GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Bu utanmaz arkabahçeli zat; AKP hükümetine ve özellikle Saraya yalakalık yapmadan önce her gün Erdoğan’a yakıştırmadığı ihanet, etmediği hakaret kalmamıştı ve Erdoğan’a; “17/25 rumuzlu Erdoğan” lakabı takmış, senden hesap sormazsam “şerefsizim” diye yüzlerce kez yemin etmişti..
Bununla da kalmamış, hatırlıyorsunuz makamında ki saati 17/25’te durmuş, pilini çıkarmış ve cümle âleme demişti ki;
“Erdoğan ve tayfasından hesap sorduktan sonra, bu saati çalıştıracağım. Hesap sormazsam namerdim, şerefsizim”
Zaten meydanlarda “yapmazsam, hesap sormazsam Şerefsizim” yeminleri gırla gitmişti…
Ne oldu o şerefe? Şimdi işportaya düşmüş, kimse dönüp bakmıyor bile..
Şimdi; siyah-beyaz gibi tam tersini yapıyor..
Yani hesap soracağı Erdoğan ve ekibine görülmemiş yalakalıklar yapıyor, hatta resmen tetikçiliğe soyundu..
Bitmişliğinin çılgınlığı ile saraya yalakalıkta sınır tanımaz oldu..
Taze gelin gibi, Erdoğan’ı ve hükumeti eleştirenlerin önüne hemen atlıyor ve tehditler, hakaretler, çamurlar savuruyor.
Sorsan buna ve yanında k tilkilere; “biz mecliste muhalefet partisiyiz” diyorlar..
Tabi herkes; “Hasssstttiirrrriiinn” diyor.
AKP Hükumeti 2 gün önce, 2 yeni KHK yayınladı.. Bunlardan birisinde hukuka ve birliğimize aykırı bir vurgu vardı, herkes isyan etti. Özellikle Hukukçular ve Sivil Toplum kuruluşları, bu maddeyi birliğimize yerleştirilen bir büyük bomba olarak nitelendirdiler.
Bu eleştiri yağmuru karşısında AKP Hükumeti susup, dinledi ve hatta “değiştirebiliriz” mesajı verdi.
Eleştirilerin ilk saatlerinde AKP sessiz kalırken, hiç alakası olamayan bir yerden karşı ses çıktı, hem de tehditler, hakaretler ve FETÖ’cü çamurunu yine etrafa serperek.
Bu zat, Devlet Bahçeli idi .. Sana ne? Sarayı ve AKP’yi savunmak sana mı düştü?
Eleştiri yapanlara da utanmadan “FETÖ’nin kurşun askerleri” çamurunu atıyorsun..
Asıl sen Sarayın kurşun askerisin, hem de plastikten yapılmış kurşun askerisin.
Senin; okuma-yazman yok mu? Okuduğun metni anlayacak zekan kıt mı?
Bak ne yazıyor bu metinde;
"Resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına veya resmi bir görevi yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın 15/7/2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden kişiler hakkında da birinci fıkra hükümleri uygulanır"
Yani bu zaman tarihi her zaman için geçerlidir.
Anlaşılan senin mantığın sıfırlanmış ben sana kısaca anlatayım..
Senin ve meclisteki milletvekillerinin “dokunulmazlığını” kaldırıp, mahkemelerde yargılayanlar, bu yasa ile yaratacakları vurucu çetelerine dokunulmazlık sağlıyorlar..
Şimdi anlamışsındır herhalde..
Bu maddeye göre, bu saatten sonra herkes HDP milletvekillerini, yöneticilerini, cezaevlerinde FETÖ’cü diye yatırdıkları herkesi; bir terör uydurması bahanesi ile öldürebilir, toplu katliam yapabilir.
Diyelim ki gezi eylemleri gibi yeni bir eylem oldu.. Bunu ayaklanma ve terör sayan AKP yanlısı siviller, bu eylemcileri durdurmak adına üzerlerine kurşunlar yağdırabilir, katliamlar yapabilirler..
Bundan sonra ne olur? Ülkemizde parçalanma ve iç savaşa sürüklenme.. Allah korusun, işte böyle tehlikeli bir madde.
Birde çıkmış Türk dünyasının o kutsal yemini ile eleştiricilere karşı yemin sallıyorsun.. Diyorsun ki; 'Gök girsin kızıl çıksın'
Bu kaçıncı yeminin?
Belki bu yemin teriminin anlamını bilmeyenler de vardır, biz Türkçesini aktaralım;
Türk dünyasında yapılan; "Eğer sözümde durmazsam bu kılıç bedenime gök gibi girsin, kanıma bulanarak çıksın" yeminidir
Şimdi senin sözüne, yeminine kim inanır? Çünkü hiç sözünde durmadın..
Evet …Bu vatanın bir karış toprağını tatar veya böldürürsek, Gök Girsin, Kızıl Çıksın…
Ama sana giren-çıkan ne?
Bırak İnsanlar görevlerini yapsınlar, savunacak halleri var olalar ise kendileri savunsunlar..
Sen adamsan, iblis Fetullah’a; bu ülkenin 3’te 2’sinin nasıl verildiğini ve 15 Temmuz ihanetine nasıl getirildiğinin hesabını sor
Bu Haber 839518 Defa Okunmuştur