GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Başbuğların Başbuğu Gazi Atatürk’ün ve Başbuğ Türkeş’in Bozkurtlarının dirilişleri kutlu olsun..
Bozkurtların sabrını zorladılar ve sınadılar, sınadılar...
Ve Başbuğun Bozkurtları haksızlıklara, zulüme karşı başkaldırı hareketini tüm baskılara ve zorbalıklara rağmen başlattılar..
Balgat’taki diktatör ve yanında ki yalakalar ile birlikte tv’lerde; “MHP tabanının yüzde 75’i ‘Evet’ diyecek diye balonlar şişirip, uçuran sallamacı tipler, sözde anketçiler; Türk Milliyetçilerinin Yenimahalle’de ki “HAYIR” çıkışları, hepinizi mutlaka çok, çok tedirgin etmiştir..
Biz; Ergenekon dağında demir duvarları eritip, karanlıkları ateşe verdik.. “Allah, Türk’ü korusun ve yüceltsin” dedik..
AKP artık MHP ile değil, bitmiş Bahçeli ve 20 yalakası ile anlaştığının idrakine varmalıdır..
MHP, “Evet” değil, “Hayır” diyor… Bunu herkes bilsin..
Yenimahalle’de ki “Türk Milliyetçileri ‘HAYIR’ diyor toplantısına; Başbuğ Türkeş’in bütün yol arkadaşları, kızı Çağrı ve tüm eski ülkü Ocakları Başkanı, tüm gerçek ülkücülerin katılması AKP’ye bu mesajı açıkça verdi.
“Ülkem ve Ülküm için HAYIR”…
Öncülük eden Sinan Oğan’a, Meral Akşener’e, Ümit Özdağ’a ve Koray Aydın’a teşekkürler…
SAYIN KILIÇDAROĞLU YOK BÖYLE BİR HESAP… ‘EVET’
ÇIKAR İSE NE OLMALI? ‘HAYIR’ ÇIKAR İSE NE OLMALI?
Şu anda ‘HAYIR’ hareketinin direği olan CHP’nin lideri Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, AKP ve ekibini eleştiri için her yerde aynı tepki ifadelerini kullanıyor..
Yani; ‘EVET’çi kesimin iddialarını yıpratacak etkin sözler sarf etmediği ve onları zora sokacak soruları gündeme taşımadığı, vatandaşın yakın geçmişi hatırlayacak olaylardan bahsetmemesi dikkat çekiyor..
Yani; sözde, yavan eleştiriler…
Örneğin; Kılıçdaroğlu tv’lerde, grup toplantılarında, Bahçeli’ye odasında tuttuğu 17/25 gösterimli saatin durup-durmadığını ve bunu sorgulaması yeterli olacaktır..
FETOŞ’un, PKK’nın, HDP’nin kısa zaman önce kimlerle ortak hareket ettiklerini, birlikte Habur girişinde çadır mahkemeler kurduklarını, sözde açılım sürecinde askerin, polisin ellerinin bağlandığını, hendeklerin ve yollara bombalar döşenmesine göz yumulduğu gibi olayları anlatıp, yeniden gündeme getirmeli ve vatandaşa hatırlatmalıdır.
REFERANDUM, AYNI ZAMANDA GÜVEN OYLAMASIDIR
Sayın Kılıçdaroğlu birkaç kez tv’de canlı yayına çıktı.. Kendisine soruluyor..
“Hayır” çıkar ise ne olur, ‘Evet’ çıkar ise ne olur?”
Cevap çok, çok ilginç.. “Hiç bir şey olmaz”…
Niye?
Eee… ‘Hayır’ çıkarsa Sayın Cumhurbaşkanı ve hükümet görevine devam edecek.. Herkes görevini bilecek”..
Yani vatandaş boş yere gidip oy kullanacak…
Şu anda da aynı Anayasa var… Kim tanıyor, kimler bu anayasaya uyuyor, kimler görevini birilerinden talimat almadan yürütebiliyor?
Hiç kimse…
Dolayısı ile Referandum sonucunda ‘HAYIR’ çıktığı akşamın sabahında Erdoğan çıkıp, “Ben bu Anayasayı tanıyorum ve uyacağım, hükümete müdahale etmeyeceğim, muhalefet yöneticilerine hakaret etmeyeceğim” mi diyecek?
Erdoğan’ın o andan itibaren, tarafsız ve herkesin cumhurbaşkanı olacağını mı zannediyorsunuz?
Mümkün değil…
Eee.. Şimdi hiç bir şey değişmeyecek ise vatandaş niye gidip oy kullansın?
Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu tür konuşması, vatandaşın gidip ‘Hayır’ oyu kullanmamaya açıkça yönlendirmiştir…
Sayın Kılıçdaroğlu; yok böyle bir hesap…
Evet.. Referandumun anlamı ve sonucunda olacaklar belli ama birde bu işin güven oylaması olacağı intibası var toplumda…
Niye demiyorsunuz ki; ‘Hayır’ çıkar ise Hükümet te, Bahçeli’de, cumhurbaşkanı da toplum nazarında güvenini yitirmiş sayılacağı için, istifa etmelidirler”
Eğer ‘EVET’ çıkar ise ‘Hayır’ kampanyasını başlatan liderler de aynı şekilde Başarısız oldukları için istifa etmelidirler..
Örneğin siz derhal Genel Başkanlığı bırakmalısınız..
Bundan mı korkuyorsunuz da ‘EVET’ cephesine istifa resti çekemiyorsunuz?
Bir şeyler değişmeyecek ise vatandaş neden gidip ‘HAYIR’ oyu kullansın veya o zaman kimseler huylarında, makamlarında vaz geçmeyecek ise ne gerek var Referanduma gitmeye?
Türkiye niye referanduma gidiyor?
Resmi olmayan bir fiili durum var diye..
“HAYIR” çıktığında mevcut bu fiili durumun devam ettirilmeyeceğinin garantisini vatandaş kim verebiliyor?
Hiç kimse…
Bu Haber 854033 Defa Okunmuştur