CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, "İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Dünya Bankası’ndan beş yıl geri ödemesiz, 25 yıl ödemeli bir kredi buldu. Bu kredinin depremde mağdur olmuş yurttaşlarımızın yararına kullanılması için ne yapılması gerekiyor? Majestelerinin sarayda imza atması, izin vermesi gerekiyor. Sadece CHP'li belediyeyi cezalandırmak için ve bizim hizmet vermemizi engellemek için imzayı atmadı" dedi.
Örgüt Yönetimleri ve Yurtdışı Örgütlenme'den sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, Samsun'da partisinin 11. Bölge toplantısında yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile görüşen Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed'in övgüyle söz ettiği Atatürk'ün isminin sansürlenmesini eleştirerek,
“Atatürk'ten korkuyorlar, bunun farkındayız. Ama Etiyopyalının gördüğünü Tayyip Erdoğan'ın görmüyor olması bu ülkeye yakışmıyor” vurgusunu yaptı
CHP'nin 12. Bölge Toplantısı İzmir ve Manisa illerinin katılımı ile İzmir'de yapıldı. Toplantıya CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, CHP İzmir ve Manisa milletvekilleri, CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, ilçe belediye başkanları, İzmir ve Manisa il ve ilçe başkanları katıldı. Salıcı, toplantıda yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi,
TÜRKİYE'NİN İKTİDAR DEĞİŞİMİNE İHTİYACI VAR
“Türkiye bir yandan ağır sorunlarla karşı karşıya. Bu ağır sorunlar da üç günde çıkmış değil. 19 yıllık bir Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı var ve bu iktidarın özellikle son 10 yılında Türkiye'ye ağır bir fatura kesiliyor.
Bu faturanın ortadan kaldırılması için, Türkiye'nin düze çıkması için, sadece ekonomide ve yaşadığımız felaket dönemlerinde değil, Türkiye'nin haklar ve özgürlükler anlamında da bir yere gelebilmesi, demokrasi anlamında Türkiye’nin hak ettiği yerde bulunabilmesi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün çizdiği çağdaş muasır medeniyetler seviyesine çıkabilmesi için Türkiye’nin açık ve net bir şekilde iktidar değişimine ihtiyacı var.
RAHİP GİTTİ KRİZ KALDI
Ortada bir siyasi iktidar var. Meseleleri biz önceden görmüş ve uyarmış olmamıza rağmen tedbir almayan, kılını kıpırdatmayan, sonra da bu yaşananlar engellenemezmiş gibi dönüp vatandaşa kendisini anlatmaya çalışan bir iktidar.
Biz Ağustos 2018'de bir kur şoku yaşadık. Birkaç gün içinde döviz kurları şok yaşadı. İlk açıklama 2013, biz kur şokuna 2018'de girdik. Rahip Brunson'a bağlayıp dış güçler edebiyatı ile işin içinden sıyrılmayı tercih ettiler. Ne oldu rahip gitti kriz kaldı. Biz 3 yıldan beri ağır bir kriz içindeyiz. Kriz buhrana dönüştü ve üstüne pandemi geldi.
HEM BORÇ ÖDEDİLER HEM SOSYAL YARDIM YAPTILAR
Vakalar görüldü, ilk vaka ortaya çıkana kadar ciddi bir tedbir alınmadı. Onlar beş maske dağıtamadı, bizim belediye başkanlarımız atölyeler kurdu, buldu buluşturdu, kıt kanaat kaynaklarıyla milyonlarca maske dağıttı. Onlar döndü IBAN numarası verdi, bizim belediye başkanlarımız esnafa nakit desteği verdi, vatandaşın faturasını ödemesi için askıda fatura uygulamasını koydu, veresiye defterlerini kapattı.
Bizim belediyelerimiz vatandaşa dönüp IBAN numarası vermedi. Biz Türkiye'nin büyük bütçesini yönetmiyoruz, daha mütevazi bütçeler yönetiyoruz. Adalet ve Kalkınma Belediyesi'nden aldığımız bütün belediyelerimiz borçlu. Kasasında para ile aldığımız bir tek belediye yok. Bir yandan belediye başkanlarımız o borçları ödemeye çalışıyor bir yandan pandemide düşen gelirlerinden dolayı daha tasarruflu tutuma girdiler, sosyal yardımları arttırdılar aynı zamanda da yatırımları sürdürdüler.
RANT İÇİN İMAR İZNİ VERDİLER
Orman yangınları ile karşılaştık. Türkiye olarak ilk kez orman yangınları ile karşılaşıyor değiliz. Bu yangınlara önceden hazırlıklı olursak tedbirimizi almış olursak, uçaklarımızı hazır edersek bu yangınları söndürebiliriz. Tarım Bakanı ne yaptığından habersiz bir siyasetçi. Öyle açıklamalar yapıyor ki, insanın vicdanı sızlıyor.
Birinci gün “envanterimizde uçak yok” dedi. Biz ormanlarımızın ciddi bir kısmını böyle basiretsiz bir anlayış yüzünden yanmaya terkettik. Son olarak bir de Karadeniz'de sel felaketi ile karşılaştık. Ülke daha önce de sel felaketleri ile karşılaştı. Bunun tedbirini önceden alması gerekmiyor muydu? O dere yatağına yapılan bina izinlerini Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanları mı verdi?
