CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Gaziantep'te halka hitap etti.
İnce, "Memleketin haline bak... Danıştay üyesi aleyhimde tweet atıyor, milletvekili adayı da esnaf ziyareti yapıyor kaymakam Ak Parti milletvekili adayının mikrofonunu tutuyor, Diyanet İşleri Başkanı 'kıraathane' övgüsü düzüyor. Eyy hoca... Eyy Diyanet İşleri Başkanı yapma bunu yanlış yapıyorsun. Ortada bir seçim var. Sen en üstteki din adamısın. Dinimize zarar verme yazıktır günahtır sen bu işe karışma. Ayıp..." diye konuştu.
İnce’nin konuşmasından satır başları şöyle;
“Atatürk ne diyor? Diyor ki ‘Gazianteplileri nasıl gözlerinden öpmem. Onlar yalnızca Gaziantep’i değil Türkiye’yi de kurtardılar’ diyor. Şahin Bey’in torunları, şehit Kamil’in torunları, direnişin kenti, Cumhuriyet’in kenti Gaziantep sağ olun var olun… (‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ sloganları)
“BU SEÇİMİN KAYBEDENİ OLMAYACAK; HERKES KAZANACAK”
43. günüm ve 99. mitingim… Biraz sonra Kilis’te 100 diyeceğiz. Ama emin olun daha kalabalık mitingler yaptım mı? Yaptım… Bundan daha coşkulusunu görmedim müthiş. Bu iş oldu bu maya tuttu. Allah’ın izni milletimin isteğiyle bu iş tamam. Bu seçimin kaybedeni olmayacak herkes kazanacak. CHP’li kazanacak, Ak Partili kazanacak, ülkücü kazanacak, HDP’li kazanacak, İYİ Partili kazanacak, Saadet Partili kazanacak, sağcı kazanacak, solcu kazanacak… Hepsi kazanacak.
“SİYASET UZUN İNCE BİR YOLDUR… UZUN KISMI BİTTİ, İNCE KISMI BAŞLIYOR”
4 Mayıs’ta 43-44 gün önce aday olduğumda parti rozetini çıkardım. 81 milyonun herkesin Cumhurbaşkanı olacağım. 48 saat içinde OHAL’i kaldıracağız. Merkez Bankası’nın para politikasına asla müdahale etmeyeceğiz. Dış politika barışçıl olacak. Suriye’ye hemen Şam’a büyükelçi atayacağım. Suriyeliler güle oynaya memleketlerine gidecekler. Yönümüz AB Birliği olacak. Demokrasi meydanında söylüyorum. Türkiye’de demokrasi olacak, hukuk olacak ve bağımsız mahkemeler olacak. Baş örtülü-başı açık ayrımı yok, alevi-sünni ayrımı yok, Türk-Kürt ayrımı yok, sağcı-solcu ayrımı yok… Hemen barışacağız hemen… Millete yalan söylemeden, herkesin gözünün önünde. Sanayimizi harekete geçireceğiz. Meralarımızı tarım alanlarımızı değerlendireceğiz. İşsizlerimize iş bulacağız. Kobilerimizi destekleyeceğiz. Siyaset biliyorsunuz uzun ince bir yoldur. Uzun kısmı bitti, ince kısmı başlıyor.
Türkiye nefes alacak. Barışacak, büyüyecek ve adil bölüşecek. (Türkiye seninle gurur duyuyor sesleri) Sağol Gaziantep bende seninle gurur duyuyorum Gaziantep.
“ŞİİR KİTABIMLA UĞRAŞACAĞINA SANA BİR ALIŞVERİŞ LİSTESİ VEREYİM ONU OKU MEYDANLARDA”
Şimdi arkadaş Samsun’da benim 30 sene önce yazdığım şiir kitabını almış orada öyle sözler varmış söyleyemezmiş. Benim adım Recep değil, benim adım Muharrem… Ben onun gibi kıvıramam ne diyorsam o yazdığımın arkasındayım. Ben o kitabın geliriyle okuduğum ilkokula laboratuvar yaptırdım. Erdoğan benim şiir kitabımla uğraşacağına, istersen sana bir alışveriş listesi vereyim onu oku meydanlarda. Sen anlarsın ne demek isteğimi. Sana dedim her kuşun eti yenmez.
