GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı

www.haber2000.com

Değerli okuyucular.

Dw Türkçe diye bir Haber Sitesi var.. Galiba Almanya’dan yayın yapıyor..

Alican Uludağ diye bir muhabiri, Sinan Ateş cinayeti ile ilgili bir haber yapmış..

Bu istihbarat Haberinde ise; MHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter’in, Sinan Ateş cinayeti ile ilgili tutuklu bazı isimlerin salıverilmesi için, dosyaya bakan Savcı ile görüştüğü ve karşılığında da Savcıya Yargıtay üyeliği vaat ettiği ileri sürülüyor..

Bu Savcı da; güya Ankara Başsavcı vekili ile bu konuda görüşmüş, istediğini alamayınca da kızıp, izne ayrılmış..

Haber doğru, yalan veya çamur atmak adına kasıtlı yalan bilgilere dayalı yazılmış olabilir.. O ayrı..

Tabi bu haberi muhalif medyanın hemen, hemen hepsi de fırsat bilip yayınladı..

Yani; hedefte MHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter var..

Peki, Haber kamuoyuna aktarıldıktan sonra ne oldu?

Twitter, bizim MHP Milletvekillerinin hakaret, tehdit naraları ile inledi..

Evet Sayın İzzet Ulvi Yönter bey ve etrafında ki Kadırgalı Eşref türleri..

Bakın ben ne Sinan Ateş’i, ne de Haberi yapan Alican Uludağ’ı hiç tanımam..

Organik Ülkücü yapıya sahip Türk Milliyetçisi olmama rağmen Sinan Ateş cinayeti ile ilgili de tek bir makale yazmadım..

Haa… Yetim kalan o iki minnacık yavruya üzüldüm ve halen de üzülmekteyim..

Şunu da ekleyeyim İzzet bey.. Bizim zamanımızda, yani 12 Eylül 1980 darbe öncesi bir Ülkü Ocakları Genel Başkanı öldürülse idi, o ilgili noktaları yakar, yıkardık..

Maalesef ne MHP teşkilatlarından, ne de Ülkü Ocaklarından Allah’ın tek bir duası bile edilmedi..

Sayın İzzet bey..

Sizlerin şuan oturduğunuz MHP’nin o yüksek binası; binlerce Ülkücü Şehitlerin kanının, zindanlarda çiller çeken binlerce Ülkücünün; canının, kanının eseridir.. Bunu hiç unutmayın..

Ve bu davanın çilesini, acısını ailesi ile birlikte “en ağır” şekillerde çeken bir eski Ülkü Ocakları yöneticisiyim.. Eski Ülkücü değil, hala Ülkücüyüm..

Tabi 12 Eylül 1980 Askeri darbesi sonrası da, Bozkurt postuna bürünmüş birçok çakallar türedi..  Ülkücülükten geçindiler ve hala da geçinenler var.

Sayın İzzet bey..

Ülkücü Şehitler ve davanın çilekeşleri sizlerin böyle Kadırgalı Eşref tavırları sergilemeniz ve etrafa korkular salmanız için hayatını heba etmedi..

Ne oldu? Bugün birçok Basın kuruluşu, MHP’nin gazeteciyi tehdit ettikleri gerekçesiyle kınama demeçleri verdiler..

Bakın İzzet bey..

12 Eylül öncesi ve sonrasında; MHP ve Ülkücü Kuruluşlara ait yayın organların hemen hemen hepsinde görev aldım, yazdık, çizdik..

O zamanlar da rahmetli Başbuğ Alparslan Türkeş aleyhinde yazılar yazan, haberler üreten gazeteciler vardı..

En ağır iddialar ortaya atılırdı ama ne Başbuğ Türkeş, ne de etrafında ki yöneticiler bu iddiaları yazanlara karşı tehditler savurmazdı, hakaretler etmezlerdi..

Aksine, hoşgörü ile bu iddiaları yazanlarla ya yüz yüze görüşüp anlatırlardı veya basın toplantısı yapılır, gerçekler kamuoyuna açıklanırdı..

Ülkü Ocakları mı? Hiç karışmazlardı ve tek laf etmezlerdi..

Bakıyorum şimdi bu medeniyet taktiğinin zerresi yok..

Kamuoyunda MHP kabadayılar, korku salanlar partisi olarak anlıyor..

Buna hakkınız yok..

Sayın İzzet bey..

Bakın bu ilgili Haberle ilgili, uzman bir Haberci olarak bir ipucu vereyim..

Ne diyor Haberi yapan Alican? “Adliye koridorlarında konuşuluyor”..

