GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Değerli okuyucular..
Yazımın konusuna geçmeden, dün yaşanan büyük bir rezaleti ve “GAFLETİ” sizlere aktarmak istiyorum..
Biliyorsunuz, Muğla ilimizin Akbelen beldesinde, enerji santrali yapımı için ormandan kesilen ağaçlar protestosu ve tartışmaları var..
Muhalefet te haliyle bölgede ki protestocu halka destek vermek için o bölgeye gitti.. Demokratik haklarıdır… Gidebilirler ve tepki mesajlarını verebilirler..
Ve benim eski “terörist” kafamla aktarayım..
Yasadışı örgütler böyle kargaşalı, dumanlı ortamı çok severler.. Ve o eylemlerin içine sızarlar..
Kimisi protestocu halkın yanında olur, kimileri de o protestocu halka karşı koyup, hakaretler ederler..
Amaçları; o işi, terör ize etmektir..
CHP Genel başkanı Sayın Kılıçdaroğlu’da oraya gitti ve nazikçe o bölgede güvenlik görevinde bulunan Jandarma ile görüşüp, normal şekilde tepkilerini dile getirip, ayrıldı..
Fakat.. Sonra öyle bir rezaletler yaşandı ki… Ve rezaletin yanı sıra da; orada bulunan Jandarma yetkileri büyük bir GAFLETE imza attılar..
CHP Grup Başkan vekili Ali Mahir Başarır, hangi görevde ve nerede olursa olsun, mutlaka orada bulanmasını şova dönüştürür..
Adam da “şov yapma” hastalığı var.. Bir protestocu ile sert şekilde kavga edip, parmaklar sallayıp, hakaretler etti..
Halk yatıştırdı…
Sonra CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal geldi..
Dedik ya… O eylemler, protestolar anında kötü niyetli olanlar bu topluluğun içine sızar ve işi terör ize ederler..
Jandarma da haliyle orada bulunanlardan, şüphelendikleri şahıslar hakkında GBT işlemi yaptı..
Aranan şahıslar veya terör bağlantısı olan kişiler var mı diye..
Mahmut Tanal hemen GBT işlemi yapan jandarma Astsubaya giderek;
“Göster bakalım mahkeme kararını, milleti fişliyorsun. Ver bakalım o elinde düzenlediğin kağıdı bana”… Diye sert şekilde çıkıştı..
Tabi jandarma da Tanal’ın milletvekili olduğunu bildiği için, nezaketen; asla halkı fişleme işlemi olmadığını ve burada resmi görevde olduklarını bildirerek, istediği kağıdı vermediler..
Tanal Jandarma ya bağırmaya başladı.. “Eşkıya gibisiniz” falan…
Ve elinde kağıt olan Astsubayın üzerine doğru giderek,
“Ver ulan şu kağıdı, gayri resmi işlem yapıyorsun” diye bağırmalara, zor kullanmaya başladı..
Araya diğer görevli jandarmalar girdi, Mahmut Tanal nasıl bağırıyor, nasıl şovlar yapıyor …
Ve elinde o kağıt olan Astsubay, hızlı şekilde kaçmaya başlamaz mı?
İŞTE BURADA “GAFLET” BAŞLADI..
Jandarma Astsubayı kaçıyor, Mahmut hızlı bir şekilde kovalıyor..
Asıl ilginç olanı.. Diğer Jandarma görevliler bu vahameti izliyor..
İşte “GAFLET” diye yorumlamamın nedeni bu…
Kardeşim siz orada resmi görevdesiniz.. Jandarmaya “eşkıya” diyen ve saldıran bu asıl eşkıyayı niye etkisiz hale getirip, kelepçeyi vurmuyorsunuz?
Bu adam, milletvekilliği sıfatını aşmış, tam bir soytarı sokak kabadayısı rolüne bürünmüştür..
Niye gerekeni yapmıyorsunuz?
Sonra İçişleri bakanlığı açıklama yapıyor..
Diyor ki; “Kahraman Jandarmamıza ‘eşkıya’ benzetmesi yapan Milletvekili Tanal hakkında gerekli soruşturma işlemleri yapılmıştır.”
Evet Sayın İçişleri bakanlığı.. Türk ordusunun Jandarması kahramandır ama Mahmut Tanal’ın eşkıya tavır ve saldırıları karşısında hızlıca kaçan ve bu gafleti seyredip, Jandarmaya saldırıp, hakaret eden Tanal’ı etkisiz hale getirmeyen orada ki görevliler maalesef “kahraman” değillerdir..
Gaflete düşüp, suç işlemişlerdir.. Bular hakkında da soruşturma başlatmanız gerekir..
Türk askeri ve polisi saldırganlar karşısında kaçmaz, engellemek için gerekeni yapar..
