GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Değerli okuyucular..
15 Ağustos 2025 günü CHP’de ki sinsi iç savaş ile ilgili bir yazı yazdım.. Yazının içeriğinde birçok CHP’linin bana “Ülkücü” Mansur Yavaş sitemlerine de çok detaylı cevaplar verdim..
Ve bu yazımda şunu vurguladım; “Özgür Özel ve ekibi, rüzgârgülü Cemal Enginyurt’u Cumhurbaşkanı adayı gösterir ama Mansur Yavaş’ı asla aday göstermezler.. NOKTA..”
O yazımın linkini de sizlere aktarıyorum.. Okumayan okusun..
“CHP’de ASIL İÇ SAVAŞ ŞİMDİ BAŞLIYOR. İMAMOĞLU ADAYLIKTAN TAMAMEN UMUDUNU KESTİ. PEKİ, MUHALEFET PARTİLERİ ÖZGÜR ÖZEL İLE “ORTAK ADAY” İŞİNE GİRERLER Mİ?-“ Haber 2000 https://www.haber2000.com/chpde-asil-ic-savas-simdi-basliyor-imamoglu-adayliktan-tamamen-umudunu-kesti-peki-muhalefet-partileri-ozgur-ozel-ile-ortak-aday-isine-girerler-mi-24235.html @herkesicinCHP @OZLEM_CERCIOGLU @mansurbaskantr @MansurEdit @MDervisogluTR @atacizeybek
Değerli okuyucular..
Sayın Kılıçdaroğlu döneminde ki CHP demiyorum..
Şuan ki Özgür Özel ve İmamoğlu CHP’sinin ortaya koyduğu militarist siyasi fikir hareketi; benim ve tüm Ülkücü camianın 12 Eylül 1980 öncesi ölümüne çarpıştığımız CHP’ye dönüştürmüştür..
Bu yüzden, “Ben Türk milliyetçisiyim, Ülkücüyüm” falan deyip te şuan ki CHP içinde menfaat uğruna saklambaç oynayanlar, asla Türk milliyetçisi ve Ülkücü olamazlar..
Değerli okuyucular..
Bakın sizlere kısa pasajlarla 12 Eylül 1980 öncesi yoğun kurşun yağmurlarının ve saldırılarının altında verdiğimiz “Ülkü mücadelesinde” bize katılanlara biraz kaba olacak ama o günün şartları aynen böyle idi ve şu hatırlatmayı yapıyorduk;
“Bu dava zor, bu dava hor, bu dana adamın ……”
Niye bu sert tembihi yapıyorduk?
“Eğer zora düştüğünde bizleri satacaksanız, mücadelemize şimdiden katılmayın”..
Çünkü tüm Sol örgütler öldürecekleri Ülkücülerin listesini hazırlamış ve elemanlarına da “farenin deliğinde olsalar da bulunup, öldürülecek” talimatını vermişlerdi.
Hele, hele.. Sol örgütlerin Moskova desteği ile kümelendiği Kars’ta; Türk milliyetçisi, Ülkücü olmak ve bu kervanın yolcusu olduğunu ilan etmek çok, çok zordu ve yürek isterdi..
İşte bu Ülkü ahlakı ile yetişenler hala kaya gibidir..
Davayı ve Ülküsünü bazı menfaat için satmak..
Evet… Şimdi ki; Sayın Mansur Yavaş’ın dediği gibi;
“Ben parti değişecek kadar şerefimi, haysiyetimi, namusumu yitirmedim. Bizler ekmek yediği sofraya ihanet edenler kültürüyle değil, hatır, kıymet ve gönül bilenler terbiyesi ile yetiştik. Ben bir eşim, babayım, bunu unutacak kadarda itibarsızlaşmadım. Muhataplarımızla aramızdaki fark bu”….
Doğru fark, bu Ülkü terbiyesi ile yetişmek..
Ama bu “farkı” birilerine söyleyen kim? O’na bakar ve bu ifadelerinde ciddi olup, olmadığına bakarım..
Evet.. Değerli okuyucular..
Sayın Mansur Yavaş bu sözleri kime karşı cevap olarak söyledi?
