GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Nefesi daralan Türkiye’de son hafta içinde öyle bir olay anında patlatıldı ki, ülkemizi sosyal patlamanın eşine getirdi..
Devletin gizli sırlarını ifşa ettiği gerekçesi ile ceza alan, yani Suriye savaşı sırasında o yöne giden MİT tırlarının içinde neler olduğunu ve kimlere gittiği yönünde haber yazıldığı, haber yazılması için birilerine bu yönde bilgi verildiği gerekçe gösterilerek, CHP İstanbul Milletvekili ve Gazeteci Enis Berberoğlu’na ceza verilmişti..
Cezası Yargıtay tarafından 18 ay önce onanmıştı ama buna rağmen milletvekilliğine devam “ettirildi”.. Yani; devleti yönetenler, Meclis Başkanı buna resmen göz yumdu..
Verilen karar Hukuken adaletli mi idi, değimliydi? O iş CHP’nin işi, Anayasa Mahkemesinin işi..
Yalnız sadece şunu vurgulamak yerinde olacak..
Kendisini solcu, Atatürkçü olarak gösteren ve bu maske ile iblis Fetullah’a paralı uşaklık yapan, sonrada dötü sıkışınca da gazetedeki arkadaşlarını da satarak, Almanya’ya kaçıp, FETÖ’nün kanatları altına kendini atan bir piç vardı.. Adı; Can Dündar’dı..
İşte bu iblisin uşağı demiş ki; “Bana MİT tırları ile bilgileri bir CHP milletvekili verdi”..
Bu ifade büyük delil sayılmış ama o tarihlerde Enis Berberoğlu milletvekili değil..
Neden Enis Berberoğlu isminde karar kılınmış, başka CHP milletvekilinin yakasına yapışılmamış o nokta hala flu şekilde duruyor..
Ayrıca; şimdi iktidara yapmadığı yalakalık ve fedailikler kalmayan, Maocu komünist Doğu Perinçek’in gazetesi Aydınlık zaten bu Tırlar haberini yayınlamıştı..
Yani, bu cezaya aslında; suç sayılan ve yayınlanan haberi yayınlama suçu ve cezası diyebiliriz..
Peki, Aydınlık gazetesinden kimse ceza aldı mı? Yok..
En önemlisi geçen günü Meral Akşener’de söyledi.. Dedi ki “Biz MHP’de iken bir arkadaş bana MİT tırları konusunda çok açık bir beyanda bulunmuştu ama o arkadaş AKP’de bakan oldu, şimdi de milletvekili”..
“O arkadaş” diye işaret ettiği kimdi? Tuğrul Türkeş..
Tuğrul Türkeş tv ekranlarında ne demişti; “Vallahi de, billahi de bu silahlar, malzemeler soydaşlarımıza falan gitmiyor”..
Bırakın ceza almasını, Başbakan yardımcısı oldu..
Şimdi gelelim, milletvekilliklerinin aniden düşürülmesine ve milletvekillerinin çok hızlı bir şekilde tutuklanmalarına..
Enis Berberoğlu ile PKK’nın, KCK davasından mahkumiyet alan 2 HDP milletvekili aynı akşam tutuklandılar..
CHP’li Enis Berberoğlu geçmişte cezasının önemli bir kısmını yattığı için, çıkarılan yeni infaz yasasına göre direk Açık Cezaevi’ne konulması lazımdı ama galiba tutuklama kararını veren savcı ve hakim ya korktular, yada çıkan infaz yasasını bir anda unuttular..
Enis Berberoğlu’nu gönderdiler kapalı cezaevine..
Sonra Avukatı gidip bu yanlış işlemle tutuklamaya itiraz edip, çıkan yeni infaz yasasını hatırlattı, hakimlere, savcılara..
Onlarda mecburen açık Cezaevi’ne gönderme kararı verdiler..
Ve şuan salgın virüs tehlikesi tedbirleri nedeniyle daha önce alınan açık cezaevinde ki tutuklu ve hükümlüler, 31 Temmuz’a kadar izinli sayılıp, ev hapsinde tutulması kararı uygulanarak, CHP’li Enis Berberoğlu evine gönderildi..
Yani Enis Berberoğlu tahliye edilmedi, izinli olarak evinde 2 ay göz hapsinde tutulacak, sonra da Cezaevine gönderilecek..
Amma .. İşte çok ince bir nokta patlak verdi..