Ben, en az Tanal’ın eşkıyalığı kadar, bu GAFLET tavrını sergileyen Jandarma görevlilerine de kızdım ve sitem ediyorum..
Takdir Bakanlığınızın..
Değerli okuyucular..
Kamuoyunda 5-6 gündür, “Mansur algı Merkezi” adına haberler ve tv’lerde programlar yapanların tek matbu iddiaları vardı..
Ellerine yazı bilgisi tutuşturulduğu için, bu robot medyanın alayı haber başlıklarını da aynı şekilde atıp, pişti olmuşlardı..
“Mansur Yavaş’a karşı Turgut Altınok.. Melih Gökçek yine sahnede.. Turgut Altınok’un adaylığını engellemeye çalışıyor”
Ben dün bunların kurnazca bir siyasi algı olduğunu ve Gökçek ile Altınok’u karşı karşıya getirme adına nifak planları uygulanmaya çalışıldığını, Mansur Yavaş hiçbir şekilde aday ilan edilmediği halde “aday ilan edilmiş” gibi gösterilemeye çalışıldığını ve en önemlisi Melih Gökçek’in böyle bir tavır içine asla girmeyeceğini, bu tür şeylere tenezzül etmeyeceğini yazdım..
“HER TARAFI DEFOLU ve DÖKÜLEN BAŞKANIN ADI; MANSUR YAVAŞ’tır”..
Peki, bu iddialar doğrumu idi?
Ve birinci ağızdan iddialara net cevaplar verildi.. Yani; iddiaların hedefine konulan Melih Gökçek ..
Sayın Gökçek, dün akşam; Emrah Cebiroğlu’nun yönettiği ve 214 Bin 289 kişinin, Twitter’da canlı olarak katıldığı sohbet odasında soruları cevapladı..
Bende sohbet odasına katıldım ve sonuna kadar izledim ve ama son dakikalarda da birileri sohbet odasına teknik saldırı yaparak, odayı yayından düşürdüler…
Gerçi zaten sohbetin sona gelinmişti..
Sohbete katılanların Sayın Melih Gökçek’e ilk sordukları soru şu idi;
“Başkanım, Ankara Büyükşehir belediyesi Başkanlığı için yeniden aday olacak mısınız?”..
Gökçek şöyle cevap verdi; “Arkadaşlar.. Aday gösterileme süreçleri ve şekli bellidir.. Teşkilatlar ve halk arasında temayül yoklamaları yapılacak ve aday göstermede tek yetkili isim Sayın Genel Başkanımız ve cumhurbaşkanımızdır..
Benim adaylığıma gelince.. Ben ‘adayım’ falan demem… Ancak, Sayın Genel Başkanımız bana ne görev verirse ben o görevi yaparım..
Cumhur ittifakından kim aday gösterilir ise, elbirliği ile karşımızda ki adayı sandıkta yeneceğimize inancım tamdır”..
İKİNCİ GÜNDEM SORU : “Başkanım, kaç gündür yazıyorlar.. Güya, Turgut Altınok cumhur ittifakının Ankara Büyükşehir adayı gösterilecekmiş, sizde bu adaylığı engellemek için çalışmalar yapıyormuşsunuz.. Bu iddiaların gerçeği nedir?”
Gökçek cevap verdi ; “Bakın arkadaşlar… Başta; Mansur Yavaş kesinlikle şuan CHP tarafından başkan adayı olarak ilan edilmemiştir.. Kendi, kendilerine adaylık algıları yaratıyorlar..
Bizden de kim aday gösterilir ise gösterilsin, her tarafı defolu olan, dökülen Mansur’u sandıkta un-ufak ederiz..
Adaylık engelleme iddiasına gelince; bu Mansur güzellemeleri yapan medyanın bilinçli şekilde ortaya attığı nifak oyundur..
Amaçları; AK Parti ve Cumhur ittifakına nifak ateşleri atıp, karıştırmak.. Tabi ki bu nifaklar boşuna…
Ben herhangi bir partili arkadaşımın adaylığını niye engelleyeyim? Ayrıca, aday göstermede tek yetkili isim Sayın Genel Başkanımızdır.. Bunlar korku girdabına düştükleri için, alicengiz oyunları sergiliyorlar.. Asla böyle şeyler yoktur, olmazda..”
“BENİM BİLDİĞİM KILIÇDAROĞLU”…
Sayın Gökçek’e Mansur Yavaş ve İmamoğlu’nun yeniden aday gösterilip, gösterilmeyeceği de soruldu..
“CHP uzmanı” Gökçek cevap verdi;
“Benim bildiğim Kılçdaroğlu, bu kadar karşı tavırlardan sonra ne İmamoğlu’nu ne de Mansur’u aday göstermez diye düşünüyorum.. Zaten ikisi de aday olsalar, seçimi kesin kaybedeceklerdir”..
Bu Haber 64365 Defa Okunmuştur