GÖKTÜRK TUNÇTÜRK (Cafer Uğurlu) yazdı
Yazının başlığında, “Demokrasi düşmanı Devlet’ ifadesi kullandık ama kimse bu düşmanın Türkiye Cumhuriyeti Devleti olduğunu sanmasın, vurgulamak istediğim Devlet, bizim Devlet..
Evet, hele- hele bugünlerde resmen çıldırmış olan Devlet..
İşte o zat’tan bahsediyorum..
Ozan Arif’in dediği gibi, artık ne Sayınlığı ve Genel Başkanlık saygınlığı kalmayan Devlet.
Yıllarca, bu dava uğruna mücadele verip, çileler çeken gerçek ülkücülere kara çamurlar atan Devlet..
Yalandan, “Ülkücü irade” dedi, ülkücü delege tepelerine imzalarını vurdular, bu kez kıvırmaya başlayıp, alicengiz oyunları bulma yarışına girdiler..
Bu da yetmiyormuş gibi, İmza veren teşkilatların yöneticilerini görevden alıp, kapılara kilit vurdular..
Bu mu sizin demokrasi anlayışınız?
En önemlisi onlarca düşman örgütlerine tek yumruk olarak yıllarca mücadele veren Ülkücü Hareketin evlatlarını birbirlerine düşürdüler..
Ülkücü, ülkücüyü tehdit etmeye başladı.. Ülkücü, ülkücüye yumruk sallamaya başladı..
Kimlerin sayesinde?
Gözünü hırs ve intikam bürümüş, çıldırmış Bahçeli ve yalaka ekibi ile maalesef Ülkü Ocakları Genel Başkanı sayesinde..
Ve hala utanmadan, sıkılmadan davadan bahsediyorlar..
Yahu sizde dava ahlakı olsa idi, 1 Kasım seçiminden sonra, “Bizimle bu iş yürümüyor” diyerek, hiçbir şeye gerek kalmadan bayramlık Kurultay hazırlardınız..
Ama nerede sizlerde o siyasi ahlak ..
Şimdi çıkıp, imzaları hiçe sayıp, diktatör tüzüğünde ki lastikli kelimelerin gölgesine sığınıyorsunuz.
Senin kamuoyundan haberin var mı, eyy dışarı, halkın huzuruna çıkamayan Devlet Bahçeli?
Bırak MHP’li tabanı, diğer siyasi partilerden olan vatandaş bile seni her saat nefretle anıyor..
Gerçi sana her gün pembe tablolar sunan ve puştluk oyunlarında taktik buluşlarını uygulatan yalaka ekibin var…
Bir de bu puştlara bir gün sorsana; “Dışarıda ki vatandaş bana, bize ne diyor?” diye..
Onlar söylemez ama ben söyleyeyim…
Seni ve yalaka takımını inan çeşitli irili-ufaklı küfürlerle anıyorlar..
Şimdi diyeceksiniz ki; “Sen kimsin de bize ayar veriyorsun?”
Ben kim miyim?
Ben bu davanın çilesini ailesi ile birlikte çeken ve zindanlarda bedelini en ağır şekillerde ödeyen gerçek Ülkücüyüm ve gerçek ülkücülerin yoldaşıyım
Söyler misiniz sizler kimsiniz?
Binlerce şehit vermiş o yüce otağı ‘işgal ettik’ sanmayın ve sevinmeyin..
Gideceksiniz ve adlarınız nefretle anılacak bilesiniz.
Daha öncede yazmıştım, Ülkü Ocakları Genel Başkanı arkadaşımız bulunduğu makamın; ne yerini biliyor, ne de kutsiyetini..
Bahçeli’nin yakın koruması gibi, Bahçeli nerede o orada.
Bir de Bahçeli’yi eleştirenlere meydan okuması ve restler çekmesi var ki sormayın..
Öyle ya… Ülkü Ocakları Genel Başkanı ya… Kızdı mı birisine, Ocaklarda ki çocuklara bir işaret verir, onlarda robot gibi, o kişiye saldırılar…
Yani, Ülkücü-Milliyetçi Hareketin gücünü, ülkücülere karşı kullanıyorlar…
Gazeteci; Ocak Genel Başkanı Olcay Kılavuz’a, Bahçeli ve Meral Akşener sürtüşmesini soruyor..
Bakın, Ocak Genel Başkanı aynen şu cevabı veriyor;
"Hareketimizin lideri Devlet Bahçeli'dir. Geri kalan meselelerle alakalı, dikkate alınacak bir şey yoktur"
Yani, bu kurultay ortamında saf belirliyor ve diğer adaylar için de ‘dikkate alınacak bir şey değiller’ mesajını veriyor..
Yahu sen kimsin ki, kurultay yarışında saf belirliyor ve Bahçeli’yi işaret ediyorsun?
