Anayasa Mahkemesi (AYM) Genel Kurulu, cezaevinde tutuklu bulunan Şahin Alpay ve Mehmet Altan hakkında “hak ihlali” kararı verdi. İki isim için tahliye yolu anlamına gelen bu karar Alpay ve Altan’ın avukatları tarafından, İstanbul’daki ilgili mahkemeler olan 13. ve 26. Ağır Ceza Mahkemelerine iletildi.
Şahin Alpay'ın tahliye talebini değerlendiren İstanbul 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi, gerekçesinde şöyle denildi: “Mahkememize tutuklu sanık Şahin Alpay’a ilişkin gerekçeli kararın tebliğ edilmediği anlaşılmış olmakla ve ayrıca tutuklu sanık Alpay’ın tahliyesine ilişkin Anayasa Mahkemesi tarafından tedbir mahiyetinde bir karar vermediği de anlaşılmakla, sanık vekilinin tahliyeye ilişkin taleplerinin de bu aşamada reddi ile sanığa atılı suçun vasıf ve miayeti mevcut delil durumu sanık hakkında istenen cezanın üst sınırı delillerin toplanmamış olması göz önüne alındığında tutuklu sanık Alpay’ın tutukluluk halinin devamına karar verildi.”
KARARA MUHALEFET ŞERHİ
Mahkeme ayrıca kararında Anayasa mahkemesi tarafından Alpay’a ilişkin gerekçeli kararı açıkladıktan sonra tahliyeye ilişkin talebi tekrar değerlendireceğini belirtti. Oy çokluğuyla alınan karara bir üye muhalefet şerhi koydu. Üye hakim muhalefet şerhinde “Anayasa Mahkemesi'nin tutukluluğa ilişkin özel nitelikteki kısa kararının kesin ve mahkemeyi bağlayıcı nitelikte olması nedeniyle heyetin tutukluluğun devamı yönündeki görüşüne katılmıyorum” dedi.
MEHMET ALTAN'IN TALEBİ DE REDDEDİLDİ
Mehmet Altan'ın tahliye talebini değerlendiren 26'ıncı Ağır Ceza Mahkemesi de kararının gerekçesinde Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararının henüz ellerine ulaşmadığı belirtildi. Mahkeme, Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararının gelmesinin ardından tutukluluk durumunun yeniden değerlendirileceğine karar verdi.
Karara muhalefet şerhi koyan üye hakim gerekçesinde “Hak ihlali olduğu tespit edildiğinden mahkememizce ihlalin sonucunun ortadan kaldırılması gerekeceğinden ve bu husus ancak başvuru sahibi olan Mehmet Altan'ın tahliyesi yoluyla mümkün olduğundan sadece başvuru sahibinin tahliye edilmedi gerektiği görüşü ile çoğunluğun görüşüne katılmıyorum” dedi.
AVUKATLARIN ILICAK VE AHMET ALTAN TALEBİ DE REDDEDİLDİ
Mahkeme ayrıca, avukatların Anayasa Mahkemesi'nin kararının emsal olduğunu belirterek davanın diğer tutuklu sanıkları Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak hakkında da tahliye talebinde bulunmuştu. Mahkeme heyeti Altan ve Ilıcak hakkındaki tahliye taleplerini ise oy birliğiyle reddetti.
AYM’NİN KARARINA VERİLEN TEPKİ HUKUKÇULARI İKİYE BÖLDÜ
AYM’nin bu kararına ilişkin taleplere verilen bu karar hukukçuları da ikiyi böldü.
Kimi hukukçu “yerel mahkemeler AYM’nin kararının internet sitesinden yayınlanmasını yeterli bulmadı. Yarınki gazetede gerekçeli bölümünü de görmek istedi” derken kimi hukukçu da “AYM’nin kararına yerel mahkeme direndi. Bu ilk kez oluyor.” dedi.
AYM: TAM METNİ PAYLAŞTIK
Geceyarısı süren bu tartışmalara AYM bu kez sosyal medyadan verdiği yanıtla yeniden müdahil oldu. AYM’nin resmi Twitter hesabından yapılan açıklamada başvurusu değerlendirilen isimlere ilişkin verilen kararın hepsi için kararın tam metninin paylaşıldığı vurgulandı. Açıklamada “Anayasa Mahkemesi, Mehmet Hasan Altan (Şahin Alpay için de aynı ifadeler) başvurusunda başvurucu hakkında uygulanan tutuklama tedbirine ilişkin karar vermiştir. Kararın basın duyurusu ve tam metnine Mahkemenin internet sitesinden ulaşılabilir” denildi. AYM’nin bu tweete yerel mahkemenin verdiği “Tahliye talebine ret” kararına bir yanıt olarak yorumlandı.
‘TAHLİYE SABAHA KALDI’ BEKLENTİSİ HAKİMDİ ANCAK TARTIŞMALARA HÜKÜMET DE DAHİL OLDU
AYM’nin bu çıkışının ardından sabah saatlerinde avukatların yeniden ilgili yerel mahkemelere başvuru yapmaları bekleniyordu. Ancak Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ sabah erken saatlerinde Twitter hesabından açıklama yaptı. Bozdağ açıklamasında AYM’nin kararını eleştirdi ve “AYM Altan ve Altay kararlarında temyiz mahkemesi gibi davrandı. Bireysel başvuruları incelerken yasal sınırlarını aşamaz” dedi.
Bozdağ açıklamasında şunları kaydetti “Anayasa ve yasada belirtilen konularla sınırlı bireysel başvuruları incelemek ve karara bağlamak, Anayasa Mahkemesi’nin yetkisi ve görevi dahilindedir.Bireysel başvuru,Anayasa Mahkemesini güçlendirdiği gibi kişisel hak ve özgürlükler bakımından da önemli bir yargısal güvencedir. Bireysel başvuruları karara bağlarken Anayasa Mahkemesi, anayasa ve yasaların kurallarıyla bağlıdır;anayasa ve yasaların belirlediği sınırları aşamaz;ilk derece veya istinaf ya da temyiz mahkemesi gibi hareket edemez;hiç bir kurala bağlı değilmiş gibi karar veremez.
Alpay ve Altan kararıyla (yayınlanan mahkeme açıklamasına göre) Anayasa Mahkemesi;anayasa ve yasaların çizdiği sınırı aşmış, kendini ilk derece mahkemesi yerine koyarak vaka ve delil değerlendirmesi yapmış;suçun oluşumunu ve delil durumunu değerlendirmiştir. Bireysel başvuruları inceleyip karara bağlarken Anayasa Mahkemesi,ilk derece mahkemesi veya istinaf mahkemesi ya da temyiz mahkemesi veyahut da süper temyiz mahkemesi gibi davranamaz ve bu mahkemeler gibi karar veremez. Anayasa Mahkemesi’nin Alpay ve Altan kararları, Can Dündar kararının kötü ve yanlış bir tekrarından ibarettir.Anayasa Mahkemesi, algıları değil anayasa ve yasaları gözetmek ve gereğini yapmakla yükümlüdür.”
PEKİ ŞİMDİ NE OLACAK?
Bugün Altan ve Alpay’ın yineleyecekleri tahliye talebine yerel mahkemelerin bu kez nasıl bir tepki vereceği ise şimdilik merak konusu.
Bu Haber 659792 Defa Okunmuştur