CHP’Lİ HUKUKÇULARIN DİKKATİNE.. ENİS BERBEROĞLU 65 YAŞINA GİRDİ..
Enis Berberoğlu Cezaevine girdiği gün aynı zamanda 65 yaşına girdi..
Yeni infaz yasasına göre 65 yaş ve üstü tutuklu ve hükümlüler kalan cezalarını evlerinde çekecekler hükmü var..
Tıpkı Alaattin Çakıcı’ya uygulandığı gibi
Ama bakıyorum CHP’nin hukukçuları hala uyuyor.. Bu 65 hükmü akıllarına bile gelmiyor..
Yani; şuan Berberoğlu’nun 65 yaşı gerekçe gösterilerek, izinli mahkûm sayılmasına da itiraz edip, geri kalan tüm cezasının evinde çekmesini Hukuken sağlayabiliriler..
Hukuken bunlar yapılır ise Berberoğlu artık Cezaevine de gitmeye bilir..
ANAYASA MAHKEMESİ BERBEROĞLU’NUN LAHİNE KARAR VERİRİ İSE DÜŞÜRÜLEN MİLLETVEKİLLİĞİ NE OLACAK?
Peki; diyelim ki Anayasa Mahkemesi, CHP’li Enis Berberoğlu’nun “hak ihlalleri” talebini yerinde görüp, lehine karar verdi?
Mecliste düşürülen milletvekili hakkı ne olacak?
Çok bilinmeyen denklem halinde ki bu soruyu, birçok milletvekiline, eski bakanlara ve önemli Hukukçulara sordum..
Hemen, hemen herkes şaşkın ve ne olacağını bilmiyor..
Çünkü Türkiye’de böyle bir olay ilk kez cereyan ediyor…
Ama şu gerçek ki; ülkemizde ki iç Hukuk süreci bitmemiş, ve halen devam ediyor..
Ve işin ilginç bir tarafı daha var.. Anayasa Mahkemesi Enis Berberoğlu’na; tutuklanmasından 23 gün önce yazı yazıp, talebini esastan görüşeceklerini bildirip, bazı belgeler istemiş..
Bu karmaşık bilmeceyi, Türkiye’mizin bir numaralı Anayasa Profesörü ve halen milletvekili olan bir ağabeyimize sordum..
Dedim ki; “Hocam, Anayasa Mahkemesi Berberoğlu lehine karar verir ise, Berberoğlu’nun düşürülen milletvekilliği ne olacak? Cumhurbaşkanlığı tezkeresi ile düşürülen milletvekilliğini nasıl geri alabilecek?”..
Tabi Prof. Hocamızda Türkiye’de böyle bir olayın ilk kez yaşanmasından dolayı birçok Hukuki alternatifler ortaya koydu ama işlenmesi bilinen bir Hukuk yolunu şöyle aktardı..
“Diyelim ki Anayasa Mahkemesi Berberoğlu’nun hak ihlali talebini uygun gördü ve karar verdi.. İşte bundan sonra da Hukukun nasıl işletileceği önemli..
AYM verdiği kararı, cezayı veren yerel mahkemeye gönderecek, Mahkeme yeniden duruşma yapacak.. En azından 2 celse yapacak.. Diyelim ki yerel mahkemede AYM’nin kararına uydu ve Berberoğlu lehine karar verdi..
Ama iktidar tarafı bu karara itiraz edip, Yargıtay’a gönderecekler.. Yargıtay’da en az 6 ay bekler..
Yargıtay bu kararı onar mı, yoksa bozar mı muammalı?
Yani bu süreçlerde en az 1 yıl zaman geçer..
Bu zaman sürecinde AYM kararına göre Berberoğlu tahliye edilmesi gerekir ama tutukluluğun devamına da karar verebilirler..”
Evet bu süreçte belki de erken seçim bile olabilir..
Ama Meclis Başkanı da dün bir ilginç açıklama yaptı..
Dedi ki; “Anayasa Mahkemesi Enis Berberoğlu lehine karar verse de milletvekilliği geri verilmez”..
Gel de çık bu işin içinden arkadaş…
TUTUKLANAN HDP MİLLETVEKİLLERİNE VİRÜS TAHLİYESİ VEYA İZNİ NEDEN UYGULANMADI?