Eski CHP’li, sonradan AK Partili olan, Ağrı eski Belediye Başkanı Savcı Sayan’a..
Savcı Sayan beni hiç ilgilendirmez.. Çünkü Savcı Sayan ile aramızda onlarca fikir ve düşünce farklılığı var..
Bu atışmada beni ilgilendiren Mansur Yavaş’tır..
Savcı Sayan geçen günler de demiş ki;
“CHP, Mansur Yavaş’ı Cumhurbaşkanı adayı göstermez ise; şu, şu Sağ partilerden aday olacak”..
Evet.. Ben de linkini sizlere aktardığım yazımda vurguladım bunu.. Hatta isimler belirttim.
Tabi “Sağ” ifadesini kullanmadım.. Çünkü bizler Sağcı falan değiliz..
Ülkücü yapıya sahip Türk milliyetçisiyiz..
Yalnız bu tür söylemlerde her ne hikmetse; hiçbir siyasi ağırlığı olmayan Anahtar Partisi sürekli Mansur Yavaş adına telaffuz ediliyor..
Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu.. Hiçbir özgül ağırlığı olmayan birisi.. Siyasi geçmişi ne?
Ama bir bakıyorsunuz, paralar harcanıyor, hızla teşkilatlar açılıyor..
Acaba bu partiyi başka bir siyasetçi kendisi için bir “yedek siyasi yapı” olarak mı kurdurttu?”..
Tabi yakınlarda her şeyler ortaya dökülecek..
Şimdi yeniden gelelim Sayın Mansur Yavaş’a, kendisin adaylığı için bu yorumu yapan Savcı Sayan’a şöyle cevap verdi;
“Herkes işine baksın.
Ben parti değişecek kadar şerefimi, haysiyetimi, namusumu yitirmedim.
Bizler ekmek yediği sofraya ihanet edenler kültürüyle değil, hatır, kıymet ve gönül bilenler terbiyesi ile yetiştik.
Ben bir eşim, babayım, bunu unutacak kadarda itibarsızlaşmadım.
Muhataplarımızla aramızda ki fark bu.
Savcı Sayan önce kendisini sorgulasın, temizlensin, arınsın ondan sonra bizlerin isimlerini ağzına alsın. Ben bulunduğum makamda CHP’yi temsil ediyorum ve Ankara’yı yönetiyorum. Bundan daha güzel bir mutluluk olur mu?”..
Evet… Çok, çok kuvvetli alkışlar istiyorum Sayın Mansur Yavaş’a…!
O’da ne kimseler alkışlamıyor.. Niye?
Diyorlar ki; “Mansur başkan bu lafları MHP’den, CHP’ye geçmeden çok kısa bir zaman önce sarf etmişti ama koltuk menfaati uğruna davasını da, partisini de satıp, hoop CHP’ye gitti”..
Doğru mu? Doğru..
Değerli okuyucular..
Size bu dava satmada tarihi bir örnek daha vereyim..
ANAP iktidarda.. Ben Necatibey Caddesinde ki ANAP Genel merkezinde Propaganda ve Sosyal Faaliyetlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı İlker Tuncay’ın Basın Danışmanlığını yapıyorum..
Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’da bir Sosyal Dayanışma Vakfı kurmuş.. Cezaevlerinde sahipsiz kalan Ülkücü kardeşlerimize ve ailelerine para toplayıp, gönderiyoruz..
Ben de; bize fikir olarak yakın olan bazı ANAP milletvekillerinden ve danışmanlardan para toplayıp, götürüp Muhsin başkana veriyordum..
Allah razı olsun.. Cezaevlerinde ki sahipsiz Ülkücülere ve ailelerine sahip çıktı bu vakıf..
Fakat bir baktın Muhsin başkana bir haller oluyor..
Mesut Yılmaz ve ekibi Muhsin başkana acayip gazlar veriyorlar..
Tabi bizim MHP’de ki ihtiyar takımı da boş durmuyor.. Cezaevinde ki Ülkücüleri akıllarına getirmiyorlar ama her gün Alparslan Türkeş’in yanına gidip,
“Efendim, Muhsin bir vakıf kurmuş, orada din eğitimleri falan veriyor, bir süre sonra da Ülkücüleri götürüp Erbakan’ın partisine katacak” falan fitneler üretiyorlardı..