“EYY DİYANET İŞLERİ BAŞKANI DİNİMİZE ZARAR VERME, YAZIKTIR GÜNAHTIR SEN BU İŞE KARIŞMA”
Meydanlarda ben fabrika diyorum, bereketli topraklar diyorum, bacası tüten fabrikalar diyorum, aş iş diyorum, gençleri yurt dışına göndereceğiz iyi eğiteceğiz diyorum, her mahalleye bir kreş açacağız çocuklar kreşe kadınlar işe diyorum… O tutturmuş her mahalleye bir kıraathane diyor. Diyanet İşleri Başkanı da, kıraathane övgüsü yapıyor memleketin haline bak. Danıştay üyesi aleyhimde tweet atıyor, milletvekili adayı da esnaf ziyareti yapıyor kaymakam Ak Parti milletvekili adayının mikrofonunu tutuyor, Diyanet İşleri Başkanı ‘kıraathane’ övgüsü düzüyor. Eyy hoca… Eyy Diyanet İşleri Başkanı yapma bunu yanlış yapıyorsun. Ortada bir seçim var. Sen en üstteki din adamısın. Dinimize zarar verme yazıktır günahtır sen bu işe karışma. Ayıp…
Bugün Samsun’da ‘Seçim yaklaşınca camiden çıkmıyor’ diyor benim için… Bak ben senin gibi yalancı değilim. Ben beş vakit namaz kıldığımı falan söylemiyorum çünkü öyle yapmıyorum Allah affetsin. Ama 15 yaşından beri Cuma’ya gidiyorum. Ben böyle gördüm, böyle yaşıyorum, böyle mutluyum… Seçim yaklaşınca gidenlerden değilim. ‘Seçimden önce Muharrem İnce’nin camide hiç fotoğrafı var mı?’ diyor. Yahu biz camiye fotoğraf çektirmeye gitmiyoruz ki ibadet yapmaya gidiyoruz. Pazar günü seçim var. Her halde önümüzdeki Cuma’da beni görürse camide şunu diyecek ‘Gelme camiye ya… Gelme’ diyecek. Yahu sen nasıl müslümansın haram yersin, kul hakkı sende, yalan sende hepsi sende. Sana mı kaldı bu işler. Ayıp insan böyle bir laf eder mi?
“1071 MALAZGİRT ZAFERİNDEN BU YANA BU TOPRAKLAR BÖYLE YALANCI GÖRMEDİ”
Bakın size yalanlarını göstereyim. Baştan kıraathanede ‘çayla kek verilecek’ dedi. Ben bunu sıkıştırınca çorba ilave etti. Sonra Eskişehir’e gitti çorbanın yanına tatar böreği ilave etti. Ben de dedim ki menü zenginleşiyor her gün bir şey ilave ediyor. Şimdi Samsun’da diyor ki ‘ben tatar böreği ilave etmedim’ benim yalan söylediğimi söylüyor. Şu videoyu bir izleyelim. Kim yalancı siz görün. (Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın videosunu izlettiriyor) Yemin ederim 1071 Malazgirt zaferinden bu yana bu topraklar böyle yalancı görmedi. Erdoğan bir gün önce söylediğini bir gün sonra ‘hayır’ diyorsun. Bence doktora git doktora…
Bir tane daha göstereyim bakın. Şimdi Ramazan ayında iftar veriyor. Hiçbir itirazım yok. Bir de general katılıyor general. General bir yerde alkış yapıyor. Alkış yaptığında Erdoğan ‘Ben orduyu silahlı kuvvetleri övüyordum. Generalde alkış yaptı ne var bunda kızacak’ diyor. Şimdi böyleyse itirazım yok. Erdoğan orduyu överken generalde alkış yapabilir. Ancak yine yalan söylüyor. General alkış yaparken Erdoğan beni övmüyor beni eleştiriyor orduyu övmüyor işte görüntü…”
(Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın videosunu izlettiriyor) Yani orduyu överken değil beni eleştirirken alkışlıyor yine yalancı. Bu kadar küçücük konuda bile yalan söyleyen birisi Allah bilir dış politikada ekonomide neler söyler. O ustaymış ben çırak diyor değil mi? Gaziantep yiğitlerin memleketidir. Gaziantep direnişin memleketidir. Erdoğan sana Gaziantep’ten sesleniyorum madem sen ustasın. Boynuz kulağı geçer. Sende yürek varsa, bilgi varsa, şu kadarcık cesaretin varsa istediğin TV kanalında karşıma çık. Seninle ekonomiyi, yanlış Suriye politikanı konuşacağım. Onunla TV’lere çıkarsam reytingim artarmış. Sordum ben TV’lere çıktığımda Erdoğan’ın 4 katı izleniyorum.