Açık yazalım.. Haber Sitemiz 18 yıldır ulusal yayın yapmakta.. Yayın politikamız net şekilde bellidir, çizgisi de zerre kırılmamıştır..
HDP’yi demokrasinin içinde görmediğimiz ve Şehitlerimizin katilleriyle ve bölücü hainlerle açık şekilde işbirliği yaptıkları, onları savundukları için, bizi hiç mi hiç ilgilendirmiyorlar..
Kim ne laf atarsa atsın .. Gerçek bu..
İki gündür birçok zeka fukarası kişiler Twitter’da “Kürt” tagı ile saçma- sapan ifadelerde bulunuyorlar..
Güya; CHP’li Enis Berberoğlu’na uygulanan virüs tahliyesi veya izni, tutuklanan diğer HDP’li milletvekillerine “Kürt” oldukları için uygulanmıyor muş..
Hassstttiiirrrinn baykuşlar..
Ve akıl fukarası 2 ayaklı mahluklar..
Yeni infaz yasasında virüs tahliye izni kimlere tanınıyor?
Cezasının önemli bir bölümünü yatmış ve Açık Cezaevi’nde bulunanlara ve açık Cezaevine gitmeye hak kazananlara..
HDP milletvekilleri yeni tutuklandıkları için ve açık Cezaevine gitme hakları olmadığı içindir ki, virüs tahliye hakları olmaz..
Ayrıca terör suçundan mahkumiyetleri var.. Yeni infaz yasasından terör suçluları zaten yararlanamıyor..
Amaç başka .. Ortalığı karıştırmak..
HDP’liler, demokrasiden bahsederlerken, PKK’nın ve işbirlikçilerinin kahpe pusularında, kahpe kurşunları ile şehitler veriyoruz..
Bir gün olsun; “Kahrolsun bu PKK ve Kandil’de ki katiller” diyebildiler mi? Diyemediler ve zaten demelerini de beklemek süzme aptallık olur, açıkçası gaflet olur..
HDP, 15 Haziran’da Adalet yürüyüşü yapacakmış.. Sizin Adaletiniz var mı be nankör, bölücü hainler?.. En büyük Kürt düşmanı sizlersiniz.. ABD emperyalizmin paralı uşaklarısınız.
Ama suç sizlerde değil… Suç; sizleri hala bu mecliste tutanlarda, sizlere maaşlar verenlerde, sizlere hazineden milyonlarca yardım verenlerde..
Selo cezaevinden mektup sallıyor.. HDP yürüyüşüne herkesi katılma çağrısı yapan Selahattin Demirtaş diyor ki;
“Herkesi HDP’de kenetlemeye çağırıyorum. Önceki dönemlerde ve bu dönemde görev yapan bütün arkadaşlarımız birbirinden kıymetlidir. Zaman, yıpratıcı tartışmalardan uzak durarak özgürlük mücadelesinde bütünleşme zamanıdır. Bunu başaracağımıza olan inancım tamdır”
Selo… Sen önce ağabeyine çağrı yap, dağdan insin, maaş aldığınız ve tüm imkanlarını kullandığınız Türkiye Cumhuriyeti devletine, askerine, polisine, vatandaşına kurşunlar sıkmayı bırakıp, teslim olsun..
HDP yöneticileri de diyor ki; “Bu yürüyüşümüz gezi eylemlerinin 10 katı olacak”..
Buyurun … Bu devlette, Millette, şehit aileleri de alayınızın anasını öper bilesiniz..
Siz hangi adaletten bahsediyor, hangi yüzle demokrasi ve adalet istiyorsunuz?
Amacınız ortada ..Emperyalizme uşaklık yapıp, iç kargaşalık çıkarıp, ülkeyi kaosa sürüklemek ve görevinizi yerine getirmek..
CHP’de bu yürüyüşe katılıp, katılmamak için Çarşamba günü toplanıp, karar verecekmiş..
CHP eğer, HDP’nin; “Gezinin 10 katı olacak” dediği bu yürüyüşe katılıp, destek verme kararı alırsa, tarihinin en büyük yanlışını, gafletini yapar.
Çünkü, adamlar normal bir yürüyüş ve açıklama olmayacağını, ortalığı yakıp- yıkacaklarını şimdiden ilan ediyorlar.. Bu kadar açık..
EVET … GELELİM ZURNANIN ZIRT DEDİĞİ NOKTAYA VE SAYIN ERDOĞAN’A VE BAHÇELİ’YE SORUYORUM; “VATANA İHANET SUÇUNU İŞLEYEN KİM VEYA KİMLER?
