ı Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları;

“Yeni bir Türkiye'ye merhaba demeye hazır mıyız? Birileri bir fitne fesat kaynatıyor. Oyumu Cumhurbaşkanına vereceğim ama parlamentoda AK Parti'ye vermeyeceğim' diyorlar. Böyle bir şey olabilir mi? Bu oyunu da bozacağız. Bu tezgahın kimlerin olduğunu anlıyorsunuz. İnşallah bu münafıklar çetesini 24 Haziran'da hep birlikte yere gömeceğiz. Kayseri buna muktedirdir. 24 Haziran'da gelişmiş demokrasisi ile sınırlarımız içinde ve dışında sağlanmış güvenliği ile daha güçlü bir Türkiye'ye yürüyeceğiz. Kayseri bize destek verdi, biz de Kayseri'ye destek verdik. Son 15 yılda 20 milyar liralık yatırım yaptık. Biz de Kayseri'ye yakışanı yaptık. Şehir hastaneleri benim Belediye Başkanlığı dönemimdeki rüyamdı. Maliyeti 430 milyon Avro. Kayseri'ye yakışanı bu. Burada yok yok. Her şey var. Bin 607 yatak kapasitesi var. Örnek bir sağlık kuruluşu. Kayseri ile birlikte 5. Şehir hastanesini açıyoruz. İnşallah yıl sonuna kadar 4 şehir hastanesini daha hizmete alacağız.”

“Birileri çıkmış, cumhurbaşkanı adayı ekonomiyi iyi bilecek diyorlar ya, cumhurbaşkanı adayı yatırımları ile tanınacak. Nerede o aday?” diyen Erdoğan, “Biz eserlerimizle konuşuyoruz. Biz eserlerimizle milletin karşısındayız. Bilemiyorum ana muhalefetin adayı ne ile milletin karşısında. Bizim bu millete eser verişimiz yeni başlamadı. Biz eser vermeye İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığında başladık, Başbakanlığımızda devam etti, Cumhurbaşkanlığımızda da devam ediyoruz” 

İNCE' SİYASETTE KARAR KILDILAR

Kayserili ticareti iyi bilir. Kaliteden de çok iyi anlar. Kayseri aynı zamanda siyasetçinin kalitelisini de çok iyi bilir. Türkiye 24 Haziran'da bir seçime giriyor. Seçim tarihinin açıklandığı günden bu yana yaşananları gözünüzün önüne getirin. Cumhurbaşkanı adaylığı, milletvekili transferi, ittifak arayışları konusundaki hesaplarına, taktiklerine bir bakın.

Oyun, oyun içinde oyun. Göreceğiniz tek şey tutarsızlık olacaktır. İlkesizlik olacaktır. Millete saygısızlık olacaktır. Haftalardır milleti oyaladılar. Yok çatı dediler, pencere dediler. Sonuçta 'İnce' siyasette karar kıldılar. Ülkemizin önünde öyle bir mesele olduğunu düşünmediler. Seçim bu haziranda değil önümüzdeki yıl kasımda da olsa başaramayacaklardı. Sadece bu iki haftada yaşananlar bile kimlerin siyaseti ülkenin geleceği için yaptığını, kimlerin siyaseti sadece kendi çıkarları için düşündüğünü açıkça ortaya koymuştur..