Merkezi iktidar, oradaki basiretsiz yöneticiler dere yatağındaki imar iznini verdiler sırf rant yüzünden. Sonuç şimdide tavsiyede bulunuyorlar “Dere yatağına ev yapmak yanlış bir şeydir bunu yapmamak lazım.” Kim izin verdi? Adalet ve Kalkınma Partisi izin verdi.
BİZ BARIŞA KARDEŞLİĞE İNANIYORUZ
Şimdi yeni sığınmacılar geliyor. 10 yıl önce Suriyeli sığınmacılar geldiler. Büyük bir misafirperverlik gösterdik ama o savaşın sonuçlanması için hiç çaba göstermedi. Bir şey yaptık, Avrupa Birliği ile rüşvet pazarlığı yaptık. Sonra döndü dedi ki “Biz bu işin maliyetini daha iyi karşılayabiliyoruz, onun için almaya devam edeceğiz” dedi.
Biz ırkçı falan da değiliz. Biz nefret diline karşı olan insanlarız. Evrensel barışa, dostluğa, kardeşliğe, dayanışmaya inanan sosyal demokrat bir partiyiz. Ama Türkiye'nin bir sığınmacı sorunu olduğunu göz ardı edemeyiz. Bunun Adalet ve Kalkınma Partisinin bakışı ile çözülebileceğini de mümkün görmüyoruz. Bunu da açıklıkla ifade edeyim.
O PARA İZMİR'E GELECEK
Şu anda yaşadığımız iklim krizi, yangınlar, seller depremler İzmir'de yaşandı. İzmir'de büyük bir dayanışma ile belediye başkanı arkadaşlarımız ve belediyelerimiz destek verdi, İzmir'e sahip çıktı. Türkiye'nin başka yerinde de bir felaketle karşılaştığımızda Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanları halka sahip çıkacaklar.Bundan daha doğal bir şey yok.
Depremden sonra özellikle orta ve az hasarlı görüler ve oturulamayan binalarda kentsel dönüşüm faaliyeti yürütmek için Sayın Belediye Başkanımız Tunç Soyer, Dünya Bankası'ndan beş yıl geri ödemesiz, 25 yıl ödemeli bir kredi buldu. Bu kredinin depremde mağdur olmuş yurttaşlarımızın yararına kullanılması için ne yapılması gerekiyor? Majestelerinin sarayda imza atması, izin vermesi gerekiyor.
Bütün süreçlerden haberdarlar, sadece İzmir'deki Cumhuriyet Halk Partili belediyeyi cezalandırmak için ve bizim hizmet vermemizi engellemek için imzayı atmadı. Bunu açıklıkla söylüyorum. Onlar imza atmadığı sürece, İzmirliyi cezalandırma çabasında olduğu sürece, bu yaptıkları yanlışları ve kibirli hareketi Türkiye'nin dört bir yanında dillendirmeye devam edeceğiz. O para İzmir'e gelecek. Burada bize oy veren vermeyen depremzede bütün yurttaşlarımızın kentsel dönüşümde daha iyi konutlarda yaşaması için kullanılacak.
ATATÜRK'TEN KORKUYORLAR
Türkiye öyle bir hale geldi ki, bu gün konuştuğunu yarın reddeden bir iktidar var. Atatürk ile uzun zamandır sorun yaşayan ve dönem dönem de sorun yaşadığını açıklıkla ifade eden bir iktidar var. En son Etiyopya Başbakanı geliyor Türkiye'ye, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile görüşme yapıyor.
Atatürk'ün reformcu kişiliğini ve devrimlerini anıyor ama bu çeviriye yansımıyor. Atatürk'ün adı çeviriye yansımıyor. Öyle bir çeviri yapılıyor ki, sanki önceki, bugün ve gelecekteki Lider Tayyip Erdoğan, bütün bu devrimleri sanki Tayyip Erdoğan yaptı. Bütün bu reformlar, devrimler Atatürk tarafından değil de başkası tarafından başlatıldı.
Atatürk'ten korkuyorlar, bunun farkındayız. Ama Etiyopyalı’nın gördüğünü Tayyip Erdoğan'ın görmüyor olması bu ülkeye yakışmıyor. Taliban'ın açıklaması “demokrasi gelmeyecek, bu konu tartışmaya kapalıdır. Kız çocuklarının okula gidip gitmeyeceğine ulema karar verir” Bizim bu anlayışla, bu kafa ile nasıl bir ortak noktamız var? Buyursun Tayyip Erdoğan, nasıl bir ortak noktamız olduğunu biraz daha detaylı bir şekilde topluma anlatsın.
AĞIR SORUNLARI ÇÖZECEK İRADEMİZ VAR
Bütün bu sorunların çözecek kadro ve irade Cumhuriyet Halk Partisi'nde var. Belediye başkanlarımız var, milletvekillerimiz var, örgütümüz de var, il ve ilçe başkanlarımız da var. Cumhuriyet Halk Partisi'nin bütün kadrolarında yaşadığımız bu ağır sorunları çözecek bir irade var. Bunun için sandığın gelmesi gerekiyor ve bizim çalışmalarımızı sandık gelene kadar artırarak devam ettirmemiz gerekiyor.
Ben CHP'nin iktidar olacağına, Türkiye'nin aydınlık geleceğini kuracağına, Türkiye'yi normalleştirecek bir sürecin yep yeni siyasi aktörlerle bu ülkenin düze çıkacağına inanıyorum. Sizlerin inandığını da biliyorum.
Bu Haber 202423 Defa Okunmuştur