GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı

www.haber2000.com

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM’den geçirilen Partili Cumhurbaşkanlığı sistemi Referandum kararını henüz imzalamadı ama Hükümet ve Saray, Referandum süreci yatırımını yapıyor, herkesten ‘EVET’ oyu istemeye başladılar…

Hele, hele Referandumun güvenliğinden sorumlu ‘Şerif'i Devlet Bahçeli Hayırcıları tehdit edip, “Tuttuğumuz isim çetelesi uzuyor, bunlar bilsinler ki; gerekeni yapacağız ve Referandumdan sonra da kaçacak delik arayacaklar”

Eyvah yandık.. Paramız da yok ki yurtdışına kaçalım..

Referandum kararının imzalanmamasının gerekçesi olarak, hava şartlarının daha ılık, baharlı havalı güne denk gelmesi için bekleme süresi hakkını kullandıkları belirtildi..

Yani, ilk kez Hükümetin istediği bir karar, Sarayda bu kadar uzun zaman imzada bekledi..

Ama gelin görün ki bu zaman içerisinde çok ilginç gelişmeler yaşandı.. Daha doğrusu Referandumu kazanma adına direk yatırım kararları alındı, daha da alınacak..

AKP 15 yıldır iktidarda.. Birden bire Beyaz eşyada ÖTV’yi sıfırladı, Konutta hatırı sayılır vergi indirimi yaptı..

Sınırlı zamana dikkat edin.. 30 Nisan’a kadar… Yani Referandum sonrası bu kıyak bitecek..

En önemlisi; 15 yıldır hızla yükselen işsizliği görmeyen ve önleme adına gözle görülür tedbirler almayan iktidar adına cumhurbaşkanı Erdoğan, işadamlarını toplayıp, pazarlıklar yaparak dedi ki;

“Hadi herkes firmasına önemli sayıda eleman alsın, bu işsizlik oranını Mart ayı içinde önemli oranda aşağı çekelim”..  Yani Referandum öncesi bu işi halledin…

Peki; bu özel firmalar elemanlar alırken kimlerin referansları ile alacak? Elbette ki CHP’nin değil.. AKP ve Bahçeli ekibi referansları ile işe alınacaklar..

Ve Başbakan da adres işareti veriyor.. Diyor ki; “Bu işe alımların önemli bir oranı Doğu ve Güneydoğuya kaydırılırsa iyi olacak”…

Yani işaret veriyor… “bu bölgelerden oy almamız zor, bunu kolaylaştırmak için, işe alımları buralara kaydırın, işimiz kolaylaşsın”..

Varlık Fonuna önemli Kurumlar devredildi.. Bu Kurumlardan hatırı sayılır sayıda FETOŞ’un elemanları atıldı.. Yeni eleman alınacağı duyurulmaya başlanıldı..  

Kimin referansları ile alınacak bu elemanlar… Tabi ki CHP’nin değil, AKP teşkilatlarının verecekleri listeler ile alımlar yapılacağı muhakkak…

Aynı zamanda; ‘Hayır’ diyen ülkücüleri de iş vaadi ile döndürme çabası verileceği söyleniyor..

Doğu ve güneydoğu bölgesine 25 Bin Korucu daha alınacağı açıklandı

Muhtarlar çağrıldı Saraya.. Hepsine görev verildi…

Önümüzde ki günlerde; FETOŞ’un Savcı ve Hakim kılıklı teröristlerinin verdikleri ucube mahkumiyet kararları gerekçe gösterilerek, bir nebzede olsa Adalette ki haksızlığı gidermek ve cezvelerinde, mahkemelerde ki yığılmaları azaltmak adına 5 veya 7 yıllık şartlı ceza indirimi Affının KHK’sının yayınlanacağı söyleniyor.

Velhasıl kelam.. Referandum kararı imzası öncesi kazanma zemini tamam..

‘HAYIR’cıların elin de ne var?

Sadece… Anlatıp, sözle ikna edeceği vatandaşlar..

Öyle anlaşılıyor ki; iktidar cephesinde bir tedirginlik, bir endişe var.. Bu hızlı kararlar, işi garantiye alma zemini hazırlama bunu işaret ediyor..

Siz bakmayın, TV’lerde yüzde 75 anket ahkâmı kesen zatlara…

Bakın aynı şey, ANAP’ın ikinci iktidar döneminden sonra ki seçimlerde yaşandı..