İzzet bey.. Başsavcı vekili ile bir savcının tartışması, konuşması Adliye koridorlarına yansımaz..

Haberi kılıfına uydurmak için bu ifade kullanılır.. Yani, o mekanda, makamda olanlardan birisi bilgi sallamıştır..

Bakın iki önemli makamda bulunan Savcıların isimleri zikrediliyor.. Niye birisi çıkıp bunu yalanlamıyor?

Bu kadar önemli iddialar karşısında niye susuyorlar?

Belki de birileri kasıtlı olarak bilgi üretip, gazeteciye yazdırıyorlar..

İzleyeceğiniz yol; yargıya vermek ve basın toplantısı yapıp, gerçekleri kamuoyuna aktarmak..

Sayın İzzet bey..

Yargı işinden bahsetmişken ben de size bir soru ileteyim..

Bu Yargı işleri ile sizin adınız neden anılıyor, ilişkilendiriliyor?

Bakın benim de çok yakinen takip ettiğim ve dosya içeriğini çok iyi bildiğim, Aydın 3. Ağır Ceza Mahkemesinde bir dosya var..

Suç; “Nitelikli cinsel saldırı, zorla tecavüz”..

Zanlı ise Kurtuluş Kuş diye bir Youtube şarkıcısı..

Dosyada her türlü sağlam delil mevcut..

Dava 1 yıldır devam ediyordu.. Cinsel saldırı zanlısına dosyada ki mevcut delillere göre Mahkeme yurt dışına çıkma yasağı koydu ve adli kontrol uygulaması verdi..

Şimdi dikkatinize sunuyorum..

Zanlının avukatları en 10 kez itirazlarda bulundular ama mahkeme bu talepleri dosyada ki delillere dayanarak sürekli Ret etti.

Fakaat.. 4 duruşma arasında bir baktık ki zanlının 3 avukatı olmasına rağmen, birden bire ilginç ve dikkat çekici bir gelişme yaşandı.

Aydın MHP İl Başkanı Haluk Alıcık’ın, Avukat kızı Melek Gökçen Alıcık’ın, tecavüz şüphelisi şarkıcının Avukatı olarak vekaletnamesi dosyaya konuldu..

Yasal olarak ilk bakışta doğaldır.. Fakat bu Avukat hanımın hiçbir talep dilekçesi vermemesi dikkat çekici idi..

Tabiri caizse “vitrin görüntüsü” oluştu..

Tabi bu aralarda zanlı şarkıcının orada- burada “Benim arkamda MHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter var” gibi sözler sarf ettiği ileri sürüldü..

Mağdure ve ailesi de İzmir’de bilinen Ülkücülerden.. Beni aradılar,

“Abi, İzzet başkanın bu sanığa sahip çıktığı etrafta söyleniyor.. Biz şoktayız”..

Ben de dedim ki; “İzzet başkanı tanımam ama MHP ve MHP Genel Başkan yardımcısı böyle bir suç vasfının arkasında olmaz, destek vermez”

Fakat söylentiler yine devam edince öğrendiğime göre mağdure ve ailesi geçen haftaları sizin makamınızı arayıp, dertlerini iletmişler “böyle bir söylentiler var” diye not bırakmışlar.. Ve bu aile İzmir’de bilinen Ülkücü bir aile..

Fakat, siz bu aileye hala geri dönüş yapmamışsınız..

Şimdi Sayın İzzet başkan.. MHP Aydın İl Başkanının Avukat kızının böyle bir dava da ne işi var?

Medya bunu defalarca yazdı ama MHP’den onlara tek bir uyarı gitmedi..

Ve sanki mahkemeye sihirli değnek geldi.. Savcının 12 yıl hapis ceza mütalaasına rağmen, Aydın 3. Ağır Ceza Mahkemesi bu sanığa Beraat kararı verdi..

Maalesef.. MHP’li avukat hanım da duruşma salonundan çıkarken herkesin duyacağı bir şekilde “oohh” çekiyor..

Bu tür olaylar.. 5 bin 300 Şehidi olan MHP’ye ve Ülkücü Harekete eksiler kazandırıyor Sayın İzzet başkan..

Savcı ve Aile Bakanlığının avukatı; Beraat kararı karşısında şok oluyor.. Şimdi ikisi de bu karara itiraz ettiler..

Bu konuda da; mağdur aileye ulaşıp, gerçeği anlatmalısınız Sayın İzzet bey..

Ben içimde ki eleştirili sitemleri sizlere aktardım..

Gerisi sizlerin bileceği iş..

Dedim ya… Bizim MHP böyle değildi İzzet başkan..