Niye? Çünkü o zamanlar Muhsin başkan “Ülkü Ocaklarının efsane Genel Başkanı” olarak anılıyordu ve Türkeş’ten sonra da MHP’nin başına geçecek Genel Başkan gözü ile bakılıyordu.
Böyle düşünenlerden birisi de bendim ve Muhsin başkan da bana olağanüstü güvenirdi..
Tabi Muhsin başkan o zaman MÇP’den (Milliyetçi Çalışma Partisi) milletvekili idi..
Mesut Yılmaz ve ekibi buna diyorlardı ki;
“Yahu Muhsin, sen efsanesin. Bak seni Genel Başkan yapamayacaklar, gel harcanma, destek verelim, kur bir parti, MÇP’yi ve Türkeş ekibini seçimde sandıkta silersin” falan..
Ben bu planı duydum ve bir akşam Muhsin başkan ile bunu konuşup, tartıştık.. Hem de günlerce..
Fakat Muhsin başkan bir baktım rahmetli Alparslan Türkeş’e başladı ağır sözler sarf etmeye..
Ve bizim ihtiyar takımı da böylece emellerine ulaşmışlardı..
Türkeş biran da çok, çok öfkelendi..
Beni çağırdı, yanına gittim.
Bana orta sertlikle çıkışarak; “Karslı sende mi bu işin içindesin?”..
Tabi ben olayı ve her iki taraflı fitnelikleri anlattım ama Türkeş’te; Muhsin başkanın kendisine karşı “Oportünist” ifadesini kullanmasına ve bunu basın yolu ile açıklamasına çok, çok içerlemişti..
Baktım iş bitmiş..
Ve Muhsin başkana dedim ki; “Başkan, bak sen bu efsaneliği, milletvekili ve siyasi gücü MHP ve Alparslan Türkeş vasıtası ile elde ettin..
Sana siyasi gazlar veriyorlar, gel bu işten vaz geç. MHP’yi ve Türkeş2i yenemezsin. Ayvaz abi (Ayvaz Gökdemir) araya girsin, Başbuğ ile aranızı düzeltsin”..
Bana kararlı bir şekilde dedi ki; “yok Karslı bu iş kesin olarak bitmiştir”… Ve kısa bir zaman sonra BBP’yi kurdu ama başarılı olamadı..
Hatasını sonradan anladı mı? Anladı ama artık geri dönüş yoktu..
Şimdi bunu niye örnek verdim?
Sayın Mansur Yavaş’ın “MHP’liliği ve Ülkücülüğü” için..
Sayın Mansur Yavaş; MHP ve Ülkücü camia içerisinde siyasi gücünü elde etti..
Sonra Mansur başkan da kendisini efsane ve üstün bir siyasetçi olarak görüp, MHP’ye Genel başkan olma girişimlerinde bulundu ama Sayın Bahçeli’yi yenemedi..
Ve Mansur Başkan’a; CHP’ye geçip, Büyükşehir belediye Başkanı adayı olacağı iddiaları soruldu..
Ne demişti Mansur Yavaş başkan?
“Ben, davamı ve partimi; menfaatler ve koltuk uğruna asla satmam”…
Evet.. Ülkücüler, MHP’liler bir baktılar ki; Mansur Yavaş, bu sözleri sarf ettikten çok kıza bir zaman sonra CHP’ye geçti..
Şimdi ne diyor?
“Ben parti değişecek kadar şerefimi, haysiyetimi, namusumu yitirmedim. CHP’de Ankara yönetme mutluluğunu yaşıyorum”..
Evet.. Sayın Mansur başkanın, Savcı Sayan’a bu cevabı vermesinden sonra milyonlarca Türk milliyetçisi, Ülkücü ikinci bir kez Mansur başkanının ciddiyetini sorgulamaya başladı..
Yani.. Mansur Yavaş; Savcı Sayan’a cevap yetiştireyim diye kendi kafasına “domdom kurşunları” ile sıktı..
Takdir Türk milletinin ve özellikle Ülkücü yapıya sahip Türk milliyetçilerinin..
Bu Haber 34857 Defa Okunmuştur