CHP, FİLİSTİN HALKININ YANINDADIR
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, ABD'nin İsrail-Filistin meselesine ilişkin sözde barış planı ile ilgili, "CHP olarak, Filistinli kardeşlerimizin kabul etmediği bir anlaşmayı, bizlerin kabul etmesi mümkün değildir.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, ABD'nin İsrail-Filistin meselesine ilişkin sözde barış planı ile ilgili, "CHP olarak, Filistinli kardeşlerimizin kabul etmediği bir anlaşmayı, bizlerin kabul etmesi mümkün değildir. CHP, Filistin halkının yanındadır" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, genel merkezde basın toplantısı düzenledi. Öztrak, ABD'nin, Filistin-İsrail meselesine yönelik hazırladığı sözde barış planına ilişkin tepki gösterdi.
Öztrak, "Jeostratejik risk ve belirsizliklerin her geçen gün daha da arttığı bir dönemden geçiyoruz. Dün ABD Başkanı ve İsrail Başbakanı ortak basın toplantısıyla adına 'yüzyılın anlaşması' dedikleri sözde bir barış planı açıkladılar. Bu ortak toplantıda Kudüs'ün İsrail'in bölünmez başkenti ilan edileceği ve yine Batı Şeria'daki yahudi yerleşim yerlerinin ABD yönetimi tarafından İsrail toprağı olarak tanınacağı açıklandı.
CHP olarak, Filistinli kardeşlerimizin kabul etmediği bir anlaşmayı, bizlerin kabul etmesi mümkün değildir" dedi.
Öztrak, ABD Başkanı Trump ve İsrail Başbakanı Netanyahu'nun birlikte açıkladıkları barış planının Ortadoğu'daki tansiyonu artırmaktan başka bir işe yaramayacağını savunarak,
"Bu sözde plan iki devletli çözüm umudunu yok etmektedir. Söz konusu plan, Kudüs'ü bölünmemiş bir şekilde İsrail başkenti olarak tanıyarak, hep savunageldiğimiz Doğu Kudüs'ün başkenti olacağı bağımsız bir Filistin devletini de sekteye uğratmaktadır. İsrail, Birleşmiş Milletler'in de (BM) belirtiği üzere, 1967 savaşında işgal ettiği topraklardan çekilmeli ve Kudüs'ün statüsünü değiştirmeye yönelik faaliyetlerine son vermelidir. CHP, Filistin halkının yanındadır" diye konuştu.
'YENİ GÖÇ DALGASI ÜLKEMİZ İÇİN BÜYÜK BİR TEHDİTTİR'
Öztrak, İdlib'in Suriye'deki radikal örgütlerin kontrolündeki son bölge olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
"Astana ve Soçi süreçleriyle Türkiye, İdlib için önemli yükümlülüklerin altına girdi. Türkiye, İdlib'deki radikal cihatçı örgütlerin silahlarını toplamak ve onları kuzeye doğru çekmek, İdlib'den geçen karayollarının açılmasını sağlamak gibi taahhütlerde bulunmuştu.
Ancak bu yükümlüklerin hiç birisini yerine getiremedi. Şimdi bunu gerekçe göstererek Suriye rejim güçleri, Rusya'nın da desteğini alarak, İdlib'e yönelik harekat yürütüyor. Bu harekat neticesinde 100 binlerce Suriyeli Türkiye sınırlarına yığıldı. Bunların içinde sayıları 50 bine yaklaşan eli kanlı radikal teröristler olduğunu bölgede yaşayanlar ifade ediyor.
Bu yeni göç dalgası ülkemiz için öncekilerden de daha büyük bir tehdittir. AK Parti iktidarının İdlib'le ilgili olarak acilen adım atması ve idlib'den ülkemize yönelebilecek tehditleri bertaraf edecek bir siyaset izlemesi şarttır. İdlib'in kontrollü tahliyesi için BM başta olmak üzere tüm ilgili uluslararası kuruluşlara ve ülkelere çağrıda bulunulmalıdır."
'GENEL BAŞKANIMIZ DA BÖLGEYE GİDECEK'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, CHP lideri Kılıçdaroğlu'na yönelik deprem bölgesini ziyaret etmemesi konusunda sözleri sorulması üzerine Öztrak, "Son 3-4 gündür deprem bölgesinde yaşanılanlara baktığınızda çok önemli tespitler var. Daha önce de buralarda görev yapmakta olan birçok ilgili kuruluş 'bu protokol ziyaretlerinden bu felaketin olduğu ilk günlerde vazgeçin, yapmayın; çünkü işlerimizi aksatıyorsunuz' demişlerdi.
Orada insanlar yıkılmış apartmanların altından insanları kurtartmaya çalışıyor, koca koca heyetler arkalarında genel müdürler, bürokratlar, siyasetçiler resmi geçit yapıyor. Sonuçta 'sessiz olun' diyorlar sessiz olunmuyor. Buraya önce bu işi yapacak olanları göndereceksiniz. Bunlar bu işleri halledecek, ondan sonra protokol gidecek, taziye ve geçmiş olsun ziyaretlerinde bulunacak. Genel başkanımız da bölgeye gidecektir, program var açıklanacak" diye konuştu.
Öztrak, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Bunlar yatıyor kalkıyor “o parayı nereye, bu parayı nereye harcadınız?” Harcanması gereken yere harcadık. Bundan sonra da Bay Kemal’e bu tür şeylerin hesabını vermeye zamanımız yok” açıklamasına tepki gösterdi.
"Bakıyorum deprem vergileriyle ilgili cevaplara, son derece hamasi bir üslup. Biz onu sormuyoruz. “Benim paramla ne yaptın? Elazığ’da ne yaptın” Millet bunu soruyor. Cevap verin. Bunu soranlar ya tehdit ediliyor, ya da hamasi şekilde cevap veriliyor. Demokrasi cevap verme rejimidir.
Vatandaş sorduğunda çıkacaksınız kalem kalem şuraya harcadık diye konuşacaksınız. Verdiğimiz önergeler reddediliyor, deprem öncesinde, sonrasında konuşulmuyor. Deprem bu ülkenin gerçeği! Türkiye derhal “Depremde kimse yaşamını yitirmesin” felsefesinde büyük bir stratejiyi başlatmak zorunda."
Bu Haber 469116 Defa Okunmuştur