GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Bilim adamı, ilim adamı .. İbadet gibi topluma hizmetler sunan insandır, insanlardır.. Dik duruşları, tavizsiz bilgileri vardır, ve olmalıdır da.. Toplumlar adına ..
Bu lanet olası Coronavirüs yüzünden dünya alt-üst oldu.. Yaşam kriterleri yüzde 80 kısıtlamalara uğradı.. İnsanlar ve ülkeler mağdur oldu…
Tabi bizim Türkiye’mizde de salgınla mücadele adına Sağlık Bakanımızın başkanlığında bir “Bilim Kurulu” oluşturuldu..
Aslı olan şu idi.. Bu Bilim Kurulu kimselere, herhangi bir siyasiye bağlı veya emir alır halde olmamalı idi..
Lakin; virüsten korunmak adına insanların yaşamlarına, hareketlerine büyük kısıtlamalar getiren kararları alan Bilim Kurulu’nun; konuşma, karar açıklama ve ekranlardan öneri sunma özgürlüklerinin tamamen kısıtlandığını görmekteyiz, izlemekteyiz..
Bilim Kurulu her akşam kendi aralarında ne konuşuyorlarsa veya gelen talimatlar üzerinde nasıl müzakereler yapıyorlarsa bilemiyoruz, çünkü açıklamıyorlar, sadece her akşam vaka sayılarını, rahmetli olan insanlarımızın, hasta olan insanlarımızın sayılarını katip gibi açıklıyorlar..
Tabi eksi- artı tüm kararları Külliye karar veriyor ve çıkıp açıklıyor..
Aynı akşam ve ertesi günler ne mi oluyor?
Vallahi Bilim Kurulu üyeleri şahsi reklamları adına kanal, kanal, gazete, gazete gezip, Haber Sitelerine konuşup, ahkam kesiyorlar, bazen de alınan tedbir kararlarının bozulmasına sitem ediyorlar..
“alınan bu karar emeklerimizin heba edebilir, ikinci vaka gelebilir” falan, filan diye ahkam kesiyorlar..
Fakat bir tane delikanlı bir bilim Adamı da görmedik ki; çıkıp alınan olumsuz kararları eleştirip, kuruldan istifa etsin..
Reklam peşinde koşan yeni Artistler gibi, yeni albüm yapmış şarkıcılar gibi reklamları adına her yerde konuşup, ahkam kesiyorlar..
Böyle Bilim adamlığı, böyle Bilim Kurulu mu olur?
Ayrıca alınan normalleşme kararlarında acayip ayrıştırmalar var..
Hele birisi çıkıp desin ki; “Yahu her alana normalleşme adına birçok serbestlikler verdik ama Kahvehanelere; yüzde 5 özgürlük, eğlence mekanlarına ise hiçbir normalleşme özgürlüğü sunmadık.. Bu tutum yanlıştır”..
Aynı günü bunları söyleyeni Kuruldan atarlar..
Bu yüzden her şeyler konusunda ahkamlar kesen artist Bilim Kurulu üyeleri farkında iseniz bu iki esnaf alanını ağızlarına dahi almıyorlar..
Eğilip, bükülen, Bilim adına, insanların sağlığı için korkup, konuşamayan veya tepkiler göstermeyen Bilim adamı mı olur?
Bu Kurul, Bilim Kurulu değil, harbiden film Kurulu..
Peki; normalleşme dönemini hak ettik mi?
Asla..
Kendileri söylüyorlar.. “aman virüs etrafımızda, maskenizi takın, mesafenizi koruyun, ellerinizi yıkayın” falan..
Ee kardeşim mademki virüs her yerde bize bulaşma fırsatı arıyor ise, neden kısıtlamaları kaldırdınız? Neden toplu taşım araçlarında sayısal kısıtlamaları kaldırdınız? Şimdi eskisi gibi tıklım, tıklım..
Açıldığı gün tıklım, tıklım dolan AVM’leri niye açtınız?
Kafeler ve restoranları açtınız ve bir masada 4 kişiden fazla kimse oturmayacak, dediniz.. Aralarında ki mesafeler en fazla 45 santim…
Vakıf ve Dernek lokallerine açılış izinleri verdiniz ama sadece müzik olmayacak dediniz..
Eğlence mekanlarının yüzde 70’nin vakıf veya dernek lokal, olarak hizmet verdiğinin farkında bile değilsiniz..
Adam dernek lokali olarak mekanını açtı, müzik yok ama içki servisi var..
