum…
Allah, o kara günleri Türkiye’ye ve milletimize bir daha göstermesin.. Amin…
Değerli okuyucular.. Gelelim asıl yazı konusuna..
Biliyorsunuz.. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, bir önce ki milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında da; Meral Akşener, Ekrem İmamoğlu ile birlikte Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na sinsice kumpas kurmuşlardı..
Cumhurbaşkanı adayı olamadılar, sonra imza altına alarak Cumhurbaşkanı yardımcılığına fit oldular..
Yani.. Daha seçimi kazanmadan 2 Cumhurbaşkanı yardımcısının atamasını yaptılar..
Sonra gün geldi Meral hanım bu iki vefasızı deşifre etti ve bunlara “Korkaklar, yalancılar, sahtekarlar” dedi..
Dikkat edin.. Meral hanımın Mansur Başkana ve İmamoğlu’na yaptığı bu ağır hakaretlerden sonra Meral Akşener hakkında dava açmamaları ise dikkat çekici idi..
Eee Mansur Başkan şimdi de Cumhurbaşkanı adaylığı için elli türlü zeminlere oynuyor..
Desteği de daha önce kumpas kurduğu Sayın Kılıçdaroğlu’ndan almaya çalışıyor..
Özgür Özel ve İmamoğlu bu sinsi girişimleri sezince “ithal CHP’li” Mansur başkanlarını dışlama kararı aldılar..
Ve Tüzük Kurultayında resmen Mansur Yavaş’ı yok sayıp, misafir konuşması yaptırdılar.. Mansur başkan isyan etti ama nafile..
Gelin görün ki; Cumhurbaşkanı adayı Mansur Yavaş’ın peşini aksilikler bırakmadı..
Çok skandal bir olay yaşandı ve ucu direk Mansur başkana dokundu..
Neydi bu skandal olay?
Biliyorsunuz Mansur Yavaş, Meral Akşener’i etkisiz hale getirmek için Belediyenin imkanlarını kullanarak İYİ Partinin altını, üstünü oymaya başladı..
Ankara İl Başkanını ve bazı ilçe başkanlarını partiden istifa ettirip yanına çekip, belediyede görev verdi..
Bunlardan en dikkat çekici ise; İYİ Parti Ankara İl Başkanı olan Faruk Köylüoğlu idi..
Faruk Köylüoğlu istifa ettikten sonra Ankara Büyükşehir Belediye Başkan vekilliğine getirildi..
Köylüoğlu bu makam ile güçler kazdı ve tabi ki bu güçlerden yararlanan birisi de; kabadayı özentisi içinde olan oğlu Doğan Köylüoğlu idi..
Oğul Doğan Köylüoğlu 7 Eylül günü bir Dernek başkanının oğlunun düğüne gidiyor.. Düğünden çıkıp Bilkentte parti yapılan bir mekana gidiyor..
Tabi mekan içkili.. Güçlü iddialara göre; oğul Doğan bu mekanda bir kadına tacizde bulunuyor..
Kadının yakınları ve mekan da tanık olunca Doğan Köylüoğlu’nu sert bir şekilde kapı dışarı atıyorlar..
Eee güç zehirlemesi yaşayan kabadayı Doğan Köylüoğlu’na bu yapılır mı?
Hemen gidip birkaç arkadaşını alıp, gelerek mekana baskın yapıyor..
Mekan işletmecileri ve kadının yakınları tabi Doğan Köylüoğlu ve ekibini püskürtüyor, kavga dışarda devam ediyor..
Kavda, yol üzerinde yürüyerek devam ediyor ve Doğan Köylüoğlu’nun oturduğu Angora Evlerine kadar geliniyor..
Birisi burada Doğan Köylüoğlu’na silahla ateş edip, bacaklarından vuruyor…
Şimdi, Cumhurbaşkanı adayı Mansur Yavaş bu skandal taciz ve kurşunlama olayını nasıl taşısın?
Mansur Yavaş bu.. Skandal olayın duyulmaması için geniş girişimlerde bulunuldu..
Fondaş medyadan ses yok..
Olayı sadece Beyaz Tv takip etti ve olay yerlerine gitti..
Beyaz Tv muhabiri güvenlik görevlisine olayı anlatıp; “olay hakkında bilgi verir misin, neler oldu?” diye soruyor..
Şimdi dikkat edin… Güvenlik görevlisi, “olay falan yok” demiyor, diyor ki; “Olay hakkında açıklama yapamam, yasak”..
Ve gelelim zurnanın zırt dediği noktaya…
Fondaş medya hadi emirle susturuldu.. Yahu Mansur başkan ve vekili Faruk Köylüoğlu Ankara’da dedikodular ayyuka çıktı, 5 gündür siz hala susuyorsunuz..
Yalanlayamıyorsunuz da..
Gerçi Ankara Valiliği de Twitter hesabından olayla ilgili kamuoyuna açıklama yaptı ama isimleri belirtmedi, fakat direk bu skandal olayı işaret ediyordu..
Ankara Valiliği açıklamasında şöyle diyordu;
“07.09.2024 günü ilimiz Çankaya ilçesinde yapılan bir düğün sırasında ve sonrasında çıkan tartışma sonucu bir kişi ateşli silah ile yaralanmıştır.
Olayla ilgili olarak Emniyet birimlerimizce derhal çalışmalara başlanmış ve yapılan çalışmalar neticesi olaya karıştığı tespit edilen 6 kişi, 08.09.2024 günü yakalanarak gözaltına alınmıştır.
Konuyla ilgili tahkikat, Cumhuriyet Savcılığı talimatları doğrultusunda ve çok yönlü olarak yürütülmektedir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur”..
Değerli okuyucular..
Şimdi bazıları da diyor ki; Ankara Valiliği neden isimleri de açıklamadı? Yoksa bunları koruyor mu?
Hayır..
Bakın, 1985- 1990 yıları arasında Yeniasır ve Sabah Gazetesinin İzmir Emniyet muhabirliğini yaptım..
Valilik ve emniyet olaylarla ilgili yaptıkları açıklamalarda Hukuken sıkıntılar doğuracağı için açıklamalarında olaya karışan isimleri genelde açıklamaz..
Burada ki skandalın asıl sahipleri Mansur Yavaş ve Faruk Köylüoğlu 5 gündür susuyor..
Faruk Köylüoğlu siyasi ahlak gereği çıkıp ya olayı yalanlamalı, yada derhal Büyükşehir Belediye Başkan vekilliğinden istifa etmelidir..
NOKTA…..!
Bu Haber 94546 Defa Okunmuştur