Senin haddin ve yetkin değil..
Sen, ‘Ben ülkücüyüm, milliyetçiyim’ diyen herkesin Dernek başkanısın, MHP’nin içişlerinde tavır belirlemen ve yorum yapman senin haddin ve yetkin değildir.
Bütün Genel Başkan Adayları Bahçeli’nin rakipleridir, Ülkü Ocaklarının değil, bilesin..
Biz bu dergahı sizlere ‘Ocak’ gibi teslim ettik ama sizler çay ocaklarına çevirdiniz..
Senin, hiçbir aday hakkında yorum yapma yetkin yok.
Sen bu tavırları sık, sık sergiledikçe; ülkücüler de ister istemez ikiye bölünüyor ve biri birlerine karşı sert tavırlar sergiliyor.
Artık bu tavırlardan vaz ve sus kardeşim..
Ayrıca Başbuğdan sonra kimse bu davanın ve Hareketin lideri olma layığına erişememiştir..
Hele, hele Bahçeli’nin bu mertebeye erişmesi imkansız bir şey..
MHP GENEL BAŞKAN ADAYLARINA
Aylardır Genel Başkan Adayları meydanlarda..
‘Adayım’ diyende var, ‘Adayım’ diyemeyen adaylar da var..
Peki, bu Genel Başkan adaylarımız niye ortaya çıktılar?
Bahçeli ve ekibi başarısızlıkları ve bencil tutumları ile MHP’nin siyasi ibresini düşürdüler, kamuoyunda MHP’yi gülünç hale getirdiler diye..
Bakıyorum, aylardır adayların hepsi Bahçeli ve yalaka takımının bütün kirli oyunları ve kendilerine atılan kara çamurların karşısında, Bahçeli’nin yanlışlarını sayıp, haddini bildirmiyorlar..
“Aman Sayın genel başkanım böyle yapma”, yok ‘düş önümüze’, yok, ‘öncümüz ol’, yok, ‘Onursal genel başkanımız olarak kal’ gibi falan-filan övgüler…
Eyyy adaylar; madem ki Bahçeli bu kadar iyi idi, madem ki her türlü saygıyı hak ediyorsa, madem ki; ‘onursal genel Başkan’ olmayı hak ediyor ise, söyler misiniz; sizler niye karşısına çıktınız?
Bu zat ve alicengiz ekibi artık her türlü tenkiti hak etmiştir.
Ve artık bu işgalcilere karşı topluca bir şeyler yapmalısınız.
Madem ki, hala sıkılmadan, ‘ülkücü irade’ diyorlar, toplayın tüm illerden ülkücü iradeleri, taşıyın otobüslerle, minibüslerle Ankara’ya..
Ve MHP Genel Merkezinin önünde hep bir ağızdan haykırsınlar hayasızlara…
“MHP’de bu olmaz” demeyin, “Parti, yara alır” demeyin…
Çok sevdiğimiz ve öncü Şehidimiz Gün Sazak ağabeyimizin Harekete emanet ettiği, Sayın Süleyman Servet Sazak başkan;
Hepimiz siz seviyoruz, parti tabanı da, halk ta sizi ‘aday mı?’ diye soruyor..
Haliyle ‘Aday’ diyoruz..
Hatta “Şehidimizin oğlu aday olursa ve kazanırsa, yeniden Türkeş MHP’si olur” yorumu getiriyorlar.
Bunu size hitaben niye buradan yazıyorum?
Birçok dedikoduların ve hatta ileride size karşı kullanılacak tavırların önünü kesmek için, sizin de Sinan Oğan, Koray Aydın, Meral Akşener ve Selim Kaptanoğlu gibi çıkıp, alenen kamuoyuna ‘Ben de adayım’ sözleri ile açıklamanızı ve artık parti tabanının da, basının da sokak ta ki halkında aday olarak sizden bahsetmesi bekleniyor.
Parti tabanı ve halk, “Kurultayda, üzerime düşen her türlü görevi omuzlamaya hazırım” şeklinde ki adaylık mesajını, bu tartışmalı adaylık ortamında yavan buluyor.
Biliyoruz, illeri, ilçeleri geziyorsunuz ama kamuoyu bunu bilmiyor ve bilmesi gerekiyor.
Bilemiyorum, bu ‘kapalı kutu’ taktiğini size kimler öneriyor ama inanın bu taktik sizin hanenize her gün eksiler kaydediyor..
Ve en önemlisi adayların kamuoyunda ki açık mücadelesinde sizin de ortak olmanız arzu ediliyor.
Şunu da belirteyim ki, bu hareketin Genel Başkan adayı olmak, herkesten çok sizin hakkınız..
Çünkü siz, en ağır bedeli ödemiş bir ailenin evladısınız.
Bu Haber 1838638 Defa Okunmuştur