Yahu bu virüs; müziği çok mu seviyor ki, müziğe izin vermediniz?
Bu ne mantık? Bilimle, mantıkla zerre kadar alakası yok..
Buyurun çıkın gezin, bu mekanları görün..
Ben geçen gün Ankara’da ki her mekanı kontrol ettim, hatta bir-iki mekanda oturup, bir şeyler yiyip, içtim..
Sanki bu ülkeye virüs gelmemiş veya gelmişte anında virüsün kafası kopartılmış, eski günlere dönmüş havası var..
Belediye ve Halk otobüslerinde inanın oturacak yer kalmıyor, herkes tıkı-tıkış ayakta..
Kardeşim madem virüs hala var, niye bu izinleri verdiniz?
Yok, virüsü alt etmişseniz, niye esnaflar arasında ayrımcılık yapıyorsunuz?
65 Yaşında ki insanlarımıza neden hala eziyet ediyorsunuz?
KAHVECİLER İSYANDA.. YÜZDE 80’İ AÇIP, ERTESİ GÜNÜ KAPATTTILAR… NİYE AÇSINLAR Kİ?
Coronavirüs belasından dolayı tedbir adına kapatılan Kahvehaneleri çalıştıran esnafların alayı perişan..
Kahveci esnafının yarısı bile devletten kredi desteği alamadı..
Kredi alması için ağır şartlar koydular önüne.. Nasıl alabilsin?
Virüs belası çıktığı günden itibaren Belediye, Belediye gezip mağdur olan Kahveci esnaflara gıda ve nakit destekleri toplayan Ankara Kahveciler Odası Başkanı İsa Güven ile Kahvecilere verilen işyeri açma iznini konuşuyoruz..
Başkan İsa Güven ile sohbet ederken tabi zorluklar çekiyoruz..
Çünkü; iki kelime sarf ediyor, üçüncüsünde telefonu çalıyor.. Arayanların alayı Kahveci esnafı..
“Başkan bu perişan halimiz ne olacak, açtık, kapattık, hele yukarılara bir daha çağrılar yap”..
Telefon susmuyor.. İsa Başkanla uzun saatler sonra sıkıntı özetlerini alabildim..
İsa Güven diyor ki; “Kahvehaneleri açma izni verdiler ama sadece çay içirme şartı var..
Vatandaş veya emeklilerimiz Kahvehaneye sadece çay içmek için gelmiyor ki.. Eşi ile, dostu ile, arkadaşları ile okey ve tavla oynayıp, zaman geçirmeye geliyor..
Eee şimdi sadece çay içme izni verdiler Kahveci esnafına.. Kim sadece çay içmek için gelecek?
Bu yüzden işyerlerini açan Kahveciler, ertesi günü açmadılar, kapalı kalmayı tercih ettiler..
Yüzde 80 Kahveci esnafımız bu yüzden aç-kapa yaptı.. Bu reva mı?
Bir masada zaten 4 kişi oturma izni verdiler..
Tamam bizde yancıları zaten yasakladık..
Dezenfekte ve maske kuralı tavizsiz uygulanıyor..
Eldiven veriyoruz.. Okey oynayanların, taşlarını her oynayışta deterjanlarla yıkayacağız, öylece masaya koyacağız..
Tavla pul ve zarları yine aynı dezenfekte uygulamasına tabi tutacağız..
Yani toplu taşıma araçlarında ki, AVM’ler de ki, pazarlarda ki virüs tehlikesinin milyonda biri bile Kahvehanelerimizde olmaz şekildeyiz..
Bize; “15 gün daha sabredin” deniliyor.. Sayın İçişleri bakanımızla da görüştüm, uygulama mantıksızlığını anlattım ve acilen bu kısıtlamaların kaldırılması önerisinde bulundum..
Bilim Kuruluna da çağrımız var.. Virüs tehlikesi konusunda elinizi vicdanınıza koyup, Kahveci esnafını bu mağduriyetten kurtarın”..
Evet.. İsa Güven başkanda, Kahvecilerde, eğlence mekanı işletmecileri de, çalışanları da isyandalar..
Hatta eğlence mekanı çalıştıranlar diyor ki; “alkol olan yere, Corona giremez.. Zaten giriş kapısına da yazarız.. ‘Corona giremez’ diye..
Yani; anlayacağınız normalleşme kararları, anormalleşmeye dönüşmüş durumda..
Bizden ülkeyi yönetenlere sunulur…
Bu Haber 655274 Defa Okunmuştur