GÖKTÜRK TUNÇTÜRK yazdı
Tutuklu ve hükümlüler ile dosyası devam eden yüzbinlerce çeşitli davalara AF çıkar veya çıkmaz…
Eskiden Aflar çıkınca kimsenin haberi olmaz bir gece yarısı veya sabah saatlerinde müjde olarak bildirilirdi..
Peki; neden bu hassasiyet?
Tabi; tuzu kuru olanlar, yakınları cezaevlerinde bulunmayanlar bu hassasiyeti bilmezler…
Gün geçtikçe siyasetimiz sulandırıldığı gibi, hassas konularda sulandırılmaya başlanıldı..
Bir mahkum cezaevinde 20 yıl yatar ama tahliye olmasına 3-5 gün kalsa, O; 3-5 gün bitmez, özgürlüğe ve yakınlarına kavuşma heyecanı tam bir işkenceye dönüşür..
Hele, hele umutlar tükenmişken, cezaevlerinde yatanlar ve dışarda da yargılanması olanlara resmi ağızlardan ve hükümet kanadından uluorta “5 yıllık, 6 yıllık AF geliyor” şeklinde açıklamalar olursa işte o anlardan itibaren, AF çıkıncaya kadar ruhsal işkence başlar..
Ciddiyetsizliğe bakın, umut bekleyen kader kurbanları ve yakınlarının ruh hali ile oynamanın seviyesizliğine bakın..
Yüce milletimiz ve ülkemizin büyük bir bela atlatmasından sonra oluşan toplumsal birliktelikten sonra, Siyasi liderlerin davacı oldukları kişileri ‘AF ettiklerini’ açıklamasından sonra; Adalet Bakanlığının da bu yönde bir iyimser yaklaşımı olduğunu belirten, Savcılıklara ve Mahkemelere gönderdiği ileri sürülen bir yazısı günlerce sosyal medya da Sureti döndü-dolaştı, haberleri yapıldı..
Ve bakan imzalı bu yazıyı tamamen doğrulayacak bir açıklamayı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, demokrasi nöbetinde ki canlı yayında net bir şekilde açıklayarak; “FETÖ’cülerin oyunlarını bir, bir teşhis ederek, deşifre edip, bozuyoruz.. Şimdi de cezaevlerinde isyan çıkarma planlarını tespit ettik ve AF çıkacağı haberlerini cezaevlerine ilettiğimiz için oyunları tutmadı. Kesinlikle AF çıkacak, biliyorum ve yakından takip ediyorum” dedi..
Melih Gökçek kim?
Hükümet kanadında ve siyasetimizde sözüne ve samimiyetine en güvenilir bir Büyükşehir Belediye Başkanı…
AF beklentisi içine girenler Sayın Gökçek’in bu açıklamasından sonra iyice inandılar.
Hükümet kanadından hiç kimse Gökçek’e; “ aman ne yapıyorsun kardeşim, böyle bir şey yok” şeklinde tepki gösterip, yalanlamadı..
Aradan 3-4 gün geçtikten sonra AK Parti sözcüsü Yasin Aktay’ da AF niteliğinde ceza indirimi çalışmalarının olduğunu, sürenin ne kadar olacağını bilmediğini ve çok yakın bir zamanda açıklayacaklarını söylediği anlarda bir Kanun Hükmünde Kararname (KHK) sureti medyada dolaşmaya başladı..
Bu KHK’da yazılanlar da AFfın daha önce ki konuşulan noktaları ile birebir örtüşüyordu..
Derken; aynı akşam AK Parti Trabzon milletvekili de bu kararnameyi twitter’dan paylaşıp, halka müjde verdi..
Artık herkes AF çıkacağına yüzde-yüz emin olmuşken; birden bire bu vekilin paylaştığı kararname suretini ve müjdesini twitten sildiği görüldü..
Ve gece Adalet Bakanı da twitter’dan açıklama yaparak; “birkaç gündür sahte bir KHK ile AF çıkarılacağı yazılıp, çiziliyor, yorumları yapılıyor. Böyle bir şey yok, AFta gündemimizde değil, bu KHK sahte” dedi..
Günaydın Sayın Adalet Bakanı..