Eli kanlı PKK bölücü örgütünün mecliste ki kravatlı, fularlı temsilcilerinin kaos yürüyüşünü bir kenara koyalım, asıl derin noktaya gelelim..
Kendisini milli ve yerli sayan, büyük yazar sayan zatların alayı yıllardır bu noktayı dile getirmiyor..
Çünkü onlarda tahterevallinin bir ucundalar, oyunlar oynayıp, eğleniyorlar, zamana göre, nabızlara göre şerbetler veriyorlar..
Biz yıllardır yazıyoruz.. Asıl gaflette, ihanette mecliste kardeşim..
Binlerce şehitlerimizin katillerini gazi mecliste; bangır, bangır savunan ve maaşlar aldığı Türkiye Cumhuriyeti devletine tehditler savuran HDP’nin hala mecliste ne işi var?
Türkiye Cumhuriyetinin cumhurbaşkanı ve AKP’nin Genel Başkanı Sayın Erdoğan; siz yıllardan beri HDP için; “HDP=PKK” demiyor musunuz? Diyorsunuz..
Bu tespit doğrumu? Bal gibi doğru..
Peki, bu alçaklara bile, bile yıllardır niye devletin hazinesinden maaşlar ve yardımlar veriyorsunuz?
Devletin bir numaralı yöneticisi olarak, maaşlar verilmesine neden müsaade ediyorsunuz?
“bizim işimiz değil bu, yargının işi” diyorsunuz..
Merak ediyorum, her mesajınızı duyan Yargı mensupları yıllardır sizin HDP=PKK mesajınızı neden duymuyor ve gereğini yerine getirmiyor?
O zaman neden vatan evlatlarını bu alçaklara çarpışmak için gönderiyoruz, şehitler veriyoruz?
Ne anlamı var?
On binlerce Anaların, babaların, eşlerin, evlatların yürekleri hala yanıyor..
Aynı şekilde Mehmetçiklerimize pusu kurup, şehit eden, ettiren ve devletimiz tarafından 5 milyon ödülle kırmızı bültenle aranan, şehitlerimizin baş katili Apo’nun kardeşi Osman’ı, devletin televizyona bir siyasetçi gibi çıkarıp, konuşturanların ihaneti neden cezasız kalıyor?
“HDP yürüyüşü engellensin” diye Twitter’da başlatılan kampanyaya katılan MHP’nin uluyan milletvekili Cemal’de nara atıyor;
“HDP kapatılsın, destekliyoruz” falan filan..
Cemal öyle ötmekle olmaz.. HDP’nin kapatılması ve meclisten atılması için bu güne kadar ne yaptınız, hangi girişimde bulundunuz?
Milletin aklı ile alay etmeyin Cemal .. Biraz delikanlı olun, delikanlı …
Evet, Sayın cumhurbaşkanımız, Sayın Devlet Bahçeli; milletvekillikleri düşürülen 3 milletvekili içinde terörist diyorsunuz, deniliyor..
Peki, bu zatların cezaları onanan fezlekeleri meclise ne zaman geliyor?
18 ay önce.. Yani yargı diyor ki; “bunları cezaevine atın, artık milletvekili olamazlar, milletvekilliğinin hiçbir statüsünden yararlanamazlar..”
Peki; 18 aydır terörist dediğiniz, ajan dediğiniz bu isimlere niye devletin kasasından maaşlar verdiler? Sizler neden müsaade ettiniz? Neden ikaz edip, gereğini yaptırmadınız?
Bu gün BİN lira yardım için virüs tehlikesini hiçe sayarak, banka ve PTT kuyruklarında saatlerce bekleyen, milyonlarca mağdur, garip, işsiz insanlarımız varken, sizler bu zatlara neden kabarık maaşlar verilemesine müsaade ettiniz, göz yumdunuz?
“Yargı…” Diyorsunuz.. Aha yargı.. Yüce meclise kararını göndermiş.. Niye 18 ay görmezden gelip, bunlara maaşlar veriyorsunuz? Verdiriyorsunuz?
“Allah, vatan, millet, Şehitler” diyorsunuz..
Şimdi Allah adına söyleyin..
Bu gaflet mi, ihanet mi?
Bu Haber 273513 Defa Okunmuştur