Bir dönem akademik, bilimsel çalışmalarıyla adından sıkça söz ettiren, Türkiye’de ilk 10’da yer alan Dicle Üniversitesi, FETÖ başta olmak üzere tarikat ve cemaatlerin akademik üssü haline getirilince bugün 92. sıraya geriledi...
Akademik ve bilimsel çalışmalarıyla bir dönem adından sıkça söz ettiren Türkiye’nin 50 yıllık köklü üniversitelerinden olan Dicle Üniversitesinde rektörlük için 50 aday YÖK’e başvurdu.
10 Ağustos’ta mevcut rektör Mehmet Karakoç’un görev süresinin dolmasıyla birlikte yeni rektörün belirlenmesi için YÖK isim sıralaması yaparak listeyi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onayına sunacak. Mevcut rektör Karakoç’un da aday olduğu isimler arasından Erdoğan’ın belirlediği isim resmi gazetede yayımlanarak rektör olarak atanacak.
Geçmiş yıllarda Tıp alanı başta olmak üzere birçok bilimsel akademik çalışmalara öncülük eden Dicle Üniversitesi 2008 yılından itibaren FETÖ’cü hainlerin kontrolüne geçti ve üniversite son 15 yılda bilimsel çalışmalardan ziyade tarikat ve cemaatlerin merkezi haline geldi.
Geçmiş yıllarda seçim yapılarak ilk üçe giren isim YÖK’e bildiriliyor ve Cumhurbaşkanı tarafından rektör olacak isim belirleniyordu. 2008 yılında yapılan rektörlük seçimlerinde, Ayşegül Jale Saraç 3. olmasına rağmen rektör seçildi, görev süresi bittikten sonra ikinci kez yeniden rektörlüğe atandı.
15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasında tutuklanan ve Türkiye’nin ilk türbanlı rektörü olarak kamuoyunda adı sıkça zikredilen Saraç ile birlikte yardımcıları Aytekin Sır, Sabri Eyigün ve Aslan Bilici FETÖ üyeliğinden yargılandı.
FETÖ SONRASI TARİKAT VE CEMAATLERİN MERKEZİ OLDU
Eyigün ve Bilici delil yetersizliğinden beraat ederken, rektör Saraç ile yardımcısı Aytekin Sır 6’şar yıl 3’er ay hapisle cezalandırıldı.
Üniversitede sinsice kadrolaşan FETÖ’cülerin örümcek ağı gibi örgütlendikleri üniversitede, bilimsel çalışmalarıyla anılan laik, Atatürkçü liberal ve demokrat bilim insanları da maruz kaldıkları baskı ve mobbing uygulamaları nedeniyle ya istifa etmek zorunda bırakıldı, ya da farklı üniversitelere geçiş yapmaya mecbur bırakıldı.
15 Temmuz sonrasında 100’ü aşkın isim KHK ile ihraç edilirken, üniversitedeki FETÖ’cü yapılanma yerini bu kez farklı isimlerle anılan tarikat ve cemaatlerin kadrolarına bıraktı.
Birbirlerine rakip olan cemaat ve tarikatların bilimsel çalışmalardan ziyade kadro ve koltuk saikiyle üniversiteyi ne denli geriye götürdükleri son olarak URAP’ın rakamlarıyla da tescillenmiş oldu.
187 ÜNİVERSİTE ARASINDA 92. SIRAYA GERİLEDİ
Geçmiş yıllarda bilimsel çalışmalarla adından söz ettiren ve Üniversiteler arasında ilk 5’te yer alan Diyarbakır’daki Dicle Üniversitesi 187 Üniversite arasında 92. Sıraya geriledi.
Her yıl Türkiye'deki üniversitelerin başarı ortalamalarını hesaplayıp bilimsel verilerle üniversiteler arası başarı sıralaması yayınlayan ve bu verileri tüm üniversitelerce kabul gören URAP'ın 2023-2024 Türkiye sıralamasında, Dicle Üniversitesi, bir yılda 12 sıra birden gerileyip 92. sırada yer aldı.
Bir dönem ilk 10’da yer alan Dicle Üniversitesinin Türkiye’deki 187 üniversite arasında 92. sıraya gerilemesi kurumlardaki liyakatsizliği de gözler önüne serdi. Üniversite Tıp alanında da kaybettiği imajı ve sarsılan vizyonuyla son 5 yılda sık sık başhekim değişikliğiyle gündemden düşmedi.
Polikliniklerde bitmeyen randevu çilesi ve doktor odaları önünde uzayan kuyruklar, yine radyoloji servisinde MR ve tomografi için 2 yıl sonrasına verilen randevu rezaletiyle üniversitenin tıp fakültesi de iyi sınav veremedi.
Son olarak da 100’ü aşkın çalışanın yedikleri yemekten zehirlenmesi olayı ile birlikte şimdi gözler 92. Sıraya gerileyen Dicle Üniversitesine 10 Ağustos’ta atanacak rektörün kim olacağı adaya çevrilmiş durumda.
Bu Haber 99426 Defa Okunmuştur