Diyelim ki böyle bir AF gündeminizde yok, yayımlanan KHK sahte.. Neden anında müdahale etmediğiniz gibi günler öncesi yine yayımlanan sizin bu konuda yazdığınız ileri sürülen yazı suretine ve özellikle Melih Gökçek’in resmen AF umudu vermesine neden müdahale edip, tepki göstermediniz?
'Bu iş benim işim, açıklanacaksa ben açıklarım' niye demediniz?
Toplumsal konularda çıkarılacak en hassas yasa AF yasasıdır.. Aniden sevinçlere boğduğu gibi, ani infiallere yol açacağını bilmiyor musunuz?
Kim, neden bir sahte KHK yazıp, ortalığa sürsün?
Bari bu KHK’yı paylaşan vekilinize sorsaydınız, “Arkadaş bu sahte KHK suretini nereden elde ettin?” diye…
Ya muhalefet partilerinin yetkilileri; her gün üst-üste gelişen bu hassas konuda ki ciddiyetsizlik karşısında susup, seyirci kaldılar..
Dedik ya; cezaevlerindekiler ve yakınları ruhen işkenceler çekmiş, sevinçleri kursaklarında kalmış, tuzu kurular ne anlar…
Tuzu kurular anlamaz ama özellikle Adalet Bakanının bu hassasiyeti anlaması lazım değil mi?
Üstelik Hukukçu, işin ehli olan bir Adalet Bakanı..
Şimdi buyurun açıklayın toluma bu kargaşayı, temizleyin bu bilgi kirliliğini..
Bu konuda da malesef 'oy kazanırmıyız, kaybedermiyiz' hesapları yapılıyor.. Bekleme bu yüzen, muhalefetin susması da bu yüzden..
Zaten tutuğumuzu atmışız cezaevlerine, 3-5 yıllık ceza içerikli dosyaların yargılamaları sonuçlanmadan neden insanlar tutuklanır ki?
Bunlar elbette ki suçlu olan kesimler ama cezaları az olan suçlu kimseler…
Adliyelerde dosyalar yığılmış, duruşmalarda sağlıklı kararlar verilemiyor, cezaevleri yine tıklım- tıklım..
Üstüne-üstlük birde FETOŞ’un on binlerce hain köstebekleri tutuklanıp, cezaevlerine gönderildi…
Ayrıca 3-5 yılık ceza indirimi vereceğiniz kişilerin aileleri, çocukları kahpe darbede canlarını ortaya attılar.. Bunlar ufak-tefek suçlardan yargılanan veya mahkum olan insanlarımız..
Bu sevinçli birlikteliğin arasında 4-5 yıllık ceza indirimi affını çok mu görüyorsunuz bu kader mahkûmlarına?
En önemlisi on binlerce Hakim ve Savcıyı sizler ‘Terörist’ veya ‘Terör üyesi’ diye görevden alıp, tutukladınız..
Yani, devletimizin “terörist, FETÖ’nün hakimi, savcısı” diye ilan edip, tutukladığı Hakim ve Savcılar geçmişte vatandaşlarımız haklarında karar vermişler..
Bu kararlar Hukuken tartışmalıdır, hatta yok hükmündedir..
Tabi ki yüzbinlerce dava arasında seçmek, ayırt etmek zor..
Hele, hele Askeri mahkemelerde verilen kararların hepsi FETOŞ’un savcı ve hakim kılıklı elemanlarınca imzalanmış mahkumiyetlerdir..
Şimdi bu kararları nereye koyup, insanların mağdur olmasına göz yumacağız…
Bu kargaşanın da ortalama giderilmesinin en yakın çaresi 4-5 yıllık ceza indirimi veya kısmi Aftır..
Sosyal barış bir nebzede olsa sağlanacaktır, Mahkemelerde, cezaevlerinde ki birikimler ortadan kaldırılacaktır..
Eğer bu AF söylentileri bir süre daha uzar giderse, O insanlara ikinci bir cezayı veya işkenceyi reva görmüş olacağız..
Bu yüzden Devlet baba, hatalı da olsa, suçlu da olsa bu birlik havasında evlatlarını Af etme büyüklüğünü biran önce göstermeli ve toplumsal gerginliği bir nebzede olsa gidermelidir..
En mantıklı olan yol da budur…
Bu Haber 2740315 Defa Okunmuştur