Tabi Turgut Özal Reis durumunda.. Hükümet kabinesinin hepsi emanetçi.. Hatta Birinci Başbakan rolü Semra Özal’da idi..

12 Eylül Darbesinde Mamak Askeri Cezaevi sonrası İzmir’de zorunlu ikamete tabi tutulduğum 5 yıl sürem bitmiş, ben de seçim öncesi bir Genel Başkan Yardımcısı ağabeyimizin referansı ve Başbuğ Türkeş’in izni ile ANAP Genel Merkezi Propaganda ve Sosyal Hizmetler Başkanlığı Basın Danışmanlığına başlatıldım..

Yani; partili olarak değil, personel olarak başlatıldım..

Allah uzun ömür versin Genel Başkan Yardımcı İlker Tuncay, yardımcıları Ali Talip Özdemir, rahmetli Rüştü Kazım Yücelen, Cumhur Ersümer ile çalışıyorum..

Seçim öncesi iller, ilçeler gezildi.. Özellikle Rahmetli Mustafa Taşar ve Alpaslan Pehlivanlı ile Ankara ilçelerini gezdiğimizde, halk oldukça tepkili idi.. Yani ANAP’ın üçündü iktidar dönemi imkansız görünüyordu..

Genel Başkan Yardımcısı İlker Tuncay bana; “Kardeş, izlenimlerini bir rapor haline getir, patron istiyor” dedi.. Patron dediği Turgut Özal..

Birileri ister inansın, ister inanmasınlar.. Ben yakamda Bozkurt rozeti ile ANAP Genel Merkezinde ki işime gelip, gidiyorum ve yapılan o seçimde MHP’ye oy vereceğimi Ali Talip Özdemir’e açıkça söyledim..

Bu yüzden İlker Tuncay’a dedim ki; “Başkan, Özal’a götüreceğiniz raporu pembelimi yazayım, yoksa gerçekleri mi?”…

İlker Tuncay, harbi adamdı.. “Kardeş gördüğün gerçekleri yaz, diğerleri gibi adamı yanıltmayalım” dedi  ve ben gerçekler içeren raporu yazdım, Özal’a sunuldu..

Tabi Özal’da boş durmuyordu.. Çeşitli araştırmalar yaptırıyordu.. Halk, Semra Özal ve Papatyalarına, Zeynep’in hareketlerine, türetilen hayali ihracatçılara büyük öfke içerisinde idi.. Son gelmişti..

Özal, sonu engellemek için partinin görevlilerine, zengin ettiği iş adamlarına talimat vermişti.. Yoksul bölgelerde para ve altın dağıtın vatandaşa… Bunu artık herkes duymakta idi..

Ankara-Bahçelievler 2. Cadde ki karargaha gittim.. Burası Başbuğ Alparslan Türkeş’in çalışma mekânı…

Şu hatırlatmayı yapmada yarar var.. O zamanlar Özal’ın en büyük düşmanı, hükümetine ‘Vahşet kapitalizminin iktidarı’ tanımlamasını yapan Alparslan Türkeş’ti, MHP’yi dağıtmak ve zayıflatmak için başvurmadığı yöntem kalmamıştı.. Bu yüzden biz de seçimde MHP’nin iyi bir oranla çıkması için çalışmaktaydık..

Başbuğ; beni görünce anladı önemli bir konu olduğunu; “Gel Karslı evladım, anlat” dedi..

Ve ben; “Efendim, bunlar resmen battılar, yalnız Özal’ın talimatı ile özellikle sıkıntıda olan ülkücülere, vatandaşlara oy karşılığında para ve altın dağıtıyorlar.. Ne yapmamız gerekiyor?”..

Güldü ve kısaca dedi ki; “Hızlı bir şekilde arkadaşlara ulaşın ve deyin ki; ‘Paraları, altınları alsınlar ama oy vermesinler”..

Ve kısa zamanda mesajlar duyuruldu.. Fakat Özal ve yalaka ekibi altın ve paralar dağıttıkları için seçim sonucundan çok, çok umutluydular..

Seçim sonuçları açıklandı… Sonuç hüsran.. ANAP iktidardan dibe vurmuştu..

Yani vatandaş; parayı, altını almıştı ama ANAP’a oyunu vermemişti..

Şimdi bunca tepkilerden sonra; ÖTV indirimini de, İşi de, Affı da alan vatandaş, AKP ve Bahçeli’nin istemlerini hüsrana uğratabilir…

Ne diyelim… Allah’ın ve milletin dediği olur..

Gerisi; sıfırın altında sıfır…