AV. ORHAN YILDIZ yazdı
(Artvin eski Milletvekili)
HALEN DAHA BARIŞTAN SÖZ EDEN GAFİLLER VAR
Yaklaşık 2 yıldır yazıp duruyorum.
ABD ve Batılı diğer emperyalist ülkeler dostumuz değil düşmanımızdır.
Geçmişte koşullardan kaynaklanan müttefiklikler oluşmuşsa da sonuçta ne biz onları kalıcı müttefik olarak gördük ne de onlar bizi...
Ulusumuzun 3000 yıllık tarihi bize şunu öğretmiştir.
"Türk'ün Türkten başka dostu yoktur "
Eğer Anadolu coğrafyasında 1000 yıldan fazla zamandır varlığımızı sürdürüyorsak bunu atalarımızdan bize miras kalan bu özdeyişi hiç unutmamamıza borçluyuz.
Barış Pınarı Harekatı ile bunu bir kez daha teyit etmek fırsatı bulduk.
ABD, AB, İNGİLTERE, MÜSLÜMAN ARAP BİRLİĞİ, FİLİSTİN, RUSYA, İRAN hepsi karşımızda yer aldı.
Hadi onlardan geçtik, KKTC Cumhurbuşkanı Akıncı bile yanımızda yer almayarak, barıştan söz ederek vatan savunmamızı etkisizleştirmeye çalışıyor.
Hep söyledim yine söylüyorum; Bu topraklarda barış masallarına sığınan kimseyi barındırmazlar. Hem her an savaşmaya hazır olacak kadar güçlü olacaksın hemde gerektiği zaman savaşacaksın.
Zaten Türk'lerde tarihleri boyunca varolmak için başka şansları olmadığından sürekli savaşmak zorunda kalmışlardır.
Onun için kimse iyimser olarak kendini kandırmasın. Biraz önce saymış olduğumuz Devletlere göre bu topraklarda yaşayan herkes Türk'tür ve yok edilmelidir.
Osmanlı İmparatorluğunu yönetenler kendilerini Türk olarak ifade etmemelerine rağmen batılı devletlerin bütün kayıtlarında Osmanlıdan sözederken Türk Devleti olarak bahsedilmiştir. İşte Dünyanın Türk takıntısı bu kadar büyüktür.
İşte onun içindir ki bizi yok etmek isteyen düşmanlar her zaman olduğu gibi bizi içerden zayıflatma yöntemine başvurmuşlardır.
Bunun nasıl yapıldığını zaten herkes bildiği için anlatmayacağım.
Ama şunu herkes bilmelidir ki ;
Sahte AB süreci üzerinden vatanseverlik duygularının zayıflatılmaya çalışılması,
Açılım ve sözde barış kavramları üzerinden milli birlik ve bütünlüğümüzün bozulmak istenmesi,
FETÖ ve benzeri işbirlikçi örgütlerin Orduya ve Devletin diğer kurumlarına sızdırılması,
Milli Ordumuza operasyon yapılması ve sonrasında 15 Temmuz hain darbe girişimi bu amaca yöneliktir. Tüm bunlar Ülkemizin NATO'ya üye olmasından sonra bünyemize yerleşen yerli ve yabancı unsurlar eli ile yapılmıştır.
2018'in Ağustos ayından sonra ülke ekonomisine yapılan ve halen devam eden saldırılar da doğrudan Türkiye Cumhuriyetini hedef almaktadır.
Onun için kimse bu saldırıların Sayın Erdoğan'a ya da AK Partiye karşı yapıldığını düşünmesin.
Bu nedenle halen daha bu gelişmelerden ders almayıp Tayyip Erdoğan düşmanlığı üzerinden siyaset inşa etmeye devam edenler büyük bir gaflet içindedirler.
Bütün Dünyanın Türkiye'ye karşı cephe almasından hiç mi uyanmadınız?
Bugün yaşadıklarımız şunu gösteriyor; Ülkemiz uzak değil yakın tehdit altındaymış.
Suriye'de PKK devleti kurulduktan sonra Ülkemizde ekonomimizi zora sokarak iç savaş çıkarmak sonrasında da askeri müdahaleyle Ülkemizi işgal etme planları yapmışlar.
ABD'nin YPG-PKK ya göndermiş olduğu silahlar aslında bu planın gereği olarak işgal senaryosunda kullanılmak için gönderilmiş.
Devletimizin bu plânları erken sezerek ABD'ye müdahalede kararlı olunduğu gösterilince ABD geri adım atmak zorunda kaldı. Çünkü hep söylediğimiz gibi küresel koşullar şu anda bizim lehimize...
Türkiye erken müdahale etmekle tüm planlarını bozdu. Onun için düşmanların canı çok sıkkın.
Bu Haber 346485 Defa Okunmuştur