Erdoğan TV’ye çıktığı anda başka bir kanalda hava durumu var, başka bir kanalda Asteriks var, başka bir kanalda da ‘Yaparsın aşkım’ var… Erdoğan 34. olmuş. Erdoğan bak hava durumunun bile altına düşmüşsün. Gel benim karşıma çık havan olsun. Gel korkma ben adam yemiyorum. Söz veriyorum diplomanı sormayacağım. Sadece diyeceğim ki ‘ya bu doları 1.30’dan aldın 4.75’e çıkardın… Esat’la kavga ettin 4 milyon Suriyeli Türkiye’ye geldi. 40 milyar dolar para harcadın. Bak benzin 6 lira oldu. Faizle kavga ettin; faiz yükseldi, Dolarla kavga ettin; dolar yükseldi, İnce’yle kavga; ettin İnce yükseldi.
Allah şahittir 4 Mayıs’ta yola çıkarken dedim ki 2. tura kalırız 2. turda hesaplaşırız. Ama bugün aynı noktad
“ŞİMDİ RUSYA HEM KUZEY HEM DE GÜNEY KOMŞUMUZ… PUTİN BUNU KANDIRMIŞ”
Bugün diyor ki Putin buna demiş ki ‘Büyük devletlerin böyle sarayları olur. Bu ancak büyük devletlerde olur’ bu da onu söylüyor. Bakın Putin bunu kandırmış. Çünkü Rusya bizim kuzey komşumuzdu. Şimdi Rusya hem kuzey komşumuz hem de güney komşumuz. Rusya Suriye’de… Yani Rusya Türkiye’nin etrafını kuşatırken, Putin’de Erdoğan’ı kandırayım bu sarayında mutlu yaşasın. Yahu sen bunları görmüyor musun? Ne cahil adamsın sen… Ne cahil adamsın sen…
Anneler size sesleniyorum. Sizin çocuklarınızı iyi eğiteceğiz. Nitelikli niteliksiz okul olmayacak. Çocuklarınız iyi mühendisler iyi doktorlar olacaklar. Bizim çocuklarımız olimpiyatlarda madalya alacaklar. Marka üretecekler. İki yılda yurt sorununu çözeceğim. Yabancı dil öğreteceğiz.
Gelir adaletsizliğine son vereceğiz. İşsizliği yüzde 5’in altına çekeceğiz. Tarımda dışa bağımlılıktan kurtaracağız. İhalede rekabet, işe alımda liyakat olacak. Türkiye’yi en gelişmiş 10 ülke arasına sokacağız. 60 milyon turist 60 milyar dolar turizm geliri yaratacağız.
‘Bana bak Muharrem’ diyor. Ben de dedim ki sana baktım Recep söyle. Ama vatandaş kızıyor. Bana dedi ki birisi ona zaten devletin hazinesi bakıyor ona bakma bize bak dedi.
Ben kazanırsam dolar düşer, Türkiye’ye demokrasi gelir, mutfakta güller açar… Bunu başaracağız. Gaziantep hazır mı buna? (Hazır sesleri)
Evlatlarım, çocuklarım size güzel bir Türkiye, mutlu bir Türkiye, huzurlu bir Türkiye vaat ediyorum. Baş örtülüler de benim çocuklarım, başı açıklar da benim çocuklarım… Türk gençleri de benim çocuklarım, Kürt gençleri de benim çocuklarım.
Pazar gününe kadar herkes çevresinden üç kişiyi ikna edecek. Oyunu kullandın ne yapacaksın? Akşam üzeri okula gidip sandıkları kontrol edeceksin. Sandıklardan sonra ilçe seçim kuruluna gideceksin. YSK’da da ben olacağım. Merak etmeyin. Bence bu iş tamam.”
Bu Haber 463576 Defa Okunmuştur